Batı Amerika Konferansında Fa'yı Öğretme

(Li Hongzhi, 21-22 Şubat 1999 ~ Los Angeles)

Merhaba (Alkış)

Aslında bu konferans Batı bölgesi için, yerel bir deneyim paylaşım konferansı olması niyetiyle düzenlenmişti. Bu konferansın amacı Amerika'nın Batı bölgelerinde bulunan uygulayıcılara uygulamalarını daha iyi yapmaları için yardım etmek ve onlara daha iyi bir xiulian ortamı sağlamak içindir -amaç sadece budur. Bu yerel bir konferans olduğundan ve esasen yerel meseleleri çözüme kavuşturma niyeti taşıdığından, çok fazla insana söylenmedi -ne de dünyanın diğer bölgelerine haber verdik. Daha da önemli olan sebep şudur ki, herkesin istikrarlı bir ortama sahip olmasını ve sakin bir zihin ile uygulama yapmasını istiyorum -herhangi bir engellemeden yoksun bir biçimde. Şu anda farklı bölgelerde, çok sayıda Dernek ve asistan merkezi bulunuyor ve bundan dolayı da çok fazla sayıda aktivite yapılıyor. Her gittiğim yere arkamdan gelirseniz, xiulian uygulamak için zamanınız kalmaz, ne de istikrarlı bir uygulama ortamına sahip olabilirsiniz. Bu, uygulamanız için faydalı olmaz. Bu yüzden etrafta dolanan fazla insan olmasını istemiyorum. Elbette hepiniz bu niyeti anlıyorsunuz, fakat hala Shifu'yu görme niyeti taşıyorsunuz. Bu hissi anlıyorum. Aslında, eğer kendinizi iyi geliştirmişseniz, beni görmek çok daha kolaydır.

Buraya gelmiş olduğunuzdan, hepimiz batı bölgesindeki uygulayıcıların son zamanlarda xiulian uygulamalarında ne gibi gelişimler ve deneyimler edinmiş olduklarını sakin bir kafa ile dinleyelim ve görelim. Onların konuşmalarından ve deneyimlerini paylaşmalarından, bizler hangi konularda geri kaldığımızı bulabileceğiz, bu bize kendimizi xiulian içerisinde daha iyi geliştirme olanağı tanıyacaktır. Aynı zamanda herkes kişisel değerlendirme yapmalı, kendi noksanlıklarını bulmaya çalışmalı ve ileriye doğru gelişim göstermek için birbirine yardımcı olmalıdır. Bu bizim Fa konferansımızın en temel amacıdır. Eğer bizim Fa konferansımız bu amaca hizmet edemeyecekse, o zaman düzenlenmemelidir; bir işe yaramayacak ve de anlamını yitirecektir. Dafa'nın tüm uygulama formları olduğu kadar, benim yaptığım her şey, herkesin mümkün olduğunca çabuk bir biçimde kendisini geliştirmesini sağlamak amacı taşımaktadır. Eğer konu bu olmasaydı ve amaca ulaşılamasaydı, bu şeyleri yapmazdım. Elbette, sizlerin şu anda sahip olduğunuz uygulama formları arasında -uygulamaya ek olarak- bir de aynı zamanda Fa'nın yayılması için olan form var. Bu benim Fa'yı ilk öğretmeye başladığım zamanlardan gelen bir şeydir ve bugüne kadar ulaşmış durumdadır; o da çok önemlidir ve hakikaten çok iyi sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, farklı bölgelerde yaptığınız Fa Konferanslarınız, düzenlenmeye devam etmelidir. Fakat benim fikrime göre, bölgesel ve küçük-çaplı konferanslar düzenlemek daha iyi olacaktır. Geniş-çaplı Fa konferanslarına gelince, sanırım onları yılda bir veya iki kez düzenlemek yeterlidir. Onları çok sık bir biçimde düzenlemeyin ve onları basit bir formalite haline dönüştürmeyin. Sadece, herkesin gelişimine gerçek anlamda, tam ve katıksız bir biçimde yardım etme amacına hizmet ettiği zaman iyi olacaktır.

Bildiğiniz gibi, Ben bu Fa'yı zaten çok yüksek bir seviyede öğretmekteyim. Fa'yı tamamen kitaptan -Zhuan Falun'dan- öğrenmek sizler için nispeten daha kolaydır. Daha sonradan öğrettiğim Fa'ya gelince, eğer Zhuan Falun'u okumamış ve doğrudan farklı bölgelerde düzenlenmiş olan konferansları okumuşsanız, onları anlasanız bile, uygulamanıza tutarlı bir anlamda rehberlik edemeyebilirler. Fa her şeyi kapsadığı için ve tamamen bütünsel anlamda birbirine bağlantılı olduğu için, Fa'yı ne kadar okursanız okuyun, cevapları temin edebilir. Önden, arkadan veya ortadan bakılarak -hangi yöntemi kullanırsanız kullanın ve bu Dafa'yı nasıl okursanız okuyun- o tamamen birbirine bağlıdır ve tutarlıdır; farklı bölümler bir diğerini tamamen açıklar ve onları birleştirme etkisine ulaşabilirler. Dafa'nın her şeyi kuşatmasının ve yok edilemez olmasının ardındaki faktör tam olarak budur. Diğer bölgelerde öğretmiş olduğum Fa'ya gelince, o aslında farklı bölgelere, belirli bir amaç için ve farklı durumlar göz önüne alınarak öğretilmişti. Özellikle Amerika'da ve bazı Avrupa ülkelerinde, kozmosun yapısı hakkında daha fazla konuşmuştum ve bu tabii ki, sizin uygulamanızdan ayrılamaz. Sizin xiulian uygulamanızın amacı nedir? Tamamlanmaya ulaştıktan sonra, artık kesinlikle bu boyutta olmayacaksınız; bu kaçınılmaz olarak diğer boyutları olduğu kadar, kozmosun yapısını da kapsamaktadır. O şeyler hakkında konuşmuş olmamın sebebi budur. Fakat farklı bölgelerdeki uygulayıcılar için ve farklı durumları göz önüne alarak, Fa'yı daima farklı açılardan ve farklı yollardan öğretiyorum. Benim Fa'yı öğretişimin karakteristiği budur.

Herkesin bağımlı olduğu, saplanıp kaldığı şeyler olduğundan ve herkes sıradan insan toplumu içerisinde kendisi için anlamak zorunda olduğu bir gerçek olduğunu düşündüğünden, yaşamını sürdürmek için ona yapışıp kalır. Aslında sizlere şunu söyleyeceğim, sıradan insanlar arasında hangi prensibe aydınlanırsanız aydınlanın, insan ırkından yüksekte olan her seviyedeki canlıların gözünde, tamamı yanlıştır, çünkü insan toplumunun tamamı daha yüksek boyutların tam tersidir. Bu yüzden, sahip olduğunuz bu engelleri kırıp geçmek için -yani Fa'yı elde etmenizi şiddetli bir biçimde engelleyen, biçimlendirmiş olduğunuz fikir ve kanıları kırıp geçmek için- farklı bölgelerde farklı insanlara yapmış olduğum konferanslarda zihinlerinizdeki engelleri -ki onlar Fa'yı edinmenin önündeki engellerdir- yıkmak için, farklı yaklaşım tarzlarını kullandım. Çin'den Amerika'ya gelmiş olan çok sayıda kişi, çok başarılı ve ileri derecede eğitimli. Birçoğu derecelere sahip ve hepsi modern bilim konusunda nispeten net bir anlayışa sahip olduklarını hissediyor. Fakat işin aslı şudur ki, net bir anlayışa sahip olmaya inanmanın kendisi bir engeldir. Bunun sebebi, birçok keresinde de söylemiş olduğum gibi, bu bilimin kendisi aslında o kadar bilimsel değildir. O sadece insan ırkına uzaylı yaşam formları tarafından dayatılmış bir şeydir, toplumun tamamının içine işlemiş ve her alanda onun içine yayılıp, dağılmış olan bir şeydir. Peki, o zaman ben Fa'yı öğretirken neden onu bilim ile birleştirdim? Çünkü bilim insan fikir ve kanılarını ve de davranışlarını başkalaştırmıştır. İnsan ırkının yaşam koşullarındaki değişiklik, insan davranışlarının değişmesine yol açmış ve tüm insan kültürü değişmiştir. Bilimin dışındaki kültürlere gelince, buna tüm etnik grupların kültürleri de dâhil, günümüzde insanlar onları anlayamıyorlar. Bu evrendeki durumları ele alıp tartışmak için, günümüz modern insanı, evrendeki gerçek maddenin temel sebeplerini, yaşamın temel sebeplerini ve evrenin temel sebeplerini yalnızca, kullanmakta olduğum bu modern bilimin yöntemi ile anlayabilecek ve öğrenebilecekti. Bu yolla, sıradan insanlar arasında bulduğunuzu düşündüğünüz sözüm-ona gerçeklik kırılıp yok edilecekti ve bu şeyleri kırmak sizlerin Fa'yı elde etmesine yardımcı olacaktı -asıl gerçekliği. O şeyin hakikaten gerçek olmadığını anladığınız zaman, Fa'yı elde etmek sizin için daha kolaydır. O yüzden bu benim Fa'yı öğretişimin karakteristik özelliklerinden biridir -farklı insanlara göre, farklı durumlara göre ve farklı bölgelere göre- yani, Fa'yı öğretirken, günümüz modern insanlarının sapmış olan fikir ve kanılarını dâhil edip birleştiriyorum. Elbette, içinizden birçok kişi, özellikle de o nispeten daha ileri düzey eğitime sahip olanlar, uzun bir zaman sürecinde bilim ve bilgi konusunda araştırmacı bir alışkanlık ve zihinsel yapı geliştirmiştir. Bu gibi kişiler bir kez bunun gibi bir şeyle karşılaştığında, onu araştırmayı ve onun hakkında daha fazla şey öğrenmeyi seviyorlar. Bilgi peşinde koşmaya alışmış oldukları için ve hiçbir zaman tatmin olmayan bir zihniyetin sonucu olarak, sürekli olarak daha fazla araştırmak, keşfetmek istiyorlar. Aslında, insani düşünme biçimini, insani fikir ve kanıları kullanma yoluyla, insanların bugünkü seviyesi veya gelecekte elde edeceği başarı seviyesi ile evrenin tam olarak ne olduğunu asla anlayamayacaksınız -bu, keşfedilmesi tamamen imkânsız bir şey olacak. Bunun sebebi, insanların düşünme biçimi ve kullandıkları dil, sadece belirli bir sınırın içerisindeki olayları tanımlayabilir. O sınırın ötesinde, insan ırkı, onu açıklamak için gerekli olan lisan tipine sahip değildir. Sadece onu tanımlamak için gerekli olan lisana sahip olmamak değil, bir de o tür bir kelime haznesinden de yoksun kalırsınız, çünkü var olmakta olan kelime haznesinin karşılaştırma yapabilmesinin hiç bir yolu yoktur. Ne kadar tanımlarsanız tanımlayın, tanımlanamaz. Ders verirken size Fa'yı öğretmenin benim için çokta kolay olmamasının sebebi budur.

Bir diğer nokta da şudur ki, insanoğlunun düşünme biçimi, belirli bir programı izlemektedir. Fakat o program artık bir işe yaramadığından dolayı, evren hakkında net bir biçimde konuşamazsınız. Birçok durumda, buna Fa'yı okurken de dâhil, uygulayıcılar Fa'yı zihinlerinde anlayabilirler, fakat onu kelimelere dökemezler. Bütün uygulayıcılar, Fa'yı anlayıp kavrayabildikleri, fakat onu net bir biçimde ifade edemedikleri duygusunu yaşamıştır. Yani, o, sıradan insanların düşünme biçimleri ile ve de kullandıkları dil ile net bir biçimde açıklanabilecek bir şey değildir. Bununla birlikte, ben insan dilini kullanarak Fa'yı öğretmek için ve herkesin onu anlaması için, elimden gelenin en iyisini yapıyorum. En son sizlere Cenevre'de Fa'yı öğretirken oldukça zor gelmişti; olayları kendi tarafımda net bir biçimde açıklayamadığımı hissetmiştim.

Son zamanlarda altı kitap yayınladım. Onlar geçen sene Singapur, Cenevre ve Frankfurt'ta düzenlenen konferanslar, Kuzey Amerika'daki ilk konferans ve Changchun'da asistanlar için yapılan Fa konferansıdır. Bir diğeri de uygulayıcılar için yazdığım ve şiirler olarak da kabul edilebilen şu dört satırlık kitabelerden derlenen başka bir kitap -yani bu tür bir kitaptır. Onlar hep birlikte altı kitaptır ve hepsi yayınlandı. Bundaki amaç nedir? Farklı bölgelerde konuşmuş olduğum şeyler sadece o belirli durumlara uygunluk gösteriyordu. O içerikten çıkarılıp alındıklarında ve başka düzenlemelerin içerisinde duyulduklarında, her ne kadar hala etkiye sahip olsalar da -çünkü o netice itibarı ile Fa'dır- hedefledikleri asıl şeyi kaybederler ve Fa'yı sistematik bir biçimde dinlememiş olanları kolaylıkla yanlış yönlendirebilirler. Durum bu olduğundan, bu noksanlığı telafi etmeyi sağlayabilmek için onları derledim ve onların hepsi şu anda yayınlandı. Bu yüzden kitapları aldığınızda, farklı bölgelerde elden ele dolaştırdığınız video kasetlerini yok etmelisiniz. Biliyorsunuz ki, video kasetleri bir başka ana karakteristik özelliği paylaşıyor: İnsanların sorularına verdiğim cevapları dinlediğinizde, verdiğim cevaplar genellikle sorulan şeyi cevaplamıyor. Peki, bunun sebebi nedir? Bunun sebebi şudur ki, bizim zamanımız oldukça sınırlıdır ve ben kişilerin not kâğıtlarına yazmış oldukları soruyu okur okumaz, sizler onu anlıyorsunuz ve bu yüzden ben de o fırsatı bir diğer konuya dikkat çekmek için kullanıyorum. Eğer içinde, sorulan soruyu cevaplamayan cevaplar bulunan bir teyp kaseti etrafta dolaştırılırsa, diğer insanlar onu anlamayacaktır. Biz bütün bu problemleri çözmek istiyoruz ve bu yüzden kitapları yayınladık. Az önce söylemek istediğim şey, farklı bölgelerde, o belirli bölgeler ile ilgili olan şeyler hakkında konuşmuş olduğumdur.

Çin'de en son bulunduğum zamanda -Amerika'ya gelmemden kısa bir süre önce- insanlara, bazı Dafa asistanları ile birlikte, Pekin'de üniversite profesörü ve bilim adamı olan uygulayıcıları bir araya getirmelerini söyledim, böylece onlarla bilim konusu üzerine detaylı bir biçimde konuşabilecektim. Fakat en sonunda yapmak istediğim şey tatmin edici bir şekilde neticelenmedi, çünkü birçok başka uygulayıcı da geliverdi ve benim ele alıp konuşmak istediğim konu üzerinde odaklanmayan sorular yönelttiler. O nedenle o konu hakkında konuşmak zorlaştı. Ben insanların Fa'yı dinlemek istemelerine veya beni görmek istemelerine karşı değilim, fakat farklı bölgeler farklı durumlara sahiptir. Netice itibarı ile bu bir Fa konferansı olduğu için bugün fazla konuşmak istemiyorum Yarın sorularınızı cevaplayacağım.

Burada oturuyor olduğunuz için bu fırsatı aynı zamanda sizlerle birkaç konuyu konuşmak için kullanabilirim.

İlk önce Fa'yı yaymak konusu üzerinde konuşacağım. Bu konuda hakikaten çok fazla çaba sarf etmektesiniz, fakat bir konu var: Sizin de gördüğünüz gibi, son zamanlarda çok az sayıda yeni uygulayıcı var. Peki, bu durum neden böyle? Çünkü bu olayın tamamı daha en başında çok sistematik bir biçimde düzenlendi. Fakat bu düzenleme benim tarafımdan kabul edilmedi, çünkü o düzenleme evrendeki eski güçler tarafından yapıldı -benim haberdar olmadığım ve de kabul etmediğim durum ve koşullar altında yapıldı. Bu durum sadece bu şekilde, bir özet içerisinde kısaca ele alınıp tartışılabilir. Bu Fa-düzeltmesi olduğu için, düzenlenecek olan şey nedir? Yeniden düzenlenmekte olan şeyler, Fa'dan sapmış olan eski şeylerin tamamıdır. Geçmişten kaynaklanan sapmış unsurlar bir güç haline geldiler ve bir sistem biçimlendirdiler ve bu şeyler en tepeden en aşağı kadar negatif bir rol oynamaktalar. Fa'yı aktarırken, daha fazla insanın Fa'yı elde etmesine olanak sağlamak istiyorum. Eski güçler bu olayı farklı aşamalara bölmüş oldukları için ve bu mesele için olan insan sayısına zaten ulaşılmış olduğunu düşündükleri için, şu anda sınırlıyorlar. Esasen, ben 200 milyon kişinin Fa'yı dinlemesini planlamıştım, fakat sonunda, eski şeytani güçler sayıyı 100 milyon kişi ile sınırladılar. Fa'yı yayarken ilerleme kaydetmeniz konusunda birtakım zorluklar yaşamış olmanızın sebebi budur. Fakat bu, gelecekte insanların Fa'yı elde edemeyeceği anlamına gelmiyor; yavaş yavaş öğrenmeye gelecek ve Fa'yı elde edecekler. Yapmanız gereken şeyleri yapmaya devam etmek zorundasınız. Bir kişiyi Fa'yı elde etme konusunda hala zorlamak, onu sürüklemek zorunda değilsiniz. Xiulian, kişisel gönüllülük temelinde uygulanır. Eğer bir kişi xiulian uygulamıyorsa, o zaman onu kendi haline bırakın. Sırf eski güçlerin yarattığı engelleme yüzünden de her şeyi değiştirmemeliyiz. Eğer Fa'dan haberi olmayan kişilerin Fa'nın farkına varmalarını sağlayabilir ve Fa'yı bilmeyenlerin Fa'yı bilmesini sağlayabilirseniz, elinizden gelenin en iyisini yapmışsınız demektir ve bu da yeterlidir. Henüz söylemiş olduğum şey, sizlere bir faktörün var olduğunu anlatmak içindi ve bu duruma o sebep olmuştur. Fakat söylemiş olduğum şeyden sanki yeni bir şeyler anlamışsınız gibi yanlış bir kanı çıkarmamalısınız ve bunun ardından kendi fikir ve kanılarınıza ve takıntılarınıza sıkı sıkıya yapışıp kalmışken, bunun hakkında içeriği dışında konuşursunuz -bu iyi değildir. Mantıklı olmaya çalışın. Sizlere sadece bunun bu gibi bir durum olduğunu söylüyordum.

Öte yandan, bugün bu sorumluluğu sürdürme sürecinde, sizi ve Fa'yı bir arada bağlantılandırdım. Sizin xiulian uygulamanız neden çok hızlı bir biçimde ilerliyor? Bunun arkasında birçok ama birçok faktör vardır; bu ana sebeptir. Ben bu Fa'yı öğretirken ve tüm Fa-düzeltmesi süreci gerçekleşirken, Fa'yı farklı seviyelerde dinleyen canlılar bulunmaktadır; Fa'yı insan dünyasında dinleyen uygulayıcılar sizlersiniz, bu yüzden sizler bu Fa'ya bağlantılandırıldınız. Sizler her ne kadar Fa'yı en düşük seviyede dinleyen varlıklar olsanız da, sonsuza dek en düşük seviyede kalmayacaksınız. Tamamlanmaya ulaşacak ve farklı alanlara ve de farklı seviyelere ulaşacaksınız -o, en yukarıdan aşağıya kadar tam olarak birbirine ilişkilendirilmiştir. Bu sorumluluk gelecekte sona erdiğinde, o dönemde xiulian uygulamaya gelecek olanların, bugünkü Fa-düzeltmesi olayı ile hiçbir ilgileri olmayacak. Onlar xiulian ile normal bir biçimde meşgul olacaklar.

Bugün sizlere öğretmekte olduğum evrenin bu Dafa'sı aynı zamanda da insan ırkına verilmiş olan en büyük şanstır, çünkü böylesi sınırsız bir Fa ile xiulian uygulamak, geçmişte kesinlikle hayal bile edilemeyecek bir şeydi. Şu anda sizler Fa'yı elde edebiliyorsunuz, sizlere Fa'yı öğretişimi kişisel olarak dinleyebiliyorsunuz ve dahası sizler bu Fa-düzeltmesi olayına bağlantılandırılmış durumdasınız -henüz bunun öneminin farkına varamadınız! Bazen, birtakım uygulayıcılar azimli ve kararlı olma konusunda başarısız oluyor -ki bu, onların kendilerine karşı sorumsuz olmaları durumudur! Netice itibarı ile onlar insanoğludur, insan düşüncelerine sahiplerdir ve bunun farkına varamazlar; bu nedenle de sadece oldukları gibi olabileceklerdir. Aslında bütün bunlar kelimelerin ötesindedir ve sizler gelecekte ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz! (Alkış)

Ayrıca, xiulian dönemi esnasında, hepiniz, sahip olduğumuz bu ortamın ne kadar iyi olduğunun farkına varmalısınız Egzersiz alanlarında herkes kalbini açabiliyor, ne istediğini özgürce söyleyebiliyor. Bu insan toplumunda başka hiçbir yerde olanaklı değildir. Her uygulayıcının egzersiz alanına gelmesi üzerine, saf bir alana girmiş olduğunu ve en kutsal alana adım atmış olduğunu hissedebilecek olmasının sebebi budur. Orada bulunanların hepsi birbirleri hakkında "Sen beni düşünüyorsun, ben de seni" şeklinde davranmaktadır. Bu başka herhangi bir insan düzeninde bulunamaz. Neden bu şekilde olabiliyor? Bunu tek sebebi, her bir Dafa uygulayıcısının kendisini geliştiriyor olmasıdır. Bir kez bir problem veya anlaşmazlık ortaya çıktığında, herkes kendi eksik ve noksanlıklarını araştırmaktadır, bunun kendi hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığını bulmaya çalışmaktadır. Herkes bunu yapması gerektiğini biliyor, fakat bazı kişiler -Fa'yı çalışma konusunda sebat etmeyen bazı kişiler- hala bunu başaramıyor. Bu bireysel problemden bahsettiğim için, şunu söylemek zorundayım -ve elbette sizlere daha önce bundan çok kereler bahsettim- bir anlaşmazlık ile yüz yüze gelindiğinde, herkes kendi içine bakmak zorundadır. Fakat bazı insanlar bir problem ile yüz yüze geldiğinde hala kendi içine bakmayı başaramıyormuş gibi görünüyor. Bazı insanlar bunun farkına varabiliyorken, bazıları bunu göz önünde bile bulundurma konusunda gönülsüz davranıyor veya bir uygulayıcı olduklarını bile tamamen unutuyorlar. Söyleyebilirim ki bu, yapılması gereken şeyin yeterince iyi yapılmamasıdır. İster sizinle bir başka uygulayıcı arasında olsun, ister işyerinde olsun veya insan toplumundaki hangi durum olursa olsun, uygulayıcılar arasındaki bu ihtilafların ortasında veya bir uygulayıcı ile bir asistan arasındaki ihtilaflarda, bu kişiler sebepler için kendi içlerine bakmaları gerektiği konusunda düşünmüyorlar.

Sizlere sıklıkla şu gibi durumlardan bahsediyorum: İki kişi bir anlaşmazlık, bir ihtilaf yaşadığı zaman, her ikisi de sebepler için kendi içine bakmak zorundadır; kendisine: "Benim bu konuda sahip olduğum eksiklik nedir?" diye sormalıdır. Her biri kendi problemini araştırmak zorundadır. Eğer bir üçüncü kişi, ikisi arasındaki soruna şahit olursa, sizlere söyleyeyim ki, üçüncü kişi için onu görmesi tesadüfî değildir ve o da bu mesele üzerinde düşünmek zorundadır: "Ben neden onların arasındaki bu anlaşmazlığı gördüm? Bunun sebebi benim hala noksanlıklara sahip olmam mıdır?" Sadece bu şekilde iyi olabilir. Fakat sizler her ne zaman bir problem ile yüz yüze gelirseniz, daima onu başkalarının üzerine atıyor ve başkalarında zayıflıklar ve kusurlar buluyorsunuz. Bunu yapmanız doğru değildir. Dafa için yaptığı işlere ve Dafa'ya zarar vermeye yol açabilirsiniz. Hiçbiriniz kendi noksanlıklarınıza bahaneler bulmak veya kendi takıntılarınızı gizlemek, örtbas etmek için Dafa'yı ve Dafa işlerini kullandığınızın farkına varamıyorsunuz. Bir diğer kişinin bir şeyi yeterince iyi yapamadığını düşündüğünüzde, aklınızda bunun üstesinden gelemediğinizde, şöyle düşünmelisiniz: "Benim zihnim neden bununla ilgili sorunlar yaşıyor?" Onun gerçekten bir problemi mi var? Yoksa benim kalbimin derinliklerinde mi bir sorun var?" Bunun üzerinde çok düşünmelisiniz. Eğer gerçekten hiçbir probleme sahip değilseniz ve onun yaptığı şey gerçekten problemsel ise, ona bunu kibarca söylemelisiniz ve bu bir soruna yol açmayacak, bir probleme sürüklemeyecektir. Bu kesindir. Eğer diğer kişi bunu anlayamazsa, bu onun problemidir. Siz söylediğinizi söylemişsinizdir.

Anlaşmazlıklar olmadan gelişim olamaz. Bazı insanlar kendi içinde bulundukları durumun çok barışçıl, çok huzurlu olduğunu hisseder ve herkes de onun uygulamasının oldukça iyi gittiğini düşünür. Aslında sizlere söyleyeyim ki, bu iyi bir şey değildir. Benim yapmak istediğim şey kesinlikle sizin için birtakım sorunlar yaratmaktır, çünkü bunlar yoksa sizin açınızdan iyi değildir. Bunun sebebi şudur, sadece anlaşmazlıkların ve ihtilafların ortasında sahip olduğunuz takıntılar ortaya çıkabilir ve sizlere ve de diğerlerine görünebilir ve onlar bunun ardından yok edilebilir. Eğer bu gibi takıntılar olmasaydı, sahip olduğunuz sıradan insan takıntılarınız yok edilemeyecekti. Bu yüzden, şu duruma biraz dikkat gösterin: Herhangi bir durum altında, özellikle de sıradan insanlar arasında kendinizi geliştiriyorken, sadece çatışmalar yoluyla ve sadece xinxing müdahaleleri yoluyla xinxing'inizi geliştirebilecek olmanız kaçınılmaz bir durumdur. Her konferans verişimde bu konu hakkında konuşuyorum. Orada otururken ve Fa'yı dinlerken hepiniz bu konu hakkında oldukça netsiniz, fakat kapıdan dışarı adımınızı atar atmaz, yeterince iyi olamıyor ve bunu unutuyorsunuz.

Son dönem içerisinde, özellikle de bu iki yıl boyunca, uygulayıcıların gelişimi çok muazzam oldu ve Fa'yı anlayışları da artan bir biçimde olgunlaştı. Bu mükemmel. Dafa halka açıklandığından beri, ben sizleri xiulian'in en doğru, en erdemli yolunda tutuyorum. Bu, ister Fa'yı öğretme biçimi anlamında olsun, ister Fa'yı toplum içerisinde yayma anlamında veya herkese ne yapması gerektiğini öğretme anlamında olsun, en erdemli, en doğru yolda ilerliyordu. Ve bizler doğru ve erdemli olduğumuz için, doğru ve erdemli olmayanların hepsi bizim hakkımızda düşüncelere sahip olacaktır, çünkü doğru ve erdemli olmayanlar Dafa'nın önünde ifşa edilecektir. Bu yüzden birazcık negatif etki yaratacakları ve Dafa hakkında olumsuz yorumlar yapacakları kesindir. Buna kuşku yoktur.

Fakat öte yandan, eğer negatif faktörler olmasaydı ve bu Dafa sorunsuz ve barışçıl bir biçimde aktarılsaydı, sizlere söyleyeyim ki: O, günümüz modern insanının sahip olduğu ahlak standardı ile aynı olan bir şey olurdu ve bu da günümüz insanlarının onun hakkında kötü bir şey söylemeyeceğinin sebebi olurdu. Tam anlamıyla şu yüzdendir ki, bizler çok aşırı derecede doğru bir yolda olduğumuz için, bütün o doğru olmayan şeyler ifşa edilebiliyor, kendinizde barındırdığınız doğru ve erdemli olmayan şeyler yok edilebiliyor ve sıradan insan toplumundaki doğru ve erdemli olmayan şeyler yeniden düzenlenebiliyor. Toplumdaki bu meseleler sizin dışarıya çıkıp bilinçli bir şekilde yapacağınız şeyler değildir, çünkü kötü şeyler açığa çıkarıldığında, sıradan insanlar kendi başlarına onların farkına varacaktır. İnsanoğlu kalbinde hala iyilik taşıyor ve sahip olduğu merhametli doğayı hala barındırıyor; insanlar kendi kusurlarını ve noksanlıklarını gördüklerinde, ne yapmaları gerektiğini kendi başlarına bilecekler ve bu kaçınılmaz olarak insanların kalbini yeniden düzenlemekte bir rol oynayacak. Yaptığınız uygulama içerisinde sıradan insan toplumunun nasıl olduğu konusunda kaygılanmaktan ziyade veya toplum için neler yapmanız gerektiği konusunda kaygılanmaktan ziyade, öncelikle, nasıl azimli olacağınız üzerinde yoğunlaşmalı ve bu konu üzerinde daha fazla çaba sarf etmelisiniz; sizler öyle bir yükümlülüğe sahip değilsiniz, ne de ben sizden böyle bir şey yapmanızı istiyorum. Sizler uygulayıcılarsınız, sahip olduğunuz xinxing'i nasıl yükselteceğiniz meselesi, xiulian'de temel olan şeydir.

Biliyorsunuz ki, şu anda Dafa uygulaması içersinde 100 milyon kişi Fa'yı çalışıyor ve kendisini geliştiriyor. Sahip olunan sayının kendisi bile başlı başına, toplumdaki insanların kalbini değiştirmeyi başlatma rolü üstlendi -bu kaçınılmazdır. Fakat benim tasarlamış olduğum şey bu değildir. Özellikle, Fa'nın yayılması süreci esnasında, Dafa kendi sıkıntılarına sahiptir ve sıradan insanların Dafa'ya karşı yaptığı tenkitler var. Bu problemler ile nasıl başa çıkmalısınız? Bizim uygulayıcılarımız sıradan insanların kullandığı şiddet içeren davranışları taklit etmedi; ne de insanların kullanmakta olduğu "eğer sen bana bu şekilde davranıyorsan, ben de sana aynı şekilde davranırım" yöntemini veya çok daha kötü olan yöntemleri benimsemedi. Siz o şekilde davranmadınız; bütün bunları merhamet ile hallettiniz. Bu da aynı zamanda Dafa'nın sağlıklı bir biçimde ilerlemesini sağlayan bir faktördür. Elbette, karşı karşıya kaldığınız her büyük sıkıntı aynı zamanda sizler için ve Dafa için kudretli bir erdem oluşturmaktadır.

Gördüğünüz gibi, gelecekte çok sayıda kişi Tamamlanmayı elde edecek -Tamamlanmaya doğru xiulian uygulayacaklar. Cennetlerdeki Tanrılar soracaklar: "Tamamlanmayı nasıl elde ettin? Buraya kadar nasıl xiulian uyguladın?" Hangi Fa ile buraya kadar xiulian uygulayabildin?" Elbette biliyorsunuz ki, önemsiz xiulian uygulama yolları insanları kurtaramaz, bilindik yöntemler bir Tanrıyı Üç Diyarın dışına ulaştıramaz. Bir Fa ne kadar kudretli ve yüksek seviyeli ise, kurtuluş sunma yolu ile oluşturulabilen bir Tanrı bir o kadar yüce, kurtarılan kişinin ulaşabileceği seviye de bir o kadar yüksek olur. Gelecekte, diğerleri oraya nasıl yükseldiğinizi görmek istediğinde, sizin hakikaten Dafa içerisinde xiulian uygulayarak oraya yükselmiş olan biri olmaya layık olduğunuzu görecekler. Bu Dafa tarafından oluşturulmuş kudretli erdemin kendisi başlı başına son derece önemlidir. Eğer tek biriniz her şeyi doğru yapıyorsanız, bu sizin kişisel uygulamanız ile ilgili bir meseledir; eğer bir bölgedeki insanlar her şeyi iyi bir şekilde yapıyorsa, bu o bölgedeki uygulayıcıların başarılı olduğu anlamına gelir; eğer biz bütün dünya olarak iyi bir şekilde yapabilirsek veya Dafa uygulayıcılarının olduğu tüm bölgeler her şeyi iyi bir şekilde yaparsa, bu sadece artık bir bölge veya bir kişi ile ilgili bir konu olmaktan çıkıp, Dafa'nın tamamının her şeyi iyi bir biçimde yaptığı ve erdemli bir gidişat üzerinde olduğu anlamına gelir.

Şimdi bir başka konuya dikkat çekeceğim: Şüphesiz ki, bu tip uygulayıcı Birleşik Devletler de bulunuyor, fakat sayıları fazla değil; anakara Çin'de nispeten daha fazla sayıdalar. Yani, bazıları bir zamanlar rahip sınıfından olmayan Budist'tir veya diğer başka dinlere çok ilgilidir. Olağanüstü yetenekler yoluyla veya başkalarını dinleme yoluyla, bazı insanlar görerek veya ağızdan duyma yoluyla, Dafa'nın insanları kurtarabildiğini öğrenir ve günümüzde sadece bu Dafa'nın insanları kurtarabileceğini öğrenir. O sebeple, dinlerde meydana gelmiş olan durumu öğrenir ve anlarlar. Ve dinlerin artık insanları hiç bir şekilde kurtaramayacağını öğrenirler. Tanrılar artık insanlar ile ilgilenmediği, insanları gözetip korumadığı için, kutsal yazıtlar, cümlelerinin ardındaki içsel anlamları kaybetmiştir ve bu yüzden de insanları kurtarma konusundaki hakiki geçerliliklerini kaybetmişlerdir. O yüzden, o insanlar bunu anladıktan sonra, Dafa'yı öğrenmeye geliyorlar. Fakat temel bir seviyede, önceden kaynaklanan şeyleri veya dinlere olan takıntılarını terk etmemişlerdir. Eski bildikleri şeylere tutunmakta devam ediyorlar ve Dafa'dan istifade ederek amaçlarına ulaşmaya veya Dafa'yı kullanmaya yelteniyorlar. Bu niyet gerçekten çok kötüdür. Elbette, bazıları bunu bilerek yapıyor ve bu şekilde devam edeceklerinin çok iyi farkında olarak bu şekilde davranıyorlar; onları defettim ve herhangi bir şey elde etmelerine kesinlikle müsaade etmeyeceğim. Çünkü onlar Dafa'yı suiistimal ediyorlar ve bu bir insan için çok ama çok yanlıştır ve korkunç bir maksattır. Eğer bunun farkında değiller ise -yani, o kişinin yüzey katmanı bunu iyice anlamıyorsa ve kafası karışık ise- o durumda onları düzeltmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım ve konuyu anlamalarını sağlayacağım. Bunu anlamalarını sağlamak için bugün bu konuyu açtım: Buna kesinlikle izin verilmez.

Bildiğinizi gibi, benim öğretmekte olduğum şey evrenin Fa'sıdır ve tüm xiulian uygulama yolları ve tüm sistemlerin öğretileri bu evren içerisinde var olmaktadır ve de bu Fa tarafından kapsanmaktadır. Her bir seviyede bulunan canlı varlıklar, evrenin Dafa'sı tarafından yaratılmıştır. Her bir cennet, tüm Tanrıların ve tüm Budaların cennetleri, her bir seviyedeki kozmik vücutlar -tamamı bu Dafa tarafından yaratılmıştır. O her şeyi kapsayıp, içermiyor mu? Bu Dafa içinde birçok kişi Buda dünyalarına ait olan yaşamlardır; birçok yaşam Tao idi ve birçoğu Batı insanlarının Tanrıları veya onların cennetlerine ait olan yaşamlardı. Ve hala daha fazla sayıda, ne sizin, ne de insanoğlunun bilmediği, birçok ama birçok farklı Tanrıların cennetlerine ait olan ve buraya Dafa'yı elde etmek için gelmiş olan canlılar var. Peki, Dafa'nın onların geri dönmesini sağlayabilmesinin sebebi nedir? Onların hakikaten geri dönebilmelerini sağlayabilmemin nedeni, benim öğrettiğim şeyin evrenin temel, Yüce Fa'sı olmasıdır, oysa herhangi bir kişinin cennetine ait olan Fa, sadece, kişinin evrenin çeşitli seviyelerinden anlamış olduğu ve de aydınlanmış olduğu, tasdik edilmiş prensiplerden başka bir şey değildir. Onların hiç biri Dafa ile karşılaştırılamaz.

