1998 Changchun Fa Konferansında Asistanlara Fa'nın Öğretilmesi

(Li Hongzhi, 26 Temmuz 1998)


Sizi uzun zamandır görmüyorum. Burada bulunanlar arasındaki birçok kişi, büyük bir kısmınız, beni daha önce hiç görmedi. Fakat kendinizi iyi geliştirdiniz. Ve sizlere gerçek uygulayıcıların hiçbirinin geride bırakılmayacağını söyleyebilirim. Beni kişisel anlamda görün veya görmeyin, hiçbir şey fark etmez. Bu xiulian yolunda uygulamaya devam ettiğiniz müddetçe, herhangi farklı bir muameleye tâbi olmayacaksınız. (Alkış)

Burada bulunanların büyük bir kısmı asistanlardan ve Dafa için çok sayıda katkı yapmış olan kişilerden oluşuyor. Yapmakta olduğunuz şeylerin oldukça basit olduğunu düşünüyor olabilir ve sıradan bir insanın yaptığı gibi -kendisine maaş ödenen bir yönetim işi gibi olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Sizler her şeyi tamamen kendi isteğiniz ve Dafa'dan edindiğiniz anlayış ile yapmaktasınız. Bu şeyler oldukça basitmiş gibi görülebilir ve dünyayı titreten bir şey gibi de görünmez. Fakat insanların içinde bulunduğu bu kısımda sizlere çok olağanmış gibi görünen şeylerin, uygulamanızın âlemi kısmında -göremediğiniz kısımda- gerçekten de çok dramatik olduğunu söyleyebilirim. (Alkış) Yani bir başka deyişle, yapmakta olduğunuz Dafa işlerinin çok basit olduğunu düşünmemelisiniz. Bu işi yaptığınızdan dolayı, onu iyi bir biçimde yapmalısınız.

Yüksek seviyeli varlıklar bana sıklıkla burada Dafa'ya katkıda bulunabilmenizin, daha sonraki tarihi dönemdeki yaşamlarınız için, çok uzun sürecek olan mükemmel bir temel oluşturduğunu söylüyor. Bir başka deyişle, size imreniyorlar. Çünkü onlar bu şeyleri yapma fırsatına sahip değiller. Eğer onların hepsi buraya gelseydi, dünyanın bunu kaldırabilmesi mümkün olmazdı. O yüzden bu iş sıradan bir iş değildir. İçinde bulunduğumuz bu zaman dönemi içerisinde, çok sayıda şey, çok da sıra dışı görünmeyecektir; ya da insan toplumu içerisinde, insanları çok da aşmayacaktır. Olaylar sadece oldukça olağanmış gibi görünecektir. Genellikle, bizim uygulamamız içerisinde, çok fazla sayıda dramatik şey yoktur ve bizler, kendisini sıradan insanlar arasında gösteren çeşitli türlerdeki problemlerin ortasında xinxing'imizi geliştiririz.

Aslında, Changchun'da bulunan eski uygulayıcılarımızın birçoğu, Fa'yı ve egzersizlerimizi ilk öğretmeye başladığımız zamanlarda, bunun hiçte kolay gerçekleşmediğini biliyor. Fa'yı ülkenin dört bir yanına yayabilmeyi başaramadan önce ve Fa'nın daha fazla insan tarafından öğrenilmesini sağlayamadan önce, sıkıntı ve zorluklarla dolu zorlu bir dönem geçirmiştik. Dolayısıyla başlangıçta işimiz hiç de kolay değildi. Fakat biz bunu başardık. Ve Fa'yı halka açıklamak için attığımız ilk adım burada, Changchun'da, atılmıştı. O dönemde öğretmekte olduğum şeyler, bugün öğretmekte olduğum şeyler kadar derin değildi. Sadece, geçiş dönemine ait olan şeyleri, qigong'dan gerçek Fa'ya doğru uzanan şeyleri, öğretiyordum. Daha sonra yavaş yavaş, gerçek anlamda bu Fa'yı açıkladım ve daha fazla insanın onu öğrenmesini sağladım. Bu çok sistematik bir biçimde yapıldı, fakat sıradan insanların toplum içerisindeki olayları planladığı ve düzenlediği yöntemlere benzemiyordu. Sıradan insan toplumunda kullanılan yönetimsel veya idarisel yöntemleri takip etmedik, ayrıca diğer başka herhangi bir biçimi de takip etmedik. Her şey oldukça doğal bir biçimde meydana geliyormuş gibiydi. Fakat basitten daha derine doğru yapılacağı ayarlanmıştı çünkü bu denli sınırsız bir Fa'nın açıklanması çok ciddi bir konudur.