Neden diğer başka şeyleri de eş zamanlı olarak uygulamanızı onaylamıyor ve sizlere sadece Dafa içerisinde uygulama yapmanızı söylüyorum? Çünkü Dafa farklı seviyelerdeki durumları birbirine birleştirmiş, birbirine bütünlemiştir ve farklı seviyelerdeki olaylara hitap etmektedir -bunun yanı sıra, o farklı varlıklarınkine de- ve sadece bu şekilde geri dönebilirsiniz. Sadece eskiden sahip olduğunuz doğuştan olan her şeyinizi değiştirmez, aynı zamanda size geri dönmenizde rehberlik de edebilir. Biliyorsunuz ki, bizim birçok uygulayıcımız, kendisinin Tao olduğunu gördü, kendisinin Batılı bir Tanrı görünümüne sahip olduğunu görmüş olan uygulayıcılarımız da var ve Buda Okuluna ait görünüme sahip olan bazı uygulayıcılarımız da var. Hepsi Dafa'nın içerisinde xiulian uyguluyor, fakat ben sahip oldukları hiçbir şeyin kaybolmasına veya bozulmasına sebebiyet vermeyeceğim. Onlar daha önce hangi uygulama metodunu uygulamış olurlarsa olsunlar ben onların hepsine geri dönmeleri için rehberlik edebilirim ve bu tek yoldur. Sadece evrenin Fa'sı ile bu yapılabilirdi. Bu, Dafa ile önceki diğer bütün xiulian uygulamaları veya dinler arasındaki en büyük farktır.

Aslında, hiç kimse bilmiyor ki, birçok insan Budalara inanmaktan veya Tanrılara inanmaktan bahsediyor olsa da, gerçek şudur ki, eğer siz o belirli Tanrının dünyasından olan bir kişi değilseniz, o Tanrı sizi hiç bir şekilde kurtaramaz. Daha önce bir kez, bir açıklamada bulunmuştum, ister Hıristiyanlık, ister Katoliklik olsun, onların cennetlerinde doğulu kişiler yoktur. Bu insanoğlunun anlamadığı mutlak bir gerçektir. Fakat batılı insanlar, Haçlı Seferleri ile doğuya gittiler ve yayma yöntemleri başlangıçta iyi değildi, çünkü hem İsa, hem de Yehova, kendi öğrencilerine, öğretilerini doğuya doğru yaymayı yasaklamıştı. Bu insan ırkının karışmasını engellemek içindi, fakat bunu anlamadılar. Bir kez, İsa'nın birçok kutsal imajı olduğunu, fakat onları kullanmadığınızı söylemiştim. Fakat onun bir haç üzerine çarmıha gerilmiş olan görüntüsünü sembol olarak kullanıyorsunuz. Bu sanki onu, insanların İsa'nın sonsuza dek çarmıha gerili bir şekilde kalmasını istiyormuş gibi görünmesi haline getirmiyor mu? İnsanlar hala iyi bir şey yaptığını düşünüyor. Aslında, insanların yapmak istedikleri şeyler ya da yapmış oldukları şeyler ille de iyi olmayabilir. Tanrılar neden insanlara bakıyorlar? Çünkü insanlar hala Tanrılara inanıyorlar. İnsanlar bir labirentte kaybolmuştur, bu nedenle ne biliyorlar ki?

Dafa, tüm yaşamların ilk yaratıldıkları yere geri dönmesini sağlayabilir. Bu benim kesinlikle yapabileceğim bir şeydir. Fa-düzeltmesinin gerçek uygulamasında, bu yüksek seviyeli varlıklar için yapılmaktadır -seviyelerinin yüksekliğine bakılmaksızın. Benim bu kadar fazla uygulayıcım içerisinde geçmiş birkaç yıl boyunca uygulamasında başarıya ulaşmış kişi oldukça fazladır, Tamamlanmış veya Tamamlanmaya yaklaşmış kişi de oldukça fazladır. Olayın tamamı henüz sona ermemiş olduğundan, şu anda sınırlanma altındalar. Her şeyi bilebiliyor ve her şeyi görebiliyorlar, fakat sahip oldukları olağanüstü yetenekler ve Tanrısal güçlerin kullanılmasına izin verilmiyor, çünkü o durumda bu Dünya bunu kaldıramazdı. Elbette, uygulayıcılar da ele alıp tartışma ve birbirleri ile deneyimlerini paylaşma yoluyla, bu şeyleri yavaş yavaş anlamaya başladılar; birçok şey giderek daha da net bir hale geliyor. Size o yüzden bu şeyler hakkında konuşuyorum. Bu şu anlama geliyor, eğer siz o ırka ait değilseniz veya o Tanrının cennetinden biri değilseniz, sizi alıp götüremez.

Buda Sakyamuni, Rulayların sayısının Ganj Nehrindeki kumlar kadar çok olduğunu söylemişti. Farklı cennetlerdeki yaşamlar kötüleştiklerinde düşerler. Peki, nereye düşerler? Hepsi evrenin merkezine düşer -o en alt kattaki yerdir. En merkez yer bu Dünya'dır ve o çok özel bir ortamdır. Onların hepsi buraya düşerler, bu yüzden buraya düşmüşlerdir. Budalar merhametli oldukları için ve kendi dünyalarından buraya düşen kişileri kurtarmak istedikleri için, onları bırakıp gitmezler. Bu yüzden Tanrıların kurtarmak istediği o kişiler, aslında, o Tanrıların kendi dünyalarına ait olan kişilerdir; onlar, diğer dünyalara ait olan canlılara kesinlikle dokunamazlar. Peki, bunun sebebi nedir? Bunun sebebi şudur, belirli bir canlıyı meydana getiren parçacıklar, o Tanrının kendi dünyasına aittir. O elementler uzaklaştırıldığında, o yaşam parçalanıp dağılır. Bu bir canlının keyfi olarak yapabileceği bir şey değildir. Geçmişte, insanların hepsi Budalara inanıyor ve Budalara ya da Tanrılara ibadet ediyorlardı. Fakat aslında, o sadece kutsal varlıklara inanış olan bir tür doğru düşünce idi. O Buda, o kişi ile hiçbir şekilde -hatta istemiş olsa bile- ilgilenemezdi. Tabii ki, Sakyamuni gibi ya da İsa gibi, insanları kurtarmak için dünyaya gelen Tanrılar, özel durumlar idi. Kesinlikle içinde birçok meseleyi barındırıyordu ve onları burada tartışmayacağız. Benim söylemekte olduğum şey, Dafa'nın bunu başarabileceğidir. [Diğer Tanrılara ait olan canlılar ile ilgilenilmesi gibi] Kalbinin derinliklerinden hala geçmişlerinden gelen şeyleri söküp atamayanlar için -onlara bir şans vermek adına- bugün bu konuyu gündeme getirdim. Eğer hala o şeyleri terk edemezlerse, fırsatı kaçıracaklar. Dafa kutsaldır ve xiulian ciddidir.

Şimdi de sizin için xiulian uygulamasında uygulayıcılarımızın net bir biçimde açıklayamadığı bir diğer konuya -yani, "cennetler" konusuna- değineceğim. Günümüz modern bilimine göre, uzay araçları dışsal alanlara doğru yolculuk ettiler ve birçok başka gezegene gittiler, fakat hiç bir insan veya Tanrılara ait cennet göremediler; ne de insanların hakkında konuşmuş olduğu Üç Diyar içerisindeki farklı cennetlerin görüntüleri vardı. O yüzden, günümüz modern insanları bu mantığı, dini reddetmek için kullandı, geçmişten gelen efsaneleri inkâr etmek ve insanoğlunun sahip olduğu en temel doğayı reddetmek için kullandı. Aslında, Tanrıların bahsettiği "cennetler" kavramı, hiçbir şekilde insanların anladığı "cennetler" kavramı ile aynı değildir. Moleküllerin bileşiminin sebebi mikro kozmik madde iken, ben sıklıkla, insanoğlunun içinde yaşadığı bu fiziksel boyuttaki her şeyi moleküllerin oluşturduğunu söylüyorum ve hatta daha da mikroskobik olan maddenin katmanları, farklı seviyelerdeki parçacıklar katmanlarının bileşiminin temel sebebidir. Tanrılar çok mikro kozmik dünyaların içerisindedir, bununla birlikte bunlar aşırı derecede büyük, geniş alanlardır. Her bir konferansta size anlatmış olduğum mikro kozmik dünyalar ve mikro kozmosta biçimlenmiş olan boyutlar, Tanrıların içinde bulunduğu yerlerdir. Bir düşünün: Tanrılar... Geçen gün şundan bahsetmiştim; insanların içinde yaşadığı bu boyuttaki şeyler -hava gibi, madde gibi, toprak gibi, kayalar gibi, demir ve çelik gibi- bu boyutta bulunan her şey, buna vücudunuz da dahil -moleküllerden oluşmuştur. Fakat moleküller, evrendeki en iri taneli, en yüzeysel ve en pis maddedir. Bu moleküller -aslında, Tanrıların gözünde, tüm moleküller- kir olarak görünür ve evrendeki çamur olarak kabul edilir ve bu sadece Rulay seviyesindeki anlayıştır. Geçmişte Yehova'nın veya Nüwa'nın, insanı yaratmak için çamur kullanıldığını söylemesinin doğru olmasının sebebi budur. Bunun sebebi, sizin fiziksel vücutlarınız bile moleküllerden oluşturulmuştur ve Tanrıların gözünde o çamurdur, kirdir ve en iri tanecikli olan şeydir. O halde hepiniz bir düşünün: Uzay araçları ne kadar uzağa uçabilirse uçsun, moleküllerin alanının dışına uçabildiler mi? Diyelim ki, bir uçak gökyüzünde uçuyor ve Asya'dan Amerika'ya doğru gidiyor. Oldukça yüksekte uçtuğunuzu ve çok uzak bir mesafeye gittiğinizi hissedersiniz; gerçek şudur ki, sadece bir moleküller yığınının içinde dolanmaktasınız ve hepiniz zeminde dolaşmaktasınız -bu hiçbir şekilde "cennetler" değildir. Tanrıların gözünde bu sadece, aynı seviyedeki maddeler içerisindeki, birbirinden farklı uzun veya kısa mesafeler konusudur. Tanrıların bahsettiği gerçek cennetler, mikro kozmik dünyalardan oluşturulmuş olan boyutlardır. Bir madde ne kadar rafine ise, meydana getirdiği yüzey bir o kadar özlü ve saftır.

Tüm maddelerin içerisinde enerji var olmaktadır, buna moleküller de dâhildir. Tek sebebi şudur ki, insan vücudu ve etrafınızda bulunan her şey moleküllerden oluştuğu için -enerjiyi ölçmek için kullandığınız makine bile moleküllerden oluştuğu için- moleküllerin enerjisini saptayamıyorsunuz. Madde ne kadar mikro kozmik ise, sahip olduğu enerji bir o kadar yüksek ve radyoaktif gücü de bir o kadar fazladır -ne kadar mikro kozmik ise, bir o kadar güçlüdür. Tanrıların enerjisinin ve var oluş formlarının o şekilde olmasının sebebi budur. O zaman size biraz daha net bir şekilde anlatayım: eğer yeryüzündeki insan Samanyolu, dıştaki uzay, uzak kozmik bedenler ve vs. dâhil olmak üzere aya, güneşe, Venüs'e, Mars'a bakarsa, onların hepsi cennetlerdir. Fakat eğer Dünya'ya Mars'tan baksaydınız, onun da cennetlerin içerisinde olduğunu söylemeyecek miydiniz? Bu sıradan insanların düşünce biçimlerini kırıp geçen bir algılayıştır.

Fakat eğer daha derin bir seviyede kavranırsa, bir düşünün -cennetler ne demektir? Mikro kozmik bir boyuta girdiğiniz an, o "cennetlerdir." Size çok basit bir örnek vereyim ve bir hikâye anlatayım. Geçmişte Tao uygulaması yapan bir uygulayıcı varmış, yolda yürürken bir yandan da içki içiyormuş. Aniden birini görmüş. Bu kişi tam olarak onun aramakta olduğu -Tao'yu geliştirebilecek olan kişiymiş. O yüzden, bu kişiyi kurtarmak istemiş ve onu öğrencisi olarak almış. Ona şöyle sormuş: Tao'yu geliştirmek için beni takip etmek ister misin? Bu kişinin aydınlanma kabiliyeti ve doğuş kalitesi çok iyiymiş ve: "Evet isterim" demiş. Öğrenciye tekrar sormuş: "Beni takip etmeye cesaretin var mı? Cevap vermiş: "Evet, var!" Tekrar sormuş: "Ben nereye gidersem gideyim, arkamdan gelmeye cesaretin var mı?" Cevap: "Evet" imiş. Ardından öğrenciye şöyle demiş: "Tamam. O zaman, şimdi beni takip et!".....bunu söylerken, avuç içi büyüklüğündeki şarap kabını yere koymuş, kapağını açmış ve kabın içine atlayıvermiş. Öğrenci, ustasının kabın içine atladığını görmüş, bu yüzden ustasını taklit ederek, aynen onun gibi kabın içine atlamış. Olaya şahit olanların hepsi abanmış ve kabın içine bakmışlar: "Vay Canına!" diye haykırmışlar. Kabın içerisinde büyük bir dünya varmış -hakikaten çok genişmiş. İnsanoğlunun sahip olduğu düşünme biçiminden bakılırsa, o kadar büyük bir fiziğe sahip olan bir kişi için, o kadar küçük bir kabın içine atlamak nasıl mümkün olabilir? Bunun sebebi, o boyuta girmek istediğinizde, o boyuta girebilmeyi başarmadan önce, vücudunuzda taşıdığınız her şeyin, o boyutun durumuna uyum sağlaması zorunluluğu vardır. Farklı boyutlar arasında, boşluklardan geçerek seyahat ettiğinizde, vücudunuz kaçınılmaz olarak o var oluş durumuna girer. Çünkü maddenin parçacıkları ne kadar mikro kozmik ise, seviyelerindeki düzlemler daha geniş ve engindir. Mikro kozmik parçacıkların seviyelerinde, o kabın tezahür etme biçimi biz insanların burada gördüğü biçiminden farklıdır; tüm parçacıklar birbirine bağlıdır. İnsanların gözüne küçük veya büyük olarak görünen bir şey, sadece aynı parçacıklar tarafından oluşturulmuş olan zaman alanı içerisindeki bir tezahür biçimi, bir kendini ortaya koyuş formudur. Yani, o kabın yüzeyi moleküllerden oluşmaktadır ve sizin gördüğünüz bu biçimidir, fakat mikro kozmosta bulunan kap o şekilde değildir. O seviyedeki evren ile bağlıdır. Söylemiş olduğum şeyi anlıyor musunuz? (Alkış) Sadece bu tür bir düşünceyi ele alıyorum. Bu insanoğlunun anlayamadığı bir şeydir ve insan kavramı ile anlaşılamaz.

Yani, bir kişinin cennetlere gidiyor olduğundan bahsederken, söyleyebilirim ki, eğer aniden bir kayanın içerisine girerseniz, bu cennetlere gitmek değil midir? Eğer taş maddesinden biçimlendirilmiş olan yüzeye girerseniz olmaz. Onun moleküler parçacıklarını biçimlendiren mikro kozmik parçacıkların alanına girmektesiniz -cennetlere gitmiyor musunuz? Eğer vücudunuzun mikro kozmik seviyelerinin içerisine girerseniz cennetlerin içerisinde olmaz mısınız? Herhangi bir seviyedeki yüzey parçacıklarına ait mikro kozmik parçacıkların içerisine girdiğinizde -yani bir başka deyişle, bir öncekinden daha küçük olan parçacık katmanına girdiğinizde- bu zaten cennetlerin içerisindesiniz demektir. Sadece cennetlerin seviyeleri farklıdır ve mikro kozmik oran birbirinden farklıdır. Mikro kozmosa girdikten sonra, her ne kadar bir kaya parçasının içine, vücudunuzun içine veya herhangi bir şeyin içine girdiğinizi görseniz de, aslında o boyut ile bağlantılı olan engin ve büyük bir evrene girmiş olmaktasınız. Bir başka deyişle, bu insan düşünme biçimi değildir. Sıklıkla, insanların 'doğu', 'batı', 'güney' veya 'kuzey', 'yukarı', 'aşağı', 'içinde', 'dışında' şeklinde bahsettikleri kavramların, evrende var olmadığını söylerim ve bu, insan düşünme biçiminden ve kavramlarından farklıdır. Ben bunu bu şekilde açıkladıktan sonra "Vay canına, onu anlamak için insanın düşünme biçimini kullandığınızda, o hiç bir şekilde öyle değil" şeklinde anlıyorsunuz. Günümüz modern bilimi çok yüzeyseldir. Gerçek cennetlerin farkına varamaz veya onları bilemez, çünkü o sadece şu anki mevcut fiziksel boyutun içerisinde emekleyip durur ve bununla sınırlıdır. İnsanoğluna uzaylı yaşam formları tarafından dayatılmış olan bilim, bu yüzden bununla sınırlanmıştır. Uzaylılar da bu boyut içerisinde yaşayan canlılardır ve onlar da evrenin gerçeğini bilme konusunda insanlar ile benzer noksanlığa sahiptir.

İnsanoğlu Tanrılara inanmıyor ve bu basit bir problem değildir. İnsan ahlakını yok eden insanoğludur. İnsanoğlu karmik cezalandırmaya inandığı zaman, iyi şeyler yapmanın mükâfat ile ve kötü şeyler yapmanın geri ödeme ile karşılaştığına inandığı zaman ve insanın yaptığı her şeyin Tanrılar tarafından izlendiğine inandığı zaman, o durumda insanoğlu çok kötü şeyler yapmaya cesaret edemeyecektir. İnsanoğlu, iyi şeyler yapmanın erdem (De) kazandırdığını ve mutluluk ile ödüllendirildiğini bilir -ki bu mutlak bir gerçektir. Fakat insanoğlu artık bunlara inanmıyor; günümüzde bilim bunlara inanmıyor ve bunları batıl inanç olarak görüyor. Bu kesinlikle "bilim sopasını" insanların doğru düşüncelerine sallıyor olmaktır. Bu, insanların en temel doğasına vurmak değil midir? İnsanların sahip olduğu ahlak, sahip olduğu doğru inançlar ve erdemli düşünceler artık yok olma noktasına gelinceye kadar yok edildiğinde, insanlar istedikleri her şeyi hiç çekinmeden yaparlar ve amaçlarına ulaşmak için her türlü yola başvururlar. Bu durum, insan toplumunun çürümesinin en temel sebeplerinden birisidir. Batı toplumundaki insanlar Tanrıya inanıyormuş gibi görünüyor, fakat aslında Tanrıya inanmıyorlar: gerçek anlamda inandıkları şey bilimdir. Tanrılar onların düşündüğü gibi değildir, yani, insan duygularına sahip canlılar gibi değillerdir. Şu anda, önemli bir kavramı düzeltmiş oldum, şöyle ki, "cennetlerin" nasıl anlaşılması gerektiğini. Tanrılar ve insanlar "cennetlerden" bahsettiğinde, bu ikisi ayrı şeylerdir.

Uygulama sürecinde birçok kişi bazen kendilerinin, kendi vücutlarına girmiş olduğunu gördüler. Vücutları sanki engin bir gökyüzünü andırır, gökyüzünde dolanırlar ve kozmik vücutların arasında yürürler ve ileri doğru gitmeyi sürdürdüklerinde kapılar birbiri ardına açılır. Daha yakından baktıklarında ve bir göz atmak için zihinlerini bir adım daha genişletip baktıklarında, şunun farkına varırlar: "Aa, o benim vücudumda açılmakta olan enerji kanalları." Bir düşünelim. Xiulian uygulayıp kendinizi geliştirdiğinizde, vücutlarınız en mikro kozmikten, dışa doğru değiştirilmektedir. Peki, en mikro kozmik nedir? Diğer vücutlarınız tam ve kesin olarak 'cennetlerde' ve o alanlarda değiller midir? Sadece, siz sıradan insanların ortasına düştünüz ve bununla birlikte, sıradan insanların bulunduğu yere düştünüz; en mikro kozmik olan kısım bile sıradan insanların bulunduğu bu seviyeye düştü. Fakat eğer xiulian uygulama yoluyla geri dönebilirseniz, sizin için her şey yeniden düzenlenecek, bu yüzden o deneyimden geçeceksiniz. Tarihteki birçok uygulayıcı, az önce bahsetmiş olduğum olayı gördü, fakat onu açıklayamıyorlardı. Budist dinindeki kişiler, bazen, Buda'nın kişinin zihninde olduğunu söylerken, Tao Okulundaki kişiler de insan vücudunun küçük bir evren olduğunu söyler ve bunun gibi şeyler ve bu onların bu gibi şeyleri görmüş olması ile ilgilidir.

Bilim hakkında konuşurken, bilimin iyi bir rol oynayamıyor olduğundan bahsetmiştim. Sadece insanların yaşam ortamlarını kirletmekle ve insan vücudunun dokularını yok etmekle kalmadı, aynı zamanda uzaylı yaşam formları da en sonunda insanoğlunun yerini alacaktı. Ona ait şeyler insan toplumundaki her alanın içerisine nüfuz etti, insan ırkı bilimi kırıp geçemez, şu anda her şey bilim tarafından yaratılıyor. Durum bu olduğu için, Dafa uygulayıcıları olarak, yaptığınız iş ne olursa olsun, sadece devam etmeli ve işinizi yapmalısınız ve işinizi iyi yapmalısınız -bu yeterli olacaktır. Gerçekleşmekte olan şeylere gelince, kendinizi bunlarla sıkmayın. Sizlere, bu bilime karşı olun demiyorum, ne de sizlere kendinizi ondan kurtarmayı öğretiyorum. Söylemek istediğim bu değildir. Sizlere bilimin ne olduğunu anlatıyorum. Bilimin çok sayıda konu üzerindeki anlayışı korkutucu derecede yüzeyseldir; şu anda var olmakta olan bu boyut içerisindeki maddeyi anlayışı bile yetersizdir. Cennetsel yaşamların varlığının farkına varabilme yetersizliği, onun gelişimini sınırladı. Örneğin günümüzde bilim adamları endüstriyel kirliliğin oldukça şiddetli olduğunu söylüyor ve örneklerden biri de, soğutucularda kullanılan freon maddesinin ve diğer başka maddelerin, ozon tabakasında zarara neden olduğu. Ozon tabakasındaki hasarın -bir deliğin ortaya çıkmış olması- Güney Kutbunda meydana geldiğini söylüyorlar. Gerçek şudur ki, bilim, Tanrıların oynamış olduğu rolün farkına varma konusunda yetersizdir, bu yüzden insanlar, bunun ozon tabakasına verilen zarardan dolayı olduğunu söylüyor. Modern sanayinin sebep olduğu kirliliğin, insanoğlunun sahip olduğu havayı son derece korkutucu bir biçimde kirlettiği doğrudur.

Fakat sınırsız evredeki mikro kozmoslarda bulunan sayısız canlılar, ister bir biçime sahip olsunlar ister olmasınlar, hepsi Tanrı'dır ve onlar, insanoğlunun gözleri ile göremediği mikro kozmosların içinde var olmaktadırlar. Hava, moleküler parçacıklardan oluşmuşken, moleküler parçacıklar daha mikroskobik parçacıklardan oluşmuştur. Havanın kendisinin içerisinde sayılamayacak kadar çok katman bulunmaktadır -katman üzerine katman, mikro kozmosa doğru ilerler- ve orada var olanların hepsi Tanrı'dır. İnsanoğlunun içinde yaşadığı çevrenin bu hale geldiğini gördüklerinde, atık gazı Dünyadan atmak için, bir pencere, bir kapı açtılar. Bu olay, Tanrılar tarafından yapıldı. Onu bir amaç ile açtılar ve ardından da kapattılar. Eğer Tanrılar insanları korumasaydı, insanoğlu canlı kalamayacaktı. İnsanoğlu sadece Tanrılara inanmamakla kalmıyor, aynı zamanda Tanrılara saygısızlık yapmaya dahi cesaret ediyor. En basitinden şöyle bir örnek verelim. Biliyorsunuz ki, sanayi kirliliğinin en şiddetli olduğu yerler, nüfusun en yoğun olduğu yerlerdir -büyük şehirlerdir. Neden Ozon tabakasında o bölgelerin üzerinde bir delik açılmadı? Çünkü Tanrılar, Güney Kutbunda bir delik açmanın insanoğlu için güvenli olacağını düşündüler. Atık gaz nerede daha fazla ise orada bir deliğin oluşması gerekiyordu, öyle değil mi? Peki, neden o şekilde oldu? İnsanların sandığı gibi değildir. Aynı zamanda Çin'deki Qinzhang Platosunun üzerinde de büyük bir delik vardı -büyük delikler daima seyrek oturulan yerlerde beliriyor. Durum sadece bizim görebildiğimiz Ozon tabakası ile sınırlı değildir, çünkü maddenin içerisinde bulunan mikro kozmik materyaller, inanılmaz derecede fazla sayıdadır, onların hepsi bir yol oluşturmalıdır ki böylece o şeyler boşaltılabilsin. Ebette bu, Tanrıların insanlar için yapmış olduğu şeydir.

İnsanoğlunun kirliliği çok daha ciddi problemlere sebep olmuştur. Biliyorsunuz ki, neredeyse dünyadaki hiç bir tatlı su artık temiz değildir. Bu, ister yeraltı suyu olsun, ister yerkabuğunun üzerinde olan su; insanlar onu ne şekilde filtre ederse etsin veya temizlerse temizlesin, suyun asıl saflığına ulaşılamaz. Dahası insan, suyu, tekrar tekrar kullandı ve su giderek daha çok ve daha çok kirlendi, çünkü insan suyu deveran eder -tatlı su, dolanım halinde olan bir maddedir. Tatlı su, deniz suyu ile karışmaz, çünkü onlar aynı madde değillerdir. Yaşam, her maddenin ve her objenin içinde var olmaktadır. Yüzeyde sadece onun su olduğunu görüyorsunuz, fakat öteki tarafta o yaşama sahiptir. Toprak, su, hava ve benzeri şeyler giderek daha da fazla kirlendiğinde, insan ırkının göreceği zarar da giderek daha ve daha büyük hale gelir. Günümüz insan toplumunun gelişimi, bir önceki insan uygarlığının gelişiminin tekrarıdır; son döngü şu anki döngü için bir deneme idi. Eğer gelişim bu şekilde devam ederse, insanoğlu deforme olacak. Endüstriyel atık gazlar ve atık sular insanoğlunun deforme olmasına ve çok iğrenç bir görünüme girmesine neden olacak -yarı şeytan yarı insan gibi görünmelerine. Eğer daha fazla ilerlerse işte bu şekilde olacak. Dahası, bir de, insan ahlakının bozulması ile ilgili faktörlerden kaynaklanan aşağılık davranışları var.

Bu noktada, bu fırsatı bir başka konu hakkında konuşmak için kullanacağım. Bildiğiniz gibi, modern bilim insanlara uzaylı yaşam formları tarafından getirildi. Batı da Sanayi Devrimi başlarken Dünyaya geldiler. Matematik ve kimya ile başladılar -yüzeysel olandan başladılar, ta o ilk zamanların basit bilgisinden- modern makineye geçildi ve en sonunda bugünkü bilgisayarları geliştirdiler. Gelişim daha fazla devam ettikçe, en nihai amaçları insanoğlunun yerine geçmek, yerini almaktı. Bu yerine geçme durumu nasıl gerçekleşir? Daha önce bahsettiğim gibi, bugünün insanlarının vücudunda nerdeyse herkes, uzaylı yaşamlar tarafından yaratılmış olan bir vücut tabakasına sahiptir. Bunu neden söylüyorum? Çünkü onların size aşılamış olduğu bütün bu bilim, zihinlerinizde çarpık bir düşünme biçimi yarattı. Daha önceki insan uygarlıklarının hiçbirinde, şu anki gibi insanlar olmadı. Zihin bu şekilde olduğunda, vücutta öyle olur. Bildiğiniz gibi, vücudunuzda bulunan her bir hücre sizsiniz ve beyniniz, her bir hücrenin içerisindeki beyne bağlanmıştır. O durumda, vücudunuzda bulunan sayısız hücrelerin içerisindeki düşünce süreçlerinin tamamı çarpık insanların düşünceleri olur ve tüm vücut bu hale gelir. Tanrıların insanı artık insan olarak kabul etmemesinin nedeni buna bağlıdır. İnsan ırkı artık insan olmadığında, Tanrıların onu kurtarmasındaki amaç nedir?

Biliyorsunuz ki, bir kişi öldüğünde, gerçek anlamda ölmemektedir. En büyük moleküler parçacıklar katmanının dış kabuğu soyulurken, moleküllerin altındaki, vücudun mikro kozmik parçacıklardan oluşan kısmı ölmemiştir. O perdelenir, sanki kişi bir parça elbiseyi çıkarıyormuş gibi. Gerçekten ölmemiştir. Fakat bu boyutta bulunan kişi ortadan yok olmuştur, çünkü vücudun yakılması veya gömülmesi gerekir ve en nihayetinde ayrışır ve çürür. Bu boyuttan ayrılmıştır; yani, parçacıkların bu katmanı ortadan yok olmuştur. O durumda, az önce bahsetmiş olduğum uzaylı varlıkların kültürüne gelince, ihtiyaç duyduğu bir bedensel katmanı yaratmak için, kesinlikle insanoğlunun kendine ait düşünme biçimini kullanmaktadır ve bunu, insanoğlu bunun farkında değilken yapmaktadır. Peki, o halde en sonunda insanoğlunu nasıl ele geçireceklerdi? Biliyorsunuz ki, insanoğlunun en dış yüzeyinde bulunan kabuk ile yer değiştirmek için, hala bir yol bulmaya ihtiyaçları olacaktı. Bu, şu anda insanların kullanmak istedikleri "klonlama" yöntemidir. Tanrılar, insanlar ile ilgilenip onları gözetir ve onlar birisi ile ilgilenmediklerinde, o kişinin içerisine yaşam elementlerini enjekte etmezler.

Yani, sizin bu dünyada canlı olmanızın sebebi, bu etten kemikten vücuda sahip olmanız değildir, ne de bunun sebebi, annenizin size, sizi canlı tutan bu bedeni vermesidir. Ana ruhunuz ve diğer bütün ruhlarınız var olduğu için yaşayabilirsiniz. Bir insan öldükten sonra ve vücudu hala orada yatıyorken niçin canlanmıyor, sonuç olarak o aynı kişinin vücudu değil midir? Çünkü asıl ruhlarının hepsi ayrılmıştır. Yani, bir kişiye ruh verilmez ise ve doğum sırasında reenkarne olma izni verilmez ise, doğduktan sonra ölü olmayı sürdürecektir. Peki, ne olacak? İçine uzaylı yaşam formları girecektir. Bu, uzaylı yaşam formlarının insanları ele geçirmek için kullanacağı en nihai, en son yöntemdir -yani, insanları klonlamak. İnsanoğlu kendisini yok etmek için, uzaylı varlıklar tarafından kullanılıyor, fakat bunun farkında değil ve hala bu bilimi koruyup, insan ırkını yok ediyor. Eğer insanlar gelecekte toplu halde klonlanırsa, o canlıların hepsi, insan bedenlerinin içine reenkarne olmuş olan uzaylı varlıklar olacak ve artık daha fazla insan ırkı olmayacak. Elbette, benim bugün burada bu konuyu açıklayabilmem, bütün bu problemlerin üstesinden gelindiği anlamına geliyor. Hatta birçoğu şimdiden çözülmüş oldu. Bugün bunu sizlere, insanoğlunun son dönemlerdeki gelişimi ile bağlantılı olan birtakım gerçekleri anlatmak için açıkladım.

Ayrıca, Dünya'nın oluşması da insanların düşündüğü gibi, Büyük Patlama "Big Bang" teorisi ile gezegeni oluşturması şeklinde değildir. Böyle bir şey yoktur. O nasıl oluşturuldu? Günümüz modern biliminin, maddenin esası, yaşamın temeli ve evrenin temeli hakkında olan anlayışı tamamen yanlıştır. Bu dünyayı Tanrılar yarattı. Peki, Dünya nasıl yaratıldı? Bildiğiniz gibi, Dünya birçok kereler yeniden yapıldı. Felaketler konusu, her din tarafından ele alınıp tartışılmıştır. Eğer bu dünyanın kendisi bir felakete sahip ise -insan ırkı yozlaşıp, bozulduğunda yok edilir ve bu Dünya üzerinde yok edilir- bu asıl afet, asıl felakettir. Meydana gelen daha da büyük felaketler dahi vardır, bütün Dünya elden çıkarılır. Ruhun göçmesi sürecinde, kişi karmayı kendisi ile birlikte götürdüğü için, kişi ne kadar kötülük yaparsa bir o kadar karmaya sahip olur. Bir bitkiye reenkarne olduğunda, o bitki karma ile kaplanmış olacaktır. İnsan gözü bunu göremez, çünkü karma en büyük moleküllerin boyutundan daha aşağı bir seviyede var olmaktadır. İnsan, bitkilere, objelere, hayvanlara veya hatta toprağın ya da kayanın içine dahi reenkarne olabilir, bu yüzden, karma her yerdedir. O halde Dünya nedir? O bir karma gezegeni olarak görünmektedir. Bu, daha önce bahsetmiş olduğum "çürük elma" düşüncesinin altında yatan anlamdır. O oldukça çürümüş bir duruma gelmiştir -"Onu, kutsal ve saf evrenin içerisinde tutmanın anlamı nedir? At onu gitsin!" O durumda tabii ki, bir kenara atılabilir.

Budaların insanlara karşı merhamet beslediği söylendiğinde kastedilen şey, Dünyaya yakın olan Budalardır, çünkü onlar merhamete inanırlar. Son derece yüksek seviyelerde bulunan Tanrılar: "Merhamet nedir?" derler. Onlar merhameti dahi bir takıntı olarak görürler. Onlar merhametli midir? Onlar da merhametlidir. Fakat onların sahip olduğu merhametin alanları ve kavramları farklıdır. Aynen daha önce söylemiş olduğum şey gibidir: Düşünce biçimi farklıdır. Onlar kendilerine en yakın olan canlılara karşı merhametlilerdir ve onlar çok düşük seviyelerde bulunan Tanrıları, sıradan insanlar ile aynı görürler. İnsanoğluna gelince, onlar ne işe yarar? Onlar, mikroorganizmalardan ve bakterilerden bile daha düşükler. Bir kişi yürürken bir bakteriyi öldürdüğünde, bunu kim bir öldürme olarak görür ki, öyle değil mi? -Dışkı gibi veya bir gübre parçası gibi- kötü bir hale gelmiş olanlar elden çıkarılmalı, yok edilmelidir. Peki, bunun içinde merhametli olma veya merhametli olmama kavramı nerededir? Yoktur. İnsanoğlu kendisinin göz kamaştırıcı olduğunu düşünüyorken, yüksek seviyelerdeki Tanrıların gözünde bir hiçlerdir. Bu büyük evrende, farklı alanlarda bulunan canlı varlıklar arasında, var oluş formları ve algılayışları anlamında, çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Sizlere çok sınırsız ve çok yüksek olan boyutlar hakkında konuşurken -ve eğer hatırlarsanız- evrenin böylesine önemli bir seviyesinin, bu uçsuz bucaksız kozmik vücut içerisinde sadece bir toz zerreciği olduğundan bahsetmiştim -Dünya ne anlama gelebilir ki? İnsanlar ne anlama gelebilir ki, öyle değil mi? Kendilerinin göz kamaştırıcı ve muhteşem olduğunu düşünenler, sadece insanlardır. Bu Dünya birçok kereler yenilenmiştir, durum budur.

Bu sınırsız evrenin tarihinde, bu Dünya gezegeni birçok kereler yenisiyle değiştirildi. Fakat yenisiyle nasıl değiştirildi? Dünyanın en dıştaki yüzey katmanı bu seviyedeki maddelerden oluşturulduğu için -bu boyuta ait olan moleküllerden oluşturulduğu için- Dünya'nın, bu boyuttaki maddelerinden oluşturulması gerekiyordu. Evrendeki bu boyutun farklı kozmik vücutlarının hepsi, yenilenme ve eskisinin yenisiyle değiştirilmesiyle yeniden yaratılma durumunu yaşar. Evrende bulunan muazzam Tanrılar, belirli kozmik vücutlarda gerçekleşen parçalanma ve dağılmalardan kaynaklanan tozları veya enkazları topladılar ve kategorize ettiler ve ardından da yeni Dünyayı oluşturdular. İşte bu yüzden, günümüz bilim adamları tarihi ve jeolojiyi araştırırken ve belirli bir materyalin Dünyada yaratılmış olduğundan beri ne kadar bir zaman geçtiği konusunda veya dünyanın ne kadar bir tarihe sahip olduğu konusunda iddiada bulunurken, yaklaşımlarının gerçeği asla kavrayamayacağının sebebi budur. Çünkü bazı maddeler, Dünya biçimlendirilmeden önce bile büyük kaya parçaları veya büyük kozmik nesneler idi. Buraya getirildiler ve onlar Dünya yaratılmadan önce var olmaktaydı. Bu yüzden sizler için araştırıp inceleme yoluyla, Dünyanın tarihinin ne kadar olduğunu anlamak imkânsızdır. Bahsedildiğinde, birçok şey kulağa efsaneymiş gibi gelebilir. Ben uygulayıcılarıma Fa hakkında konuşmaktayım ve sizler bunu kabul edebiliyorsunuz, çünkü Fa sıradan insanlara veya sıradan insan toplumuna öğretilmez.

"Su" hakkında konuştuğumda, okyanustan bahsetmiştim. Peki, aslında okyanuslar nedir? "Deniz suyu" ve "su" kesinlikle aynı şeyler değildir. Sadece tatlı su gerçek sudur, oysa deniz suyu insanoğlu tarafından "su" olarak isimlendirilmiştir -ki aslında o başka türden bir maddedir. "Su" yaşamı oluşturan elementtir. Bildiğiniz gibi, önemsiz bir seviyeden bakıldığında, Dünya, evrenin içerisinde bir toz taneciği gibidir. Bir Tanrı çok büyüktür ve sahip olduğu vücudun hacmi çok büyüktür. Eğer gözyaşı dökseydi, Dünya sular altında kalırdı. İşin gerçeği şudur ki, deniz suyu bir Tanrının gözyaşının düşmüş olmasıdır. Söylemiş olduğum şey kulağa bir peri masalıymış gibi gelebilir. Deniz suyunun bileşiminin insanın gözyaşı ile aynı olduğunu görmek için gidip onu test edebilirsiniz. Onlar tam olarak aynı şeylerdir. Eğer gözyaşınız o deniz suyunun büyüklüğü oranında büyütülebilseydi ve içine bir göz atıp bakabilseydiniz, acaba onun içinde yaşayan nasıl canlılar görürdünüz? Belki de onun içinde de bir balina var olmaktadır. Kulağa şaka yapıyormuşum gibi gelse de, aslında gerçektir. Dünyadaki tüm maddelerin orijinini açıklayabileceğim kadar, insanoğlunun orijinini de açıklayabilirim. Sizin xiulian uygulamanız ile bir bağlantısı olmadığı için, onlar hakkında konuşmak istemiyorum. Aslında, Dünya üzerinde bulunan her şeyin kendine ait bir orijini vardır.

Dünyanın yüzeyini kaplayan sarı toprağın ne olduğunu biliyor musunuz? O aslında insan boyutundan daha yüksekte bulunan daha yüksek seviyeli canlı varlıkların dışkısıdır. Geçmişte Tanrıların insanların pis bir dünyada bulunduğunu söylemiş olmasının sebebi budur -anlamı budur. Yüksek seviyeden olan canlılara ait maddeler temiz ve saf olduğu için, onların dışkısı insanoğluna temizmiş gibi görünür. Sadece kendisinden daha düşük seviyede olan şeyler insanoğluna pis olduğu hissini verir, bu yüzden, bir şeyler insan ırkından daha yüksek seviyeli olduğunda, insanlar onu temiz bulur. Fakat insan boyutundan daha yüksek boyutlarda herhangi bir besleyici madde yoktur, çünkü eğer pis değilse o zaman besleyici maddeler de olmayacaktır. O nedenle sarı toprakta bir şeyler yetiştirmek çok zordur. Kara toprak, çürümüş bitkilerin onun içine karışmasından oluşmuştur -ki bunun ardından içerisinde bir şeyler yetişmesi mümkün olmuştur. Çürümüş bitkiler, sarı toprağın rengini siyaha dönüştürdü ki o bunun ardından organik doğaya ait maddeler ve besin değeri yüksek yapı maddeleri içermektedir ve insan ırkı onu ekin elde etmek için kullanmaktadır. İnsanoğlundan daha yüksek seviyelerde bulunan şeyler, bitkiler için besin maddesi sağlamaz.

Aslında, çok sayıda kaya türü de toprak ile aynıdır. Genel anlamda konuşacak olursak, Dünyanın oluşturulması esnasında eğer çok fazla sıkıştırılmışsa kayadır, eğer gevşek bırakılmış ise topraktır. Fakat tamamen bu şekilde değildir. Kırmızı toprak ve kırmızı kaya, aslında muazzam canlı varlıkların kanıdır. Burada bulunan birçok kişi fizik ve kimya dünyasından! Eğer bana inanmıyorsanız onu test edebilir ve inceleyebilirsiniz. İçerdiği elementlerin, kanda bulunan elementler ile aynı olduğu kesindir, sadece o, uzun bir zaman sürecinde katılaşmış olan bir kandır. Kırmızı toprak çok büyük miktarda demir içerir ve insan vücudu da aynıdır. Bu yüzden sizlere söyleyebilirim ki, evrende, kırmızı kan genelde doğru ve erdemli olan varlıkların kanıdır. Şeytanların kanı beyazdır, bu yüzden kireçtaşı aslında şeytanların kanıdır. Elbette, o ölüdür ve hareketsiz bir maddedir; bu boyutta hiç bir etkiye sahip değildir. Patlatılmalarının veya yok edilmelerinin ardından, kayalara, kuma, toprağa ve bunun gibi şeylere dönüşürler, bu yüzden şeytan doğasına sahip değillerdir. Eğer insanlar onu duvarları boyamak için veya boya imal etmek için kullanırsa, bir sorun olmamasının sebebi budur.

Bilim adamları günümüzde şunu biliyor ki, kömür çok büyük miktarda bitkiden üretilir. Bu günümüzdeki bilimin bilebildiği bir şeydir. Fakat bu kadar çok miktarda kömüre dönüşebilecek oranda bitki nasıl olabilirdi? Bunu bilmiyorlar. Günümüzde bilim adamları petrolün canlı varlıkların vücutlarının kalıntılarından oluştuğunu biliyor -bildikleri budur. Fakat bu denli miktarda petrole dönüşecek kalıntı nasıl olabilirdi? Bunu bilmiyorlar ve ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bunu anlayamıyorlar. Bu sebeple, bu kadar çok miktarda hayvan kalıntısının nasıl var olabileceğini ve nasıl bu kadar fazla sayıda organizma olabileceğini sorarak bu teoriyi çürütmek isteyen bazı insanlar var. Yine de bu petrol çok fazla var. İşin aslı, bu devasa evren içerisinde ve geçirdiği uzun tarih boyunca yaşam, döngü üzerine döngü devam etmektedir. Ve bu dünya inşa edilirken, evrenden kaynaklanan bu tür maddeler, dünyanın içerisinde kasten kullanılmıştır -daha sonra enerji olarak kullanılması için. Ondan fazlasıyla bulunmasının sebebi budur. O sadece tek bir yaşam döngüsündeki canlılara ait bir şey değildir. Dünyadaki canlılar bile, durmaksızın yaşam döngülerinden geçer ve aynı zaman dönemlerine ait değillerdir. Günümüz çağdaş biliminin araştırmaları şu anda bilinen tarih bilgisinin ötesine geçemez, bilimin modern tarih hakkında taşımakta olduğu birçok anlayış yanlıştır. Bilim inanıyor ki, eğer taş devrinden günümüze kadar olan insanlar dünya üzerindeki tüm hayvanları öldürmüş olsalardı bile bu denli fazla miktarda petrol olamazdı. Üstelik çok fazla miktarda kömür ve çok sayıda bitki var. Bununla birlikte, onlar tek bir yaşam döngüsünden kaynaklanmıyorlar, sadece tek bir periyoda ait yaşamlardan gelmiyorlar. Tabii ki, daha birçok başka şeyler de var, onlar çok fazla olduğundan hepsine hitap etmez.

Aynı zamanda, elmas, altın, gümüş ve buna benzer şeylerde var. Bazı metalik elementler, evrenin çeşitli seviyelerindeki oluşumlar için gerekli olan faktörlerdir. Onlar az önce bahsetmiş olduğum dünyanın bileşimsel elementlerinden farklılardır. Fakat altın ve gümüş bu evrenden olan metalik elementler değildir. Altına gelince, biliyorsunuz ki, bir Buda'nın bedeni altından yapılmıştır; Rulay seviyesine ulaşmış olan tüm Tanrıların vücutları altındır. Yani bir başka deyişle o, devasa olan erdemli varlıkların vücutlarının kalıntılarıdır. Büyük bir evren parçalandığında, her şey bir an içerisinde paramparça olur. Farklı seviyelerin altınlarının nasıl mevcut olduğu ve farklı büyüklüklerdeki parçacıkların altınları hakkında da konuşmuştum -bu konu üzerinde daha önce konuşmuştum. Gümüşe gelince, gümüş Budaların seviyesinden düşük olan yaşamların vücutsal kalıntılarıdır, Pusa seviyesinde olan yaşamların vücutlarının kalıntılarıdır.

Birçok insan elmasın belirli bir güce sahip olduğunu bilir ve şeytani unsurlar elmastan korkar. Yani, küçük miktarda enerjisi olan negatif şeyler elmastan korkar, çünkü elmas onların enerjisini alabilir. Bazı insanların, elmasın şeytani ruhları defedebileceğini söylemesinin sebebi budur. Elmasın şeytani ruhları defedebilmesi illaki şart değildir, fakat elmas tuzla buz olmuş ve dağılmış bir enerjiden gelmektedir, gong'a benzer bir şeyden. Elbette o ölü ve hareketsizdir ve de herhangi bir etkiye sahip değildir. Fakat bununla birlikte o doğayı taşıyan bir şeydir ve bu yüzden de bir gücü vardır.

Şimdi bunları söylemem üzerine herhangi bir takıntı geliştirip, eve döndükten sonra elmaslar almaya gitmeyin. Benim konuşmakta olduğum şey Fa'dır. Bu boyuttan hiçbir şey birlikte götürülemez ve aynı zamanda da bunlar uygulayıcıların hiç bir işine yaramaz. Onlar neden patlama ile yok edildiler? Daha önce de söylediğim gibi, o her ne kadar altın olsa da, artık saf altın değildir, bu yüzden de patlama ile yok edilmiştir. Gong neden patlatılmıştır? Artık daha fazla saf değildir. Yüzeyde çok saf görünüyordu. Fakat eğer mikro kozmostan bakılırsa veya çok aşırı derecede mikro kozmik seviyeden bakılırsa, artık daha fazla saf değildi. Bugün daha fazla konuşmayacağım. Haydi, uygulayıcılarımızın konuşmalarını dinleyelim.

Yarın soru kâğıtçıklarınızı verebilirsiniz ve sorularınızı cevaplayacağım. Fakat yeni uygulayıcılar, sizlerin soru kâğıtçıklarını vermemesi daha iyi olacak, çünkü vakit çok değerli ve eğer her biriniz bir soru yöneltirseniz cevaplayabilmem mümkün olmayacak. Salonda bulunan birçok kişi, xiulian'de belirli seviyelere girmiş durumda, bu yüzden soracakları sorular xiulian'deki gelişimleri açısından önemli ve de bu bizim Fa konferanslarımızın amacıdır. Yeni uygulayıcıların sorduğu türde sorulara gelince, onları bana sormak zorunda değilsiniz -onların cevaplarını eski uygulayıcılardan veya yanınızdaki kişiden alabilirsiniz. Bu yüzden vakti boşa geçirmeyelim. Meselelerden biri budur. Bir diğeri de, xiulian uygulaması ile bağlantılı olmayan sorular sormaktan veya bilgi edinme arayışında olan ve bunun gibi sorulardan kaçınmaya çalışın. Açıklamış olduğum şeyden yanlış anlamlar çıkarmayın: Bu, bilgilerinizi zenginleştirmek için değil, xiulian uygulamanıza bağlı oldukları içindi. Pekâlâ, söylemek istediklerimin hepsi bu kadar! (Alkış) Şimdi sessizce oturun ve uygulayıcılarımızın konuşmalarını dinleyin. Buradan ayrılmayacağım ve ben de dinleyeceğim. Fakat beni bulmaya çalışmayın -bunu başaramazsınız. (Alkış)



**************************

Soru: Shifu bize, bir uygulayıcı eğer kalbinin derinliklerinde hala inatla en temel ilgilerine yapışıp kalmışsa, onun xiulian'i gerçek değildir demişti.

Shifu: Sizlere söyleyeyim ki, xiulian uygulaması tam olarak kişinin zihnini geliştirmesi ile ilgilidir -bu gerçek xiulian'dir. Örneğin, bugünlerde kanunlar var ve insanlar üzerine dayatılmış olan birtakım gereksinimler ve sınırlamalar mevcut, fakat bunların hiçbiri insanları değiştiremiyor. Diyelim ki sizi yüzeyde değiştirebiliyor ve sınırlayabiliyorlar ve yüzeyde hata yapmıyorsunuz ve her şeyi biraz daha iyi yapıyorsunuz. Fakat gerçek şu ki, izlenmediğiniz zaman veya çıkarlarınız tehdit edildiğinde, aynı şekilde kötü şeyleri yaparsınız, çünkü içinizde değişmemişsinizdir. Yani bir başka deyişle, xiulian bir kişiyi içsel olarak değiştirmek zorundadır. Eğer yüksek seviyelere ulaşmak istiyorsanız, eğer bir Tanrının seviyesine ulaşmak istiyorsanız, bir Tanrının düşünsel alanına ulaşmalısınız. Doğanız aynı kalırken sadece yüzeyiniz değişiyorsa, o gerçek değildir. Belirli bir zamanda veya kritik bir anda [takıntı] hala ortaya çıkacaktır. O yüzden eğer bir kişinin zihni değişmemiş ise, bu sadece bir şeyleri sahte bir görünüm olarak örtbas etmektir. Değişimler doğanızdan başlayarak gerçekleşmelidir. Sadece bu kendinizi gerçek anlamda değiştirmeniz olarak kabul edilir. Bir başka deyişle, xiulian uygulaması içerisinde kendinize karşı sorumlu olmak zorundasınız ve kendinizi gerçek anlamda değiştirmelisiniz ve kalbinizin derinliklerinde yapışıp kalmış olduğunuz kötü unsurları terk etmelisiniz -sadece bu gerçek anlamda bir şeyleri terk etmektir. Eğer olayları yüzeyde iyi yapıyor gibi görünüyor, fakat içinizin derinliklerinde terk etmek istemediğiniz şeyleri hala savunuyor ve onlara yapışıp kalıyorsanız, bu kesinlikle kabul edilmezdir. Bildiğiniz gibi, bir Buda veya bir Tanrı, canlılar için veya evrenin çıkarı için hayatını bırakabilir; onlar her şeyi bırakabilirler ve ondan etkilenmezler bile. O yüzden eğer onların konumunu alsaydınız, o şekilde olabilir miydiniz? Olamazdınız. Tabii ki, Budalar ve Taoların bunun gibi bir şeyle karşılaşmayacaklarını, fakat onların zihinsel alanlarının bu olduğunu söyleyeceğim. O alana ulaşılmadan önce, bir kişi kendisini gerçek anlamda değiştirmek zorundadır.

Geçmişte, dinlerle ilgilenen birçok kişi şöyle söyledi, dini bir inanca sahip olduğunuz sürece cennete, cennetsel bir krallığa, gidebilir ve dini inancınız olduğu sürece bir Buda haline gelebilirsiniz. Bunun insanları kandırmak olduğunu söyleyeceğim. Bir Buda'ya dönüşmek ne anlama gelmektedir? Cennetsel bir krallığa gitmek ne anlama gelmektedir? Her bir seviyede bulunan canlı varlıklar için farklı gereksinimler vardır. Aynen sizin okula gitmeniz gibidir: Birinci sınıftayken, öncelikle birinci sınıf seviyesine ulaşmak zorundasınız, ikinci sınıftayken ikinci sınıf seviyesine ulaşmak zorundasınız; yüksek okula gittiğinizde yüksek okul seviyesine ulaşmak zorundasınız. Eğer hala ilkokul kitaplarını kullanmaya devam eder ve birinci sınıf seviyesinde kalırken koleje giderseniz, siz hala bir ilkokul öğrencisisiniz ve bu yüzden koleje gidemezsiniz. Düşünce budur. Bu, meseleyi yüzeysel bir seviyeden ele almak içindir. Bizim öğrettiğimiz şey şudur, cennetsel bir krallığa gitmeyi başarmadan ve Tamamlanmaya ulaşmayı başarmadan önce, standarda, içinizin derinliklerinde gerçek anlamda ulaşmak zorundasınız. Bazı insanlar dinlerde öğretilmiş olan şeylere inanırlar ve çok dindarlardır, dua ederken şöyle söylerler: "Ben yanlış bir şey yaptım...." Bununla birlikte, kapıdan adımlarını atar atmaz tekrar aynı yanlışı yaparlar ki o durumda duaları işe yaramaz, çünkü kalpleri gerçek anlamda değişmemiştir. Şöyle düşünürler: "İnanca sahip olduğum ve dua ettiğim sürece cennete gidebilirim." Eğer daima dua ederseniz ve sürekli aynı seviyede kalırsanız, cennete asla gidemeyeceksiniz. İsa'nın, "Eğer bana inanırsanız, cennete gidebilirsiniz," demesi, eğer ona dua etmeye gider ve ona inanırsanız -sadece bir formaliteyi takip ederek- cennete yükselebileceksiniz anlamına gelmiyordu. Bu şekilde değildir. Sadece, her dua edişinizin ardından, aynı hataları yapmayı durdurduğunuzda, giderek daha da iyisini yaptığınızda ve İsa'nın cennetsel krallığının gereksinimlerine giderek daha fazla yaklaştığınızda, o cennetsel krallığın standardını karşılayabilmeniz mümkün olur. Eğer durum bu olmasaydı, İsa'nın o kadar zahmet ile konuşmasına ne gerek vardı ki? Onun amacı -kendisinin de söylemiş olduğu gibi- sizden daha iyi davranmanız değil miydi? Söylemek istediğim şey budur. Günümüz dinlerinde, buna Budizm de dâhil, insanlar zihnini geliştirmiyor ve formaliteleri takip ediyorlar, bu sahtedir. Bu konuda söyleyeceklerimin hepsi bu!

Soru: Bir kişinin ana ruhu vücudu terk ettikten sonra ve geri dönmedikten sonra, bu fiziksel vücudun ölme sebeplerinden önce ne kadar sürer?

Shifu: Kişinin ana ruhu vücudu terk ettikten sonra ve geri dönmediğinde......-bunun için belirli bir zaman çerçevesi yoktur. Şu şekilde söyleyeyim. Zihninizden şöyle düşünebilirsiniz, "Gerçekten de geri dönmek istemiyorum" ve o zaman bu düşünce ortaya çıkar çıkmaz, sahip olduğunuz etten kemikten olma fiziksel vücut ölebilir, çünkü geri dönmek istemiyorsunuz. Fakat Dafa'da bunun gibi şeyler yoktur, sadece Dafa'da xiulian uygularken başka şeyler uygulayanların ve tek bir uygulamaya bağlı kalma konusunda başarısız olanların ve "ikinci bir xiulian yoktur" ilkesini gerçek anlamda uygulayamayanların dışında. O zaman kişi bu tür bir tehlike ile karşılaşır. Kendilerini gerçekten geliştirmeyen insanlar ve iki kayığa aynı anda birden binmeye çalışanlarla, bu durum içerisinde, onların ne tür bir problem ile karşılaşacaklarını söylemek zordur.

Soru: New York Konferansında Buda Sakyamuni ile ilgili olan kısmı okurken gözyaşlarıma engel olamadım ve sessizce Shifu olarak çağırdım. Bunun bana neden olduğunu bilmiyorum.

Shifu: Bu, önceden belirlenmiş ilişki sebebindendir. Bir konu hakkında konuşacağım. Dafa'yı çalışmak yoluyla, birçok insan derin bir seviyede anladı ki, şu anda dünya dinlerinin hiçbirisi insanları kurtaramaz. Bundaki sebeplerden biri şu ki, standartlar artık yeterince iyi değil ve diğer sebepte Tanrılar artık insanlar ile ilgilenmiyor. Tanrıların artık insanlar ile neden ilgilenmediğinin çeşitli sebepleri vardır. Birisi şudur ki, günümüz insanlarının düşünme biçimi bu çarpık insanların düşünme biçimidir, uzaylı yaşam formları tarafından getirilmiştir ve tarih içerisinde hiçbir zaman bu tür bir insan var olmamıştır -bugünün insanları gibi. Tarih kendisini tekrar ediyor, defalarca, farklı zaman dönemlerine ait insanlar var olmuştur. Fakat hiçbir zaman dönemindeki insanlar, günümüz insanları gibi olmamıştı. İsa, Buda ve Tanrılar, insan ırkı felaket ile yüzleştiğinde, gelecekler ve insanları kurtaracaklardı, insanları kurtarmak için geri geleceklerdi. Fakat onların da gördüğü gibi, insanlar artık insan olmadığında, onları almak için artık gelmeyeceklerdir. Kabul ettikleri, hala insan olarak kabul edilebilecek olanlardır. Tabii ki, bu konuyu genel anlamları ile tartışmaktır; çarpıklaşmış insanoğlunun neden ortaya çıkmış olduğu konusunun hala birçok ama birçok yönü vardır. Tanrıların insanları artık insan olarak görmemesinin sebebi budur. Bu en tehlikeli şeydir.

Politikacılar olan veya ima ile para isteyen dini figürler hakkında yorum yapmayalım. Ben, dinler içerisinde, kalbi hala xiulian için atanlar hakkında konuşuyorum; xiulian konularını çok önemseyen bazı insanlar var. Onlar bizim Dafa'mızı biliyorlar veya belirli durumlar altında, onlara ipuçları veren ve onlara sadece Falun Dafa'nın kendilerini kurtarabileceğini ve geri dönmelerini sağlayabileceğini söyleyen birtakım başka Tanrılara sahipler. Birçok insan bu türde bir mesaj aldı ve durumun ne olduğunu anladı ve bu yüzden onlar da Dafa'yı öğrenmek için geldiler. Fakat inatla ilk başlarda sahip oldukları şeylere takılıp kalıyorlar. Amaçları esasen ilk başlarda sahip oldukları şeyi muhafaza etmek ve geri dönmek için benim Dafa'mı kullanmak. Söyleyeceğim ki, bu kesinlikle imkânsızdır ve onlar sadece kendilerini kandırıyorlar. Eğer esasen sahip olduğunuz şeyi terk etmezseniz, hiçbir şekilde kurtarılamayacaksınız ve sadece kendinizi aldatabilirsiniz.

Biliyorsunuz, başka boyutlardan bakıldığında, insan boyutundaki zaman çok yavaştır - yani, belirli bir zamanın içerisinden bakıldığında. Herhangi bir şey hakkındaki düşünme süreciniz, başka boyuttan bakıldığı zaman, çok yavaş bir süreçtir. Her ne hakkında düşünecek olursanız olun, siz daha onu düşünmeden bile bilinmektedir; yapacağınız şey çok açık ve net bir biçimde görülebilmektedir. İnsanlar, kendi akıllarından geçen şeyleri diğerlerinin bilmediğine inanır. Bu insanları kandırabilir, ama Tanrıları değil. O zaman bu şu anlama geliyor ki, bunun kadar ciddi [xiulian ve kurtuluş ile ilgili] bir mesele ile yüzleştiğinizde, eğer kendinize karşı sorumluluk taşıyan saf düşüncelere sahip değilseniz, kurtarılamazsınız ve geri dönmeyi başaramazsınız. Benim Dafam içerisinde Sakyamuni'nin öğrencisi olan çok sayıda kişi var ve diğer Budaların ve diğer dinlerin öğrencisi olan insanlar da var. Bir başka şey de şu ki, siz bu salonda oturanlar, her ne kadar beyaz, Asyalı veya diğer etnik gruplardan gibi görünüyorsanız da, ille de o etnik gruba aitsiniz diye bir şey yoktur. Yani bir başka deyişle, hangi cennetten gelmiş olduğunuzu söylemek zordur. Belirli bir ırkta reenkarne olduğunuzda, o ırk sizin orijinal görüntünüz olmayabilir; görünüşten değerlendirilemez. Dahası, bir kişi tüm reenkarnasyonları boyunca, tüm ırklara reenkarne olmuş olabilir. Bununla birlikte, ben sizin, orijinalinizde ait olduğunuz yere başarıyla geri dönmenizi sağlayabilirim.

Ben hepinizi Falun Cennetine götürmeyeceğim. Sebep şudur ki, ben evrenin Fa'sını Buda Fa temelinde öğretmekteyim ve bu denli sınırsız bir Fa'yı ele alıyorum. Evrende bulunup, Dünyaya aktarılmış olan herhangi bir xiulian uygulama yöntemindeki uygulama formu veya uygulama, farklı seviyelerde bulunan cennetlerdeki Tanrılar tarafından aktarılmıştı. [İnsanoğluna, Tanrılar tarafından aktarılmış olan gerçek xiulian uygulamalarından bahsediyorum] Farklı seviyelerde kurtuluş sunan o Tanrılar da aynı zamanda evrendeki farklı seviyelere ait canlılardır ve benim gördüğüm kadarıyla, farklı seviyelerde, evrenin canlı varlıklarıdır. Evrenin bu Dafa'sı canlı varlıklar için farklı seviyelerde yaşam ortamları yaratmıştır, aynı zamanda da onların seviyeleri için var oluş standartları. İşte bu böylesi sınırsız bir Fa'dır ve -tüm yaşamları kapsamaktadır. Problemlerinizi çözebilmemin ve sizi bu Dafa'yı kullanarak geri döndürebilme derecesine kadar kurtarabilmemin sebebi budur. Orijinalinizde hangi disipline ait olursanız olun, bu yapılabilir. Tarihteki hiçbir din, xiulian metodu veya xiulian formu, bunu başaramazdı. Çünkü onlar sadece kendi disiplinleri içerisinde olan şeyleri geliştirdiler ve diğer disiplinlerden olan şeylere karışamazlardı -çünkü o, onların, evrenin Yüce Fa'sından onayladıkları ve aydınlandıkları olayların bir katmanı idi. Fakat benim bugün aktarmakta olduğum şey daha önceden insanoğlu tarafından bilinen xiulian yöntemlerinden farklı olan, evrenin Yüce Fa'sıdır. Fakat eğer Dafa'ya karşı saygısız olursanız ve hala bir şeylere sıkı sıkıya tutunmaya devam ederseniz, o zaman o ciddi bir meseledir.

Soru: Evrenin seviyeleri ve xiulian'in seviyeleri aynı mıdır?

Shifu: Az önce açıkladım ki, Dafa, evrendeki farklı seviyelerde bulunan canlı varlıklar için farklı yaşam ortamları yaratmıştır. Yani bir başka deyişle, Dafa onlar için farklı yaşam ortamlarında farklı gereksinimler ve standartlar taşır. Bu yüzden, xiulian uygulamasında, eğer farklı seviyelere ulaşmak istiyorsanız, Dafa'nın farklı seviyelerdeki gereksinimlerini karşılamak zorundasınız. O zaman, xiulian uygulamasında ilerlemek, seviyeler içerisinde yükselmek ve durmaksızın aşmak seviyeleri aşmak ile ilgili meselelerdir -ki bu aynı zamanda evrenin seviyelerinin aşılmasıdır. Bugün uygulamanızda, cennetlerin ilk katmanı için olan standarda ulaşırsınız ve birkaç gün sonra cennetlerin ikinci katmanı için olan standarda -evrende seviyeleri kırıp geçmek ile xiulian'de seviyeleri kırıp geçmek ile bu kastedilmektedir. Uygulamanıza daha da fazla devam ettiğinizde, Üç Diyarı kırıp geçtiğinizde ve Üç Diyarın ötesine gittiğinizde, artık daha fazla reenkarnasyon konusuna tâbi olmayacaksınız. Xiulian uygulamasında daha da ileri gittiğinizde, daha da büyük kozmik vücutların sınırları ile karşılaşacaksınız. Daha fazla yukarı çıktıkça, xiulian seviyeleri için olan standartlar da bir o kadar yüksektir ve muhtemelen kendisini gösterecek olan durumlar da daha fazladır.

Soru: Geçmişten kaynaklanan hiçbir şey artık yok. Canlı varlıkların hafızalarında hala var olacak mı veya zaten derin bir tarihi ders bıraktı mı?

Shifu: Sormuş olduğun soru oldukça derinlere gidiyor. Bazı şeyler bilinecek, bazıları bilinemeyecek. Ben kozmosun Dafa'sını neden açıklıyorum? Çünkü evrenin tüm seviyelerinde yaşayan canlı varlıklar Dafa'dan sapmışlardı ki Fa-düzeltmesinin yapılması gerekiyordu. O yüzden evren, en iyi durumuna geri dönecek. Hepiniz biliyorsunuz ki, birçok kâhin belirli bir yılda birçok esaslı felaketlerin gerçekleşeceği konusunda kehanette bulunmuştu. İnsanlar sadece felaketlerin gerçekleşeceğini biliyorlardı Onlar neden gerçekleşecekti? Çünkü insan ırkı o noktaya kadar bozulmuştu. Bildiğiniz gibi, toplumda suç çeteleri, homoseksüellik, uyuşturucu kullanımı, cinsel özgürlük ve önüne gelenle cinsel ilişki kurma var olmakta. Her şey bir düzensizlik, bir karmaşa içerisinde. Bütün bu şeylere bulaşanlar bir insanoğlunun davranması gerektiği şekilde davranmıyorlar iken, bu şeylere bulaşmayanlar da öyle bir noktaya kadar kirlenmeye devam ediyorlar ki, aldırış etmiyorlar ve ilgisizler, bu yüzden onlar da insanlar gibi davranmıyorlar ayrıca. Herkes bu büyük boya kazanına batmış ve insanın ne olduğundan giderek daha da fazla uzaklaşarak, taşıdığınız fikirleriniz farkında olmadan onunla birlikte sürükleniyor ve bütün bunlara uyum sağlıyor. Bu yüzden, insan yozlaşmasının gerçekleşmesi tesadüfî değildir. Tanrılar niçin bu konuda bir şey yapmadı? Olayların bu noktaya kadar yozlaşmasına neden izin verdiler? Bunun, farklı seviyelerdeki canlı varlıkların tamamının evrenin temel Fa'sından sapmış olmaları ile ilgisi vardır. Eğer tek bir seviye saparsa, diğer seviyeler onun sapmasını görebilir; eğer tek bir canlı kötü bir hale gelirse, o aşağı düşürülebilir veya indirilebilir. Fakat eğer uzun bir zaman sürecinde bütün evren sapmış ise, o durumda onun içinde yaşayan canlı varlıklar, onun sapmasının farkına varamazlar. Aynen insanoğlunun bugünün insanlarının bu noktaya kadar yozlaşmasını bilmemeleri gibidir. Sadece Dafa içerisinde xiulian uygulayan insanlar belirli bir seviyeden geriye dönüp bakmaları üzerine, bunun gerçekten tüyler ürpertici olduğunu bilecek. İnsan ırkı bugün bu noktaya ulaşmış durumdadır.

Evrenin başına büyük bir felaket gelmesini önlemek için her şey ilk başta sahip olduğu orijinal ve en iyi durumuna geri getirilecek. Yani bir başka deyişle, felaketlerin insan ırkını vurmasının önüne geçmek için. Değişimler zaten şu anda gerçekleşiyor. İnsan dünyasında bulunan çok sayıda kişi iyi bir hale geliyor. Dafa içerisinde kendisini geliştiren 100 milyon kişi var ve her biri kendisine karşı iyi bir kişi olma, daha da iyi bir kişi olma gereksinimi yaklaşımıyla davranıyor. O zaman giderek artan sayıda daha da fazla kişi bu şekilde davranırsa -insanlar iyilik için can attıkça ve ahlak yükseldikçe- o zaman o felaketler gerçekleşir mi? Kesinlikle gerçekleşmez! Hiçbir olgu sadece "doğal" değildir, çünkü her şey kendi düzenlemesine sahiptir. "Şans" olarak isimlendiren şey var olmamaktadır. Sadece insanoğlu Tanrılara inanmıyor. Bilmedikleri şeyleri "doğal olgular" olarak isimlendiriyorlar ve açıklayamadıkları şeyleri "doğal" olarak açıklayarak onlara başka anlam veriyorlar. Bununla birlikte, doğal olarak gerçekleşen olaylar hiçbir şekilde var olmamaktadır -her bir seviyede ve de tüm seviyelerde Tanrılar sorumluluk almıştır. Fakat her bir seviyede, canlılar için olan standart saptığında, aynen bir silah ateşleyen insan gibidir: Eğer kişinin hedefi birazcık saparsa, kurşunun nereye gittiğini bilmek zor olur. Yani bu demek oluyor ki, zirve birazcık bile saptığında, daha düşük seviyelere ulaştığı zaman, Fa korkunç bir seviyede sapar. İnsan seviyesinde tezahür ettiğinde, o, günümüz insan ırkında görülen yozlaşma derecesidir. O yüzden, orijinal durumuna getirilip onarılma gereksinimi vardır.

Bu sorumluluk devam ettirilirken, bazı insanlar farklı seviyelerden gelmiş olabilirler. Geri döndükleri zaman, sahip oldukları orijinal yaşam alanlarının eskiden olduğu gibi olmadığını keşfedecekler. Orijinal biçimi ile aşağı yukarı aynı olduğunu ve onun hala orijinal dünyanız olduğunu bileceksiniz, fakat o kadar mükemmel bir hale gelmiş olacak ki, ilk doğmuş olduğunuz zamankinden bile daha mükemmel olmuş olacak. Uzun bir zaman süreci esnasında, canlı varlıkların Fa'dan sapmalarının ardından birçok canlı doğdu, o yüzden, evrenin başlangıcının nasıl olduğunu bilmiyorlar.

"Derin dersler" bırakmaya gelince, Tamamlanmaya ulaşmış olan aydınlanmış varlıklar için herhangi bir ders yoktur. Yüksek boyutlara doğru kendinizi bir kez geliştirdiğinizde, her şey mükemmel olacaktır. Ve bileceksiniz evrende bir zamanlar neler olmuş olduğunu bileceksiniz, hepsi bu. Gelecekte insan ırkına ne olacak? Birçok insan xiulian uygulayıp kendisini geliştiriyor ve xiulian'in amacı Tamamlanmaya ulaşmaktır. Birçok uygulayıcımızın uygulamalarını tamamladıklarını arz edelim. Geriye kalacak olanlar kötü insanlar olacaklar ve Fa'yı edinmemiş olanlar olacaklar. O durumda, o insanlar bozulmaya devam etmeyi sürdürdükçe ne yapılmalıdır? Bu şekilde daha fazla bozulmalarına kesinlikle izin verilmeyecektir! Canlı varlıkların ve yüksek seviyeli yaşamların kokusunu duymak zorunda oldukları evrene yerleşmiş olan bir parça pisliğin olması kesinlikle yasaktır, o yüzden, üstesinden gelinmek zorundadır. Elbette ki, ben felaketlerden bahsetmiyorum. İnsanların hakkında konuşmuş oldukları felaketler artık var olmamaktadır. Sizlere şunu söyleyebilirim: İnsanların hakkında konuşmuş olduğu şu-şu yıldaki felaket türü artık var olmamaktadır. Birçok kâhin biliyordu ki, eğer bir şey belirli bir yılda gerçekleşmiş olsaydı, yaptıkları kehanetler artık daha fazla geçerli olmayacaktı. Bundaki sebep, Dafa'nın bugün yayılıyor olmasıdır ve çok sayıda insanın kalbi iyilik için atmaktadır. Eğer problem gerçekleşseydi, o iyi insanlara ne olacaktı? Mesele budur. Fakat geriye kalacak olanlar ve bir sonraki çağa girecek olanlar, en son vakitte öğrenilmiş olan derin dersi hatırlayacaklar.

Soru: Birçoğumuz bilim alanlarından kişileriz. Bu duruma nasıl bakmalıyız?

Shifu: Dafa'yı öğrenmekte olan çok sayıda kişi entelektüellerden oluşuyor; bir başka deyişle, birçok insan bilim tarafından yetiştirildi. Aslında, günümüzde, bir okula gider gitmez -ki bu herkes için geçerlidir- siz bilim tarafından yetiştirilmiş olan bir kişisinizdir. Bu bilim, insan toplumunun her alanına nüfuz etmiştir, o yüzden kullandığınız her şey, temas kurduğunuz her şey ve gördüğünüz her şey bu bilimden doğmuştur. O yüzden, ondan kurtulamazsınız ve bu yüzden de şu an sormuş olduğunuz konu var olmamaktadır. İnsan toplumu bu hale gelmiş olduğu için, eğer sadece gidip işinizi iyi bir şekilde yaparsanız yeterlidir. Xiulian uygulamasına gelince, o işten farklı bir meseledir. Fakat xiulian'de ulaştığınız alan ve uygulama durumunuz işinizde kendisini yansıtacaktır; yaptıklarınızı her zaman çok iyi yapacak ve her nerde olursanız olun daima iyi bir insan olacaksınız. Bilimsel alanlarda çalışan çok sayıda insan var. Dafa'yı öğrenmelerinin ardından, bunun asıl gerçek olduğunu anlıyor ve dahası günümüz insan biliminin Dafa ile karşılaştırılabilmesinin hiçbir yolu olmadığını anlıyorlar. Salonda bulunan Dafa uygulayıcıları, sizin bildiğiniz evrenin durumu ve gerçeği, günümüz insan bilimini aşıp gitmiştir; onun en gelişmiş kısımları bile sizin gerinizde kalmış durumdadır. Sıradan insanlar, insanoğlundan daha yüksek seviyeli olan şeyleri bilmekten sonsuza dek men edilmiştir; sizlere açıklamış olduğum evrenin durumunu asla keşfedemezlerdi. Hangi meslek ile meşgul olursanız olun, hepiniz Dafa ile kendinizi geliştirebilirsiniz. Fa hakkındaki anlayışınız giderek artan bir biçimde derinleştiğinde, düşünme biçiminiz doğal bir biçimde değişecektir, çünkü bir insan önünde olduğunda, gerçeğe inanacaktır. Fakat açık ve net bir biçimde açıklanması gereken bir şey var: hiç kimsenin sıradan insanların takıntı, saplantı ve tutkularına yapışıp kalmışken, Tamamlanmaya ulaşmasına izin verilmez. Ve buna bilime olan takıntı da dâhildir. Çeşitli insan takıntıları ile xiulian uygulamaya başlamanıza izin verilir, fakat onlar xiulian esnasında yok edilmek zorundadır.

Soru: Sıradan bir insanın kişiliği sadece bu hayatın bir yansıması mıdır? Fa tarafından yaratılmış olan yaşantısının yaratılmış olduğu alan ile ne kadarlık bir kısmı bağlantılıdır?