Siz salonda bulunanlarınızın birçoğu eski uygulayıcılarsınız. Hepiniz bir düşünün. Fa'nın ilk açıklanma zamanı ile şu anki zaman arasında kalan dönem içerisinde, bu uzun zaman dönemi boyunca xiulian uygulayarak Fa'dan derin bir anlayış elde ettiniz. Ve xiulian uygulayıp toplumun her kesiminden olan insanlar var. Bir kişinin eğitim düzeyi ne kadar yüksek ise, Fa'yı bir o kadar hızlı anlıyor. Bu durum, sıradan qigong uygulamalarında görülmemektedir. Peki neden? Çünkü bizim Fa'mız gerçek bir Fa, erdemli bir Fa'dır. Uzun bir uygulama döneminin ardından, bu Fa'nın sıradan insan toplumunun teorileri ile kesinlikle hiçbir ilgisi olmadığının farkına vardınız. Eğer insanoğlunun sahip olduğu tüm bilgileri araştırsaydınız -Doğu'ya ve Batı'ya ait olanları; antik ve modern olanları- onu yine de bulamazdınız. Fakat sizlerin onu en iyi şekilde anlamanızı sağlamak için, onu aynı zamanda günümüz modern insanının düşünme biçimi ve kavramları ile ilişkilendirdik. Çünkü herkesin uzun bir zamandan beridir toplumda yaşaması ile biçimlendirmiş olduğu birtakım sabit fikirleri vardır -bu, kişinin mesleği veya uzmanlık alanı ile ilişkili olan bir şeydir. Örneğin bazı insanlar bilim adamıdır, bazıları ordudadır, bazıları politik arenada çalışmaktadır, bazıları ise iş dünyasındandır -ve bunun gibi. İster elde etmiş olduğu başarıları, ister hayata bakışı anlamında olsun, herkes birtakım sabit fikir, kanı ve düşünceler biçimlendirmiştir. Siz gerçeğin bir şekilde olması gerektiğini düşünürken, bir başkası da gerçeğin bir başka şekilde olması gerektiğine inanır. Herkes kendine ait bir takım sabit fikir ve kanılara sahiptir.

Birçoğunuz Fa'yı ilk edindiğiniz esnada, bu sabitleşmiş düşünce, fikir ve kanılar tarafından engellendiniz, dolayısıyla da aşamalı bir anlama sürecinden geçtiniz. Elbette Fa'yı daha sonraki zamanlarda öğrenmeye başlayanlar, daha hızlı bir gelişim gösterdiler ve Fa'yı anlama konusunda çok da fazla engellerle karşılaşmış gibi görünmüyorlardı. Bir veya iki yıl öncesine kadar birçoğunuz, Fa'yı elde ettiğiniz esnada, doğumdan sonra biçimlendirmiş olduğunuz fikir, kanı ve düşünceler tarafından engelleniyordunuz. Bazı insanlar bu Fa'yı değerlendirmek için modern bilimi kullanıyordu. Bazıları diyalektik materyalizmi kullanıyor ve onun diyalektik materyalizm ile bağdaşıp bağdaşmadığına bakıyordu. Ve bazı insanlar da bu Fa'yı değerlendirmek için iş dünyasında biçimlendirmiş olduğu görüşleri kullanıyordu. Yani bir başka deyişle, farklı sosyal çevrelere ait insanlar, kendilerinde, kendilerine ait engeller barındırıyordu. Bütün bu engellerin üstesinden gelmek için, Fa'yı öğretirken, günümüz çağdaş insanının kavram ve düşünme biçimleri ile uyum içerisinde olabilmek adına, elimden gelenin en iyisini yaptım. Bu arada, Fa'yı öğretiyor olduğum esnada, sizi Fa'yı öğrenmekten alıkoyan tüm faktörleri de yok etmekteyim. Sizin de bildiğiniz gibi, çok sayıda insan kitabımı ilk kez okurken, bilim hakkında konuştuğumu düşünüyor. Aslında öyle değildir. Doğumdan sonra biçimlendirmiş olduğunuz fikirleri kırmak, yok etmek ve anlamanızı sağlamak için, insanların şu anki düşünme biçimlerini kullanıyoruz. Birçok şeyi bu doğrultuda yaptım. Bunu bu şekilde ayarladım çünkü insanoğlunun şu anki durumunu görmüştüm. Amaç, Fa'yı öğretiyor olduğum esnada, kendinizde barındırdığınız fikirler tarafından etkilenmeden, Fa'dan faydalanmanızı ve Fa'yı elde etmenizi sağlamak idi. Netice itibarı ile Fa'nın öğretildiği bu birkaç yıl esnasında, giderek artan bir biçimde daha fazla insanın Fa'yı elde edebilmesi sağlandı.

Salonda bulunan asistanlar ve eski uygulayıcılar: Farkında olmadığınız çok sayıda iş olağanüstü, hakikaten olağanüstü. Sıradan insan toplumunda çok sıradanlarmış gibi görünüyorlar. Bu Fa, toplumda daha fazla insanın, hayatın her kesiminden insanın, onu anlamasını sağladı. Eğer kimse ona çalışmasaydı ve hiç kimse xiulian uygulamasaydı, hiçbir işe yaramazdı. Fakat bizim Fa'mız evrenin gerçekliğini açıkladı; cennetin ve dünyanın başlangıcından bu yana hiçbir zaman konuşulmamış olan bir şeyi açıkladı. Fa'nın öğretilmesi sürecinde benimsediğimiz yaklaşım tarzı -insanların sahip oldukları bariyerleri kırmak ve yok etmek için ve de insanların evrenin prensiplerini gerçek anlamda anlamalarını sağlayabilmek için, onların anlayabileceği mantık ve kavramları kullanmak idi. Dolayısıyla, Fa'yı halka ilk açıkladığım dönemde, insanların onu öğrenmesinde bir sorun olmayacağını biliyordum. Fakat insanların xiulian uygulamasını gerçek anlamda fiiliyata geçirip geçiremeyeceği, bir konuyu içeriyordu: Fa'yı öğrenme ve xiulian uygulama sürecinde, bizler, gerçek anlamdaki xiulian uygulaması için gereken ve uygulayıcıların kararlı bir biçimde gelişmelerini mümkün kılacak olan doğru ortamı sağlayabilir miyiz? Bu aşırı derecede önemli bir meseledir.

Dün, Changchun asistan merkezinde sorumluluk üstlenmiş olan uygulayıcılara: "Sizin en önemli göreviniz, uygulayıcılarımız için kargaşadan uzak, istikrarlı bir uygulama ortamı yaratmaktır. Sizin en büyük sorumluluğunuz budur." demiştim. Aynı şey, siz burada bulunan uygulayıcılar için de geçerlidir: Sizin en büyük sorumluluğunuz, asistan merkezlerinizin ve egzersiz alanlarınızın kargaşadan yoksun olmasını sağlamak ve diğer kişilere, uygulama içerisinde yol gösterici olmaktır. Elbette, ilk başlarda bütün bu şeyleri ben yaptım. Şimdi bu şeyleri sizler yapıyorsunuz, çünkü sizler şu anda Dafa'nın bir parçasısınız. Bu kadar çok insan olunca, her yerde bulunmak ve onları kişisel olarak yapmak benim açımdan imkânsız bir durumdur. Çin'de iki binden fazla il var ve her bir ilde çok sayıda egzersiz alanı var. Sadece benim, tek bir kişi olarak, bu tek bir fiziksel vücut ile hepsini ziyaret etmem imkânsız. Fa halka açıklandı. Fa'nın varlığı ile birlikte hepiniz ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz ve yaptıklarınızı da çok iyi bir biçimde yapıyorsunuz. Bizim hiçbir kuralımız ve kısıtlamamız yoktur.

Bildiğiniz gibi Buda Sakyamuni kendi Dharma'sını öğretirken, uygulamaları esnasında öğrencilerinin sorunlar yaşamasını önlemek için, yüzün üzerinde "Temel Prensip" belirledi. Amacı, uygulayıcıların uygulama içerisinde, o temel prensipleri takip etmesini ve problemlerden kaçınmalarını sağlayarak, Tamamlanmaya ulaşmalarını sağlamak idi. Fakat bugün bizim hiçbir kuralımız ve hiçbir kısıtlamamız yoktur. Peki, neden yoktur? Çünkü ben, insanları kontrol altında tutmak için hiçbir dışsal form kullanmak istemiyorum, çünkü hiçbir dışsal form, emir veya başka yöntemler, bir kişinin kalbini değiştiremez. Kişi kalbini kendi başına değiştirmelidir. Eğer kişinin kendisi değişmek istemiyorsa, hiç kimse bunu başaramaz. Yasalar, emirler ve düzenlemeler sadece yüzeyde olan şeyleri ayarlayabilir, meselenin özündekileri değil. Çünkü eğer bir kişinin kalbi hiçbir şekilde oynamamış veya değişmemiş ise, kendisini kimsenin görmediği bir durumda, hala kendi düşünceleri doğrultusunda davranmayı sürdürecektir -orası kesin. Dolayısıyla, en önemli şey, kişinin kalbinin değişmesi ve kişinin ahlakının yükselmesidir. İnsanları temelden değiştirmenin, insanoğlunu yeniden iyi bir hale getirmenin ve uygulayıcıları Tamamlanmaya ulaştırmanın tek yolu budur.

Bu sorumluluk için hepimiz gerçekten de çok çalıştık ve çok şeyler başardık. Sizler xiulian uygulayıcıları olduğunuz için sizlere, sıradan insanların yaptığı gibi tek tek teşekkür edemem. Yaptığınız Dafa işleri ile xiulian'deki yükselmeniz, birbirine entegre edildi. Dafa işiniz kesinlikle uygulamanızdan ayrılamaz bir şeydir. Yaptığınız işte karşılaştığınız sorunlar, yaşadığınız fikir çatışmaları ve şiddetli tartışmalar, xinxing'inizi geliştirmeniz için gereken en büyük fırsatlardır. Eğer sizlere bu fırsatlar verilmemiş olsaydı, siz asistanlar herhangi bir gelişim gösteremezdiniz. Benim fikrime göre, eğer insanların hepsi sizinle aynı görüşte olsaydı ve siz onlara ne söylerseniz söyleyin yapmış olsalardı, farkında olmadan onların sapmasına sebep olabilirdiniz, öyle değil mi? Elbette ki, hiçbirimiz buna benzer bir şey yapmayacağız. Uygulama süreciniz ve yaptığınız işler esnasında kendinizi geliştireceksiniz. Bir başka deyişle, yaptığınız işleri uygulamanız ile birleştirmelisiniz. Minnettarlık cümleleri sarf etmeyeceğim çünkü sizler benim uygulayıcılarımsınız. Hiçbir Shifu uygulayıcılarına minnettarlık cümleleri sarf etmez -bunu ben de yapmayacağım. (Alkış)