Shifu: Eğer bir kişinin hayatı yüksek bir seviyeden gelmiş ise, o zaman kendisiyle birlikte, o yüksek seviyeden kaynaklanan güçlü karakteristik özelliklerini taşıyacaktır. Sıradan bir insan için bunun farkına varmak zordur. Yaptığınız şeylerin büyük bir bölümü, nasıl davrandığınız ve nasıl hareket ettiğiniz, hepsi sıradan insanlara aittir ve onlar bu hayatın tezahürleridir -davranış modelleriniz, tutum ve davranışlarınız, düşünme biçimleriniz, hayatı, maddeyi algılayışınızdan ve bu yaşamdaki nesnel dünyadan kaynaklanır. Orijinal doğanızdan kaynaklanan şey, zayıf olarak ortaya çıkabilir, fakat sadece çok merhametli bir zihinsel durumda olduğunuz zaman. Sıradan insanların sahip olduğu şeylere güçlü bir biçimde takıntılıyken, kızgın bir hale geldiğinizde ve yanlış şeyler düşündüğünüzde, o zaman en ufak bir şekilde bile ortaya çıkamaz.

Xiulian uygulamasında standardı karşılamış olan parçaya gelince, Tamamlanmaya ulaşmadan önce, onun daha fazlasının sıradan insanlar arasında ortaya çıkması çok zordur.

Soru: Budalar sadece sınırsız bir merhamete sahip değiller, aynı zamanda da insanları kurtarma yeteneğine sahipler. Xiulian uygulama sürecinde bu yetenek kendisini gösterecek mi?

Shifu: Fa'yı çalışırken, bütün bu takıntıları gerçekten de terk etmelisiniz. Bir Tanrı -insan dünyasının ötesinde bir yaşama sahip olduğu sürece, hatta o Üç Diyarın içindeki düşük-seviyeli bir canlı olsa bile- insanoğlunu kontrol etme kapasitesine sahiptir. Üç Diyarın ötesindeki tüm Budalar ve Pusalar insanları kurtarma yeteneğine sahiplerdir. Onlar Tanrı oldukları için, bu gibi yeteneklere sahiplerdir, aynen insanların belirli davranışlar ile doğmaları gibi. Onlar Tanrıdır, bu yüzden de bu yeteneğe sahiplerdir. Tam olarak kafanızda kurmuş olduğunuz gibi değildir -xiulian uygulama sürecinde meydana gelen belirli tezahürler gibi- değildir. Zihninizde bu şeyler hakkında düşünemezsiniz, şunun gibi: "Uygulamamı tamamladıktan sonra şu kişiyi kurtarmak istiyorum; aile üyelerimi, akrabalarımı ve arkadaşlarımı kurtarmak istiyor ve canlı varlıkları kurtarmak istiyorum." Söyleyeceğim ki, bu zoraki fantezi kurmaktır. O bir takıntıdır ve güçlü bir engeldir ve sizin xiulian'de başarısız olmanıza neden olabilir. Sadece tüm kanı, fikirleri ve de takıntıları terk ettikten sonra xiulian yolunuzda engellenmeden gelişim gösterebilirsiniz.

Bazı din adamları şöyle söyleyerek yeminler ettiler, "Uygulamamı başarıyla tamamladıktan sonra insanları kurtarmak için geri geleceğim." Bu aslında onların gösteriş düşkünlüğü takıntısıdır ve sıradan insanlar arasında temellenmiş karmaşık psikolojilerden türeyen bir insan davranışıdır. Bir Buda'nın var oluş durumunu hiçbir şekilde bilmemektedirler. Eğer bu takıntıya sahipseniz, xiulian'de başarıya bile ulaşamazsınız, çünkü insanları kurtarmaya takıntılı olmuş olacaksınız. Bir Buda'nın insanları kurtarması ya da kurtarmaması, doğallıkla gerçekleşen bir şeydir. İnsanları kurtarmak için, geçmiş yüzyıllarda ve bin yılda kaç tane Buda'nın geldiğini biliyor musunuz? Batıda İsa vardı ve Doğuda Sakyamuni vardı. Bu kadar uzun bir zaman içerisinde nasıl onlardan sadece ikisi buraya aşağı gelirler? Bundaki sebep şudur ki, hangi Tanrı buraya, insan dünyasına gelmek isterse istesin, aşağı gelmeden önce, öncelikle cennetlerdeki tüm Tanrıların onayını almak zorundadır. Çünkü yüz yüze kalacağı ve karşılaşacağı problemler, belirli derecelerde evrenselliğe sahip olacaktır ve onlar diğer Budalar, Tanrılar ve hatta Taolar ile ilgili meseleleri içerecektir. Oldukça karmaşıktır ve insanların düşündüğü gibi değildir. Bir kez çok istekli bir hale geldiğinizde ve takıntınız alevlendiğinde, söyle dersiniz: "Ben de insanları kurtarmak istiyorum." Bu sizin insan takıntınızdır, gösteriş düşkünlüğü takıntınızdır ve terk etmemiş olduğunuz takıntılar sizi etkilemektedir.

Soru: Zhuan Falun'dan aydınlandığım Fa'nın prensiplerinin, Shifu'nun konferanslarından aydınlandığım prensipler kadar çok olmadığını hissediyorum.

Shifu: Zhuan Falun, Dafa'nın sistematik bir çalışmasıdır, kişinin Tamamlanmaya ulaşmasını sağlayabilecek olan cennetin sırlarıdır. Bu arada, Zhuan Falun'a benzer olan ve yayınlanmış olan Jinan, Dalian ve Guangzhou konferanslarının video-kasetleri dışında, diğer bölgelerdeki tüm konferanslar, sadece bireylerle, farklı seviyelerle uyum sağlayarak veya farklı bölgelerdeki uygulayıcıların durumlarını hedefleyerek verilmiş konferanslardır. Evrensel değillerdir. Takıntılarına tutunarak, birçok insan şunu elde etmek istiyor ve bunun peşinde koşmak istiyor, sanki nasıl xiulian uygulayacakları konusunda kendilerini tatmin edebilecekleri tek yol buymuş gibi. Bütün bunlar takıntılardır. Eğer kendinizi sarsılmaz ve sağlam bir biçimde geliştirmiyorsanız, aslında vaktinizi boşa harcamaktasınız. Eğer tarihte ayarlanmış olan, Dafa'nın bu yayılması için olmasaydı, herkes bir düşünsün; İnsan ırkının gelişimi için, bir başka düzenleme olacak mıydı? Kendinize karşı çok fazla sorumsuz olmamalısınız, sanki bir çocuk oyuncağıymış gibi. Fırsat kaçırıldığında.... Eğer bugün bana ait olan Dafa sizi kurtaramazsa, bir daha sizi hiç kimse kurtaramayacak, ne de bunu kimse yapabilecek.

İlk günlerde Dafa'yı açıklarken, hakkında en fazla endişelendiğim şeyin henüz farkına varmamıştınız. İnsanoğlu o kadar çok teori ve doktrine sahip ki, insanlar dinlerde söylenen şeylere bile inanmıyorlar. Kaç tane insan İsa'ya ya da Buda'ya gerçek anlamda inanıyor? Din, insanlarının sürdürdüğü şeydir ve onlar gerçek xiulian konusunda ciddi değillerdir. İsa'ya veya Buda'ya karşı olan mukaddes kalpleri hala taşıyorlar mı? Kaç tane insan kendisini gerçek anlamda geliştirebiliyor? Kitabı okumak zorundasınız! İlk başlardaki günlerde bu konuyu zaten göz önünde tutmuştum. Karşı karşıya olduğum şey, çok fazla sayıda insana ve gelecekte her birinize tek tek yüz yüze öğretmek, size kendinizi nasıl geliştireceğinizi söylemek ve tüm yönlerin bakış açılarını kuşatmak. Bu benim için imkânsız bir durumdur.

O yüzden xiulian uygulayıp kendinizi geliştirmenizi mümkün kılmak, Tamamlanmaya ulaşmanızı sağlamak ve sizlere karşı sorumlu olabilmek için, herkese Zhuan Falun'u bıraktım. Zhuan Falun yoluyla Tamamlanmaya ulaşabilirsiniz. Elde etmeniz gereken her şeyi bu Fa'nın içerisine sıkıştırdım. Fa'yı okurken vücudunuzda değişiklikler hissedecek olmanızın, farklı seviyelerdeki Fa prensiplerini deneyimleyecek ve aydınlanacak olmanızın ve Dafa içerisinde gelişecek olmanızın sebebi budur. Bu Fa tek kelimeyle çok değerlidir. İster kişisel olarak vermiş olduğumuz konferanslar olsun veya sizin çok detaylı bir biçimde göz önünde bulundurduğunuz açıklamalar, açıkladığım şeyler tamamen Zhuan Falun'un içindedir. Bu arada, Zhuan Falun'da ele alınıp bahsedilen her şey, Lunyü tarafından kapsanmaktadır.

Soru: Derneğin bazı uygulayıcıları Shifu'nun yurtdışındaki konferanslarının kitaplarını tercüme etmesi için organize etmesinde bir sakınca var mı?

Shifu: Bu harika. Bunu yapabilirsiniz. Bazı uygulayıcıları organize etmeye gelince, sadece denebilir ki, bunun için gayrete sahip olmalısınız. Yeteneği olan herhangi biriniz bunu yapabilir. Fakat bunu yerel kontak kişilerinize net bir biçimde açıklamalı ve onlarla iyi iletişim içerisinde olmalısınız. Bu, sizinle kontak kurması ve işinize bakıp onaylaması açısından Dernek için durumu uygun bir hale getirir.

Soru: Shifu'nun cümleleri Dafa'yı tanıtan materyallerde tırnak içine alınmış, fakat bu materyaller fırlatılıp atılabilir. Bunu yapmak uygun ve yerinde midir?

Shifu: Eğer bunun gibi bir şey Çin'in dışında yapılırsa, sadece şunu söyleyebilirim ki, şu anda bunu yapmanıza izin vardır ve bunu o şekilde yapabilirsiniz. Bunu Çin'in içinde yapmaya izin yoktur, çünkü neredeyse oradaki herkes Dafa'yı bilmektedir ve şu anda bu gibi şeyler yapmaya ihtiyacınız yoktur ve bir kişinin xiulian uygulamayı isteyip istememesi kişinin kendi meselesidir. Fakat Çin'in dışındaki birçok bölgede, insanlar hala Dafa'yı tamamen bilmiyorlar veya Dafa'yı hala anlamamış durumdalar, o yüzden, bunu yapmanıza izin verdim. Benim tırnak içine alınmış olan cümlelerime gelince, eğer onların ardında hiçbir faktör ve içsel anlam yoksa onlar sadece beyaz kâğıt üzerindeki siyah mürekkeptir ve herhangi bir etkiye ulaşmazlar. Bu konuda rahat olabilirsiniz. Fakat Dafa'ya değer vermeyi, onun her bir cümlesine değer vermeyi bilmelisiniz. Konu bu şeylere gelince, ciddi olmayı bilmelisiniz.

Soru: Bazı uygulayıcılar evliliklerini, insanların Fa'yı öğrenmesinin bir yolu olarak kullanmak istiyor. Shifu'nun Fa Bedeni bunu nasıl düzenleyecek?

Shifu: Bu konu hakkında, herkese şunu söylemek istiyorum: Kendi kişisel hayatınızı xiulian ile karıştırmayın ve işinizi xiulian ile karıştırmayın. Xiulian çok ciddidir. Dafa kutsaldır. İnsanların Fa'yı elde etmesi için yalvarmalıyız gibi bir şey yoktur. Eğer istemiyorlarsa, o zaman onları kendi haline bırakın. Elbette, uygulayıcının niyeti iyidir, şöyle düşünüyordur, "Evliliğimi feda edeceğim, böylece de Fa'yı elde edebileceksin." Niyetin mükemmel olduğunu görebiliyorum. Fakat bu meseleyi ille de bu şekilde ele almaman gerektiğini düşünüyorum. Fa kutsaldır ve senin o kişi için yaptığın fedakârlık o durumda o kişinin bir şeylerin peşinde olması yüzünden Fa'yı edinmiş olması anlamına gelecektir; Fa'yı sadece bir şeyler elde etmek için öğrenecektir ve bu onun açısından bir işe yaramayacaktır, çünkü baştan beri yeterliliğe sahip değildi. Dafa onun tarafından elde edilmek zorunda diye bir şey yoktur. Bazı insanlar şöyle diyor: "Shifu, Fa'nızı şu-şu şekilde öğretmelisiniz. Niçin Budalar insanları şu veya bu şekilde kurtarmıyor?" Budaların yapacak daha iyi bir şeyi olmadığını ve sizleri kurtarmaya mecbur bırakıldığını mı sanıyorsunuz? Budalar insanoğluna karşı merhamet besler, fakat onlar yüce Tanrılardır! Onların sahip olduğu merhamet, kesinlikle insanların kafasında kurduğu gibi insanileştirilmiş türde bir merhamet değildir. İnsanların hakkında konuştuğu ve kafasında kurduğu merhamet, sadece iyiliktir. Budalar iyidir, buna şüphe yok. Fakat o merhamet, Buda Fa'nın yüce gücünün bir tezahürüdür. Bir kişi ne kadar kötü olursa olsun veya bir şey ne kadar aşağılık olursa olsun, demir ve çelik gibi güçlü şeyler, Buda Fa'nın kudretli erdemi ve merhameti karşısında eriyecektir. Şeytanların onu görünce korkmasının sebebi budur -gerçekten de çok korkarlar. Erir ve yok olurlar. Bu, insanların düşündüğünden tamamıyla farklıdır.

Soru: İlk önce Doğruluğun (Zhen) ve Merhametin (Shan) sahip olduğu alanların ihtişamını deneyimlemek daha kolay. Sadece Hoşgörü (Ren) içerisinde mi acı çekmek var?

Shifu: Bu sizin sıradan insan düşünme biçiminizin kavrayışı. Aynen açıklamış olduğum prensip gibidir: Bir şeye takılıp kaldığınızda ve bir amacı gerçekleştiremediğinizde, o kadar kızarsınız ki, ona tahammül edemezsiniz, fakat onurunuzu kaybetme korkunuz ve itibarınıza olan tasanız yüzünden ruh halinizi kaybetmeye cesaret edemezsiniz, o durumda, söyleyeceğim ki, o sıradan bir insanın hoşgörüsüdür (Ren) ve kesinlikle bir uygulayıcının hoşgörüsü değildir. Bunu tamamen yanlış anlamışsın. Bizim sahip olduğumuz Ren, tamamen hiçbir takıntı, saplantı ve tutkuya sahip değildir ve hiçbir şekilde öfke üretmez. Bu senin istemek zorunda olduğun türde bir Ren'dir ve standardı karşılayan tek Ren budur. Bütün bu şeylerin karşısında kalbin hiçbir şekilde oynamaz. Diğerlerinin gözünde hoşgörülü olma konusunda iyisinizdir, fakat aslında oynamamış olan sizin kalbinizdir. Ve bir uygulayıcının Ren'i budur.

Bazı insanlar Fa'yı ilk kez edindiklerinde ve Zhuan Falun'u okumaya başladıklarında: "Vay canına, Zhen ve Shan'i başarabilirim." diyorlar. Aslında, Zhen'i veya Shan'i bile başaramıyordunuz. Sadece kendinizi ölçmek için bozulmuş insan standardını kullanıyordunuz. Gerçek anlamda xiulian uygulamasının içerisine girdiğinizde, standardı karşılamaktan çok uzak olduğunuzu keşfedeceksiniz. Dahası, xiulian esnasında seviyenizi durmaksızın yükselttikçe, Zhen-Shan-Ren hakkında, farklı seviyelerdeki önceki anlayışınızın pek de yüksek olmadığını keşfedeceksiniz. Xiulian seviyeniz giderek daha da yükseldiğinde, farklı seviyelerde bulunan Zhen-Shan-Ren farklı tezahürlere sahip olacaktır, farklı gereksinimlere ve farklı durumlara sahip olacaktır. Ve zihin seviyesi ve Meyve Konumu ile anlatılmak istenen şey kesinlikle budur. Ren, beraberinde muhteşem seviyeler getirebilir ve ona bakmanın tek yolu budur. Yapıyor olduğunuz şeyin amacını gerçekleştiremediğinizde çıkmaza düşüyor, uykudan ve yemekten kesiliyorsunuz, esasında duygularınız başkaları tarafından kontrol ediliyor ve hayatınız başkaları tarafından yönlendiriliyor. Uyanıp onun farkına varmaksızın, başkaları için yaşayarak, yorucu bir hayat sürüyorsunuz. Eğer gerçek anlamda bir adım geriye atabilir ve bunu terk edebilirseniz, o zaman "Yeşil dağlarla birlikte, yakacak odun bulma korkusu kalmayacaktır" ve her ne kadar sıradan bir deyiş olsa da, eğer bir adım geriye atabilirseniz, ufkunuzun sınırsızca genişlediğini ve bakış açınızın tamamen değiştiğini göreceksiniz. Onu terk etmek için iradenizi güçlendirin ve seviyeniz derhal değişecektir. O durum içerisinde kendinizi hafif ve dinç hissedeceksiniz. Bu, Ren'dir. Fakat ben sizden Fa'yı daha fazla çalışmanızı istiyor ve bundan daha yüksek seviyelere ulaşmanızı istiyorum.

Soru: Bazen bir uygulayıcı ile sıradan bir insanın seviyesini ayıran çizgiyi söyleyemiyorum.

Shifu: Bu konu hakkında sizlere daha fazla bir şey söyleme ihtiyacı hissetmiyorum. Kendinizi uygulama içerisinde durmaksızın kararlı bir biçimde geliştirdiğiniz müddetçe, her şeyi anlayacaksınız. Sizler kendinizi geliştirmektesiniz, o yüzden tüm takıntılarınızdan bir anda sıyrılmak sizler için imkânsızdır. Aynen önceden söylemiş olduğum gibi: Xiulian'de ulaştığınız seviye kendisini her düzlemde gösterecektir. İnsanlar sizin iyi bir insan olduğunuzu söyleyecektir -işte, sıradan yaşam içerisinde, evde, dışarıda toplum içerisinde. Peki neden? Xiulian uygulamanızın durumu kendisini hayatınızı her alanında gösterecektir. Bu bir şeyleri bilerek, kasıtlı bir biçimde yapmak ile ilgili değildir, sanki bir şeyi bilerek yapıyormuşsunuz gibi; o zaman olayları zorlamaktasınız. Fakat uygulayıcılar olarak bizler, kendine hâkim olan ve sakin zihinlere sahip olmalıyız. Her şeyi iyilik dolu bir kalp ile yapın, çünkü bizim yapmamız gereken şey budur ve bu bir takıntı olarak isimlendirilemez. Bu bizim şeytan doğasını bastırmak, Merhamet (Shan) standardına ulaşmak, artan bir biçimde yükselen seviyelerin gereksinimlerini ve standartlarını karşılamak için kullandığımız metottur. Bir takıntı değildir.

Soru: Fa'yı mantıklı bir biçimde anlamak sıradan insan fikirlerini doğrudan yok edebiliyor ve böylece de xiulian'in ilerleyişini hızlandırıyor.

Shifu: Fa'yı anlamaya başladığınızda bile, hepiniz başlangıçta, ilk baştaki algılayış sürecine sahiptiniz. Zhuan Falun'u okuduktan sonra, birçok insan onun iyi olduğunu, gerçekten de iyi olduğunu söylüyor. Peki nasıl? Eğer onlara sorarsanız, bunu net bir biçimde açıklayamazlar. O durum içerisinde, o sezgisel bir kavrayış, güzel olan bir histir. Eğer birisi: "Onunla ilgili olarak bu kadar iyi olan şey tam olarak ne?" diye sorarsa, sadece gerçek bir xiulian uygulamasına girdikten sonra kitap ile ilgili güzel olan şeyin farkına varabilirsiniz, çünkü anlayışınızı rasyonel bir seviyeye yükseltmiş olacaksınız. Eğer günlük yaşantınız içerisinde tüm davranışlarınız bir uygulayıcının standartlarını karşılıyorsa ve Fa'yı anlamak için insan düşünme biçimini, fikir ve kanılarını kullanmıyorsanız, o zaman Fa'yı mantık ile aklı başında bir yolla, kendinize karşı sorumlu olarak anlıyorsunuzdur.

Soru: Xiulian kaynaklanan şeyleri sıradan insanlar arasında masrafları çıkarmak için kullanabilir miyiz?

Shifu: Hayır, bunu yapamazsınız ve ben size bunu yapmanızı söylemedim. Bunun sebebi, xiulian'den kaynaklanan şeyler paha biçilemezdir. Shifu, sizin uygulamanız hatırına onlarla ilgilenir, fakat siz onlara çok az değer veriyorsunuz. Onlar sadece sizin geliştirmiş olduğunuz şeyler değillerdir: Onun bir kısmı Shifu'nun sizin için katlanmış olduğu ve yapmış olduğu şeydir. Bunun gibi bir düşünceye dahi sahip olmamalısınız. Bunun için hiçbir sebep yoktur.

Soru: Yarı aydınlanmaya ulaşmış olan uygulayıcılar diğer boyutlardaki Fa prensiplerini görebilirler mi?

Shifu: Bunu araştırmayı durdurmalısınız. O duruma girmiş olan çok sayıda uygulayıcı var, özellikle, Fa'yı çabucak edinmiş veya daha erken bir aşamada edinmiş olanlar. Her şeyi biliyorlar, her şeyi görüyorlar, her şeyi anlayabiliyorlar. Fakat bulundukları seviye ile birlikte, bunu cümleler ile ifade edemezler, o yüzden her şeyi biliyor olsalar bile, konuşmaz veya herhangi bir şey söylemezler. Sadece tek şey şu ki, sahip oldukları Tanrısal güçler ve yetenekler kullanılamaz. Bunun sebebi, içinizden birçok kişi kendisini geliştiriyor ve eğer sahip oldukları Tanrısal güçler kullanılsaydı, Dünya'nın bunu kaldırması mümkün olmazdı. Bunun gibi birçok insan bulunmaktadır.

Soru: Bazı insanlar Buda Fa xiulian uygulaması içerisinde akıl almaz derecede büyük bir inanç içerisindeler, öyle ki, günlük hayatla ilgili birtakım problemleri çözme konusunda bile sıradan insanların kullandığı metotları kullanmak konusunda gönülsüzler.

Shifu: Sizlere söyleyebilirim ki, bizim uygulamamız içerisinde bu tip bir durum vardır. Bazı insanlar şöyle der: "Fa'yı edindikten sonra, şunu yapmak istemiyorum, bunu yapmak istemiyorum." İşimi yapmak istemiyorum ve artık daha fazla işle meşgul olmak istemiyorum." Sizlere söyleyeceğim ki, bu sanki Fa'yı en önemli yere koymuşsunuz ve xiulian'i tek önceliğiniz yapmışsınız gibi görünmektedir. Fakat başka bir açıdan bakıldığında, Fa'yı gerçekten anlamamışsınızdır. Herkese söyleyeceğim ki, xiulian uygulayıp kendinizi geliştirirken, sıradan insanlar ile olan ilişkinizi maksimum derecede sürdürmelisiniz. İnsanlar şu an söylemiş olduğum şeye genellikle yeteri derecede dikkat göstermiyor. Herkes bir düşünsün: Bizim kendisini geliştiren 100 milyon insanımız var ve gelecekte daha fazla insan olursa ne olacak? Eğer hiç kimse bir şey yapmazsa, topluma ne olurdu? O durumda toplum Dafa'yı nasıl görecekti? Bu Dafa'yı lekelemek olmaz mıydı? Elbette, yüksek seviyelere ulaşıldıktan sonra ortaya çıkan durumlar hakkında herhangi bir şey söylemek ihtiyacı hissetmiyorum -benim burada hakkında konuşuyor olduğum şey, şu anda alelade bir şeydir. O tip bir duruma ulaşmamış olanlarınız, eğer bir şeyleri zorlamak istiyorsanız, bu yanlıştır. Günlük yaşantınız içerisinde karşılaştığınız sorular ile ilgili olarak ve onların üstesinden nasıl geleceğiniz ile ilgili olarak, onlar sizin uygulamanızdaki meselelerdir ve özel soruları sizler için cevaplamayacağım. Onlarla nasıl baş edeceğiniz ve kendinizi nasıl geliştireceğiniz size bağlıdır.

Soru: Shifu demişti ki: "Bir Falun edindikten sonra bu, kişinin uygulamasının yarısını tamamlamış olması kadar iyidir." Bazı uygulayıcılar "kişinin uygulamasının yarısını tamamlamış" olmasının anlamını "kişinin uygulamasının yarısını başarmış" olarak anlıyor.

Shifu: Xiulian ile ilgili konulara gelince, bugünün Çinli insanları niçin bu tür bir düşünme biçimine sahip? Bunun sebebi, antik zamanlardan bu yana, sahip olduğunuz düşünme durumudur. Sizlerin bu tür bir düşünce yapısını kullanmanızı ve Fa'yı anlamak için düşünmenizi sağlayan bir şekilde biçimlendirildi. Uygulamanız için sizlere Zhuan Falun'u verdim, sizin için bir Falun yerleştirdim, Shifu Yüce Falun'u kullanarak size ait olan her şeyi temizledi ve xiulian uygulamanızdaki problemlerin yarısı hakikaten çözüme kavuşturuldu -bu kesinlikle doğrudur. Fakat sadece bununla sınırlı değildir. Çünkü bu Dafa'nın gücü sınırsız olduğu için, insanların çok daha hızlı bir şekilde kendisini geliştirmesi sağlanabilir. "Shifu bana Falun yükledi, o yüzden uygulamamın yarısını başarıyla tamamladım ve hatta şu anda uygulamamı yapmayı durdursam bile, yarı yola kadar başarmış olacağım" gibi bir düşünceye gelince, mantık bu değildir.

Soru: Bir keresinde düşüncelerinizi 4 veya 5 yüce aydınlanmış varlık ve yüce Tao ile birleştirdiğinizi söylemiştiniz. Bu konu hakkında neden konuştuğunuzu iyi bir biçimde anlayamadım.

Shifu: Bunun sebebi, sahip olduğunuz insan düşünme biçiminde engellemeler bulunmaktadır. Fa sizin beğenilerinize göre öğretilemez. Onu iyi bir biçimde anlamamanız, takılıp kalmış olduğunuz engellemenin esaslı olduğunun göstergesidir. Düşüncelerin altını birtakım niyetlerle eşelemeyin. Eğer her bir cümlenin ve her bir satırın anlamını niyetler ile eşelerseniz, o durumda tamamen bir yanlışın içerisindesiniz demektir. Sizlere daima şunu söylemiştim, Zhuan Falun'u okurken onu en başından sonuna kadar okumalısınız, fakat ne okuyor olduğunuzu bilmek zorundasınız. Belirli bir seviyedeki algılayışa aydınlanmanız gerektiğinde, Budalar, Tanrılar ve Taolar size o konuda ipucu verip, onu ima edecekler ve siz de bir anda o cümlenin anlamını kavrayacaksınız. Aydınlanmamanız gereken şey hakkında size imada bulunulmayacak; ne kadar eşelerseniz eşeleyin onu elde edemeyeceksiniz. Eğer: "Ben sadece öylesi yüksek seviyelere ait prensipleri sadece o sözlerin temelinde anlamak zorundayım" diyorsanız, o durumda onu zorlamaktasınız. Xiulian kişinin kendisine bağlıyken, gong Shifu'ya bağlıdır. Kendi başınıza hangi metotları üretirseniz üretin, onlar sizi cennete alamayacaklardır -işte bu anlama gelmektedir. Zhuan Falun'da, insanların okumaktan hoşlanmadıklarını hissettikleri birkaç bölüm var. Sadece xinxing ile ilgili bölümleri okumak istiyorlar. Sizlere söyleyeyim ki, her ne kadar ele alıp tartıştığım bazı bölümler süper normal yetenekler veya diğer başka şeyler hakkındaymış gibi görünüyorsa da, onların hepsi içlerinde farklı prensipleri barındırmaktadır ve kişinin xiulian'de ulaşması gereken farklı gereksinimlerin durumları baştan sona örülmüş olarak bulunmaktadır. Onun tamamını birbirini takip ederek okumalısınız. Okuduğunuz her seferinde, bir bölümü veya tek bir cümleyi atlamamalısınız. Onu bu şekilde okumak zorundasınız. Kitabın düzeni kişinin uygulamasında son derece hassas bir rol oynamaktadır.

Fa'nın o bölümünü öğretirken, sadece keyfi olarak konuşmuyor ya da size birtakım hikâyeler anlatmıyordum. Yüzeyde, sizlere, kişi o seviyedeki dinginliğe ulaştıktan sonra durumun neye benzediğini ve onlarla bağlantı kurduktan sonra nasıl hissettiğimi anlatıyordum. Hala sıradan insanlar arasında tamamlamak istediğim şeyler var, hala sıradan bir insanın bedenine sahibim ve hala sizi kurtarmak istiyorum Eğer başka türlü olsaydı, onların dinginliği, benim seviyemde dinginlik olarak görülemeyebilirdi. Eğer siz, sıradan bir insan olarak, onlarla bağlantı kursaydınız, zihniniz bir an içerisinde tamamıyla silinip yok olurdu. Tüm insan düşünceleri tamamen yok olurdu. Onların düşünceleri işte bu kadar güçlüdür. Muhtemelen bir anda çok yüksek seviyelerin gereksinimlerini karşılardınız, fakat o sizin geliştirmiş olduğunuz şey olmazdı. Onun içerisinde çok derin içsel anlam bulunmaktadır. Fa'yı değerlendirmek için, insan düşünme biçimini kullanmayın.

Soru: Evrendeki çok mikroskobik iki madde ve Zhen-Shan-Ren arasındaki fark nedir? Neden seviye ne kadar düşerse bu iki madde birbirinin zıttı haline geliyor?

Shifu: Aslında, insan düşünme biçiminizi kullanarak bu soruları sorduğunuzda, gerçekten de saygısızlıkta bulunuyorsunuz. Eğer bir Tanrı olabilseydiniz, bu şekilde soru sormaya kesinlikle cesaret edemezdiniz. Bu, evrenin Yüce Fa'sının canlı varlıklar için yaratmış olduğu şeydir; iki madde Yüce Fa tarafından yaratılmıştır. Size açıklayabileceğim tek yol budur. Bir ortamda yaşayan bir canlı olarak, onun sahip olduğu hayat çeşitli ve renkli olmalıdır. İnsanoğlunu bir örnek olarak ele alım mesela: Eğer insanoğlu herhangi bir zevke sahip olmasaydı, sıkıcı ve bezdirici bir hayat sürecekti -tam olarak bu şekilde hissedeceklerdi. Yaşayan canlıların, zevkli bir yaşam sürmesine izin verilmesi gereklidir. Yüce Fa, farklı seviyelerdeki yaşamlar için sağlıklı bir biçimde büyüyen toplumlar yaratabilir. Bu insanoğlunun ileri sürebileceği bir şey değildir. Sadece, karşılıklı-üretim, karşılıklı-engellemeye neden olan bu iki maddenin var oluşu hakkında kısaca konuştum, hem de bunun yanı sıra yin ve yang hakkında; ve sadece yin ve yang'ın ve karşılıklı-üretim, karşılıklı-engellemenin orijininin tartışılıp ele alınışı içerisinde, bu iki maddeden bahsettim. Fakat evrendeki karmaşık faktörlerin sayısı rakamların ötesindedir. Devam etmekte olan xiulian uygulamanız ile doğrudan ilgisi olmayan hiçbir şey hakkında konuşmuyorum. Fa'nın prensiplerine aydınlanmanızı sağlayabilecek olan konuları ve gelişmenizi sağlayacak olan konuları ele alıp tartışmayı tercih ettim ve bunu genel ifadeler ile yaptım. Eğer çok fazla bilseydiniz, zihniniz sürekli bir biçimde belirli bir düşüncenin etrafında dolanacaktı ve de uygulamanız bundan etkilenecekti.

Soru: Birçok uygulayıcı hafta sonları egzersizleri yapmak için hep aynı parka gidiyor. Eğer insanlar farklı parklara gitselerdi, Fa'yı yaymak açısından daha faydalı olmaz mıydı?

Shifu: Bu, sizin yaptığınız belirli şeylerle ilgilidir. Sizin hisleriniz, birlikte uygulama yaptığınızda, daha fazla insan ile birlikte, enerji alanı daha güçlüdür ve yaratacağı etki daha hatırı sayılır olabilir şeklindedir. Diğer insanlar bunu gördüğünde, şöyle diyeceklerdir: Vay, çok sayıda insan Falun Dafa yapıyor! Enerji alanı çok güçlü! Hadi bizde gidip yapalım. Şöyle düşünen insanlar da olabilir: "Buradaki insanlar zaten biliyor, fakat başka yerlerdeki insanlar bilmiyorlar." Hadi ayrılalım ve o yerlerdeki insanları teşvik etmek için ve de onların Fa'yı elde etmesine yardımcı olmak için diğer başka yerlere gidelim." Bunlar sizin kendi özel meselelerinizdir. Devam edin ve ne yapmanız gerektiğini hissediyorsanız onu yapın. Bu şeylerle birlikte, sizin için bir şeyleri koşul olarak koymak için, beni kullanamazsınız. Farklı bölgeler var, farklı durumlar var ve sonra Fa'dan farklı seviyelerdeki anlayışlarınızın durumları var. Bütün bunlar sizin kendi xiulian uygulamanızın parçasıdır. Olayları nasıl yapacağınızı tartışın, en iyisinin hangisi olduğunu hissediyorsanız onu yapın.

Soru: Bazı insanlar Fa'yı yaymanın egzersizleri yapmak ve Dafa kitaplarını ulaşılabilir bir duruma getirmek anlamına geldiğini düşünüyor ve geniş çaplı grup egzersizleri yapmanın veya Fa konferanslarının videolarını izletmenin gereksiz olduğunu düşünüyor.

Shifu: Bu meseleler ile ilgili özel konuları ele alıp değerlendirmek, size bağlıdır,- uygulamanızı sürdürmeniz ile benzerdir. Sizlere söyleyebilirim ki, videoları izlemek, grup okumaları, grup egzersizleri ve bizim bugün burada düzenlemekte olduğumuz gibi konferanslar, Dafa xiulian uygulamasının size bırakmış olduğum tek formudur. Her şey serbest bir biçimde organize edilmiştir, buna buraya gelip gelmemeniz de dâhildir. Kimse isim yoklaması yapmaz ve sizden gelmenizi istemez. Herkes gönüllü olarak gelir. Xiulian sizin kalbinize bağlıdır. Eğer gelmek istemiyorsanız ve de kendinizi geliştirmek istemiyorsanız, istediğiniz gibi davranabilirsiniz.

Soru: Beyaz ırktan olan uygulayıcılar topluluk halindeki dini törenler ile ilgili olarak çok hevesli ve bunu merhamet ifadesi ve iyi bir insan olmanın göstergesi olarak görüyorlar.

Shifu: Bu sadece, sıradan insanların sahip olduğu bir tür sevgi dolu bir kalptir, fakat ben buna karşı değilim, çünkü ben insanlardan her açıdan iyi insanlar olmasını istiyorum. Fakat eğer bu şeylere Fa'yı çalışmanın ve xiulian uygulamasının üzerinde öncelik verilirse, o zaman bunun yanlış olduğunu söyleyeceğim. Herhangi bir şeye takıntılı olmak bir takıntı olabilir. Gerçi öte yandan, eğer kendinizi her anlamda iyi bir şekilde kontrol edemezseniz, o durumda bir uygulayıcı için olan standardı karşılayamamışsınız demektir. Yani bir başka deyişle, Fa'nın içerisinde durmaksızın daha da kararlı bir hale geldikçe, meseleler çözüme kavuşacaktır ve de siz ne yapacağınızı bileceksiniz.

Soru: Eğer bir kişi egzersizleri kışın açık havada yapmakta sebat ederse, bu şekilde, karmanın yok edilmesi, bacaklar lotus pozisyonundayken karmanın yok edilmesi ile yer değiştirebilir mi?

Shifu: Böyle bir şey yoktur. Kendi başına acılardan yoksun bir yol bulmak istiyorsun, acı çekmekten muaf olan veya acıya dayanmak için daha kolay yollar sunan bir xiulian yolu almak istiyorsun. Bu kabul edilemezdir. Fakat gördüğüm kadarıyla, xiulian uygulaması gelişim içindir ve daima aynı durum içerisinde kalmayacaksın. Lotus pozisyonunda oturma korkusu, aynı zamanda bir takıntı değil midir?

Soru: Bir kişinin yardımcı ruhu kendisini aydınlanmış bir varlık haline geliştirmiş olsa bile, kişinin ana ruhu hala samsara döngüsü içerisinde kalabiliyor. Öyle görünüyor ki, bunlar farklı varlıklar...

Shifu: Bu konuyu çok açık ve net bir biçimde açıkladım. Bu dünyada, siz, hem ana ruhunuz hem de yardımcı ruhunuz sizsiniz. İkisini de kabul etmek zorundasınız. Onlar sizin isminizi paylaşırlar, sizinle aynı şeyleri yaparlar ve beyninizi kontrol ederler -onların her ikisi de sizsiniz. Fakat bir kişiyi gerçekten kimin yönettiğine gelince -yani, siz gerçek anlamda çok aklı başında olduğunuzda- sahip olduğunuz tüm bilinçlerinizi yöneten ana ruhunuzdur. Peki, bunun sebebi nedir? Bunun sebebi, sizin yardımcı ruhunuz xiulian yoluyla Tamamlanmaya ulaştığında, bunu bilmezsiniz. O sizinle aynıdır, aynı görünüşü taşır ve xiulian'i tamamladığında ayrılır, fakat siz hala samsara döngüsüne girmek zorundasınız. Ana ruhunuz xiulian'de başarıya ulaştığında, siz kendiniz bunu bilirsiniz -"Vaay, xiulian'de başarılı oldum ve Tamamlanmaya ulaşacağım." Fakat yardımcı ruhunuz da aynı zamanda sizin bir parçanızdır, bu yüzden siz kendinizi geliştirirken o da sizinle birlikte kendisini geliştirir. Siz Tamamlamaya ulaştığınızda, o da sizinle birlikte Tamamlanmaya ulaşacak. Onların ilişkisi budur.