Hepinizi gördüğüm için hakikaten çok mutluyum. Bazı uygulayıcılar ile ara sıra buluşmuştum ve sizlerde büyük değişimler görüyorum. Kısa bir süredir uygulama yapanlar bile büyük değişimlerden geçmiş. Bazılarınız oldukça temel değişimlerden geçtiniz. Bir yıldan fazla bir süre göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Changchun'da yaptığım son konuşmaya dönüp bakarsak, çoğunuz ile buluşmamızdan bu yana birkaç yıl geçmiş. Memleketime bu defaki geri gelişimde, gerçekten de hepinizi görmek istedim. Hepimiz bir konuda daima dikkatli olmalıydık: Bir yerde göründüğüm anda, çok ama çok sayıda uygulayıcı oraya geliyor. Bu durum, toplum üzerinde çeşitli şekillerde baskı oluşturuyor, özellikle de çok fazla insan Dafa'mızı öğreniyorken -eğer hem Çin'i hem de yurtdışını sayacak olursak, toplam sayı yüz milyona ulaştı. Dahası, insanlar Dafa'yı edinir edinmez, Fa'yı çalışma konusunda azimli bir hale geliyorlar. İnsanların bir gün uygulayıp ertesi gün bıraktığı birtakım uygulamalar gibi değil.

Bizim uygulamamız farklıdır. Bize katılanlara karşı sorumluyuz ve sizlerin uygulama yapmanıza, gelişmenize, yükselmenize ve Tamamlanmaya ulaşmanıza olanak tanıyoruz. Ve sizler de bunu görebiliyorsunuz. Ayrıca, topluma karşı sorumluluklar taşıyoruz ve tüm koşullar altında, davranışlarımız doğru ve erdemli. Bizim uygulamamız, toplumun ve bireylerin faydasınadır, hatta aile üyelerinizin ve de içinde yaşıyor olabildiğiniz diğer bütün ortamların faydasınadır. Bu konuda benim bir şeyler söylememe gerek yok -hepiniz bunu biliyorsunuz. Bu Fa'nın toplum üzerinde bu kadar muazzam bir etkiye sahip olmasının, yarattığı etkinin bu kadar esaslı olmasının ve bu kadar fazla sayıda insanın öğrenmeye gelmesinin sebebi budur. Eğer belirli bir yerde ortaya çıkarsam, çok sayıda insan oraya gelecektir ve bu da farklı baskılar yaratacaktır. Bazı uygulayıcılar bana: "Shifu, bizim şehrimize gelebilir misiniz?" diye soruyor. Onlara cevap vermek, benim açımdan kolay değil. Eğer onların davetini kabul edersem, oraya gitmek zorunda kalacağım, o yüzden de bir şeyler söylemek benim açımdan zor oluyor. Eğer gitmeyi kabul edersem, o bölgedeki uygulayıcılar bu lafı etrafta yayıyorlar ve ben daha oraya varmadan önce, orada büyük bir kalabalık çoktan oluşmuş oluyor. Genellikle bu şekilde oluyor. Ve o zaman, insan sayısı kalabalık olduğunda, hükümetin bizi iyi tanımayan veya bizi anlamayan bazı departmanları, bize muhtemelen birtakım zorluklar çıkaracaklardır. Bu durum uygulayıcılarımızın uygulama ortamlarını bozacaktır. O nedenle, bu türde bir şey yapmak istemiyorum.

Bununla birlikte, bugün buraya iki sebepten dolayı geldim. Birincisi, bir yıldan fazla bir zamandır birbirimizi görmedik ve burası benim doğduğum şehir; o yüzden hadi bunu bir istisna olarak görelim. Bunun yanı sıra, sadece asistanlar ile buluşmaktayım. Sadece asistanlar ile toplanabilirim, çünkü tüm uygulayıcılarımız ile görüşebilmemizi sağlayabilecek büyüklükte bir yer yok. Changchun'da on binlerce insanı alabilecek büyüklükte bir yer henüz yok, o nedenle bunu sadece bu şekilde yapabiliyoruz. İkincisi, aslında benim yurtdışında yaşıyor olmam muhtemelen sorun çıkmasını önlemektedir. Bu iki sebep bunlardır. Fakat ben nerede olursam olayım, uygulamanızın gidişatını biliyorum -her birinizin ve de hepinizin uygulama durumunu biliyorum. Fa'yı çalıştığınız ve xiulian uyguladığınız müddetçe, sizlere göz kulak olacağım.

Eğer kitapların korsan kopyalarını aldıysanız dahi sorun değildir ve bu muhakkaktır. Beyaz kâğıt üzerine yazılmış siyah mürekkep, kendi başına bir etkiye sahip değildir. İster Zhuan Falun olsun ister diğer kitaplarımız, gerçek anlamda işbaşında olan şey içsel anlam ve cümlelerin ardındaki gerçek anlamlardır. Bunlar diğer kitaplarda var olmazlar. Dahası, kitabın elle yazılmış veya çoğaltılmış kopyasının olması da sorun teşkil etmez: Sizler Fa'ya çalıştıkça ve xiulian uyguladıkça, kitap doğallıkla kendi içsel anlamına sahip olacaktır. Buda Fa sınırsızdır ve onun kendisini ortaya koyuş gücü tek kelimeyle devasadır. Ve bu, sıradan insanların zaman ve boyutlar kavrayışlarından farklıdır -tamamen farklıdır. Fakat karakterlerin yeniden düzenlenmiş olduğu korsan çoğaltmaları almayın. Ve eğer onlardan herhangi bir tane bulursanız, konu ile ilgili devlet departmanına yapacağı araştırmada yardım etmeli ve kaynaklarının izini sürmelisiniz. Eğer orijinal karakterlerden fotokopi ile çoğaltılmışlar ise bir sorun yoktur, çünkü o durumda herhangi bir içerik hatası olmayacaktır.

Bugün esasen sizi görmek istemiştim. Ve aynı şekilde çok sayıda kişi de beni görmek istiyor, dolayısıyla bugün biraz daha yüksekte oturacağım. (Alkış) Şu anda burada bulunuyorum, bu fırsatı birkaç şey hakkında konuşmak için kullanacağım. Buluşmak, bizim açımızdan kolay değil. Salonda bulunan herhangi biri bana soru sormak ihtiyacı hissederse, onları soru kâğıtçıklarına yazabilir ve bana yollayabilir; onları sizler için cevaplandıracağım. Fakat kısa olsun. Sorularınıza: "Ah Shifu, sizi o kadar çok özledim ki" veya "Bu Dafa çok yüce" gibi girişler ile başlamak zorunda değilsiniz. Buna gerek yoktur. Sadece sorularınızı yazın ve ana fikri belirtin. Bu şekilde onları hızlı bir biçimde okuyabilirim ve sorularınızı cevaplarken zaman kaybetmem.

İki meseleye dikkat çekerek başlayacağım. Daha önce farklı vesilelerde belirli şeylerden bahsetmiştim. Fakat bunlar bazen belirli özel bölgelerde veya belirli birkaç muhitte daha göze çarpan bir hal alıyor, o yüzden [o konuları yeniden konuşmak] daha önceden söylenmiş olan şeyleri tekrarlamak gibi oluyor. Fakat onları size tekrar detaylı bir biçimde açıklayabilirim.

Birinci mesele, bizim Dafa'mızın niçin geleneksel grameri takip etmediği ile ilgili. Bu konu entelektüeller ve ileri düzeyde eğitimli insanlar için güçlü bir engel halini alıyor, özellikle de yazı ve edebiyat işi ile uğraşan veya Çin dili üzerinde çalışanlar için vs...yani, o disiplinlerde yer alan insanlar için. Peki, biz Fa'yı öğretirken niçin sıradan insan dilinin geleneklerini takip edemiyoruz? Sizin de bildiğiniz gibi, standartlaştırılmış bir terimin anlamı, yeniden tanımlanmıştır: "Bu cümle kesinlikle XYZ anlamına geliyor." Dahası, standartlaştırılmış dil sınırlıdır ve sınırsız Fa'yı betimleyemez. Bu devasa kozmosta, insanoğlunun dünyası, bir toz zerreciğinin içindeki bir toz zerreciğinin içinde bulunan bir toz zerreciği bile değildir. İşte o bu kadar önemsizdir. Onun bu denli sınırsız bir Fa'yı kavraması nasıl mümkün olabilir? Kozmosun Fa'sının insan dilinin düzeni tarafından sınırlanması nasıl mümkün olabilir? O nasıl olur da, insan dilinin düzenine uygunluk gösterebilir? Bunun kesinlikle hiçbir yolu yoktur.

Bizim Fa'mız sadece insan dilini kullanmaktadır. Dafa'nın öğretilmesi için, bu dilin nasıl kullanıldığına gelince, anlamanızı sağladığı müddetçe, bu yeterlidir -amaç budur. Bizim kullanmakta olduğumuz dilin gramer düzenlerine uygunluk göstermemesinin sebebi budur. Ben bugün bu Fa'yı öğretmek için, zihnimde, sabit fikirler tarafından biçimlenmiş hiçbir şey taşımıyorum.