Soru: Ben bir eczacıyım ve birtakım iyileştirici masaj teknikleri biliyorum. Başkaları için gönüllü olarak hala masaj yapabilir miyim?

Shifu: Burada gönüllü olarak masaj yapmanın ve bu işten para kazanmamanın üzerinde durdun, o yüzden bu iyi bir şey yapmak olarak görülür mü? Sizlere şunu söyleyeceğim: Xiulian çok ciddi bir meseledir, ben sizlerin vücutlarınızı sürekli olarak temizlemekteyim ve onu tekrar kirletmemelisiniz -işte bu anlama gelmektedir. Bundaki sebep şudur, diğer bir kişinin teni ile olan bedensel temas, iki kişinin alanının bağlanmasını sağlayabilir. Neden bir grup halinde egzersizleri yaptığınızda, egzersiz alanının enerjisi çok güçlü? Bunu sebebi, her birinizin alanı, böylesine güzel alanlar, birbiriyle bağlanır, o yüzden gelişim hızlıdır ve herkes kendisini harika hisseder. Sıradan insanlara gelince, onlar kendilerini xiulian uygulayarak geliştirmemektedirler ve vücutlarının taşıdığı alan karma ile doludur. Ben bunu söyler söylemez çok sayıda insan şöyle düşünecektir: "Aa, bu benim ailem ile birlikte olmamam gerektiği anlamına mı geliyor?" Sizler uygulayıcılarsınız ve ben zaten sizler için bu problemi çözdüm, o yüzden bu konu hakkında düşünmek zorunda değilsiniz ve bilinçli olarak bir şeylerden korkmamalısınız. Yani, eğer bir şeyleri niyet taşıyarak yapmak istiyorsanız, o zaman o şeyi niyet ile kabul etmiş kadar iyi olursunuz. Birine masaj yaptığınız zaman, şu düşünceye sahip olabilirsiniz: "Onun iyileşmesini sağlamalıyım." Onu tedavi etmek için, modern tıbbi araçları veya ilaçları kullanmadığınız için -ondan ziyade, onu iyileştirmek için vücudunuzu kullandığınız için- çok muhtemeldir ki, kirleneceksiniz. İşte bu anlama gelmektedir. Geçinmek için masaj terapisti olarak çalışan uygulayıcılarımıza gelince, gerçekten başka bir iş bulamadıkları durumlarda, geçim dertlerini çözüme kavuşturmak için vücutlarını mühürleyeceğim. Fakat eğer o meslekten bir kişi değilseniz, bunu yapmamanız daha iyidir. Söylediğim şey budur. Akupunktur yapmaya, ilaç ve iğne yazan bir doktor olmaya gelince, bu önemli değildir. Onlar tekniklerdir.

Soru: Eğer ailesinden bir kişi akıl hastalığına yakalanmış, fakat kişinin kendisi yakalanmamış ise, o kişi xiulian uygulayarak kendisini geliştirebilir mi?

Shifu: Şöyle demiştim, eğer ailenizden birisi akıl hastası ise, sizin de akıl hastalığına yakalanma zorunluluğunuz yoktur. Meseleye bu şekilde bakılması gerekmiyor mu? Buna her iki taraftan da bakılmalıdır. Yani bir başka deyişle, çok mantıklı bir insan için -güçlü bir ana bilince sahip bir kişi için- xiulian uygulamak iyidir. Akıl hastalığı ile ilgili bir aile tarihine sahipseniz, o zaman dikkatli olmalısınız. Eğer akıl hastalığına sahipseniz, xiulian uygulayamazsınız. Bunun sebebi, akıl hastalığına sahip bir kişinin ana bilinci genellikle bir şaşkınlık içerisindedir o yüzden, bu benim sizi kurtarmak istemediğim anlamına gelmez. Bana ait olan Fa, ana bilinçler için verilmektedir ve kişiyi kurtarmak için, fakat eğer kişi bulanık bir zihne sahipse, Fa'yı kim için veriyoruz? Zihinsel problem size saldırdığında, o sizin karmanızdır, kötü düşünceler ve dışsal canlıların iş başında olmasıdır. Biz Fa'yı onlara verebilir miyiz? Hayır ve sebep budur. O yüzden, zihinsel hastalık ile ilgili bir aile geçmişine sahip olanlar, xiulian uygularken dikkatli olmak zorundadır! Eğer kendinizi kontrol edemediğinizi hissediyorsanız, katılmayın. Bugün zihinsel hastalığa sahip olanlar: Egzersiz alanlarında hoş karşılanmıyorsunuz ve Fa'yı dinlemek için Fa konferanslarına katılmamalısınız.

Soru: Benim çocuğum 12 yaşında. Haftada bir uygulama yapıyor ve gece uyumaya gitmeden önce Fa'yı dinliyor. Onun uygulaması ve Fa'yı çalışması normal olarak kabul edilebilir mi?

Shifu: Çocukların kendilerine özgü durumları vardır. Eğer Fa ile karşılaşmışlar ise ve Fa'yı okuyorlar ve de egzersizleri yapıyorlar ise, aslında onlar da kendilerini geliştirmektedirler, buna şüphe yok. Biz çocuklar ile yetişkinler arasında sıkı ayrımlara sahibiz. Çünkü çocuklar yetişkinlerin sahip olduğu o fikirler ve karmaşık düşünceler tarafından biçimlenmiş olan şeylere sahip olmadıkları için, çok basitlerdir ve bu yüzden Fa'yı çabuk bir şekilde elde ederler.

Soru: Aklımdan kötü düşünceler geçtiğinde, diğer boyutlarda üretilen kötü maddeler oluşuyor. Ne yapmalıyım?

Shifu: Kötü şeyler düşünmemek için elinden gelenin en iyisini yap, uygulaman içerisinde yavaş yavaş gelişim göstereceksin. Onları düşünsen dahi, onlara önem verme ve korkma. Bir kez korktuğunda, "Şimdi ne yapmalıyım?" -o bir takıntıdır. Fa'yı mümkün olduğunca çalışmak ve kitabı mümkün olduğunca okumak zorunda olmamızın sebebi budur, saf ve sakin bir zihni sürdürmek daha iyidir. Fakat hiçbir şekilde kötü şeyler düşünmemek sizin için imkânsızdır. Eğer Tamamlanmaya ulaşmamışsanız bunu yapmayı başaramayacaksınız. Ne tip maddelerin üretildiği konusuna gelince, şu anda bir uygulayıcısınız, o yüzden size söyleyebilirim ki, siz, -bir xiulian uygulayıcısı- cennetlerde bir insan olarak kabul edilmemektedir. Onlar sizi bir Tanrı olarak görmektedir. Sizler Tamamlanmaya ulaştıktan sonra, geleceğin farklı seviyelerdeki Tanrıları olacaksınız; bir kez sıradan insanların seviyesini aştığınızda ve vücudunuzda taşıdığınız şeyler sıradan insanların seviyesini aşan şeyler olduğunda -ve özellikle Fa-düzeltmesi dönemi esnasında xiulian uyguluyorken- sadece size bakıp, sizi gözeten ben değilim, aynı zamanda vücudunuzun etrafında Fa'yı koruyan, Budaların sekiz tipte Cennetsel Fa'nın Koruyucu Tanrısı da bulunmaktadır. Sadece sizler bunu bilmiyorsunuz. Birçok insan xiulian uygulamaya başladıktan sonra cesur bir hale gelir. Bunun sebebi nedir? Bu sadece sizin tarafınızdaki faktörlerden dolayı değildir. Bunun sebebi sizlerin olayları bilen bir kısmınızın olmasıdır. Cesaretinizin yükselmiş olmasının sebebi budur.

Soru: Ben çocukluğumdan beri çok utangacım. Bu güçlü bir takıntı mıdır?

Shifu: Bir insanoğlu olarak, eğer bir kişi utanma duygusundan mahrum ise, onun çok kötü bir insan olduğunu söyleyeceğim. Eğer bir uygulayıcı olarak bu tip şeylere takıntılı iseniz, o zaman siz sadece bir insansınız. Fakat geçmişte xiulian uygulayıp kendilerini geliştirmeye başladıktan sonra, pasaklı, dağınık ve pis bir hale bürünen birçok insan vardı. Eğer bir Dafa uygulayıcısı bu şekilde ise, o zaman, Dafa'nın imajına zarar verdiğinizi söyleyeceğim. Bildiğiniz gibi, ben sizlere herhangi bir vesilede Fa hakkında konferans verirken, nispeten oldukça temiz giyindiğimi düşünüyorum. Aslında, bunu sizlere bir örnek olarak göstermek için yapıyorum. Benim nasıl konuştuğumu ve nasıl yaşadığımı taklit eden insanlar var, o yüzden bu şeylere özellikle dikkat ediyorum. Size kötü bir örnek bırakamam. Sizler sıradan insanlar arasında yaşadığınız için, buna birazcık dikkat göstermelisiniz.

Bir şeyin farkına vardım: Çinliler birtakım yüzeysel şeylere dikkat göstermiyorlar ve oldukça gelişigüzeller. Aynı size son defasında yapmış olduğum şaka gibi: Çinli insanlar içeriğe çok fazla özen gösteriyorlar, kafalarında olayların zenginliğine sahipler, büyük yetenekler ile donatılmışlar ve yaptıkları yemekler lezzetli, fakat sunuşları pasaklı ve pis. Fakat Beyaz ırka ait olan insanlar -bunu sadece bir şaka olarak ele alın- onların yemekleri Çinlilerin pişirdikleri yemekler kadar lezzetli değil, fakat onların bıçakları ve çatalları çok güzel bir biçimde yerleştirilir ve farklı yemekler için farklı gümüş takımlar ve farklı içecekler için farklı bardaklar vardır. Görünüme büyük bir önem verirler ve çok kibarlardır. Beyaz Irka ait insanlar ile Çinli insanlar arasındaki fark budur. Fakat şöyle düşünüyorum, eğer bu özellikler birleştirilebilirse, Çinli insanların görgü kurallarına daha özenli olması ve Beyaz Irkın insanlarının meselenin özüne biraz daha fazla sahip olması ile birlikte, bu daha iyi olacaktır. (Alkış)

Beyaz ırka ait insanlar, medeni davranışlara çok dikkat gösterirler. Bu onların kültürüdür. Neden beyazlar size bazen kızgın bir hale geliyor? Hatta bazı insanlar, size hiçbir sebep yokken kızgın olduklarını hissediyorlar? Eğer onların kültürüne zarar verirseniz, bu çok önemsiz bir şey olsa bile, gerçekten de çok kızacaklardır. Birçok Çinli insan, küçük şeyler konusunda dikkatli değiller. Örneğin, bir dükkâna girdiğinizde ve arkanızda biri olduğunda, kapıyı açtıktan sonra hiçbir şey için canınızı sıkmıyorsunuz ve kapı arkanızdan sertçe kapanıyor. Eğer bunu gören kişi beyaz ırktan bir kişi ise, gerçekten çok kızacaktır, çünkü onun kültürüne zarar veriyorsunuz ve o bunu önemsiz bir mesele olarak görmeyecektir. Kaba davranışınıza ve konuşmanıza hakikaten çok kızacaktır. Onların toplumu içerisinde yaşıyorsunuz, o yüzden buna dikkat etmek zorundasınız.

Soru: Ben Çin'den bir uygulayıcıyım. Shifu'yu gördüğüm bu sefer de gözyaşlarıma mani olamadım ve kendimi kelimeler ile ifade edemiyorum.

Shifu: Görüyorsunuz, Ben Amerika Birleşik Devletlerindeyken, öyle görünüyor ki, sizlerle altı aydır defalarca, tekrar tekrar buluşmaktayım ve bu oldukça kolay. Fakat anakara Çin'de beni göremeyen çok sayıda uygulayıcı var. Shifu'larını çok özlüyorlar, ben de onları düşünüyorum. Durum budur.

Soru: Çeşitli bireysel boyutlarda bir Ben var olmakta. Bu çeşitli bireysel boyutlar Üç Diyarın içerisinde midir?

Shifu: Bu doğru, onlar Üç Diyarın içerisindedir. Üç Diyarın içerisindeki boyutlar en karmaşık olanlardır. Eğer bir fırsat olursa, gelecekte sizin için maddenin kompozisyonunu daha ileri düzeyde açıklayacağım; karmaşıklığın boyutu hayrete düşürecek derecededir. Fakat onu açıklamak için bir lisan bulunmamaktadır, ne de çizimler onu örnekleyebilir. Bazen sizlere Fa'yı öğretirken o kadar zorlayıcı oluyor ki, tüm insan ifadeleri tükenmiş olsa bile, evrenin görkemini kavramanın hala çok zor olmasının sebebi budur.

Soru: Bilimsel Araştırma Departmanının Pandaları kopyaladıklarını duydum.

Shifu: Klonlama demek istiyorsun, öyle değil mi? Gelin bu konunun üzerinde durmayalım. İnsan ırkı kendisini yok ediyor. Geçen gün şunu söylemiştim, insan ırkı şunu klonluyor, bunu klonluyor ve insanoğlu insanı klonlamaya başladığı an, bu uzaylıların insanların yerine geçmesini kabul etmenin başlangıcıdır. Tam olarak insanlar Tanrısal olan kısmın varlığını göremediği için, insanlar hala, acımasız araştırmalarının, sözüm ona keşiflerinin kulağa hoş gelen şeyler olduğunu hissediyorlar. Aslında, insan ırkını yok ediyorlar. İnsanoğlu kendisini yok etmektedir.

Soru: Budist döngüsündeki bazı kişiler -doğru bir yol olmadığını söyleyerek- Dafa'ya saldırıyor.

Shifu: O halde sadece görmezlikten gelin. Onlar Dharma'nın Son Döneminin final aşamasına ulaştılar. Eğer bu problemler ile birlikte, onların olayları ele alış şeklini benimseseydik -onların Dafa'ya saldırdığı ve o yüzden siz de karşı koymak için materyaller yolladığınız- Dafa onlar ile aynı olmaz mıydı? Bizim Dafa'mız evrenin Yüce Fa'sıdır ve zarar veriyorlar gibi görünüyor olsalar da, aslında onlar bir hiçtir. Sakyamuni'nin ortaya çıktığı zamanlar da, Brahmanizm dini de aynı şeyi yapmıştı.

Soru: Mikro kozmik kısımdan makro kozmik kısma doğru olan dönüşüm süreci, benti'nin dönüşüm süreci midir?

Shifu: Onu o şekilde anlayabilirsin. Bir kişi kendisini daha hızlı geliştirirse, dönüşüm daha hızlı olur.

Soru: Evrenin belirli bir alanının içerisindeki diğer birçok ama birçok boyutlarda, kişinin kendisinin eş zamanlı bir şekilde var olmasının sebebi nedir?

Shifu: Evrenin kompozisyonu işte bu kadar karmaşıktır. Doğduğunuz zaman içerisinde, birçok ama birçok boyutta "siz" bulunmaktasınız. Aynı şekilde görünürsünüz, neredeyse aynı şeyleri yaparsınız, aynı ismi taşırsınız ve aynı zaman içerisinde doğarsınız, fakat yaşam kalitesi farklıdır. Onlar sizinle nasıl ilişkilidir? Az önce söylediğim gibi, onlar sizinle aynı zamanda doğarlar ve aynı zamanda ölürler ve bunun dışında bir başka önemli bağlantı yoktur. Şöyle söylemiştim, siz aynı anda doğarsınız ve bu şu anlama geliyor ki, eğer onlar doğmasaydı, siz de doğamazdınız -doğmak isteseydiniz bile. Ve eğer onlar ölmeseydi, o zaman ölmek çok zor olurdu -ölmek isteseydiniz bile. O yüzden insanların hakkında konuştuğu o "yalnız ruhların ve evsiz hayaletlerin" reenkarne olamamalarının sebebi, "kendilerinin" hepsinin ölmemiş olmasıdır. Sadece onlardan "birisi" intihar etmiş ve ölmekte diretmişse, böylece, öldükten sonra gidecek bir yere sahip değildir. Kaderlerini hep birlikte bekleyebilmelerinden önce, canlı olan diğerlerinin hayat serüvenlerini tamamlamalarına kadar beklemek zorundadır. Ana ruha gelince, söylemiş olduğum gibi, sizin ruhunuz sizsiniz -sahip olduğunuz ana ruh sizsiniz, siz kendinizsiniz- ve düşüncelerinizin kaynağı sizsiniz. Ve ölümsüz bebeğe (yuanying) gelince, o sizin xiulian uygulamanız içerisinde, sahip olduğunuz bilgelikten ve Fa'dan geliştirilmiş olan Buda Bedeni'dir. Bizim Fa'mız insan vücudunun temel değişimlerden geçmesini sağlayabilir ve bu bedenin kendisi bir Buda Bedeni haline dönüşebilir.

Soru: Shifu şundan bahsetmişti, "Muhtemelen siz Tao'ya eriştiğinizde, gelecekte birçok kişi bundan fayda sağlayacak."

Shifu: Bu doğru. Bir düşünün: Eğer bir kişi kendisini Buda haline dönüştürmeyi başarırsa, onun ailesi ve kardeşleri -veya sadece böylesine harika bir erkeği veya kızı doğurmuş olan ailesi diyelim- bu kutsamalardan onlar da payını almayacaklar mıdır? Elbette alacaklardır. Bu kutsamanın ne kadar büyük olduğuna ve onların nereye yerleştirileceğine gelince, bu kesinlikle onların önceden belirlenmiş olan kutsamasının ne denli büyük olduğu doğrultusunda yapılacaktır. Fakat kişi Tamamlanmaya ulaşırken ve bir Buda haline gelirken, xiulian uygulamamış olmasına rağmen ailesinin de Budalar haline gelmesi kesinlikle imkânsızdır, çünkü onlar xiulian uygulamamışlardır. Buna onların sahip olduğu önceden belirlenmiş kutsama doğrultusunda ve sahip oldukları xinxing doğrultusunda karar verilir. Kişinin sahip olduğu karma miktarı da aynı zamanda kritik bir rol oynar. Aslında, bu sadece aileler ve kardeşler ile sınırlı değildir. Bu durum aynı zamanda kişinin insan dünyasında ilişki içerisinde olmuş olduğu birçok ama birçok insanı ve yaşamı da içerir ve karmik ilişkiler garezden doğar. Sizler birini öldürdünüz ve sonra bir Buda oldunuz, peki öldürdüğünüz o yaşamlara ne olacak? Onları kurtarmak zorundasınız. Sizler xiulian'de başarıya ulaştığınızda ve Tamamlanmayı elde ettiğinizde tabii ki, Shifu sizin için bu şeylerin çaresine bakacak ve onlar da sizin kurtarmış olduklarınız olarak kabul edilecek. Onlar sizin cennetinize kurtarılmak zorundadırlar, o yüzden sizin için bu anlamda sorunlar çözülmüş olacak. Aynı zamanda bir zamanlar size faydası olmuş olan birçok ama birçok insan da var ve reddedilemeyecek olanlar da. Her türden faktör bulunmaktadır. Xiulian basit bir mesele değildir ve kendisini birçok şeyde gösteren birçok türde önceden belirlenmiş sebep-sonuç ilişkilerini kendi başınıza çözemezsiniz. Bu da Shifu tarafından gerçekleştirilir.

Soru: Shifu değişik bölgelerden bazı uygulayıcılarla buluştuğu zaman, hiç kimse arkada kalmak istemiyor. Bu da aynı zamanda bir takıntı mıdır?

Shifu: Belki bugün böyle bir durum da var. Fa'yı Çin'de öğretirken, bütün uygulayıcılar biliyordu ki -ve belki sizler de duymuşsunuzdur- ilk gün herkes Shifu'ya yakın olma ve daha büyük enerji alma umudu ile ön sıradaki koltukları arıyordu. Sınıfın üçüncü günü, artık hiç kimse öne doğru gitmiyordu. Herkes iyi olan koltukları yaşlılar için ve diğerleri için saklıyordu, hiç kimse koltuklar için kavga etmiyordu ve tüm salon barışçıl ve sakin bir durumu koruyordu. İnsanların hepsi bir değişim sürecine sahiptir. Elbette bugün burada bulunanlarınızın birçoğu buraya şehrin dışından koştura koştura geldi veya beni uzun zamandır görmüyor. Shifu'yu daha iyi görmek için yakın olmak istiyorsunuz ve taşıdığınız hissi anlayabiliyorum. Bununla birlikte, koltuklar için kavga etmek -Beyaz Irktan olan insanlar böyle bir şey yapmazlardı. Bütün bu şeylerin büyük kısmı yüzey-seviye şeylerdir.

Soru: Eski uygulayıcıların xinxing'i yüksek ve sahip oldukları gong potansiyeli giderek daha da artan bir şekilde büyüyor. Cümleleri ve hareketleri yeni uygulayıcılar üzerinde büyük bir etkiye sahip. Eski ve yeni uygulayıcılar birbirlerini nasıl ele alıp değerlendirmeliler?

Shifu: Eski uygulayıcıların büyük bir kısmı kendisini çok iyi geliştirdi, fakat her eski uygulayıcının o kadar iyi olduğu söylenemez. Aynı zamanda, sizin standardı karşılamadığınızı ve bu yüzden uygulama yapmanıza izin vermeyeceğimi söyleyemem -nasıl bu şekilde olabilirdim? Olamam. O yüzden, sizin birçok cümleniz ve hareketleriniz diğerlerini etkileyebilmektedir. Bununla birlikte Fa mevcuttur, o yüzden endişelenmeyin. Yeni bir uygulayıcı bile, Fa'yı birkaç kere çalıştıktan sonra, her şeyi değerlendirmek için Fa'yı kullanacaktır. Eski bir uygulayıcı olsanız bile, o hala sizin nerede yanlış yapmış olduğunuzu bilecektir. İnsanlar kendi zihinlerine sahiptir ve Fa mevcuttur, o yüzden o problemler problem değildir. Hepiniz bundan geçtiniz. Asistanlar olarak, eski uygulayıcılar olarak, bu problemle ilgili olarak kaygılanmış olabilirsiniz. Kaygı noktası ve başkalarını göz önünde bulundurmaların hepsi iyidir. Eğer görüyorsanız, onu çözmek için bir yol bulun ve yapabildiğinizin en iyisiyle, insanlardan buna dikkat etmesini istemeyi deneyin. O durumda, eski uygulayıcılar olarak, yeni uygulayıcıların karşısında, kendinize gerçekten dikkat etmek zorundasınız. Eğer kendi itibarınız için endişelenmiyorsanız, hala Dafa'nın itibarını göz önünde bulundurmak zorundasınız. Burada saf bir toprak bulunmaktadır, o yüzden sizden problemler ile karşılaştığınızda içinize bakmamanızı istemiyorum. Eğer Çin toplumunun iş ünitelerine benzeyen bir şey haline dönüşürse, bu kabul edilemezdir.

Soru: Uygulamamdan önce, bir gece çok üşüdüm ve hareket dahi edemedim.

Shifu: Kişisel durumlarla ilgili sorular sormamanızın daha iyi olacağını söyleyeyim. On milyonlarca, on milyarlarca durum ile birlikte -sadece sen yalnız başına onların birçoğuna sahipsin- bunu sizin için nasıl cevaplayabilirim? Şunu söyleyebilirim ki, durumların hepsi iyidir. Dün bir şeylerden bahsetmiştim: İster iyi ister kötü hissedin, aslında aradaki farkı söyleyemezsiniz. Sizlere sadece tek bir şey söyleyeceğim: Bütün bunların hepsini iyi bir şey olarak görürseniz, bu yeterlidir. (Alkış) Size bir örnek vereyim: Herkes bir düşünsün: İnsan toplumundaki toprak, yüksek seviyeli varlıkların dışkılarıdır. Bu ortam içerisinde yaşamak işte bu kadar pistir, sanki insanoğlu gübre pisliğinin içine atlamış gibi -şu anda hepiniz bir gübre pisliğinin içerisindesiniz, fakat siz hala kendinizi iyi hissettiren veya hissettirmeyen şeylerin etkileri konusunda endişe ediyorsunuz. Bunları umursamakta ne gibi bir anlam vardır? Kendinizi geliştirmek için acele etmeli ve ne ile karşılaşırsanız karşılaşın, onun iyi olduğunu düşünmelisiniz. Ve o gerçekten de iyidir. Eğer xiulian uygulamasaydınız, bu algılamalara asla sahip olmayacaktınız ve buna hoş olmayanlar da dâhil. Değişim ne kadar iyi olursa olsun, vücudunuzda tezahür ettiğinde hoş bir duygu yaratmayacak. Bunun sebebi, herhangi türde bir gong'un veya enerjinin yapısı, elektrik taşımaktadır ve kendisini vücudunuzda gösterdiğinde, reaksiyonlara sebep olacaktır. Gong çok güçlüdür ve siz hala bir insan bedeni taşımaktasınız. Eğer vücudun içerisinde çok azıcık bile olsa hareket ederse, sahip olduğunuz insan vücudu, elbette kendisini rahatsız hissedecektir. Xiulian'i tamamladığınızda bütün o hislere sahip olmayacaksınız. Bazı insanlar havalandığında, havada belirli durumlara sahiplerdir. Onların hiçbirini önemsemeyin, hepsi iyi şeylerdir. Siz daha fazla korktukça, muhtemelen bu şeyler birkaç kez daha başınıza gelecektir, çünkü sizin için korku takıntısına sahip olmak yanlıştır.

Soru: Kendimiz var olmaktayız, fakat aynı zamanda kendini düşünmeyen ve başkalarını düşünen olacağız -bunu nasıl anlamalıyız?

Shifu: Bir düşünün: Bir kişi bireysel bir seviyede var olan bir yaşamdır ve eğer siz bencil-olmama durumunu ve başkalarını düşünme durumunu kendinizi geliştirmeyi istememe noktasına ve artık orijinal, gerçek benliğinize dönmeme noktasına kadar alırsanız, pekâlâ, bu da sadece "bencil-olmamak" tır. Bunu nasıl bu şekilde anlayabilirdiniz? Xiulian uygulamanız sizin kendiniz için değil mi? Fakat xiulian uygulama esnasında, kendinizi giderek daha da artan biçimde iyi kalpli bir hale getirirsiniz, ta ki ne zaman herhangi bir şey hakkında düşünürseniz, başkalarını düşündüğünüz noktaya varıncaya kadar; bu nedenle bencil-olmayan varlık olma durumu başarılır. Xiulian sizin kendiniz ile ilgilidir, kendinizi geliştirmek ile ilgilidir. Tamamlanmaya ulaşırsınız ve aynı zamanda başkalarını düşünen ve başkaları için fedakârlık yapabilen yüce bir yaşam haline gelme konusunda başarıya ulaşırsınız. Bireysel yaşamlar daima var olmak zorundadır. Eğer hepiniz kendinizi artık daha fazla bireysel varlıklarınıza sahip olmama noktasına kadar geliştirseydiniz, buna izin verilebilir miydi? O yüzden sizlere şunu söylemek istiyorum: Geri dönmek istiyorsunuz -Tamamlanmaya ulaşmak istiyorsunuz- ve bu yüzden, yaptığınız fedakârlıklar size sınırsız mutluluklar getirecektir. Fedakârlıklar yoluyla elde ettiğiniz şey budur. Daha yüksek ve daha mükemmel bir diyara dönmek -yani iyiliği amaç edinmek ve yükselmeyi telkin etmek. Bazı insanlar wuwei terimini artık benliğe sahip olmamak, benliğin varlığına sahip olmamak anlamında algılıyor. Gerçek şudur ki, hiçbir şekilde öyle değildir. Evren seviyelere sahiptir ve açık konuşmak gerekirse, yaşayan canlılar hiyerarşiye sahiptir; onlar xiulian yoluyla doğruladığınız Meyve Konumu ve kudretli erdem ile oluşturulmuştur.

Soru: Bacaklardaki sertlik çok miktardaki karmadan dolayı mıdır?

Shifu: Bu konudan zaten bahsetmiştim. Bazı insanların bacak ağrıları karma yüzünden iken, bazıları sertlik hissederler, çünkü bacakları daha önce hiçbir zaman bu şekilde katlanmamıştır. Bunlar, vücudun yüzeydeki fiziksel durumlarıdır. Fakat ister büyük miktarda karma yüzünden olsun, ister fiziksel faktörlerden olsun, herkes bacakları katlanmış (lotus) biçiminde oturabilir. Hiçbir acı hissetmemeye gelince, bunun gibi çok az sayıda durum vardır.

Soru: Şu anda dünya genelinde Fa'yı edinmiş olan 100 milyon insan var. Fa'yı yaymak hala eskiden olduğu kadar önemli mi?

Shifu: Fa'yı yaymak için olan işleri yapma konusunda gerçekten de gönülsüz müsün? Bildiğiniz gibi, sizler xiulian uygulamasında merhamet geliştirmektesiniz ve acıların içerisindeki insanları gördüğünüzde, onlara Fa'yı elde etmeleri için yardım etmek istiyorsunuz. Bu sizin xiulian uygulamasında yavaş yavaş sahip olmanız gereken bir şeydir. Başkalarına ne verirseniz verin, bu onlara Fa'yı vermek kadar güzel bir şey olamaz. Bir insana verdiğiniz bir şey ne kadar güzel olursa olsun veya ona ne kadar para verirseniz verin, o kişi sadece bir yaşam süresi boyunca veya bir anlığına mutlu olur. Fakat eğer ona Fa'yı verirseniz, yaşantısı sonsuza dek mutlu olacaktır. Fa'dan daha iyi ne olabilir? (Alkış) O yüzden şöyle düşünüyorum ki, başkalarına Fa'yı tanıtmanın kendisi Fa'yı yaymaktır ve iyi bir şeydir. Fakat zorlamamalısınız. Eğer bir kişi öğrenmek istemiyorsa ve siz onu öğrenmesi için zorluyorsanız, o zaman iyi değildir. Siz yapmak istediğiniz şeyi yaptınız ve onu Fa'dan haberdar ettiniz ve bu yeterlidir. Xiulian uygulayıp uygulamayacağı onun kendi meselesidir. Birçok insan Fa'yı yaymak için çok şey yaptı ve çok fazla zaman harcadı ve bu asla anlamsız bir şey olarak adlandırılamazdı. Kaybettiğiniz zaman, xiulian esnasında sizin için tamamen telafi edilecektir, çünkü her şeyden önce Dafa için bir şeyler yapmaktasınız ve iyi bir şeyler yapmaktasınız. Tabii ki, şu andan itibaren dikkat etmek zorunda olduğunuz birtakım şeyler var: İnsanları zorlamaya çalışmayın. Eğer birtakım doğal yollarla onların Fa'dan haberdar olmasını sağlamışsanız, bu yeterlidir. Eğer bundan haberdar olmuşlar, fakat öğrenmek istememişlerse, o zaman onları kendi haline bırakın.

Soru: "Aklı Başında Ol" yazısında, bir kişinin düşünce karmasını, diğer normal doğru olmayan düşüncelerden ayırmak zorunda olduğu söyleniyor.

Shifu: Evet doğru. Sıradan insanlar için düşünce karmasından gelen müdahaleyi ayırt etmek kolay değildir. Eğer bir uygulayıcı azimli değilse ve düşüncelerinin ardında yatan temel nedenlere bakmıyorsa, hangisinin ne olduğunu söylemek onun için zor olacaktır. Bazı insanlar niçin uzun bir zamandır düşünce karmasını yok edemiyorlar? Çünkü hangi düşüncelerin kendilerininki olduğunu ayırt etmeye çalışmıyorlar. Biz niçin sizden kendinizi geliştirmenizi istiyoruz? Xiulian ile öncelikle kötü düşüncelerinizi yok etmelisiniz. O kötü şeyleri yok edebilmenizin sebebi, onları kendiniz olarak kabul etmemenizdir. Bu aşırı derecede kritiktir. Onları kendiniz olarak kabul etmediğinizden dolayı onları yok edebiliyorsunuz. Gerçek şudur ki, onlar hakikaten siz değilsiniz. Onlar, sizin doğumunuzdan sonra yapmış olduğunuz şeylerden kaynaklı gelişmiş olan çeşitli türlerde fikir ve kanılardır veya hatta karmadır. Fakat insanlar onları genellikle kendilerinin bir parçası olarak görürler: "Benim keskin bir zekâm var ve kimse beni alt edemez." Ben diğerlerinden her anlamda daha iyiyim." Doğumdan sonra geliştirilmiş olan bütün bu şeyleri kendilerinin bir parçası olarak görürler ve hatta onların en iyi şeyler olduğuna inanırlar. Bir kişinin ne istediği kendisine bağlıdır ve sadece artık o şeyi istemediğiniz zaman o şey sizin için yok edilebilir.

Zihinsel hastalığa sahip olan birini kurtarmak niçin zordur? Bunun tam olarak sebebi şudur ki, o olayları hiçbir şekilde ayırt edemez. Yeni bir uygulayıcı için düşünce karmasını ve hangi düşüncelerin kendisi olmadığını tanımlamak çok zordur. Eğer bunu yapabilirse, o hakikaten kalbur üstüdür. Bunu değerlendirmek için Dafa'yı kullanabilirsiniz. Aslında, kötü düşüncelerin hiçbiri siz değilsiniz. Eğer bunu yapabilirseniz, onları ayırt edecek ve göreceksiniz: "Aa, bu düşünce iyi değil ve yok edilmeli. Onu hemen uzaklaştırmalı, yok etmeliyim. Bu şekilde düşünmemeliyim." Bunun kendisi onu yok etmenizdir. Mesela o iğrenç suçları işleyenler gibi veya o homoseksüel davranışlarda bulunanlar gibi, kötü şeyler yapanların, olayları bu şekilde yapmak istediğini ve onları yapmak için mi doğduğunu düşünüyorsunuz? Bunu, sahip oldukları yanlış, doğumdan sonra oluşan fikirlerin giderek daha da güçlü bir hale gelmesine borçlulardır ve taşıdıkları fikir ve kanılar geriye dönmekte ve onları kontrol altına almaktadır. Onların o hale gelmesi işte bu şekildedir.

Soru: İnsanları kurtaran yüce aydınlanmış varlıklar genelde Rulaylar, fakat onlar uygulayıcılar için gong'u, maddenin kaynağından başlayarak nasıl dönüştürüyorlar?

Shifu: Ben size bunun gibi bir şeyi asla söylemedim. Sizlere Sakyamuni'nin bunu bu şekilde yaptığını söylemedim, söyledim mi? Bir Rulay'ın Fa'sı, kozmosun Yüce Fa'sı (Dafa) ile mukayese edilemez. Sıradan bir Tanrı bunu gelecekte yapamayacak, ne de geçmişte tek bir Tanrı bile bunu yapabilirdi. Geçmişte insanları kurtarmak için kullanılan Fa küçük idi. İnsanları kurtarmak diğer Rulayların yardımıyla veya daha yüksek seviyeli Tanrıların yardımıyla yapılıyordu. Onlar da cennetlere inanmak ve daha yüksek Tanrılara saygı göstermek zorundaydı. İnsanların düşündüğü gibi değildir -bir Rulay Buda cennetlerdeki bir numara olandır- o şekilde değildir. Eğer bir Fa küçük ise, bir kişiyi kurtarmak için bir yaşam süresi yeterli değildir ve kişi gerçek anlamda kurtarılabilmeden önce, birkaç yaşam süresinde kurtarılmalıdır. Fakat Dafa bunu [bir yaşam süresinde] yapma gücüne sahiptir. (Alkış) Çünkü o, diğer tüm Fa'ları aşan kozmosun Yüce Fa'sıdır. Aydınlanmış yüce varlıkların doğrulayıp onayladığı ve aydınlandığı, xiulian'deki, diğer bütün Fa'lar, kozmosun Yüce Fa'sından kaynaklanır. Bu ilişkiyi net bir biçimde anlayıp anlamadığınızı bilmiyorum. İster insanları kurtaran herhangi aydınlanmış bir varlık olsun veya cennetlerdeki herhangi bir Rulay olsun, Buda olsun veya Tanrı olsun, onların cennetlerinin karakteristiği veya ulaşmış oldukları Meyve Konumlarının tamamı, kozmosun Yüce Fa'sından onaylamış ve aydınlanmış oldukları şeylerdir. (Alkış) Onlar, kozmosun Yüce Fa'sından doğrudan kopyalamış oldukları şeyler değildir, çünkü önceden kozmosun Yüce Fa'sını birazcık bile bilmelerine izin verilmiyordu. Onlar sadece -farklı seviyelerde bulunan canlıların bağlı kalmak zorunda olduğu- farklı seviyelerdeki standardı biliyorlardı. Kendi sahip oldukları anlayışları onaylayabilmeleri ve aydınlanabilmeleri kadar, o standarda nasıl ulaştıklarının da sebebi buydu. Bütün o şeyler, onların doğrulayıp onaylamış olduğu ve aydınlanmış olduğu şeylerdir. Sakyamuni'nin onaylayıp aydınlanmış olduğu şey "Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik" olarak isimlendirilir. Bunu net bir şekilde açıklayabildim mi? (Alkış) Onlar evrenin Fa'sına ve daha yüksek seviyeli Tanrıların onlara olan yardımına bel bağlamaktadır. Onlar kendi başına bunu yapamaz.