Konuşmak istediğim bir başka konu da, Tao sistemine ait olan terimlerin, niçin bizim Dafa'mızda var olduğudur. Dinlerle ilgisi bulunan bazı kişiler bize saldırarak şöyle diyorlar: "O, Tao Okulundan ve Buda Okulundan olan konuları birbirine harmanlıyor ve sonra bilim hakkında konuşuyor." Aslında, ister bilim olsun, ister Tao sistemi, ister Buda sistemi, bunların hepsinin, Dafa'nın en düşük seviyedeki zerreciğinin zerreciği olduğunu nereden bilebilirler ki? Ben Fa'yı öğrettiğim için, tabii ki günümüz modern insanının kavramlarını işin içine katmak zorundayım. Eğer cennetlerin dilini ve terimlerini kullansaydım veya çok sayıda yeni terim türetseydik, anlayabilmeniz mümkün olmazdı. Dolayısıyla, ben Fa'yı işte bu şekilde öğretmek zorundayım.

Peki, niçin Tao Okulundan da terimler bulunuyor? Aslında, çeşitli vesilelerde bu konu hakkında konuşmuştum. Bizim Dafa'mız, Buda sisteminin ötesine uzanmaktadır. Ben kozmosun Fa'sını, Buda sistemini dayanak alarak öğretmekteyim. Bu Dafa ne kadar engin olursa olsun, ben onun içerisinde değilim, fakat siz canlılar, hepiniz onun içindesiniz. Bir başka deyişle, tüm canlıları Fa yaratmıştır ve aynı zamanda sizin varoluşunuz için gereken ortamı ve de varoluş formlarınızı yaratmıştır. Dolayısıyla bu Dafa'nın alanı içerisinde -yani, tüm kozmosun içerisinde- tabii ki, Buda sistemi tek sistem değildir. Tabii ki Budalar ve Taolar bulunmaktadır ve sonra henüz bilmediğiniz çeşitli türlerde Tanrılar bulunmaktadır, her türden Tanrı bulunmaktadır.

Kozmos çok büyüktür ve öğretmekte olduğum Fa sınırsızdır, dolayısıyla da tabii ki, Tao sistemine ait olan ve Tanrılara ait olan şeyler de onun bir parçasıdır. Aslında Batı dinlerine ait olan şeylerin de bunun içine dâhil olduğunun henüz farkına varamadınız. Onlar da dâhildir, çünkü benim bugün ilgilenmekte olduğum insanlar sadece Çinli insanlar veya sadece tek bir ırk değil, birçok ama birçok ırktır. Ve ben sapmış olan tüm maddeleri ve tüm yaşamları, sahip oldukları en temel, en orijinal ve en iyi olan durumuna getirmek zorundayım. İşte bu yüzden her şeyi bu şekilde yapıyorum. Yani bir başka deyişle, ben her ne kadar Buda Fa'yı öğretiyor olsam da, aslında kozmosun Fa'sını Budaların perspektifinden öğretiyorum. Kendim için yaratmış olduğum görüntü, bir Buda'nın görüntüsü olduğundan dolayı, onu Buda Fa olarak isimlendirmek benim açımdan yanlış değil.

Size karşı sorumlu olmak zorundayım. Hepinizi Buda sistemine ait olan Falun Cennetine veya diğer Budalara ait olan cennetlere götüremem. Hepiniz aynı şeyi düşünüyorsunuz: "Shifu, ben sadece sizin cennetinize gitmek istiyorum." Düşündüğünüz şey yanlış değil. Fakat sizlere şunu söyleyebilirim ki, ben sizin kalbinize bakıyorum. Eğer Tanrıları düşünmek için sıradan insanların sahip olduğu kavramları kullanırsanız veya Tanrıları anlamak için sıradan insanların düşünme biçimlerini kullanırsanız, meseleleri hiçbir zaman anlayamazsınız. Eğer bugün bir Tanrının düşünme biçimine sahip olsaydınız, sahip olduğunuz tüm kavram değişirdi. Eğer geçmişte kendinize ait cennetleriniz vardı ise, eğer buraya farklı seviyelerden bu Fa'yı elde etmek için geldiyseniz, eğer sizler Tao'lar idiyseniz veya Tanrı'lar idiyseniz, o durumda kendi orijinal yerlerinize dönmelisiniz. Sizlere sıklıkla, eskiden kim olduğunuz veya ne olduğunuz konusunda hiçbir fikriniz yok diyorum Sadece xiulian uygulamasına odaklanmalı ve sadece Dafa'yı özümsemelisiniz. Bir başka deyişle, her kim olursanız olun -ister bir Buda olun, ister bir Tao veya bir Tanrı- dönebilmeyi başarmadan önce, kozmosun bu Dafa'sına asimile olmalısınız. Sizi temin ederim ki, gelecekte sizi bekleyen şey konusunda tamamen hoşnut olacaksınız. Sadece mutlak bir hoşnutluğa sahip olmayacaksınız, aynı zamanda elde edeceğiniz şey, hayal edebileceğinizin ötesindedir. Sizlere dahi iyi bir ortam vereceğim, orijinal halinden bile daha iyi olan bir ortam. Bütün bu şeyler hayal gücünüzün ötesindedir. (Alkış) Söylemiş olduğum şeyler, diğer dinlere ait olan terimleri niçin kullanmış olduğumuzu açıklamak içindi -sebebi budur.

Dine gelince, sanırım bu bir insan kavramıdır ve insanlar tarafından bu şekilde isimlendirilmiştir. Din kavramı oldukça belirsizdir, çünkü o, belirli bir tanımlamaya sahip değildir. Sakyamuni kendi Fa'sını öğretirken, öğretmekte olduğu şeyin bir din olduğunu söylememişti. Ayrıca İsa'da kendi öğrettiği şeyin Hıristiyanlık olduğunu söylememişti. Veya Aziz Meryem'de kendisine ait olan şeyin Katoliklik olduğunu söylememişti. Aslında onlar kendilerinden bahsetme biçimlerine sahiplerdi ve uygulayıcılarını ima eden isimleri de vardı fakat bunlar kesinlikle insanlar tarafından kullanılan kavramlar değildi. Tanrılar dinleri tanımazlar. İşte bu yüzden günümüzde birçok din insanı, kendi dini uygulamasında başarıya ulaşamayacaktır. Aslında, onlar gerçek anlamda xiulian uygulamak istemiyor olabilirler, sadece dinin iyi olduğunu hissediyorlar. Korudukları şey kendi dinleridir -Budalar değil. Budalar sadece kişinin kalbine bakarlar, aynen Tanrıların insanların kalbine baktığı gibi. Eğer kendinizi bir din içerisinde gerçek anlamda geliştirmiyorsanız, hiçbir işe yaramayacaktır. En fazla şunu söyleyebiliriz: kendinizi bir dine adamışsınızdır veya bir keşiş yâda rahibe olmuşsunuzdur fakat bu durum sizi bir Buda'nın uygulayıcısı yapmaz. Bir keşiş veya rahibe olmak, sadece, Budalara karşı duyduğunuz saygıyı gösterdiğiniz bir formdur. Sadece kendinizi temelden dönüştürmek suretiyle bir Buda'nın gerçek bir takipçisi olabilirsiniz. Eğer kalbiniz bir keşişin veya rahibenin kalbine dönüşmemiş ise veya kalbiniz dine dönmemiş ise, o zaman faydasızdır. Elbette şöyle diyebilirsiniz: "Fakat benim kalbim gerçekten sadık......" Sadık olduğunuz şey dindir ve niyet dolu formalitelerdir, xiulian değil. O, hiçbir sonuca ulaşamayacaktır.

Dolayısıyla, bu konu ile ilgili olarak, benim esasen söylemekte olduğum şey, bu Fa'nın çok engin, uçsuz bucaksız olduğudur. Kozmosta bulunan tüm uygulama yollarını ve tüm canlıları kapsamaktadır. Bahsetmiş olduğum Taoist terimleri aslında oldukça azdır. Dünya'ya çok fazla sayıda doğru ve erdemli din aktarılmamıştır, o yüzden sadece bu birkaçı hakkında konuşabilirim. Aslına bakacak olursanız, kozmosta çok ama çok uygulama yöntemi vardır -insan toplumunda sadece birkaç tanesi olsa da.

Sadece sizlerle buluşmak istediğimden dolayı, daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Xiulian ile ilgili meselelere gelince, sizin beni görüp göremediğinizin bir önemi yoktur: Uygulamanızı aynı şekilde yapabilirsiniz -hiçbir problem yoktur. Fakat siz daima beni görmek istiyorsunuz, o yüzden de, bu fırsatı sizlerle buluşmak için kullandım. Sizlerle konuşmak için başka bir şey hazırlamamıştım. Bizler için bir araya gelmenin kolay olmadığını hissediyorum. Daha önce söylemiş olduğum gibi, soru kitapçıklarınızdaki sorularınızı bana yollayabilirsiniz. Cevaplanması gerekenleri cevaplayacağım.



**********************************

Soru: "Köklerini kazıp ortaya çıkarmak" ve "Kimin için var oluyorsunuz" makaleleri ile ilgili olarak, egzersiz alanımızda iki farklı görüş var. Bunlardan birincisi, Dafa'yı korumak için bir davranışta bulunmanın yanlış olmadığı; ikincisi ise, bizim uygulamamıza odaklanmamız gerektiği çünkü uygulayıcıların xiulian uygulaması içerisinde kendilerini geliştirmelerinin, Fa'yı korumanın en başlıca hareketi olduğu şeklinde.