Dahası, bazı Rulaylar farklılardır. Örneğin, Buda Sakyamuni sizin hayal ettiğiniz gibi değildir -sıradan bir Rulay'mış gibi. Bu boyutta o bir Rulay'dır, fakat aslında, o aynı zamanda daha mikro kozmik durumlara ve diğer Budaların bilmediği durumlara da sahiptir. Onun gelmiş olduğu seviye çok yüksektir. O, dört büyük şeyi onaylamış ve aydınlanmıştır: "Toprak, Su, Ateş ve Rüzgâr." Bazılarınız bu terimi kutsal yazıtlarda görmüş olabilirsiniz. O seviye çok yüksektir, ortalama düzeydeki canlıların içinde var olduğu kozmik vücutların ötesindedir. Bu şu anlama geliyor ki, o çok yüksek seviyeleri doğrulayıp onaylamış ve aydınlanmıştır -gelmiş olduğu yerin çok yüksek olduğunu göstererek. Fakat insanları kurtarmak için buraya gelişinde, kendisiyle birlikte sadece Rulay seviyesinin Fa gücünü getirmiştir.

Soru: İnsan toplumunun çarpıklaşmış olmasının sebeplerinden birisi, insanların büyük çoğunluğunun sahip olduğu moleküler hücrelerin, uzaylı yaşam formları tarafından değiştirilmiş olması mıdır?

Shifu: İnsanların bahsettiği, insan vücudunun yaşamı ve maddeleri -yani, şöyle ki, bu vücudun bileşimi- hep birlikte, zihnin çarpıklaşmasıyla birlikte, bir kişinin davranışlarını ve yaşama biçimini değiştirebilirken, bir yaşamın davranışları da aynı zamanda insan vücudundaki parçacıkların bileşimini değiştirebilir. Eğer bu tip bir çarpıklaşma pasif ise, bir tür yaratık tarafından kontrol edilen bir çarpıklaşma ise, o durumda insanoğlu için tamamen tüyler ürperticidir. Bu konu, insanoğlunun neden doğumdan sonra fikir ve kanılar geliştirebildiği ve o fikir ve kanıların neden geriye dönebilip insanları kontrol edebildiği konusu ile benzerlik taşır. Eğer onları yok etmezseniz, bu yaşamda sizin bir parçanız haline gelirler ve size hükmeden bir parça haline bile gelebilirler. Yani bir başka deyişle, uzaylı varlıkların Dünyada insanlara dayatmış olduğu bu kültürel çatı, yaşamak için ve maddi dünyayı algılamak için, tamamen bir metotlar serisi biçimlendirdi; bu hale geldi. O yüzden, bu yerde, bir kez böyle bir şeye sahip olduklarında, bahsetmiş olduğum türde bir vücut geliştirilebilir. Bir arabayı nasıl kullanıyorsunuz? Onların yöntemini kullanmak zorundasınız. Bir makineyi nasıl inşa ediyorsunuz? Onların yaratmış olduğu bir şeyi nasıl çalıştırırsınız? Bu şeyler serisi insan ırkının tüm yaşam yöntemleri içine nüfuz etmiş durumdadır. Bu tür bir beden geliştirdi, bu türde bir düşünme biçimi biçimlendirdi ve bu türde şeyler geliştirdi. En son defasında söylemiştim ki, bir bilgisayar kullanan herkes, uzaylı yaşamlar tarafından sayılar ile kategorize edilmekteydi. Bu kesinlikle gerçektir. Fakat bizim uygulayıcılarımız bu probleme sahip değildir. Onlar için onu temizledim ve dahası, uzaylı yaşamlar, temizlenmenin final aşamasındalar. Fakat saklanmakta olan hala bazıları var, fakat şu anda oldukça nadir görünüyorlar. İnsanoğlunu kontrol etmek için, süper-maddi boyutların içerisine saklandılar. Süper-madde hakkında konuşmuştum ve orası onların saklandıkları yerdir, o yüzden onları fark etmek oldukça zordu. İnsanoğlu sadece var olmakta olan moleküllerin en maddi şeyler olduğuna inanıyor, aslında, moleküllerden daha maddi olan şeyler bulunmaktadır. İnsanoğlunu kontrol etmek için, o yerlerin içine saklanıyorlar. O boyutları zaten tamamladık -o boyutlar içerisindeki şeyler temizlendi.

Soru: Bir kişi Üç Diyar İçindeki Fa'yı aştığında, kişi zaten Luohan'lığın Meyve Konumunu elde etmiyor mu? Kişi neden hala bir canlı varlık olmak zorunda?

Shifu: Fa'yı dikkatli bir biçimde okumamışsın, ya da onu iyice anlamaya çalışmamışsın. Bazı insanlar xiulian uygular, fakat başaramazlar ve bu yüzden de sadece, Üç Diyar içerisinde ulaşmış oldukları seviye neresi ise orada yaşarlar. Cennetlerdeki insanlar, cennetsel insanlar da aynı zamanda insanoğlunun gözünde Tanrılardır. Eğer bir kişi Üç Diyarın ötesine giderse, ulaşacağı ilk Meyve Konumu, Luohan'dır. Kişinin xiulian uygulamadığı, fakat çok iyi bir standardı yakalamış olduğu bir başka özel durum daha vardır. Fakat Meyve Konumuna sahip değildir. Muhtemelen, bir Buda ile önceden belirlenmiş bir ilişkisi vardır veya gelecekte Buda olmayı başaracak olan, salonda bulunanlarınızdan biri ile bir ilişkisi vardır. O muhtemelen sizin cennetinizde bir canlı varlık olacaktır, yani, sizi cennetinizin bir sakini olacak. Bir Buda'nın cennetinde, sadece Budalar ve Pusalar yoktur. Bilakis, o gelişmekte olan bir cennettir. Budalar Fa'nın Lordlarıdır ve iyi kalplilerdir. Durum budur. Eğer Cennetteki konuları anlamaya çalışmak için, insanların sahip olduğu düşünme biçimini kullanmak isterseniz, asla anlayamazsınız. O şeylerle dolu bir kafa ile xiulian uygulamanız mümkün olmazdı. Size anlatmış olduğum büyüklükteki bir kozmik vücut, bir toz zerreciğinden başka bir şey değildir. Evrenin karmaşıklığı anlatılamaz, cümlelerin ötesindedir. Dünya üzerinde beyaz tene sahip insanlar, sarı tenli insanlar ve zenci insanlar görüyorsunuz ve ırklar arasında belirli farklılıklar var. Kozmik vücutlardaki birbirinden çeşitli ırklar, sayısızdır -her türden olanları vardır- ve rengârenk olanları bile vardır. Bu şu anlama geliyor ki bu evren sınırsız derecede karmaşıktır.

Soru: İnsan ırkının sahip olduğu karma giderek daha fazla birikiyor, fakat neden ortalama bir yaşam gelişim umudunda?

Shifu: Şunun farkına varmış olabilirsiniz ki, sıradan bir yaşamın, bugün insanlar için olan beklentisi, eski zamandaki insanlardan daha fazla. Dafa geniş çaplı yayılırken, bu zaman esnasında, Dafa yayılırken bir yaşam elde etmek kişi için muazzam bir şanstır. (Alkış) Bütün o kurtarmak istediklerim -kesinlikle herkese bir şans vereceğim. Dafa geniş çaplı yayılırken, reenkarne olmak veya bu Dafa ile karşılaşmak kolay değildir. İnsanlara şans verilmektedir. Fakat xiulian uygulayıp uygulamayacağı kişinin kendi meselesidir. Dafa'nın gitmemiş olduğu birçok bölge bulunmaktadır, o yüzden insanlar [bazı durumlarda] Fa'yı duymak için, direnmek ve yaşamayı sürdürmek zorundalar -o zamanlarda sahip oldukları zihnin nasıl karşılık vereceğinin görülmesi için sınanacak. İnsanların Fa'yı bilmesini sağlamanın öncelikli kaygı olmasının ve hayati önem taşımasının sebebi budur. Demek istediğim şu ki, Fa'yı yayarken, insanların Fa'dan haberdar olmalarını sağlamalısınız, fakat kişinin xiulian uygulamak isteyip istemediği kişinin kendisi ile ilgili bir konudur. Diyelim ki, burada bu yaşam olarak reenkarne oldunuz ve Buda Fa ile karşılaştınız ve onu duydunuz, fakat önemsemediniz, onun içinde xiulian uygulamadınız ve onu çalışmadınız. O zaman o sizin pişmanlığınız olacaktır! Şu anda sormuş olduğunuz soru şunun hakkındaydı, neden karma çok büyükken yaşam kısalmıyor, bundan ziyade uzuyor. Sebep budur.

Soru: Eski uygulayıcılar açısından, eğer Shifu'nun resmi ile kaiguang'dan geçirilmişler ise, evlerinde hala Pusa Guanyin'in veya diğerlerinin heykellerini saklamakta bir sorun var mıdır?

Shifu: Onları saklamakta bir sorun yoktur, çünkü onların hepsi Tanrılardır. Eğer kaiguang'dan geçirilmişler ise, onlara sahip olmakta bir mesele yoktur ve eğer onları oraya koymuşsanız, sorun değildir. Fakat kalbinizde hangi xiulian yolunu uyguladığınızı bilmelisiniz. Kalbinizde kime saygı göstermeniz gerektiğini bilmek zorundasınız.

Soru: Hepimizin, Shifu'nun vücudu içerisinde yaşıyor olduğumuzu düşünmek doğru mudur?

Shifu: Onu bu şekilde anlayabilirsiniz. (Alkış) Aslında, sizlere söyleyebilirim ki, bir kişinin xiulian uygulaması esnasında, vücudu hacim olarak durmaksızın büyür. Bir kişi bu boyuta düştükten sonra, geri dönmek, geriye doğru gelişim göstermek için, vücudunun değişmesi zorunluluğu vardır. En mikroskobik seviyeden olan değişimlerin başlaması için, evrenin mikro kozmik seviyesindeki standardı karşılamak ve en mikro kozmiğe dönmek zorundadır. O durumda, vücudunun hacmi o boyuttaki orijinal duruma uyum sağlamak zorundadır. O yüzden genişleyecektir. Ne kadar mikro kozmik ise, hacim bir o kadar büyüktür. Her uygulayıcı bu tip bir değişimden geçecektir. Bununla birlikte, sıradan insanlar sizi göremeyebilirler. Onların görmesine izin verilmez. Birçok uygulayıcı, Shifu'nun vücudunun arkasındaki vücutların sayısız olduğunu, katman katman olduğunu ve her bir katmanın bir öncekinden daha büyük olduğunu gördü. Bazıları o kadar büyüktür ki, sonu görülemez ve her şeyi kuşatmıştır..... Eğer Dünya kuşatılmış ise.....siz Dünyanın var olduğu bu yerde değil misiniz? Düşünce budur. (Alkış)

Soru: Bizler ana ruhumuzu geliştirdiğimiz için, niçin etrafımızdaki her şey bize ara sıra tuhaf ve yabancı geliyor?

Shifu: Bu hisse gelince evet, bunun gibi durumlar vardır. Zihninizin belirli bir bölümü temizlenmeden geçmiş ise veya düşünme biçiminiz değişmiş ise, tanımlamış olduğun gibi bir şeye sebep olabilir. Bununla birlikte, ne olursa olsun, eğer hala burada olduğunun ve bu kişinin sen olduğunun farkındaysan, o zaman problem değildir.

Soru: Ben Zhuan Falun'un zaten her şeyi açık ve net bir biçimde açıkladığını hissediyorum. Diğerleri ile tartışmaya ve deneyimleri paylaşmaya gerek görmüyorum.

Shifu: O zaman, o senin xiulian uygulaman içerisinde bulunduğun durumdur. Bunun gibi bir şey başkalarına zorla dayatılamaz. Yine de bununla birlikte, senin hatalı olduğunu söylemiyorum, çünkü her bir kişi farklı durumlara sahiptir. Ayrıca, yeni uygulayıcıların sürekli olarak gelmesi durumu var, o yüzden saf bir alan parçasına sahip olmalısınız

Soru: Şöyle söylenebilir mi, kişi sıradan insanlar arasında daha derine düşmüşse ve eğer geri dönmeyi başarabilirse, xiulian'i tamamladıktan sonra sahip olacağı kudretli erdem bir o kadar büyük olacaktır.

Shifu: Hayır, öyle değildir. Kişi daha derinlere düştükçe, onun için bir o kadar az şans vardır. Eğer Dafa'nın geniş çapta yayılması için olmasaydı, hepsi tamamen sona erecekti.

Soru: Shifu'nun uygulayıcıları için karmayı yok etmesi konusu neden dini uygulamalarda daima açık ve belirgin değil.

Shifu: "Neden" diye herhangi bir şey yoktur. İsa'nın öğretmiş olduğu şeyler neden Sakyamuni'nin öğretmiş olduğu şeylerden farklı. Neden herkes aynı olmak zorunda? Sakyamuni karmanın yok edilmesi konusu hakkında konuşmuştu; konuşmadı diye bir şey yoktur. Karmanın yok edilmesi aynı zamanda günümüze ait modern Budizm'de de ele alınıp tartışılmıştır. Sakyamuni, kendi Fa'sını öğrettiği 49 yıl boyunca, birçok şey hakkında konuşmuştur. İnsanların anlamamış olduğu şeyler aktarılmadı. Sonraki kuşaklar kendi düşünce tarzlarına uymayan kısımları seçip ayırdılar. Aynen Fa'yı seçerek okuyan uygulayıcılar gibi -"Bu bölümün iyi olduğunu hissediyorum, o yüzden sadece bu bölümü okuyacağım." Sadece o kısmı anlamışlardır, o yüzden, onu miras edinmiş ve onu aktarmışlardır. Anlamamış oldukları veya kendi fikir ve kanılarına uymayan şeyler, aktarılmadı. Sakyamuni, o zamanlar kendi Fa'sını aktarırken, yazılmış olan herhangi bir şey yoktu. Sadece 500 yıl sonra, Sakyamuni'nin sözleri seçilip sınıflandırılmaya başlandı. O ağızdan ağza yapılan 500 yıllık aktarım boyunca, ne denli miktarda hatalar meydana geldi? Budizm karmanın yok edilmesinden bahsetmişti, sadece siz bunu bilmiyorsunuz. İsa çarmıha gerildi. Hıristiyanlar, İsa'nın insanların günahlarını ödediğinden bahsetmez mi?

Soru: Yoldaş uygulayıcılar (Tong Xiu) terimi bazı uygulayıcılar tarafından, diğer uygulayıcıları işaret ederken, sıklıkla kullanılıyor. Shifu bu terimden hiç bahsetmediği için, bunun uygun olmadığını düşünüyorum. Budizm'de bunun gibi adetler var.

Shifu: Bu terim, bu dünyadaki insanlar tarafından türetilmiş bir terimdir ve Budizm'e özgü bir şey değildir; özel bir terim değildir. Aslında, özel terim kesinlikle "yoldaş uygulayıcı" değildir. Fakat o başka bir terimdir -insanların sonradan, geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde yaratmış olduğu bir terimdir. Bizim hangi terimi kullanmamız gerektiği konusuna gelince, o kadar da önemli değildir. Yüzeysel formu devam ettiği müddetçe -Dafa bu konuda seçici değildir. Xiulian uygularken sıradan insanlarla olabildiğince bir uyum içerisinde olmalısınız. Bana, birbirlerine nasıl hitap etmeleri gerektiğini soran insanlar oldu. Eğer birbirlerine John Doe veya Jane Doe şeklinde hitap ederlerse, bunun yeterli olduğunu söyleyeceğim. Eğer biz birtakım özel terimleri şart koşsaydık, diğerleri bizim gerçekten geleneksel bir din olduğumuzu düşünürlerdi. Sıradan insanlarla ilgilenirken eğer bu anlamda birazcık daha esnek olabilirsek bu daha iyidir.

Soru: "Kişinin kendisini mühürlemesi" problemine nasıl bakmalıyız?

Shifu: Bu geniş bir konu, insan ırkının her yönüyle ilgili olan bir konu. Size en basitinden bir örnek vereyim. Mesela bugünün yasaları hakkında konuşalım. Biliyorsunuz ki antik dönemlerde yasalar yoktu. Tüm insanların taşıdığı kalp nispeten daha iyiydi, insanları çok sayıda kanun ile düzene sokmaya herhangi bir ihtiyaç yoktu. İnsanlar nasıl davranacaklarını kendi başlarına biliyorlardı ve iyi bir şekilde hareket ediyorlardı. Günümüzde ise insanlar iyi bir kalp taşımıyorlar ve baştan çıkmış bir duruma gelmiş haldeler ve insanları yola getirmek için çok sayıda kanunun yapılmasının sebebi budur. İnsanoğlu hayvanların hizaya getirildiği şekilde hizaya getiriliyor. Bu fiziki olmayan bir esir kampıdır. Fakat bununla birlikte, insanlar çok daha fazla baştan çıkıp yozlaşmaya devam ediyor ve hala durmaksızın yasalar oluşturuluyor. Bu yasa çıkarmalar daha nereye kadar devam edecek? Yasalar o kadar fazla bir hale gelecek ki, insanlar bir suç işlediklerinde bilmeyecekler bile, çünkü hatırlayamayacakları kadar çok yasa olacak. En sonunda, öyle bir hale bile gelecek ki, elinizi kaldırdığınız an veya evinizden adımınızı atar atmaz bir yasayı çiğnemiş olacaksınız. O noktaya kadar gideceği muhtemel değil mi? İnsan ırkı tek kelimeyle kendisini sonu olmaksızın mühürlüyor. Kendilerini sadece yasalar anlamında mühürlemiyorlar, aynı zamanda tüm olayların her açısından mühürlüyorlar. En sonunda, insanoğlu kendisini bunun içerisinde o kadar kapatıp mühürlemiş olacak ki, artık herhangi bir çıkış yolları olmayacak ve kanunları yapan insanlar geriye dönüp insanları cezalandırmaya başlayacak. Yasaları yapan insanların hepsi diğerlerini cezalandırma niyeti taşıyorlar, çünkü sıradan bir insanın taşıdığı kalp ile diğer insanların durumundan hoşlanmıyorlar ve kıskançlık yüzünden onları cezalandırmak istiyorlar. Kendilerinin de insanların bir parçası olduğu faktörünü ve aynı zamanda kanunların onlar üzerinde de uygulanacağını düşünmediler. Eninde sonunda, insanlar bunun içerisinde o kadar mühürlenecekler ki, artık hiçbir alternatiflerinin kalmadığı zamanda nefes alacak bir yer bile bulamayacaklar. Bu noktaya ulaştığında, insanlar hala nasıl yaşayabilirler? O sebepten dolayı, insanların temel sorunlarını çözecek olan şey yasalar değil, insanların kalbidir. (Alkış)

Her bir ülke bir kargaşa ile ve kendi toplumlarının yüz yüze kaldığı dengesizlikler ile bozulmaktadır -kamu güvenliği problemleri gibi ve bunun gibi şeylerle- ve hiçbir iyi çözüm bulunmamaktadır. Onları kötü şeyleri hedefleyen yasalar yaparak kontrol altında tutmak istiyorlar. Bunun gibi daha ve daha fazla yasa çıkıyor. Fakat kötü şeyleri yapanlar, yasalar tarafından gözetilmediklerinde onları hala yapmaya devam ediyor. Aslında, hiç kimse temel sebebi bulamamıştır ki bu insanların kalbinin ıslah edilmesi ihtiyacı olduğu ve insanların kalplerinin iyiliği amaçlaması olduğudur. Eğer insanların kalpleri iyi bir hale gelmiş olsaydı, artık daha fazla kanuna ihtiyaç olmayacaktı. Her ne kadar polis olmasaydı da, insanlar kanunlara karşı bir şey yapmayacaktı. Eğer her bir insan kendisini yanlış bir şey yapmaktan alıkoysaydı, polise gerek kalmayacaktı. Bir hayal edin ne türde bir toplum olacaktı. Bu doğru değil mi? Bu arada, gelecekte her bir kişiyi gözetleyecek denli çok polis olsaydı bile, eğer kalpleri iyiliğe dönmemiş ise, insanlar hala kötü şeyler yapmaya devam edecekti. Polisler de insandır ve kötü şeyler yapan polisler var. O halde ne yapacaksınız? Hâkimler de aynı zamanda sıradan insanlardır, peki o halde, eğer kötü şeyler yapan hâkimler var ise, kim müdahale etmek için araya girecek?

Söylemek istediğim şu, insanların temel problemlerini çözüme kavuşturmak, belirli sayılarda yasalar ve yönetmelikler yapmakta yatmamaktadır ve ne de insanların nasıl sınırlanacaklarında, kısıtlanacaklarında ve kontrol altında tutulacaklarında yatmaktadır. Bu, insanların sahip olduğu iyiliğin nasıl uyandırılacağı ve insan toplumunun gerçek anlamda nasıl asil bir hale getirileceği hakkındadır. İnsanların üzerine dayatılan hiçbir dışsal kısıtlama insanların kalbini dizginleyemez. Yani bir başka deyişle, bu önlemler problemin temel sebebine çözüm getiremez.

İnsanoğlu ile ilgili her şeyi biliyorum. Tabii ki, her ne kadar bu şeyleri açığa vurmuş olsam da, insanoğlu için şu anda herhangi bir şey yapmak istemiyorum ve onu kendi haline bırakacağım. Ayrıca, politik meselelere de karışmayacağım. İnsanların "politik" olarak bahsettiği şeye gelince, bundan hiçbir şekilde hoşlanmıyorum ve bunu duymak istemiyor ve de sormak istemiyorum. Fakat insanoğlu hakkındaki her şeyi açık ve net olarak açıklayabilirim ve şu anda günümüzde ben sadece kendisini geliştiren uygulayıcılarımdan sorumluyum. Fakat bununla birlikte, xiulian'de daha fazla sayıda kişi iyi iş çıkardıkça, bu güçlü enerji, insan toplumunu çeşitli şekillerde değiştirecektir. İnsanlar elbette ki iyiliğe sahip olmak isteyeceklerdir ve toplum istikrarlı olacaktır. Fakat bu benim amaçlamış olduğum şey değildir. Bu, Dafa'nın yayılmasının bir neticesidir.

Soru: Shifu siz Falun Gong'u bu dünyada açıklayan tek kişi olduğunuzu ve başka hiç kimsenin öğretmek için buraya gelmeye cesaret edemeyeceğini söylemiştiniz…..

Shifu: Evet bu doğru. Ben sadece Falun Cennetinin……Falun Cenneti benim tarafımdan yaratıldı. (Alkış) Dafa'yı aktaran tek kişi benim ve aslında bunu yapabilecek olan bir başka kişi yoktur. Sizin kafanızda canlandırmış olduğunuz kavram var olmamaktadır.

Soru: Bizler sıklıkla bir düşünce ortaya çıkar çıkmaz onun yanlış olabileceğinin farkına varabiliyoruz.

Shifu: Bu iyi, her ne kadar ana bilinciniz aydınlanmış bir varlığınki kadar güçlü olmasa da, her ne zaman doğru olmayan bir düşünce ortaya çıktığında onu yakalayabiliyor ve onun yanlış olduğunu biliyorsunuz. Bunun sebebi, xiulian'i tamamlamış olan zihninizin o parçası zaten çok güçlüdür, bu yüzden rolünü oynamaktadır. Kötü düşünceler ortaya çıkar çıkmaz, farkına varıyorsunuz ve işte bu yüzden onlar yakalanıyor.

Soru: Lotus neyi sembolize ediyor? O uygulayıcıların pislik içerisinden lekelenmeden ortaya çıkmasını mı sembolize ediyor?

Shifu: Lotus çiçeği insan boyutunda yaratılmamıştır. İnsanlar lotus çiçeğinin lotus çiçeğine benzediğini düşünürler, fakat o lotus değildir. Lotus çiçeği Budaların dünyalarında yaratılmıştır. Budaların dünyasında lotus çiçeği bir çiçek olarak kabul edilmez, ondan ziyade, o bir Buda'nın Meyve Konumu ve kudretli erdemidir. Lotus çiçeği insan kavramları ile anlaşılan bir çiçek değildir -her ne kadar bir çiçeği anımsatabilse de. Lotus çiçeği bugünlerde Budizm'de, kutsallığı ve saflığı temsil etmek için kullanılıyor -kir ve pisliğin içerisinden üzeri lekelenmeden doğmayı. O balçıkta büyümekte, fakat pis olmamaktadır ve oldukça temiz, kutsal ve saf bir şekilde kalmaktadır. O değişmeceli bir anlamda kullanılmıştır, fakat o kesinlikle Budalara ait olan lotus çiçeği değildir.

Soru: Xiulian uygulama sürecinde gelişim ve seviyelerin yükselmesi deneyimini nasıl yaşayacağız?

Shifu: Bu tamamen doğaldır. O yüzden xiulian'de hangi seviyeye ulaşmış isem onu hissedebilmeliyim diye mi düşünüyorsun? Bu olanaklı değildir. Nasıl........Çok fazla sayıda insan var. Ve dahası, her bir kişiye kendi durumunu detaylı bir biçimde anlatmak, birincisi, imkansız....ikincisi bu sebep yüzünden o somut şeylere takıntılı hale gelirdiniz ve dikkatinizi bu şeylere odaklayamazsınız. Dafa uygulayıcıları olarak kendinizi Dafa doğrultusunda geliştirirsiniz ve sadece bu yol en hızlı olan yoldur.

Soru: Bir kişinin karakteri onun doğuş kalitesine mi bağlıdır?

Shifu: Eğer sahip olduğunuz mizacınız doğumdan sonra biçimlenmiş ise, o sizin karakteriniz değil, takıntılarınızdır...ve onlar doğumdan sonra biçimlenmiştir. Mesela şöyle düşünürsek, bazı insanlar hakikaten kendi kişisel özelliklerine sahiplerdir -bir başkası hakikaten yavaş hareket ederken bu kişi hızlı bir biçimde davranır- veya onların doğuştan gelen kişilikleri anlamında aralarında farklılıklar var ise, o durumda bu onların orijinlerine ait olan bir şeydir. Doğumdan sonra biçimlenmiş olan şeyler, belirli birtakım şeyler yaparken kendisini gösteren...mesela, "Bunun sadece bu şekilde olmasını seviyorum"..... "İşte ben böyleyim".... "Ben bunu sadece bu şekilde yapmayı seviyorum" veya "İşte ben bunu sadece bu şekilde yapıyorum" Bu takıntıları kendi kişiliğiniz veya karakteriniz olarak görmek yanlıştır. Bütün bu şeyler tamamen yok edilmelidir.

Soru: "Evrenler", "kozmik vücutlar" ve "zaman alanları" kavramlarını ne şekilde anlamalıyız?

Shifu: Evren, kozmik vücut ve zaman-alanı kavramlarının ele alınması, bu üç kelimeden başlanmalıdır. Bunun sebebi, insan dilinin aşırı derecede sınırlı olmasıdır. İnsanlar genellikle, evrenin kendi gözleriyle görebildiği gibi ve insanların hayal edebildiği gibi olduğuna inanır. Ben sizlere evrenin çok fazla sayıdaki seviyeleri hakkında, evrenin çok sayıdaki seviyelerinin kavramı hakkında konuştum ve daha da ileri gidildiğinde, evren kavramının ötesinde hala seviyeler var olmaktadır. Onlara kozmik vücutlar diyorum. Size açıklamakta olduğum terim ve algılayışsal kavram budur ve insanların "kozmik vücutlar" ile ima etmeye çalıştıkları şey benim burada ele aldığım şeyden farklıdır. O yüzden, bir kozmik vücudun içerisindeki farklı evrenlerin içerisinde, farklı boyutlar var olmaktadır ve farklı boyutlar elbette kendilerine ait "zaman"a sahiptir. Bunlar onların sahip olduğu zaman alanlarıdır. Farklı 'zaman'ların içerisinde var olan boyutlar farklı zaman-alanları olarak isimlendirilir. Kavramların yüzeyde ne şekilde algılandığı işte böyledir.

Soru: Dafa'nın toplum içerisinde geniş çapta yayılması, evrenin yasalarının insan dünyasında yeniden kendisini göstermesidir. Bunu bu şekilde anlamak doğru mudur?

Shifu: Evet doğrudur, fakat tam anlamıyla bütünlüğü ile değil. Çünkü böylesine sınırsız bir Fa kendisini insan dünyasında yeniden göstermiyor: Bu hiçbir zaman -cennet ve dünya var olduğundan beri- gerçekleşmedi. Yaradılışın tamamından bu yana bu bir ilktir. (Alkış)

Soru: Amerikalılar uygulamayı daha öğrenir öğrenmez, müzik kasetlerindeki komutların İngilizce çevirisi ile aynı zamanda olmasını istiyor.

Shifu: Bu tercüme işi yapılmakta. Fakat tercüme edilmiş komutların kasetlere eklemenin iyi olmadığını düşünüyorum. Aynen "Buda" kelimesi gibi: Batılılar bu cümlenin ne anlama geldiğini bilmiyordu, fakat şimdi herkes biliyor. Yani bu demek oluyor ki, egzersiz kasetlerindeki açıklamalar çevrilebilse de, bazı şeyler sadece tercüme edilemez. "Jieyin" gibi ve "Heshi" gibi terimler onları bir kez tercüme ettiğinizde aynı anlama sahip olmayacaklardır. Sahip oldukları orijinal anlamları yitireceklerdir. O yüzden, bu terimler tercüme edilemezler.

Soru: Kendi zihninden gelen şeytani engellemeye sahip olan bir kişiye, xiulian yolunda yürümeye devam etmesi için nasıl yardımcı olabiliriz?

Shifu: Öncelikle, onların iyi uygulayıcılar olduğunu söyleyemeyeceğim, çünkü xiulian uygulamasında yapması gerekenleri iyi yapmış olanlar asla bu probleme sahip olmayacaklardır. Sahip olduğu zihni, Dafa içerisinde çok sarsılmaz olarak, bir kaya gibi sert olarak, tek bir bakış ile şeytanları korkuya düşürecektir -değil ki, ona engelleme yaratabilmeleri. (Alkış) Ona dokunmak bir kayaya yumurta fırlatmak ile aynı olacaktır ve ona en ufak bir biçimde bile dokunmaya cesaret edemeyeceklerdir. O yüzden bunun sebebi bu kişilerin zihinlerinde hala problemlere sahip olmalarıdır ve bu özellikle dışsal varlıkların, kandırma yoluyla, onlara müdahalede bulunmak için, o kişilerin zihinlerindeki takıntıları kullanıp sömürdüğü durumlar için geçerlidir. Yüzde yüz hala geçmişten kaynaklanan terk edemedikleri şeylere sahip olduklarından dolayıdır -eğer arkasındaki sebeplere bakarsanız, bulacağınız şey budur. Eğer o şeyin peşine düşmüş olmasalardı, kesinlikle gelmeye cesaret edemeyeceklerdi. Hiç önemli değil -ister geçmişten gelen canlı varlıklar olsun veya şu anda rektife edilmekte olan tüm canlılar olsun, tamamı izlemektedir. Tek sebebi şudur ki, zihniniz doğru ve erdemli değildir -o şeytani şeyleri cezbediyorsunuz. Eğer zihniniz doğru ve erdemli ise, hiç kimse gelmeye cesaret edemeyecektir. Ve eğer gerçekten gelselerdi bile, Tanrılar bunun olmasına izin vermezdi. Bu kişiyi düzeltmeye gelince; o kişi için tek yol sahip olduğu takıntılarını terk etmesidir ve Fa'ya daha fazla çalışmasıdır. Kişinin kendi zihninden gelen şeytani engellemeler bir kez ortaya çıktığında, kişinin olaylara tek başına aydınlanması çok zordur. Daha fazla kişi onunla bu konu hakkında konuştukça, daha da saplantılı bir hale gelir: tek kelimeyle bunu anlamak istemez. Mesele bu olduğunda hiçbir çıkış yolu yoktur, o yüzden onu kendi haline bırakın. O durumda hiç kimse onunla canını sıkmamalıdır. Onunla görüşmeyin, -sadece o yokmuş gibi davranın. Bunu anlamsız bulmaya başladığında belki sakinleşir. Fakat Fa'ya büyük zarar vermiş olanlar, Fa'yı elde etmek için asla bir başka şansa daha sahip olmayacaklar. Ve dahası, gelecekte günahlarını telafi etmek zorunda kalacaklar. Bu onların kendi suçudur- bu bizim onlar karşı merhametten yoksun olmamızdan dolayı değildir. Fa'nın bu yönünü sürekli olarak ele almaktayım.

Soru: Sürekli olarak zorlukların üstesinden geldiğimin fazlasıyla farkındayım, fakat vücudumda hiçbir özel değişim hissetmedim.

Shifu: Bizim uygulayıcılarımızın birçoğu çok fazla sayıda zorluğa katlandı; fedakârlıkları ve katlandıkları zorluklar hakikaten diğerlerinden daha fazla. Bunun ardında iki neden yatmaktadır. Bunlardan birincisi geçmişte yaratmış oldukları karma gerçekten de çok büyüktür veya yapmış oldukları kötü şeyler normal ötesiydi. Şimdi, bu hayatta, bunu bilmediğinizi söyleyebilir ve bunu ödemeyeceğinizi söyleyebilirsiniz, fakat buna nasıl izin verilebilir? Sizler Dafa içerisinde xiulian uyguluyorsunuz, o yüzden sizlere bakıp, göz-kulak olacağım. Aynı zamanda sizleri uygulama içerisinde geliştirmek ve sizleri Tamamlanmaya ulaştırmak zorundayım. Fakat aynı zamanda da sizlere, bir zamanlar bu türde şeyleri yapmış olduğunuzu söyleyemem. Fakat sizler hala bana şunun veya bunun neden olduğu hakkında soruyorsunuz. [Elbette ki, soru sormuş olan uygulayıcılardan bahsetmiyorum. Sadece bu şeyleri açıklamak için size bir örnek veriyorum] Peki, neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? Sizlerin zorluklara katlandığınızı ve acı çektiğinizi gördüğümde, sizin için hakikaten endişeleniyorum. Fakat nispeten konuşursak, yok edilmekte olan şeyler oldukça mühim şeylerdir. Shifu'nun sizler için yok etmiş olduğu ve sizler için katlanmış olduğu şeyler de muazzamdır; onun daha fazlasını yok etmek işe yaramazdı veya izin verilemezdi. O halde ne yapılmalı? Geriye kalmış olan birazcık acıya da siz dayanmak zorundasınız.

Bir diğer senaryo da şudur, bazı kişiler sadece kendi bildikleri şeylere takılıp kalmıştır ve onları terk etmez. Sadece onu terk etmezsiniz ve o kadar gizlenmiştir ki onu fark etseniz bile hala onu terk etmek istemezsiniz. Ona dokunulur dokunulmaz, derhal geçiştirir ve onu daha fazla düşünmek istemezsiniz. Çünkü onu terk etmek istemiyorsunuz -onu terk etmek istemiyor, fakat hala xiulian uygulamak istiyorsunuz ve ben sizlerin kapasiteye sahip olduğunuzu ve xiulian uygulama yeterliliğine sahip olduğunuzu görüyorum- o halde anlamanızı sağlamak zorundayım. Daima o durum içerisinde sıkışıp kalırsanız, içinden geçtiğiniz zorluklar şiddetli bir hale gelecektir. O durumda daha başka ne yapılabilir? Bir başka yol yoktur. O durumda, senaryolardan biri budur -ki, zorluklar kişiye kendisinden dayattırılmaktadır.

Aynı zamanda, xiulian uygularken, herkes diğerlerinin yaşadığı gibi vücutta değişim deneyimlemez. Dikkate değer hiçbir şey hissetmeyen bazı insanlar vardır. Ne olursa olsun, hiçbir şey hissetmezler. Bunun gibi durumlar var olmaktadır. Şu şekilde ortaya koyalım: Mikro kozmosta ne kadar büyük bir değişim yaşamış olursanız olun -cennet ve dünya ters yüz olmuş olsa bile- yüzeyde bulunan bedeniniz doğumdan sonraki yaşamınız tarafından duyarsızlaştırılmış, hissiz bir hale gelmiştir ve hiçbir şey hissetmemektedir. Bunun gibi durumlar da vardır. Fakat yüzeyde bulunan vücudunuz ne kadar bozulmuş ve hiçbir şey hissetmiyor olursa olsun, uygulamanız bundan etkilenmeyecektir ve gelişiminiz hiçbir şekilde diğerlerinkinden yavaş olmayacaktır. En sonunda nihayet Tamamlanmaya ulaştığınızda, yüzeyde bulunan engeller bir hiç haline gelecektir. Sahip olduğunuz gong geldiğinde, her şey bir an içerisinde olup bitecektir. Fakat vücudunuzdaki doğum sonrası değişimler gerçekten de sizi duyarsız bir hale getirir.

Soru: Shifu, yozlaşmış toplum ve yozlaşmış insanoğlu hakkında konuşmuştu. Lütfen bu konuyu uygulayıcılar için biraz daha açar mısınız?

Shifu: Biliyorsunuz, ister Doğulu insanlar olsun ister Batı'lı insanlar, antik dönemlerde insanların sahip olduğu düşünceler, davranışlar ve onların toplumlarının almış olduğu biçim, bugünkülerden tamamıyla farklı idi. Tanrıların hepsi onu insanın yaşama biçimi olarak kabul ederdi. Fakat o da bir gelişim sürecine sahip idi. Biliyorsunuz ki, Çin birçok hanedanlıklardan geçti. Her ne kadar giyim tarzları değişmiş olsa da ve her bir hanedanlıkta farklı olmuş olsa bile, insanların sahip olduğu fikir ve kanılar, bir insan olarak nasıl yaşanması gerektiği hakkındaki düşünceleri ve toplum içerisinde yapmış oldukları her şey hakikaten bir insanoğlunun yaşamı idi. Peki şu andaki şeylere ne demeli? Bu toplum çok gelişmiş gibi görünebilir, fakat o tamamen bugünün bilimi tarafından oluşturuldu.

Peki, o halde Tanrılar neden insan toplumunun yozlaşmasına izin verdi? Bu soru ele alınır alınmaz çok geniş çapta meseleleri içermektedir, o yüzden bu konuyu ele almamam daha iyi. Fakat size özet haline getirilmiş bir genel bakış aktarabilirim. Yani şöyle ki, evrende eski güçler bulunmaktadır. Bu eski güçler şeytanlar değillerdir: Onlar, uzun bir zaman sürecinde her şey Fa'dan saptıktan sonra ortaya çıkmış olan yaşamlardır. Evrenin bozulmuş olduğu ile ilgili hiçbir fikre sahip değiller. Tam olarak bu tür bir canlı -kendi türüne ait olan her şeyi korumak için- canlı varlıkların Fa'yı edinmesini engelliyor, Fa-düzeltmesini engelliyor ve aşırı derecede şeytani bir güç biçimlendiriyor. Fakat onlar şeytan değillerdir, yine de şeytanların yapmayı asla -birazcık bile yapmayı isteyemeyeceği- şeyler yapıyorlar. İkiyüzlü bir biçimde insanların mutluluğu için dikkat ediyorlarmış numarası yapıyorlar, fakat verdikleri zarar gerçektir. Sahip oldukları görüntü o Tanrılarınkine benziyor iken, aslında merhametli canlılar değiller. Bu güçler bugün benim bu Dafa'yı aktarmamda ciddi biçimde engelleyici bir etki yaratıyorlar. Gong'um onlara ulaşır ulaşmaz, aslında bir hiç haline geliyorlar. Bunu anladıkları anda, kendilerinin tamamen yok olmanın ortasında olduğunu keşfedecekler ve hiçbiri Fa-düzeltmesi tarafından tamamen yok edilme kaderinden kaçamayacaktır. Bu sorumluluk esnasındaki süreç budur. Neyse, bu konu bir kez ele alınıp tartışıldığında, çok devasa konuları kapsamaktadır, bu büyüklükteki konuları. O yüzden farklı bir biçimde ortaya koyacak olursak, bu eski güçler oldukça uzun bir zamandan beri var olmaktadır ve bu yüzden canlı varlıkların Fa'dan sapmış olduklarına inanmıyorlar ve ne de evrende herhangi bir değişiklik olduğuna inanıyorlar.

O yüzden, benim üstlenmiş olduğum bu sorumluluğa gelince, en tepeden en aşağı kadar, tüm canlılar bunu bilmektedir. En yüksek seviyedeki Tanrılar işbirliği yapmak istediler, o yüzden ciddi düzenlemeler yaptılar. Bunu o şekilde yapmanın benim için en iyisi olduğuna inanıyorlar. Bunun gibi bir düzenleme, ta en tepeden en aşağı kadar bağlantılandırılmış bir biçimde, her seviyede bulunmaktadır, fakat sahip oldukları standartların ve düzenlemelerin, aksine, benim üstlenmiş olduğum bu sorumluluğa engelleme haline gelmiş olduğunun farkına varmıyorlar. Günümüz insanlarının Fa'yı nasıl elde edeceğini belirlemek için, insan toplumunu bile, antik dönemlerden bugünlere kadar düzenlediler. Uzaylı yaşam formlarının bilgeliğini korumak için, insan bedenini ve düşüncelerini kullanmak istiyorlar. Bu da aynı zamanda, bana ait olan Fa-düzeltmesinin en alt seviyesinde ve insanları kurtarmada, benim için yaratılmış olan bir sorun, bir zorluktur. O yüzden, yapmış oldukları her şey yardım etmek amacı ile yapılmış iken, aslında tamamı bir engel olarak rol oynadı. Fakat insan ırkı için yaratmış olduğu en büyük zarar, insanların Fa'yı elde etmesini engellemedir. Bu özellikle modern bilimde görülen ilahi varlıklara olan inançsızlıkta kendisini gösteriyor, bunun yanı sıra kendisini geleneksel düşünce yollarını ve gerçek insanoğlunun davranışlarını inkârında gösteriyor. Bu şeylerin tamamı insanlar için, Fa'yı edinmelerine engellemelerdir. Uzaylı yaşam formları Tanrılar değildir ve Tanrıların olayları bu şekilde ayarlamış olduğunu bilmiyorlar. Sadece, Tanrılar onları kontrol etmekteler ve içeri girmeleri için bir kapı açtılar. Bunun olmasıyla birlikte, uzaylılar bir fırsat elde ettiler, çünkü insan vücudu onların uzun bir zamandır arzu ettikleri bir şeydi. O halde artık onları hiç kimse daha fazla sınırlayamaz, ne yaparlarsa yapsınlar, o yüzden insan vücudunu elde etmek için ve insanlara ait olan yerleri işgal etmek için, yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar. O yüzden eğer bu konu hakkında konuşsaydık, bu gerçekten oldukça karmaşıktır. Henüz size söylediğim şeyler zaten büyük meseleleri içermektedir. Yozlaşmış toplumun ve günümüz insanoğlunun durumunun ortaya çıkmış olmasının sebebi budur.

Bazı uygulayıcılar şöyle dedi: "Şu anda ne kadar uygulayıcı olursa olsun, Shifu, gelecekte Tamamlanması için sadece birkaç uygulayıcıyı götürebilir" Farklı bölgelerde, bunu söyleyen insanlar duydum. Bu gerçek anlamda Dafa'ya zarar vermektir. Eğer söylediğiniz şey mevzu bahis olsaydı, benim bugün burada Fa konferansı veriyor olmamın amacı ne olacaktı? Benim için birkaçını bir araya toplamak ve sadece onlara öğretmek yeterli olurdu. Neden tüm canlı varlıklara kurtuluş sunacaktım? Dahası, uygulayıcılarımızın bazıları, hakikaten bu laflara inanıyorlar. Size soruyorum, Fa'ya nasıl çalıştınız? Problemlerden biri budur. Aynı zamanda şöyle söyleyen insanlar da var, "Shifu konuşmak, diğerlerine ipuçları vermek veya diğerlerine belirli şeyler söylemek için, bazı uygulayıcıların vücuduna bağlanacak." Bu kesinlikle gerçekleşmeyecek olan bir şeydir. Sıklıkla insanların ağzını kullanabilirim, aile üyelerinizi ağzını kullanabilirim veya herhangi bir kişinin ağzını kullanabilirim -onların ağzını sizlere birkaç cümle söylemesi ve sizlere ipuçları vermesi için kullanabilirim- bu olabilir. Fakat birilerinin vücuduna bağlanmak......o kadar özel olan kim? Bunun gibi bir şey kesinlikle yoktur. Bunu her kim söylüyor ise, onun bir problemi vardır. Orası kesindir ki, o problemi olan bir kişidir ve bu durum futi'nin yapmış olduğu şeyin sonucudur.

Soru: Fa'yı sıradan insanlara tanıtırken, ilk önce onlardan Zhuan Falun'u üç kere okumasını istiyorum. Eğer onun ardından öğrenmek isterlerse, onlara hareketleri öğretiyorum.

Shifu: Bunu çok mutlaklaştırmayın. Yeni başlayanlar daima her türlü görüşe sahiptir, o yüzden onlara hareketleri de öğretebilirsiniz ve onların olayları yavaş yavaş anlamaya başlamasında da bir sorun yoktur. Veya onlara kitabı verebilirsiniz ve eğer onu okuduktan sonra öğrenmek isterlerse bunda da bir sorun yoktur. Mutlak olan bir şey yoktur. Bunu standartlaştırmayın. Onu standartlaştırmayın. Bazı insanlar kitabı bir kez okuduktan sonra onu iyi bulur ve egzersizleri öğrenme konusunda çok heveslilerdir. Fakat siz onlar şöyle dersiniz: "Hayır, öncelikle okumayı sürdürmelisin." Bunu bu şekilde yapmak iyi bir şey değildir.

Soru: Bazı uygulayıcılar: "Yeni gelenler kitabı ilk başta okumamalıdır. Onlar düşünüp taşınmak, olaylara aydınlanmak ve olaylar üzerinde derinlemesine düşünmelidir." diyor.

Shifu: İster aydınlanmak olsun, ister düşünüp taşınmak ve ister olaylar üzerinde derinlemesine düşünmek olsun, Fa'yı edinmemiş oldukları durum altında, onlardan üzerinde düşünmesini istediğiniz ve aydınlanmasını istediğiniz şey ne olursa olsun, aydınlanamayacaklardır, öyle değil mi? Herkes kitabı okumalıdır ve daha fazla okumalıdır ve bunun ardından xiulian uygulamanız esnasında kendisini gösteren birtakım olaylar ile doğru bir biçimde baş edebileceksiniz. Bu doğru aydınlanmadır. "Aydınlanma" ile ne kastedilmiştir. Bu bir kişinin neye aydınlandığıdır. Bu doğru aydınlanmadır. O yüzden eğer derinlemesine düşünmeye ve düşünüp taşınmaya başlasaydınız, ne hakkında düşünüyor olacaktınız? Hakikaten, ortaya çıkıp kendisini gösteren tüm düşünceleri filtreden geçirmek ve hangisinin siz ve hangisinin kötü düşünceler olduğunu anlamak zorundaydınız. Eğer o yanlış bir düşünce ise, düşünülmesinin devam etmesine izin veremezsiniz. Derin bir biçimde düşünmeye gelince, bir şeyleri derinlemesine düşünmeyi denemek zorunda değilsiniz. Fa'yı anladığınızda, hepiniz şunun gibi bir süreç yaşamıştınız: Kitabı elinize aldıktan ve okuduktan sonra, onu iyi buldunuz. Onu neden iyi buldunuz? Siz mantıklısınız, kendinize ait düşüncelere sahipsiniz ve sıradan insan toplumu içerisinde gerçek yaşam deneyimlerine sahipsiniz, o yüzden Fa'nın iyi olduğunu biliyorsunuz. Kitabı okuduğunuz anda bunu biliyordunuz, fakat bununla birlikte o sadece algısal bir seviye idi. Kitabı sürekli okumak suretiyle onun değerini giderek daha da iyi anlar bir hale gelirsiniz ve bu sizin sahip olduğunuz anlayışı mantıklı olan bir anlayış haline getirir. Peki, o zaman üzerinde düşünüp taşınacağınız daha başka ne var ki? Eğer: "Bugün çalışmış olduğum Fa'nın bu bölümü doğru mu?" Bu bölüm anlamlı geliyor mu? diyorsanız, o zaman anlayışınız sapacaktır. Bunu bu şekilde yapmak kesinlikle yanlıştır.

Soru: Fa'yı yayarken eksiklikler sebebiyle, bugüne kadar bilim ve teknoloji dünyasından olup, gerçek uygulayıcı olan hala çok fazla kıdemli insan yok. Bu konuda ne yapmalıyız?

Shifu: Bu konu ile ilgili olarak, hangi bölüm olduğu veya hangi sosyal tabaka olduğu önemli değildir, Dafa'nın yayılması insanların kalbini hedeflemektedir, o bireyleri hedeflemektedir, herhangi bir sosyal sınıfı değil. Örneğin, diyelim ki bir kişinin belirli bir nüfuzu var ve insanlara şöyle diyor: "Herkes bunu öğrenmek zorunda. Kimsenin bunu öğrenmemek gibi bir tercih hakkı yok.' O zaman kim içtenlikle gelir? Onları zorlamış olduğunuz için, onlara emirler vermiş olduğunuz için gelecekler veya arkadaşlığın göz önüne alınmasından dolayı geleceklerdir; Dafa'yı edinmek için gelmeyeceklerdir. Bir kişi sadece gerçek anlamda, kendi iradesi ile öğrenmek istediği zaman bir işe yarar -sadece o zaman bir işe yarar. O yüzden, insanların konumları ne kadar yüksek olursa olsun veya ne denli büyük bir güce sahip olurlarsa olsunlar bir önemi yoktur -biz sadece onların kalbine bakıyoruz. Hiç kimse bir başkasını temsil edemez. İçimizden bazıları şöyle diyor, belirli organizasyonlardaki insanlar Fa'yı edindikten sonra, Dafa'yı yaymak anlamında ve Dafa'nın bilimsel olduğunu onaylamak anlamında bizim için daha faydalı, daha yararlı olabilir. Bunun gibi düşünceler taşımanıza karşı değilim. Dafa'yı korumak istemeniz ve Dafa için çalışmanız gerçekten mükemmel. Fakat olaylar genellikle sizin kafanızda hayal ettiğiniz gibi değildir. Bu, kişinin onu edinmeyi isteyip istememesine bağlıdır. Sadece onu edinmek istediği zaman işe yarar. Eğer istemiyorsa, hiçbir işe yaramayacaktır. Dafa herhangi bir kişinin atlanması ile bir kayba uğramış sayılmayacaktır. Bazı uygulayıcılar çok telaşlandılar ve: "uygulayıcılara egzersiz alanında bir şeyleri nasıl yapacaklarını söylemeye korkuyoruz." diyorlar. "Onlara bir kez olayları nasıl yapmaları gerektiğini söylediğimizde, uygulayıcılar uygulama yapmayı bırakıp, gidecekler." Söyleyeceğim ki, eğer bir uygulayıcı Dafa'da derin bir anlayıştan yoksun ise bu kabul edilemez olabilir. Fakat eğer bir uygulayıcı Fa'yı bir müddet çalışmasının ardından hala o şekilde ise, o zaman eğer istiyorsa bırakın gitsin. Bizim istediklerimiz uygulayıcılardır, kalabalık insan toplulukları ile bir şeyler elde etmeye çalışan karışmış insanlar veya bir miktar kontenjan doldurmak için burada bulunan insanlar değildir. Eğer 100 kişinin 99'u içten ve samimi olmasaydı ve gitseydi, geriye sadece içten tek bir kişi kalsaydı, bu hala sizin başarınız olurdu. Eğer sadece tek bir kişi kurtarılmış olsaydı bile, bu harikulade olurdu. Fakat bu şekilde olmayacak. Bununla birlikte, şu anda Falun Dafa içerisinde çok sayıda insan zaten kendisini geliştiriyor.

Soru: Bir zorluğun üstesinden gelirken, bazen ona aydınlandığımı ve aniden rahatladığımı hissediyorum. Fakat daha sonra, aynı testlerin geri geldiğini görüyorum.

Shifu: Tam şu anda bir uygulayıcı -daha önce deneyimlenmiş olan- kozmik enerji dolaşımının (zhoutian) bağlanması durumunun şu anda yeniden tekrarlandığını sordu. Sizlere söyleyebilirim ki, uygulamanız esnasında sıradan insan toplumunun durumunu maksimum derecede uyulması için, geliştirmiş olduğunuz kısmınızın mikro kozmos içerisinde sizden ayrılması sağlanır. Xiulian'i henüz tamamlamamış olan parçanız aynı probleme sahip olabilir ve kendisini geliştirmeye devam etmek zorundadır; xiulian'i tamamladığında sizden ayrılması sağlanacaktır. Sizlere bunu bir örnek ile açıklayayım. Vücudunuzun her bir seviyesinde mekanizmalar bulunmaktadır. Vücudunuzun birçok seviyesinde kötü düşünceler var oluyor olabilir. Yani bir başka deyişle, kötü bir düşünce büyük bir ihtimalle en dış yüzeyde bulunan çok sığ şeylerden oluşmuştur, aynı zamanda da bir dereceye kadar daha mikro-kozmik maddeden oluşmuş olabilir. O yüzden, bazı kötü düşünceler kendisini mikro kozmostan yüzeye kadar gösterebilir. Bu yüzden, bu tarafta bulunan kısmınız standardı karşılamış ve bir tabaka temizlenmiş ve ayrılmış olsa da, bir sonraki katmanda hala var olmaktadır. Uygulamanız içerisinde, terk etmek zorunda olduğunuz şeylerin yok edilmesi, tekrarlanmalıdır.

Bazı insanlar şöyle diyor: "Bazen kendimi çok iyi geliştirdiğimi ve yaptıklarımı çok iyi yaptığımı hissediyorum. Fakat kötü düşünceler neden şimdi yeniden ortaya çıktı?" Sizin kendisini oldukça iyi geliştirmiş olan kısmınız sizden ayrılmış iken, kendisini henüz geliştirmemiş olan kısmınız xiulian uygulayıp kendisini geliştirmeye devam etmek zorundadır; fakat bununla birlikte o giderek daha da güçsüz bir hale gelir. Biliyorum -bazen aklınızda oluşan düşünceler oldukça kötü. Telaşlanmanıza gerek yok, madde ne kadar mikro kozmik ise, sahip olduğu enerji bir o kadar fazladır ki bu şu anlama gelir ne kadar fazla enerjiye sahip ise yarattığı kötü etki bir o kadar fazla olur ve o insanları kontrol edebilir. En dışta bulunan yüzeyde, madde yüzeye ne kadar yakın ise, sahip olduğu enerji bir o kadar azdır, sahip olduğu yetenekler daha azdır, fakat daha küçük oldukça ve yüzeye daha da yakın oldukça, daha kötü bir hal alır. O yüzden, ne kadar kötü ve düşük seviyeli ise, sahip olduğu enerji bir o kadar azdır. İlişki böyledir. Sebebi budur çok fazla sayıda kötü şeyi yok etmenize ve zayıflatmanıza rağmen ve o zayıflamış bir hale gelmiş olmasına rağmen, büyük olasılıkla daha kötü bir biçimde kendisini gösterecektir. Bu şeyler hakkında endişelenmemelisiniz, çünkü zaten bu aşamaya kadar kendinizi geliştirmiş bulunuyorsunuz ve bu ortaya çıkar çıkmaz kötü bir düşüncenin farkına varacağınız anlamına geliyor. Bu daha ilk başlangıç aşamasında yapmanın zor olduğu bir şeydir. Kötü düşünceler yavaş yavaş, tabaka tabaka yok edilmektedir. Fakat söylemiş olduğum şeyi iyi bir şekilde anlamak zorundasınız. Şöyle düşünebilirsiniz: "Vay canına, demek ki böyleymiş. Kötü düşünceler tekrar aklıma geldiğinde artık önemsemeyeceğim." Eğer kendinizi dizginlemez ve onlara direnmezseniz, kendinizi geliştirmemektesiniz. Aradaki ilişki tam olarak budur. Onların farkına varıyorsunuz, onları dizginliyorsunuz ve kendinizi geliştirdiğinizi biliyor ve kötü düşünceleri bastırıyorsunuz. Bunu yaptığınızda, kendinizi geliştirmektesiniz ve onları durmaksızın yok etmektesiniz, tekrar ve tekrar....ve standardı karşılayan parçalar giderek daha da fazlalaşıyor. Onların tamamı standardı karşıladığında, o Tamamlanmadır. Süreç işte budur.

Soru: Kuzey Amerika'da bulunan uygulayıcılar Fa'yı Amerikalılara yaymak için birçok fırsatı kullanmaktalar, fakat hala Fa'yı gerçek anlamda edinmiş olan çok az sayıda Amerikalı var.

Shifu: Evrende bulunan eski güçlerin, birtakım düzenlemeleri var ve onların bu düzenlemeleri, benim bugün yapmak istediğim şeyleri ciddi bir şekilde engelledi.

Onların hiçbiri benim nereden geldiğimi bilmiyor. Sizlere daha önce bir prensibi açıklamıştım. Örnek olarak Tanrıları ele alalım. Bir Tanrı hangi seviyeden olursa olsun, eğer hala kendisinden yukarıda başka Tanrılar bulunuyor ise, kendisi bunu bilmez. Ve dahası, Tanrıların var oluşu insanoğlunun var oluşundan farklıdır. Ben bugün sizlere cennetlerin ötesinde cennetler olduğunu söylediğimde, hepiniz buna prensipte inanıyorsunuz, fakat sahip olduğunuz düşünce biçimi o Tanrılarınkinden farklıdır. Hepiniz bunu Fa'dan anlıyor iken, bir Tanrı hepsini gördüğünü ve hepsini bildiğini düşünür. Eğer ona kendisinin ötesinde daha fazlasını olduğunu söylerseniz, size inanmaz -size gerçektende inanmaz. Bu onun Meyve Konumu ve seviyesi tarafından belirlenir ve aynı zamanda onun bilgeliğinin onayladığı şeyin ve aydınlandığı şeyin ne olduğudur. Kendi seviyesinin altında veya kendi seviyesi ile aynı olan seviyelerde, sadece tek bir bakış ile her şeyi görebilir ve yapmak istediği her şeyi yapabilir. Kendi seviyesinden aşağıda bulunan tüm canlı varlıklar için, o mutlak bir biçimde kutsaldır. Bana gelince, onların hepsi benim tezahür eden görüntülerimi görebilir ve onların seviyelerinde bulunan tezahür biçimlerini görebilir, fakat hiçbiri benim kendilerinden yüksekte bulunan var oluş formlarımı göremez. Yapmış oldukları şeyleri yapmaya cesaret etmelerinin sebebi budur.

Kendileri nerede bulunuyorsa benim de oraya ait olduğumu düşünüyorlar -"İşte ben bunu bu şekilde düzenledim ve bu senin faydan içindir." İşin aslı, benim yapacağım daha yüksek seviyeli şeyler olduğunu bilmiyorlar. Bunu bu şekilde yapıyorlar, bir seviyeden öteki seviyeye, bir seviyenin bu şekilde düşünmesi, bir başka seviyenin o şekilde düşünmesi ile -hepsi bu şekilde düşünüyor- o yüzden her bir seviyede, birbiri ardına, bir engel ayarladılar. Fa'yı yaymaya gelince, Fa-düzeltmesi esnasında, ben ilk başta 200 milyon kişinin Fa'yı edinmesini istiyordum. Dünyada 7 milyardan fazla insan olduğu için, 200 milyon kişi hala küçük bir sayıdır, öyle değil mi? Fakat kendilerinde taşıdıkları yozlaşmış olgulara inatla yapışıp kalarak ve izin vermeyerek, bunu 100 milyon kişi ile sınırladılar, Ne zaman bir seviyeyi kırıp geçsem, bir sonraki üst seviyede hala ayarlamaları vardı. Onların hepsini kırıp geçmek zorundayım.....bir seviyeden bir öteki seviyeye.....sadece bunun ardından onların yapmış olduğu bu ayarlamalar tarafından kısıtlanmayacağım. O yüzden, onların yapmış olduğu ayarlamalar bana ait olan Fa-düzeltmesi için inanılmaz bir engel biçimlendirdi.

Soru: Birçok insan xiulian uygulayıp kendisini geliştirmek için -"eve gitmek" kavramını oluşturmak gibi- bir motivasyon arıyor. Bence herhangi bir niyete sahip olmaksızın xiulian uygulamak daha iyi.

Shifu: Xiulian uygulama motivasyonu için bir yere gitmek anlamında bir tür inanç, motivasyon veya istek oluşturmak prensipte yanlış değildir. Fakat hala atlanan bir şey olduğunu düşünüyorum, çünkü hala bir şey için xiulian uyguluyorsunuz. Tabii ki, eğer geri dönmek veya belirli bir duruma ulaşmak için xiulian uygulamak istiyorsanız, sanıyorum ki, bir amaç oluşturabildiğiniz sürece veya doğru bir düşünceyi onaylayabildiğiniz sürece, bununla ilgili olarak daha fazla düşünmemelisiniz. Bu niyeti oluşturduktan sonra, sadece uygulamanın kendisine odaklanmalısınız, çünkü artık başka herhangi bir şey için endişelenmenize gerek yoktur. Eğer daima bu şekilde düşünür, onu kendinizi motive etmek için bir tür itici güç olarak kullanırsanız, o durumda belirli bir seviyeye ulaşmanızın ardından üzerinizdeki gereksinimler daha yüksek olacaktır ve o zaman içerisinde sanıyorum ki, o itici bir güç olmayabilir, ondan ziyade, bir takıntı olarak görülebilir. Fakat başlangıç aşamasında herhangi bir sorun yoktur. Bir Rulay merhamet öğütler demiştim. Fakat çok yüksek seviyede bulunan bir Tanrı bir göz attığında şöyle düşünür: "Ne merhameti? Merhamet ile ne demek istiyorsun?" Onu anlamaz. Onu anlamaz şeklinde değildir -o her şeyi anlayabilir- fakat sahip olduğunuz merhametin bir takıntı olduğunu düşünür. Prensipler daima daha da yükselir ve Fa'da aynı zamanda giderek daha fazla ve daha fazla yükselir. Farklı seviyelerde, yaşamlara o seviyelerdeki gereksinimleri her zaman mevcut olmaktadır.

Soru: Bir Fa konferansına her katılışımın ardından, kendimi inanılmaz derecede canlanmış ve cesaretlenmiş hissediyorum. Fakat eve döndükten sonra, belirli bir sürenin ardından, kendimi tekrar azimli olmayan bir biçimde buluyorum.

Shifu: Bu soru hakkında dün uygulayıcılarımızla konuşuyorduk. Hepiniz bu deneyimi yaşadınız. Shifu'nun konuşmalarını Dafa ortamı içerisinde dinledikten sonra azimli ve kararlı olmanız gerektiğini hepiniz biliyorsunuz. Fakat bununla birlikte, sıradan insan toplumu içerisinde uygulama yapıyorsunuz ve o yüzden temas içine girdiğiniz her şey sıradan kişisel menfaat ile ilgilidir ve her şey sizin kişisel menfaatinize tesirde bulunmaktadır. O yüzden -bir bütün olarak- toplumdan yayılan atmosfer bile, bunun için yaşamak ile ilgilidir. Bu ortam içerisinde, bunu hakkında farkında olmadan, her şeyin sadece bu şekilde olması gerektiğini hissedebilirsiniz ve bu sizi azimli ve kararlı olmayan bir hale getirecektir. Bu, azimli ve kararlı bir biçimde kalmayı başarısız hale getiren asıl sebeptir. Fakat öte yandan, tam olarak sebebi şudur ki, bu ortam bir kişiyi gevşemiş bir hale getirebilir, kişiyi kötü bir hale getirebilir ve burada xiulian uygulamak karmaşık ve zordur ve tam olarak sebebi şudur ki, eğer bunun içinden doğabilirseniz siz muhteşemsiniz, çok yükseklere gidebilirsiniz, geri dönebilirsiniz ve diğerleri sizin olağanüstü olduğunuzu söyler. İşte bu şekilde değil midir? O yüzden, herhangi bir ortam içerisinde ve bugün bu ortam içerisinde, tutarlı bir biçimde kararlı ve azimli hale gelmek için, kitabı çok okumamız ve kitabı daha fazla okumamız gerektiğini düşünüyorum.

Soru: Ne kadar mikro kozmik ise, seviye bir o kadar yüksektir. Shifu dün cennetlerin farklı seviyelerinin mikro kozmostan aşağı doğru ilerlediğinden bahsetmişti.

Shifu: Kafanızda hayal ettiğiniz gibi herhangi bir "yukarı" veya "aşağı" yoktur. Dünya yuvarlaktır -"aşağı" aynı zamanda "yukarı"dır. Yeryüzü asıl olarak zaten yuvarlaktır ve insanoğlu bir an için baş aşağı, bir başka an yeniden dik bir durumdadır. İnsan düşünme kavramı olan "yukarı" ve "aşağı" bulunmamaktadır. Dört yüzün ve sekiz yanın çevresinin tamamı "yukarı"dır. Ben "yukarı doğru hareket etmek" dediğim zaman, aslında o mikro kozmosa doğru gitmek olarak anlaşılabilir. Tam olarak, cennetlere doğru yukarı gitmek, mikro kozmosa doğru gitmektir.

Soru: Shifu, Zhuan Falun'da zamanı tanımlamak için "ışık yılı" terimini kullanmıştı, fakat fizik biliminde kullanılan "ışık yılı" ile mesafeden bahsedilmiyor mu?

Shifu: Kozmik vücut hakkında konuştuğumda, gerekli olan zamanı ele alıp tartışmak için bir zaman alanı mesafesinin kavramını kullanmıştım. Aynı seviyenin içerisinde, uzaklık ele alınıp tartışılabilir. Makro kozmostan, mikro kozmosa doğru, uzaklık kavramı, alan ve zaman içerisindeki farklılıklar ile birlikte değişir. İnsan ırkı, sabit zaman alanı için veya birleşik zaman için olan mesafeler kavramına veya terimine sahip değildir. Ben bu sorumluluğu gerçekleştirirken, tüm zamanlardan ayrılıyorum -benim benimsediğim yaklaşım budur. Fakat herhangi bir canlı varlık -belirli bir yaşam ortamının içerisinde oldukları sürece- o ortamda bulunan zaman tarafından sınırlanıp, dizginlenir. Kozmik vücutların yapısı ele alınıp tartışılırken, mesafe kavramının, zamandan veya hızdan ayrılamamasının sebebi budur. Belirli bir alanın içerisinde, farklı dünyalar veya aynı seviyeye ait olan farklı parçacıklar bulunmaktadır. Onlar mesafe ile ölçülebilirler, çünkü onlar aynı seviyeye aitlerdir ve birleştirilmiş bir zamanı ve mesafeyi paylaşırlar. Fakat bununla birlikte, mikro kozmostan, makro kozmosa doğru olan gitme sürecinde, birleştirilmiş zamanlar veya birleşik mesafeler bulunmamaktadır. Evrende bulunan her şey, -canlılar için- Dafa tarafından yaratılmıştır, buna farklı seviyelerde bulunan canlılara ait kültürler de dâhildir. Fa-düzeltmesi erdemli olmayan herhangi bir şeyi sadece yeniden düzenlemekle kalmıyor, o aynı zamanda yeni insan kültürünü de oluşturmaktadır. Geçmiştekiler yetersizdir. Sanıyorum bunu açık ve net bir biçimde açıkladım. (Alkış)

Soru: Her ne zaman duygular (qing) tarafından meydan okunmayı deneyimlesem, daima ne olursa olsun onu terk edemeyeceğim hissine sahip oluyorum. Acaba ben de, en derin doğasını değiştirme konusunda gönülsüz olan kişilerden biri miyim?

Shifu: Eğer duyguyu kendi mantığınız gibi görüyor veya vücudunuzun parçası olan bir şey olarak görüyorsanız, bu yanlıştır. Fakat eğer kendinizi bilinçli olarak bir şeyleri bırakmak için sıkıştırıyorsanız -standarda ulaşmamış olduğunuz- o durumda onu zorlamaktasınız. Süreklilik arz eden xiulian uygulaması süreci boyunca, kitapları okuyarak ve egzersizleri yaparak, kişi yavaş yavaş Fa'yı Fa'dan anlayabilir. Kendiniz için daha yüksek gereksinimlere sahipsiniz; o kötü düşünceleri ve takıntılı bir şekilde yapışıp kalmış olduğunuz o şeyleri için bastırmak için elinizden gelenin en iyisini yapın onları hafife almak için ve reddetmek için elinizden gelenin en iyisini yapın. Standardı karşılamayı başarmış olan parçanız, sadece tek bir saniye bile olsa, o durumda orada sabitlenir. Bu şekilde, sürekli bir biçimde ve durmaksızın yüzeye doğru kırıp geçmektedir. Ve en sonunda, her şeyi tamamen kırıp geçtiğinde, en son katman kırıldığında, düşünme biçiminizin ve düşüncelerinizin öncekinden tamamen farklı olduğunu keşfedeceksiniz. Düşünme şekliniz bile öncekinden farklı olacak. O sizin gerçek benliğinizdir, sizin gerçek doğanızdır, oysa düşündüğünüz ve terk edemediğiniz her bir şey ve düşündüğünüz tüm şeyler, doğumdan sonra biriktirmiş olduğunuz ve sizi karmakarışık eden fikir, kanı ve düşüncelerdir.

Bu fikir, kanı ve düşünceler ile birlikte, insanoğlu bu boyut içerisinde özel bir ortama sahiptir aynı zamanda, yani, duygu. Üç Diyar içerisinde, her şey duygunun içine batmış durumdadır. Bu duygudan bile ayrılamazsınız -onun içinde bulunmaktasınız. İşin aslı, ihtiyacınız olan şey duygudan kurtulmak için bir yol bulmaktır. Söylemiş olduğum şey her ne kadar çok açık ve net olsa da, kısa bir zamandır uygulama yapanlar bunu başaramaz. Tamamlanmaya varmadan önce bunu tam anlamıyla yapmak, eski uygulayıcılar için de zordur. Xiulian'de kendinize karşı katı olun ve o kötü şeyleri yok edin. Dafa uygulaması içerisinde her şey değişebilir. Eğer durmadan kitabı okursanız ve günlük hayat içerisinde bir uygulayıcı olarak davranmak için elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, bu sizin tam bir değişimden geçmenizi sağlayabilir, çünkü sizi Dafa geliştirmekte, kıvama getirmektedir.

Soru: Her ay büyük çapta bir tecrübe paylaşım konferansı düzenlemeyi planlayan bir bölge var. Şimdiye kadar üç defa konferans düzenlediler, bana göre çok fazla oldu.

Shifu: Bu çok fazla. Onları çok sıklıkla düzenlemeyin. Eğer bunun gibi geniş çaplı bir Fa konferansı yılda bir veya iki kez düzenlenirse sanırım yeterlidir. Eğer çok sıklıkla düzenlenirlerse, büyük olasılıkla uygulamanızı etkileyecektir. Bunu söylüyorum, çünkü uygulama öncelikli öneme sahiptir ve aynı zamanda Fa'yı yaymanız da insanların Fa'yı edinmelerine yardımcı olma amacı içindir. Bu sizin gerçek anlamda gelişmeniz ve xiulian'e olan inancınızı yükseltmek içindir ki biz her şeyi Fa'yı yaymak için yapıyoruz, fakat bizler basit formalitelere düşmemeliyiz.

Soru: Dün Shifu, "Benim asıl planım 200 milyon kişi idi" dedi. Bu, bizim Fa'yı yaymamızın amacının Fa'yı 200 milyon kişiye yaymak olduğu anlamına mı geliyor?

Shifu: Fa-düzeltmesini engelleyen her şey yok olmanın final aşamasında. Yine de, insanların xiulian uygulaması için hazırlanmış olan zamanın oldukça büyük bir kısmı yok oldu ve bu telafi edilemez bir durum. Eğer bir 100 milyon kişi gelirse, sizlerle aynı olmayacakları garantidir ve sizler gibi yürümeyi sürdürmezler veya sizi yakalamazlar. Fakat bu, bizim bu durumda Fa'yı yaymak için bir şeyler yapmayı bırakmamız anlamına mı geliyor? Hayır, hala onları yapmayı sürdürmeliyiz. Bunun sebebi, hala insanlığın bir sonraki aşaması için yapılması gereken şeyler var ve hala xiulian uygulamamış veya çalışmamış birçok insan var. Fa'yı bilmeyen insanların Fa'yı bilmesini sağlamak zorundasınız.

Soru: Fa'yı yaymak için uzak bölgelere gittiğimizde, Shifu'nun uygulayıcılar için hazırlamış olduğu xiulian uygulama programının, bunun yapılmasıyla bozulmuş olacağından korkuyorum.

Shifu: Hayır, bozulmaz. Eğer uzak bir bölgede hiç kimse Fa'yı bilmiyor ise, onu yaymak için oraya gitmeniz sizin için yanlış değildir ve uygulamanız bu sebep yüzünden gecikmeyecektir. Fa'yı yayma ile ilgili işleri yaparken, kitabı okumaya devam edin ve egzersizleri yapmayı sürdürün ve bunu kendisi kendi içerisinde xiulian'dir.

Soru: Ne yükseklikte bir seviye "bencilliğin" içine işler? O seviyeyi nasıl aşabiliriz?

Shifu: Canlıların Fa'dan sapabilmelerinin ve canlıların yüksek seviyelerden aşağılara düşmesinin ardında yatan sebep bencillik geliştirmeleridir. İnsanların bencillik geliştirmesinin sebebi, insanların zihninde doğumdan sonra biçim kazanan kötü fikir ve düşüncelerdir. İşin aslı bu, zihnin kirlenmiş olmasıdır. Yüksek seviyelerde bulunan Tanrılar daha saf ve daha kutsaldır. Eğer geliştirmemeleri gereken şeyler geliştirirler ise, o durumda saf olmayan bir durumdadırlar. O seviyenin, sizin algılamakta olduğunuz kavramı veya tezahür biçimi var olmamaktadır.

Soru: Shifu, bizler sadece hayatımızın yaratıldığı yerlere dönmeyebilir, çok daha yüksek yerlere bile gidebiliriz demişti.

Shifu: Bunun gibi durumlar olabilir, fakat bunu yapmak aşırı derecede zordur. Fakat bununla birlikte dikkat çekilmesi gereken bir şey var: xiulian uygulamayı sürdürdüğünüz müddetçe ve bu -Fa'yı edinmiş olanları da içerir- geride tek bir kişiyi bile bırakmak istemiyorum. (Alkış) Sizleri, yaratılmış olduğunuz yerlere geri döndürmek için kesinlikle yollar bulacağım. (Alkış) Daha yüksek yerlere gitmeye gelince, bu size, sizin kendinize bağlıdır. Özel durumlar vardır, son derece özel olanlar. Aslında, Aslında, bunu tasarlamak için, insan düşünme biçimini kullanıyorsunuz Hayatınızdaki en önemli şey, orijinal yerinize geri dönmektir -bu sizin en büyük dileğiniz ve en sevindirici umudunuzdur. Hayatın anlamı, bir canlının içinde bulunduğu seviyenin ne kadar yüksek olduğunun altında yatmamaktadır. Ondan ziyade, varlığının elde etmesi gereken şeyleri elde edebilmesidir ve bunun ardından hoşnut olacaktır. İşte mutluluk bu demektir. Fakat insan terimleri ile ortaya konduğunda kulağa oldukça basit gelmektedir. Tüm insanoğlu, her şeyi keşfetmek için onları yönlendiren, kesintisiz bir arzu taşıyor ve bu zihniyet iyi değil. Tanrılar bu zihniyete sahip değillerdir. Yaşayan canlı varlıklar için, evren sınırsızdır ve sonu görülemez. O yüzden, daha yüksek şeyleri bilmek için olan her arzu, bir tür açgözlülüktür, iğrenç bir şeydir ve hiçbir işe de yaramaz.

Geçmişte xiulian uygulamış olan kişiler arasında, çok yüksek seviyelere doğru kendisini geliştiren insanlar gerçekten de vardı, fakat katlandıkları acı hakikaten inanılmaz derecede büyüktü! Size bir örnek vereyim: Ben bu sorumluluğu sürdürürken, mikro kozmosa doğru durmaksızın devam ederek aşıyorum ve Fa-düzeltmesini yapıyorum; kullandığım yöntem en aşağıdan yukarıyadır. Bunu yaparken nerelere ulaşmış olduğumu düşünüyorsunuz? İnsan bedenine sahip olmanın ötesindeki bir yere ulaşıyorum. Orada maddeden başka bir şey yok, madde formundaki yaşamlar onu kaplayıp, doldurur.

Evrendeki özel değişimlerin olduğu özel bir tarihi dönem esnasında, belirli bir seviyeye kadar ilerlemiş olan ve geri dönemeyen birkaç Tanrı vardı, o yüzden sadece orada kalmışlardı. Bunun aşırı derecede sıkıcı olduğunu hissediyorlardı ve bütün içtenlikleriyle aşağı inmek ve orijinal yerlerine geri dönmek istiyorlardı. Bu sizin düşündüğünüzden farklı bir şeydir; daha yükseğin daha iyi olduğu doğru değildir. Daha sonra, yürüttüğüm bu sorumluluk esnasında o seviyeye ulaştığımda, onları geri gönderdim ve hepsi bundan çok memnun oldu. (Alkış) Söylemiş olduğum şeylerin bazıları inanması çok zormuş gibi gelebilir. Burada otururken, tam bir insanoğlu görünümü ile sadece Li Hongzhi'yım. Size anlatmakta olduğum şeyler Fa'nın prensipleridir; size anlatmakta olduğum şeylerin hepsi gerçek olaylardır. Fakat yeteneklerin hiçbirisi sıradan insanların boyutunda tezahür etmez. Çünkü sizi asimile etmek ve yükseltmek için bu tür bir yeteneği kullanmaya ihtiyacım yoktur. Dafa'nın prensiplerini kullanma yoluyla, her şeyi tamamlayabilirsiniz.

Soru: Zhuan Falun'u okumayı bitirdiğimiz her seferde, bir kabuğun katmanından kurtulabileceğimizi duydum. (Uygulayıcılar arasında gülüşmeler)

Shifu: Gülmeyin. Hakikaten o güce sahip olmadığını düşünüyorum. Zhuan Falun'u ilk defa okuyup öğrendiğiniz şey, kitabı ikinci kez okuduğunuzda tekrarlanmayacaktır. Daha fazla okumanızı söylememin ve çok okumanızı söylememin nedeni budur. Daha yüksek seviyelere ait prensiplerin farkına varabilmenizin sebebi, bir başka seviyeye yükselmiş olmanızdır. Eğer o seviyeye yükselmemiş iseniz, o seviyedeki prensipleri bilmenize izin verilmeyecektir.

Soru: Fa'yı belirli sayıda okumak ile elde edilen Tamamlanmaya ulaşıldığındaki seviyesi arasında bir bağlantı var mıdır?

Shifu: Fa'nın ne kadar okunduğu, Tamamlanmaya doğru olan süreci hızlandırabilir. Fakat Tamamlanmaya ulaşıp ulaşamayacağınız, aynı zamanda sizin kendi uygulamanıza ve diğer başka şeylere bağlıdır. Aslında, eğer kitabı bu şekilde iyi okumayı başarabilirseniz, her şeyi iyi bir şekilde yapacağınızı biliyorum.

Soru: Eğer aynı doğuş kalitesine sahip olan iki kişinin sosyal statüleri farklı ise, Tamamlanmaya ulaştıklarında aynı seviyeye ulaşacaklar mı?

Shifu: Xiulian insan toplumundaki sosyal statüleri dikkate almaz. İnsanların olayları sınıflandırma biçimi gibi -zengin ile fakir arasında veya yüksek tabaka ile düşük tabaka arasında bir fark yoktur- hepsine eşit bir biçimde davranılır. Eğer iki kişi aynı seviyeden ise, o durumda aralarında hiçbir şekilde fark yoktur ve seviyeleri de elbette ki aynıdır. Ve eğer onlar farklı xiulian yollarından ise, bu da bir problem yaratmamalıdır. Eğer bazı kişiler, özel katkılar yapmış ise, bu onlara -o kişilerin uygulamalarının gelişimi anlamında ileri doğru büyük bir adım atma konusunda yardımcı olacaktır. (Alkış) Fakat bununla birlikte, bu perspektife odaklanmamanız gerektiğini düşünüyorum ve sonra eve geri döndüğünüzde kestirme yollar arar ve daha fazla sayıda iyi şeyler yapmayı denersiniz. Muhtemelen olaylar tam aksine ters yüz olacaktır. Her ne yapmak istiyorsanız bunu başarabilirsiniz gibi bir şey yoktur.

Soru: Bazı bireysel asistanlar Dafa'nın gereksinimlerini karşılamıyor ve bazı uygulayıcılar onların yerine geçmeyi istiyor. Bu meselenin üstesinden nasıl gelmeliyiz?

Shifu: Eğer bu kişi Dafa'ya zarar veriyorsa, o değiştirilmelidir. Eğer değiştirilmemiş ise, sanıyorum ki uygulayıcıların hiçbiri artık onunla daha fazla birlikte olmayacaktır, o yüzden, o kişi artık doğal olarak bir asistan olmayacaktır. Fakat eğer bunun sebebi o kişinin Dafa'ya zarar vermiş olması değil, sadece işleri yapma yöntemlerinde sorunlara sahip olması ise, o durumda ona sadece kibar bir şekilde, nerede yanlış yapmış olduğunu söyleyebilirsiniz. Bunun farkına varabilir veya varmayabilir. Fakat aynı zamanda o da bir uygulayıcıdır ve eninde sonunda bunun farkına varmalıdır; belki de bir sürece ihtiyaç vardır. O durumda, bu süreç esnasında gerçekten onun yanlışlarına takıntılı hale gelmiş ve onu terk edemez bir duruma mı gelmiş oluyoruz? Eğer böyle ise, o halde ona takıntılı bir hale gelmiş durumdasınız ve o, sizin dışarıda bir şeyler aramanız durumu haline dönüşmüştür. Onun hatasını niçin görmüş olduğunuz konusunda, neden düşünemiyorsunuz? Bu onun hatası, fakat bu konu hakkında neden bu kadar mutsuzsunuz? Bunun sebebi, sizin yanlış yaptığınız bir şeylerin olması mı? Bunu neden bu kadar büyük bir mesele olarak görüyorsunuz? Durumun ne olduğu önemli değildir, bir problem ile karşı karşıya kaldığınız zaman, daima, kendinizi geliştirmek ve kendinizi inceleyip, sorgulamak zorundasınız.

Eğer bu asistan kendisini gerçekten iyi geliştirmekte ise, bir problemi olduğunda ve siz ona bunu işaret ettiğinizde, kesinlikle kendisini irdeleyip, içine bakacaktır. Eğer diğerleri bir asistana problemleri işaret ediyorsa ve o kendi içine bakmıyorsa, o zaman söyleyeceğim ki asistan Fa'yı yetersiz çalışmaktadır ve büyük bir gelişim göstermeye ihtiyacı vardır. (Alkış) Bu herhangi birine hoşgörülü olmak ile ilgili bir şey değildir. Bunun sebebi, sizler hepiniz kendinizi geliştirme sürecindesiniz ve hepiniz takıntılara ve terk edemediğiniz şeylere sahipsiniz. Belki haklısınız, belki de değil. Ve belki de sizin haksız oluşunuz, diğer kişinin haklı oluşunu haksızmış gibi görmenize sebep olabilir veya sizin haklı oluşunuz diğer kişinin haksız oluşunu haklıymış gibi görmenize sebep olabilir.

Sizler hepiniz kendinizi geliştirmektesiniz. Bir dakika önce, bu cümleleri söylediğimi duyduğunuzda, hepiniz Alkışlıyordunuz -demiştim ki, Fa'yı edinmiş olan tek bir uygulayıcıyı bile geride bırakmamak için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Eğer ben bunu bile yapabiliyorsam, sizler herkese en azından iyilik ile davranamaz mısınız? (Alkış) Her ne zaman problemler ile karşılaştığınızda, eğer hepiniz kendi içinize derin bir biçimde bakabilirseniz -kendinize "Bunun sebebi benim bir problemimin olması mı?" diye sorarak bunu yapabilirseniz, söyleyeceğim ki, her şey baş edilmesi çok kolay bir hale gelecek ve uygulamanızın hızı çok ama çok yüksek olacaktır. Fakat ben bu konu hakkında sizinle sadece bu şekilde konuşabilirim. Kendi uygulamanıza devam ettikçe, hatanın sizde olduğunu çok iyi biliyor, fakat onu ele alma konusunda hala zorluklar yaşıyor olabilirsiniz. O yüzden sizlere sadece yaptıklarınızı iyi yapmanızı ve azimli kalmanızı söyleyebilirim. Anlaşmazlıklar kaçınılmazdır. Anlaşmazlıklar olmaksızın herhangi bir gelişim olmazdı. Eğer yaptıklarını iyi yapmış olsaydı, uygulayıcılar iyi yapmış olsaydı ve bu düzenlemeler içerisinde hiç kimse bir anlaşmazlığa sahip olmasaydı, kimler mutlu olacaktı? Şeytanlar mutlu olacaktı ve ben mutlu olmayacaktım. Çünkü xiulian uygulama ortamınızı kaybedecektiniz, gelişim gösteremeyecektiniz ve geri dönme amacına ulaşmayı başaramayacaktınız. O yüzden anlaşmazlıkları kötü bir şey olarak görmemelisiniz.

Ben sıklıkla birazcık zorluğa katlanmada bir zarar olmadığını söylerim. Anlaşmazlıkların da aynı zamanda bir zorluk biçimi olduğunun farkına varamıyor musunuz? (Alkış) Son zamanlarda Amerika'daki uygulayıcılarımızın arasında bu türde olayların nispeten daha fazla meydana gelmesinin sebebi budur. Elbette, netice itibarı ile siz Fa'yı Çin'deki uygulayıcılar kadar erken edinmediniz. Sizin anlayış süreciniz çok seri bir biçimde, o yüzden o süreç zaten bitti. Sanıyorum ki artık şu andan itibaren......özellikle de son zamanlarda her şey oldukça iyiydi, ve eski uygulayıcıların Fa hakkında sahip olduğu anlayış çok yüksek, ve eskiden olduğu gibi aşırıya kaçan şeyler yapmayacaklar. Bu çok iyi! Şöyle düşünüyorum, bu andan itibaren olaylar artık giderek daha iyi olacak, çünkü olgunlaşıyorsunuz ve Fa ile ilgili olan anlayışınız daha da yükseğe tırmanıyor.

Bazı kişiler şöyle diyor: "Shifu, gerçekten endişeleniyorum, lotus pozisyonunda otururken bacaklarım hiç ağrımıyor. Zorluklar olmaksızın uygulamamın hızlı ilerlemeyeceği doğru değil mi?" Eğer başka insanlar bu denli anlayabiliyorlarsa, anlaşmazlıklar baş gösterdiğinde, kendinizi neden mutlu hissedemiyorsunuz? Neden "Evet, işte gelişim için bana bir şans doğdu." Şeklinde düşünemiyorsunuz? İnsanlar bir anlaşmazlık, bir sorun ile karşılaştığında, hepsi onu itip defederek, onu bir başkasının üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Kaygısız olmanızın ve herhangi bir anlaşmazlığa sahip olmadığınızda bunun oldukça iyi bir şey olduğunu düşünmenizin sebebi budur ve bunun ardından anlaşmazlıklar baş gösterdiğinde bundan hoşlanmıyorsunuz. Anlaşmazlığın kendisi zorluğun içerisinde xiulian uygulamanın kendisidir. Bazı insanlar yaşları ilerlediği için, toplum ile fazla bir etkileşim içerisinde olmadığını söyler. Yaşınız ilerlemiş olsa bile, bu sizin başınıza getirilecektir ve böylece gelişebilir ve Tamamlanmaya ulaşabilirsiniz, yatağınızda oturmanın dışında başka hiçbir şey yapmıyorsanız bile, geçmişinizden kaynaklanan: "darının 8 yılı ve samanın 10 yılı" gibi üzücü olayların aklınıza gelmesi sağlanır. Orada otururken sinirlenmeniz sağlanacaktır, o kadar sinirlenmeniz sağlanacak ki buna dayanamayacaksınız, ardından farkına varacaksınız: "Hey, ben bir uygulayıcıyım. Bu şekilde sinirlenmemeliyim." O, sizin takıntınızı yok etmek içindir. Herhangi bir durumda, eğer sizi sadece memnun edecek şeyler istiyorsanız, gelişmek için herhangi bir yol bulamayacaksınız, o nedenle bunun olmasına izin veremem. (Alkış)

Sadece anlaşmazlıkların ortasında insan takıntıları yok edilebilir, sadece çekişmelerin ortasında bir kişi nerede yanlış yapmış olduğunu görebilir. Her ne zaman bir anlaşmazlık içine düşerseniz, garanti ederim ki, bu sizin takıntı ve saplantılarınızın yüzeye çıkmış olmasındandır ve bu apaçıktır. Eğer o anı değerlendiremez ve kendi meseleniz üzerinde kafanızın dikine gitmeyi ve kavgayı sürdürürseniz, inatçı bir biçimde tartışma süreciniz o takıntının kendisini göstermesinden başka bir şey değildir. Bunun ardında ne olduğunu bulmak için kendinizi daha derinlemesine eşeleyebilirseniz, takıntının kökü bulunacaktır. (Alkış) O yüzden, xiulian uygulamasında kendinizi dürüst bir biçimde geliştirmek zorundasınız ve sürekli olarak Fa bedenlerimden size ipuçları vermesi hakkında düşünemezsiniz. Fa bedenleri size doğrudan ne yapılacağını asla söylemeyecek.

Bildiğiniz gibi, sizlere sadece, Fa-düzeltmesi sürecinde durmaksızın mikro kozmosa doğru ilerlemekteyim demiştim. Bunu olanaklı kılan nedir? Bunun sebebi, tüm bireysel seviyelerin asıl kısımlarını yakaladım ve kendimle birlikte buraya getirdim (Alkış) ve işte o sebeple hiçbir yere kaçamazlar. Tabii ki, bir sorun var: Yok edilme sürecinde, toz gibi bir şeyler haline dönüştürülerek yok edilirlerken ve aşağı düşerlerken -yok ediliyorlar, çünkü yozlaşmışlar- şeytanlardan bile daha kötü derecede -ve yok edilirlerken, şeytani varlıklar oldukları için, son nefesini vermeden önce hala kötü şeyler yapmak istiyorlar- kasıtlı olarak Pekin'in üzerine düşüyorlar.

Bildiğiniz gibi insanlar Pekin'in havası konusunda oldukça endişeleniyorlar. Pekin'de neler oluyor? Geçmiş iki senede hava öyle kötüydü ki bulutluymuş gibi görünüyordu, fakat o bulut değildi ve sis gibi görünüyordu ama sis değildi. Havada süzülen maddelerin parçacıkların tamamı oldukça büyüktür ve neredeyse çıplak gözle bile görülebiliyorlar. Onun arabalardan çıkan egzoz gazı olduğunu söylüyorlar, o yüzden insanlar otomobillerinin emisyonunu kontrol etmeye başladılar. Sanırım onların otomobiller ile hiçbir ilgisi yok. Otomobillerden yayılan şey esasen karbon monoksit ve karbondioksit iken, havada süzülen maddeler büyük oranda nitrit. Amerika'da o kadar çok sayıda araba var ki, otobanlardaki arabalar su gibi akıyor, bu durum onlarca yıldır bu şekilde, fakat onlar Pekin'deki hava kirliliği derecesi kadar büyük bir kirlilik oranına sahip değiller. O yüzden bu durum arabalar tarafından yaratılan bir problem değildir. Bir de ayrıca bunun endüstriyel kirlilikten kaynaklandığını söylüyorlar. Ülkelerde gelişmekte olan kirlilik her ne kadar çok ciddi olsa da, yine de bu seviyeye ulaşmadı -ki Pekin'de o denli miktarda ağır-kirlilik endüstrisi olmadığından bahsetmeye bile gerek yok. Bazı insanlar, bunun yanan kömürden dolayı olduğunu söylüyor. Fakat günümüzde insanlar binalardaki ısıtma sistemlerini kullanıyorlar ve bacalar artık çok nadir. Ve kömür fırınlarının kullanıldığı eski günlerde bile ve her bir evin kömür sobası olduğu kullandığı günlerde bile, şu andaki kirlilik derecesi kadar kirlilik yoktu. Bugünkü kirlilik farklı tipte bir kirliliktir. Tabii ki, insanlar buna inanmayacaktır ve bunu onlara söylemek zorunda değilim. İnsanlar ne söylemek istiyorlar ise, önemli değildir.

İşin aslı şudur ki, yok edilmiş mikro-kozmik boyutlardan gelen aşırı derecede yozlaşmış maddeler sürekli bir biçimde aşağı yağmakta, düşmektedir. Bir uçakla uçtuğunuzda, uçak havaalanından 500 metre havalandıktan sonra, çok güzel görünen mavi gökyüzünü görürsünüz, fakat aşağı baktığınızda: "Aman Tanrım" -sanki bir kapak her şeyi kaplamış gibi görünür. Bu nereden geldi ve neden hiç dağılmıyor? O mikro kozmostan gelmektedir. Kaynağının fark edilememesinin sebebi budur. Yüzey moleküllerden daha küçük olan parçacıklardan gelmektedir, o yüzden insanlar onun nereden kaynaklandığını anlayamıyor. En sonunda nitrit olarak kararlaştırıldı. Nitrit ile ilgili olarak [içinizden kimya ile uğraşanlarınız biliyor olabilir]...o organik maddelerin tozudur ve çöp yakma fırınından çıkan duman ile aynıdır. Aslında o, yozlaşmış mikro kozmik yaşamların yok edilişinden meydana gelmiştir.

Soru: Shifu'nun "İnsanlığı Yeniden Yapmak" "Yozlaşma" ve "Zaman İle Diyalog" makaleleri 1996 ve 1997 yıllarında yazılmış. Bizim onları görmemize izin vermek için neden 1998'e kadar beklediniz?

Shifu: Onları yayınladığım ve görmenize izin verdiğimde, zamanlama için olan nedenler vardı. Sonradan yayınlandılar, çünkü onları birtakım belirli şeylerin yüzeye çıktığını görmem üzerine yazdım. Ortalığa geniş çapta dağıldıklarında, onları yayınladım. (Alkış)

Soru: Shifu'nun ele alıp tartıştığı evrenin yapısı giderek büyüdükçe, sahip olduğum görüşler ve zihnim genişliyor gibi görünüyor. Shifu'nun bunu anlatmasının amacı......?

Shifu: Bunu tam şu anda açıklamadın mı? Aslında, ben sizin kapasitenizi büyütüyorum ve size ait olan her şey bununla birlikte büyümeli ve gelişmelidir. Kozmik bir vücudun, evrende bir toz zerreciğinden başka bir şey olmadığını söylemiştim. Size sizin anlayabileceğiniz her ne söylemişsem ve bundan milyarlarca veya trilyonlarca kez daha büyük olan şeyler de evrenin içerisinde hala bir toz zerreciğinden başka bir şey değildir. Hiç kimse evrenin "en nihayetinde" ne olduğunu bilmemektedir. (Alkış) Dahası, evren ve onun içinde neler barındırdığı devasa ve karmaşıktır ve insan zihni onu içine alamaz. O türde bir lisan bulunmamaktadır, o yüzden bunu sizler için tanımlamak benim açımdan mümkün değildir. Aslında, onu ne şekilde açıklarsam açıklayayım -ister bu şekilde tanımlayayım ister şu şekilde- sadece tek bir sistemin ötesine geçmemektedir. Dünya'nın bir parçacık olduğu faktörü ile benzerlik gösterir, fakat sizlere söylüyorum, Dünya ile benzerlik gösteren tüm parçacıklar evrenlerin kozmik vücutlarına yayılmıştır; tam olarak, havada bulunan belirli büyüklükteki parçacıkların hava moleküllerini oluşturması gibidir ki onlar her şeyin ve her yerin içine yayılmışlardır. O zaman, onların kozmik vücutlarının ne denli devasa olduğunu düşünüyorsunuz? Size söylemekte olduğum şey sadece tek bir sistemden olan açıklamadır ve karmaşıklığın derecesi, tek kelimeyle, cümlelerin ötesindedir. Ve ayrıca o, çizimler ile de tanımlanamaz, çünkü yapının karmaşıklığı trilyonlarca üç boyutlu düzlemin kesişmesinin tanımlayabileceğinin ötesindedir. O yüzden bunu size net bir biçimde açıklamak çok zordur. (Alkış) Bununla birlikte, Zhuan Falun yoluyla veya xiulian'de belirli bir seviyeye ulaştığınızda, her ne kadar onu cümleler ile açıklayamayacak olsanız da, zihninizde onu kavrar bir hale gelecek ve onun büyüklüğünü hissedeceksiniz. (Alkış)

Soru: Duygudan ayrılmak neden bu kadar zor?

Shifu: Sizlere şöyle söyleyeyim: Bir insanoğlu, size ait olan bu kabuk, bu duygunun içinde doğar ve doğumdan beri onun içine batmış durumdadır. Bu kabuğu oluşturan bedensel hücreler, duyguların ortamı içerisinde doğmaktadır. Eğer ondan ayrılırsanız siz artık bir insan değil, bir Tanrısınız. İnsanlar duyguya saplanıp kaldıklarında -her ne kadar onlar kendilerinin aktif olduklarını düşünseler de- aslında pasiflerdir.

Soru: Homoseksüellik günahtır, fakat ben ıstırap ve çaresizliğe batmaktayım. Ben Zhen-Shan-Ren'e inanıyorum, fakat xiulian'e layık mıyım?

Shifu: Şu anda yaygın olan düşünme biçimi tarafından yanlış bir şekilde yönlendirilme yoluyla, şu andaki ortamın yanı sıra yanlış ve hâkim olan propaganda yoluyla kemirilerek, insanlar çok sayıda yanlışlar yapmış olabilir, fakat bu onların ümitsiz oldukları anlamına gelmez. Dafa'yı çalışabilir ve sahip olduğunuz bu yanlış düşünceleri ve davranışları düzeltebilirsiniz. Aynen söylemiş olduğum şey gibi -bir insan neden homoseksüel olur? Aslında, insanoğlu pasif bir şekilde duyguya saplanıp kalmıştır. Ve ona saplanıp kaldığınızda, zihninizde her türlü takıntı, saplantı ve tutkuyu yaratacaktır. Her türden fikir, kanı ve düşünce veya hatta yozlaşmış düşünceler -o takıntılardan kaynaklanarak- türeyecektir. Bir anda o kişinin belirli bir kişisel özelliğini veya görüntüsünü sevebilirsiniz ve bunun ardından sıklıkla bu şeylerin etkisi altında kalabilirsiniz. Veya belki de sadece bir kişinin tutum ve hareketlerini seviyorsunuzdur ve bunun ardından zamanın geçmesiyle birlikte bir fikir, bir kanı form kazanır, o yüzden sadece o kişinin belirli bir hareket tarzını seviyorsunuzdur. Bunun ardından, o şey giderek daha da güçlü bir hale geldikçe, zihninizi kontrol etmeye başlar. Bir şeye karşı olan beğeniniz bir fikir biçimlendirdikten sonra, giderek daha da güçlü bir hale gelecektir. Ve eğer bu anlayış çarpık bir zihin ise, o yoz düşünce -çok daha çarpıklaşarak- giderek gelişecek ve büyüyecektir. O yüzden, homoseksüellik, duygunun içerisinde var olan çarpık bir şeydir. İşin aslı, o aynı zamanda sonradan biçimlenmiş olan bir kanıdır, buna karşın yozlaşmış olan bir kanıdır.

Fakat günümüzde insanlar bütün bu şeyleri kendilerinin bir parçasıymış gibi görüyor. Aslında onlar -sizi kontrol etmeyi başarmakta olan- doğduktan sonraki yanlış algılamalarınız ile biçimlenmiş olan şeylerdir. Fakat siz onların sizin kendi düşünceleriniz olduğunu sanıyorsunuz. İnsanlar, taşıdıkları fikir ve düşüncelerin, kendilerine ait bir parça olmadığına kesinlikle hiçbir zaman inanmıyorlar, o yüzden, düşünce karmasını kendinizin yaratmış olduğunu bilmediğiniz kesindir. Düşünce karması tarafından yansıtılan herhangi bir düşüncenin, gerçekten siz olup olmadığı hakkında hiçbir zaman düşünmüyorsunuz. Aslında, zihninizde beliren düşünceler daima siz olmayabilirsiniz. Fakat bu yanlış düşüncelerin düzeltilmesi imkânsız değildir, çünkü Dafa'yı çalışmak insanların doğru bir yol almasını ve yaptıklarını daha iyi yapmasını sağlamaktadır. Dafa içerisinde her şey düzeltilebilir diye düşünüyorum. Herhangi bir sorun yoktur ve Fa'yı çalışabilirsiniz. Fakat kendinize karşı sorumlu olmak zorundasınız ve özellikle de o düşünceleri reddetmek zorundasınız. Size zarar veriyorlar, sizden insanların yapmayacağı şeyleri yapmanızı istiyorlar ve sizi cehenneme doğru sürüklüyorlar. Fakat çarpık düşüncelere sahip olan insanlar hala onun kendilerine ait bir parça olduğuna inanıyorlar. Bu düşünce daha ortaya çıkar çıkmaz, size, aynı cinsiyete sahip olan birini sevmenizi söylüyor....onun siz olmadığını hatırlamak ve size tekrar zarar vermek için burada olduğunu hatırlamak zorundasınız. Fakat onunla pasif bir biçimde hareket etmiş olduğunuz için, ona eşlik ettikten sonra çok iyi olduğunu düşünüyorsunuz ve bu sebepten dolayı, bir homoseksüel haline geliyorsunuz. Bu zihinsel durum, düzeltilmek zorundadır.

Soru: Ben 50 yaşındayım, fakat bazı uygulayıcılar bana baktığında 60 ya da 70 yaşında olduğumu düşünüyor. O bir başka boyutta bulunan "ben miyim" yoksa xiulian uygulayan "ben miyim"?

Shifu: Bu konuyu daha önce ele alıp tartışmıştım. Sizler burada otururken, kaç yaşında olursanız olun, o sizin asıl doğanızın yaşı değildir - ve ne de sizin gerçek yaşınızdır. İnsanoğluna ait olan bu zaman ve ortam içerisinde kendisini bu şekilde göstermektedir. Belki 60'ınızda veya 70'inizdesinizdir, fakat ana ruhunuz sadece 7 veya 8 yaşındadır; belki siz 40 veya 50 yaşınızdasınızdır ama ana ruhunuz sadece 17 veya 18 yaşındadır. Fakat xiulian uygulamanız yoluyla, siz -ve buna insan boyutunda bulunan yüzey tabakanız da dâhildir- en iyi ve en genç duruma dönüşmektedir. Orası kesindir.

Soru: Ben batılı bir kişiyim ve profesyonel sihirbazım. David'in yaptığı sihrin süper normal yetenekler kullanılmadan yapılabileceğini düşünüyorum. Söylemiş olduğunuz şeyin doğru olduğuna inanıyorum, fakat kalbimin derinliklerinde hala emin değilim.

Shifu: Sihir bir tekniktir; el becerisine veya sahne malzemelerinin gizlenip, maskelenmesine bel bağlar. Asla süper normal yetenekler ile birbirine karıştırılmamalıdır. Fakat bununla birlikte, bir kişi birkaç belirli yeteneği bildiğinde, süper normal yeteneklere benzerlik gösteren bir durum gelişebilir. Örneğin, bazı insanlar, şapkalarını çıkarır ve ileri geri fırlatırlar -bu el atar ve diğer el yakalar. Onları çok hızlı bir biçimde atarlar ve her ne kadar elleri çok çabuk hareket etmiyormuş gibi görünse de, onları yakalamaya hala devam edebilirler. Bu şu anlama geliyor ki, uzun bir zaman sürecinin geçmesiyle birlikte, -olağanüstü yeteneğe benzeyen- bir tür eşitlenmiş zaman farklılığı geliştirebilirler ve bu yüzden o türde bir etkiye ulaşılabilmektedir.

Bildiğiniz gibi, Tai-Chi Chuan, yavaş ve sakindir. Peki, o halde o nasıl gerçek bir dövüşte kullanılabiliyor? O her ne kadar yavaş ve sakinmiş gibi görünse de, kullandığı olağanüstü yetenekler zamanı eşitleyebilmektedir. O bu boyuttaki zamanı kullanmaz. Sizin insan gözleriniz onun yavaş olduğunu görmektedir, fakat aslında o kişi çok hızlı hareket etmektedir. Ne kadar hızlı yumruk atarsanız atın, o kişi kadar hızlı değilsinizdir; yavaş ve sakin bir şekilde hareket eder, fakat siz daha bilmeden, o size vurmuştur. Tai-Chi Chuan'ın zihne rehberlik eden prensiplerinin hiçbiri aktarılmamış olduğu gerçeğinden dolayı, bugün insanlar Tai-Chi Chuan'ın ardında yatan gerçek faktörleri bilmemektedir. Biliyorsunuz ki bu farklılık zaman ve alan ile ilgili olan bir farklılıktır ve aradaki farklılık oldukça büyüktür. Biz Doğulular, efsanevi "sihirli ayaklar" hakkındaki şeyleri duymuştuk, çok yavaş ve sakin bir şekilde yürüyen yaşlı bir adam görürsünüz, fakat onu yakalayamazsınız -at üzerinde olsanız bile. Bu, o kişinin aynı boyut içerisinde hareket etmediği anlamına gelmektedir. Şunu gördüm ki, sihir çok hünerli bir seviyeye ulaştığında, sihirbazlar bazen kendilerinde bu gibi şeylerin çok zayıf formlarını taşıyorlar, fakat kendileri bunu farkına varmamaktadırlar. O şeyin, kendileri olduğunu bilmiyorlar ve onun bir yetenek olduğunu düşünüyorlar. "Pratik yapmak kusursuzluk yaratır" -belki de işte bu anlama gelmektedir. Fakat olağanüstü yetenekler sihri yapamazlar.

Soru: Dafa kitaplarını çevirirken veya düzeltirken, içerisine kendi insani fikir ve kanılarımızı veya insani şeyleri eklemekten nasıl kaçınabiliriz?

Shifu: Anakara Çin'de İngilizce versiyonu yeni çevirmeye başladıkları dönemde, çok fazla tartışıp, münakaşa ettiler. Niçin tartışıp, münakaşa ettiler? Diğerlerinin çevirisinin iyi olmadığını düşünürlerken, diğerleri de aynı şekilde onların çevirilerinin iyi olmadığını hissediyordu. Bu durum, herhangi iki kişinin aynı seviye veya aynı alan içerisinde olmaması faktöründen kaynaklanır. Aydınlanmış oldukları şeyleri sözlerle açık ve net bir biçimde ifade edemezler, o yüzden diğer kişinin hatalı olduğunu hissederler. Bir kişi onu sözlü olarak ifade ettiğinde, o kişinin kendisi bile onu doğru bulmaz ve ayrıca diğer insanlar da onu doğru bulmazlar. Bunun sebebi nedir? Yüksek seviyelerdeki prensipler sadece idraksel olarak anlaşılabilir ve kelimeler ile ifade edilemezler. Yani şöyle ki, uzun zaman önce bir şeyler söylemiştim, eğer, Zhuan Falun'daki yüksek seviyeli prensipleri ayrıntılı olarak açıklamak isterseniz, buna kesinlikle izin verilmez ve isteseniz bile bunu yapamazsınız. Çünkü yüksek-seviye prensipler insanlara gösterilemez ve insan dünyasında tezahür edemez. Onları sadece xiulian uygulamanız sürecinde görmenize izin verilir; xiulian uygulayıcıları onları bilebilir, fakat diğer insanlar bilemezler. İşte bu şekildedir. O yüzden, eğer kitapları tercüme etmek istiyorsanız, sadece cümlelerin en yüzeysel anlamlarını tercüme edebilirsiniz ve bu yeterlidir. Cümlelerin yüzeysel anlamları doğru bir şekilde çevrilirse, ben onlara içsel anlamlar yüklediğimde, o doğal olarak Fa olacak ve de işe yarayacaktır. Tercüme meseleleri işte bu şekildedir.

Sıklıkla hepiniz şöyle düşünüyorsunuz: "Sen hatalısın" veya "Ben haklıyım" ve tartışmaya başlıyorsunuz. Aslında, söylemek istediğiniz şeyi söyledikten sonra, kendi söylemiş olduğunuz şeyin bile yanlış olduğunu görürsünüz. Bu, sizin onu sadece algısal olarak anlayabileceğiniz ve onu sözlü olarak ifade edemeyeceğiniz anlamına gelmektedir. Yüksek seviyelerde anlaşılmış olan prensipler insan dilinde yazılamazlar. O yüzden, onu yazıya dökmek isterseniz, eğer cümlelerin yüzeysel anlamlarını tam ve doğru bir biçimde çevirirseniz, bu yeterli olacaktır. Fa'yı çevirmek için, tam ve doğru kelimeleri bulmak için, elinizden gelenin en iyisini yapın ve bu şekilde sizin açınızdan kendi fikir ve düşünceleri eklemek zor olacaktır.

Soru: Birçok kereler, parlak beyaz bir Falun gördüm. Tam ortasında kırmızı bir srivatsa vardı. Acaba yanlış bir yola mı saptım?

Shifu: Hayır, sapmadın. Görmüş olduğun renkler göksel gözün ile bağlantılı sebeplerden dolayı idi ve yanlış bir yola sapmadın. Falun evrenin bir minyatürüdür ve evrende, o sürekli değişen farklı renkler taşır -kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit, mor, beyaz ve renksiz- oldukça fazla sayıda renkler bulunmaktadır, sadece bir tane değil. Nispeten konuşursak, biz bu rengin daha parlak olduğunu hissettik, o yüzden Falun Dafa sembolü olarak onu kullanıyoruz. Falun'un altın renginin dışında ve Tai-chi sembollerinin renkleri dışında, diğer renklerde değişebilir. Dahası, diğer boyutlardaki şeyler için, rengin bileşimi, insanoğlunun içinde yaşadığı bu boyuttaki moleküllerden oluşan renklerden farklıdır. O boyutlardaki renkler, daha rafine olan maddi parçacıklardan oluşur, Çok parlak ve rafine görünmelerinin sebebi budur ve inanılmaz derecede güzellerdir.

Geçen iki günkü Fa Konferansı boyunca ve özellikle de dün öğlen vakti uygulayıcıların yaptıkları konuşmalar yoluyla birçok uygulayıcı derinden etkilendi. Fa konferansları sizin için, nerede eksik kaldığınızı görüp bulmanız ve xiulian'de güven inşa etme açısından bir fırsattır. O yüzden bu konferanstan edinmiş olduğunuz şeyleri ardından gelen uygulamanıza dâhil etmeli, mümkün olduğu kadar çabuk gelişim göstermeli ve azimli olma konusunda vakti ziyan etmemelisiniz. En kritik olan şey budur.

Fa konferansları düzenlemenin kendisi amaç değildir. Amaç, sizin kendinizi daha iyi geliştirmenize yardım etmektir. Aynı zamanda, Fa hakkında sahip olduğunuz anlayışın giderek daha da yükseldiğini biliyorum. Söylemek ihtiyacı hissetmediğim birçok şey var, buna cevap vermiş olduğum sorular da dâhil -birçok şeyi anlıyorsunuz.

Esasen bu Fa konferansı Batı Amerika için, bölgesel tecrübe paylaşım konferansı olması niyeti taşıyordu, fakat şu anda büyük bir konferans haline gelmiş oldu. Nereden gelmiş olursanız olun, bu konferanstan edinmiş olduğunuz kavrayışları kendiniz ile beraber götürün. En azından, bu konferanstan kendinizi biraz geliştirmelisiniz ve sadece bunun ardından kat etmiş olduğunuz binlerce millik yol boş yere gitmemiş olur. (Alkış)

Soru: Farklı bölgelerden ve farklı ülkelerden olan uygulayıcılar, kendi bölgeleri ve ülkeleri adına, Shifu'ya saygılarını iletiyor.

Shifu: Hepinize teşekkür ederim. (Alkış)

Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Umuyorum ki, çok daha azimli olur, daha yüksek anlayışlara sahip olur, seviyeleri daha hızlı bir biçimde aşar, Tamamlanmaya ulaşırsınız; ve gong'un açılması durumuna ulaşır ve mümkün olduğunca çabuk bir şekilde tam olarak aydınlanırsınız.