Shifu: Sizlere şunları söyleyeceğim. Bu iki yazıyı yazmamın ardından, bazı kişiler onları bir uygulayıcının taşıdığı zihin ile okumayı başardı, fakat bazıları da onları sıradan bir insanın taşıdığı zihin ile okudu. Bazı insanlar hata yapmışlardı, fakat bunu kabul etmiyorlardı. Hatta yazdığım şeyi okuduktan sonra bile kabul etmemeyi sürdürdüler ve kendilerini savunmak için insani düşünme biçimini kullanmaya çalıştılar. Aralarında tartışma çıktığında, tartışmalarına yardımcı olması açısından, söylemiş olduğum birtakım cümleler için Fa'ya bakan uygulayıcılarımız da var. Hepiniz sıradan insan zihniyetini kullanarak Dafa'dan alıntı yapıyorsunuz. Fa'yı, Fa perspektifinden anlamaya çalışmıyorsunuz. Eğer ona bakış açınızı değiştirseydiniz, bu şekilde davranmazdınız. Karşılaştığınız her problem sizin kendi zihniniz ile bağlantılıdır. "Köklerini kazıp ortaya çıkarmak" makalesi, Pekin'deki bir olay için yazılmıştı. Birçoğunuz belki o olayı biliyorsunuzdur. Olayın kendisi hakkında konuşmak istemiyorum.

Soru: Sakyamuni evrenin altıncı katmanından geldiğine göre, niçin küçük evrenin sınırını göremedi?

Shifu: Bu konu sıradan insan düşünme mantığı ile anlayabileceğiniz bir şey değildir. Aslında Sakyamuni evrenin sadece altıncı katmanından gelmemişti. Ondan ziyade, aşırı derecede yüksek bir seviyeden gelmişti. Eğer o seviyeye ait olan şeylerle dünyaya gelseydi, bu imkânsız bir şey olurdu. Ve o zamanki insanlar, Fa'nın sadece sınırlı prensiplerini anlayıp kavrayabileceği için, Sakyamuni Louhan Fa'yı öğretmişti. Bugün geriye kalmış olan şey, bundan başka bir şey değildir. Fakat o dönemde, daha yüksek seviyelerdeki birçok Fa prensibini de öğretmişti -her ne kadar hiçbiri aktarılmamış olsa da. Kırk yıldan fazla süren bir Fa'yı öğretme sürecinde "Dört Büyük" içerisindeki Fa'yı öğretti. Bu şeylerin sizin uygulamanız ile bir ilgisi yoktur. Sizlere şunu söyleyeyim: bir kişinin kim olduğu veya nereden gelmiş olduğu konusunda endişelenmeyin. Salonda bulunan bazılarınız da çok yüksek seviyelerden geldi, fakat hiçbir şey göremiyorsunuz -insanların ötesindeki şeyleri bile göremiyorsunuz. Bu durum, uygulayıcılar için olduğu kadar, Fa'yı öğreten kişiler için de bu şekilde olmalıdır ve onların bu dünyada yaşayabilmeleri için, sınırlamalar olmak zorundadır. Sizlere şunu söyleyeyim, eğer benim zihnim hiçbir sıradan insan düşüncesi taşımasaydı, ben de burada yaşayamazdım. Bu sorumluluğu yerine getirmeye başlamadan önce, bir insan zihni bir araya getirdim. Böylece, Fa'yı sizlere bu şekilde öğretebilmek için, sıradan insanların arasında yaşamayı başarabilecektim. Birçok şey kavrayışınızın ötesindedir.

Soru: Kekemelik bir asistanın işini aksatır mı?

Shifu: Kekemelik önemli veya küçük olabilir. Eğer hafifçe kekeliyorsanız veya diliniz ufak çaplı bir yetersizliğe sahip ise veya kendinizi ifade etme yeteneğiniz önemsiz miktarda zayıf ise, bunların hiçbiri işlerinizi etkilemez. Fakat bugün Dafa'yı giderek artan sayıda insanın öğrenmesiyle birlikte, toplum içerisinde temas haline girdiğimiz insanların sosyal statüleri de giderek yükseliyor. O durumda, benim görüşüme göre, hepimizin gereksiz bir biçimde çok konuşması uygun olmayacaktır. Ve daha fazla eğitime veya bilgiye sahip olan insanlar Fa'yı ilk kez öğrenmeye başladıklarında hakikaten etkileneceklerdir. Dolayısıyla benim önerim şu. Eğer bir asistan kekeme ise, kendisine yardımcı olması için, Fa'dan derin bir anlayış elde etmiş olan bir başka kişiyi bulmalıdır veya daha çok öğrenmiş bir kişi bulmalıdır. [her ne kadar, daha fazla öğrenmiş olmak, Fa'dan derin bir anlayış edinmiş olmasına eşit olmasa da] O kişi Fa'yı yüksek bir seviyede anlamış ve Fa'yı belirli bir süre çalışmış bir kişi olmalıdır ve birtakım testlerden geçmiş ve sarsılmamış bir biçimde kalmış olan bir kişi olmalıdır. Böyle bir kişiden size yardımcı olmasını isteyebilirsiniz veya onunla yer değiştirebilirsiniz, çünkü sizin asistan olmanız sadece o türde bir iş yapmanız için değildir; ondan ziyade, xiulian içindir. Eğer bir kişi kendisinin bir asistan olması gerektiğini söylüyorsa ve hiç kimsenin kendisini o konumdan indiremeyeceğini söylüyorsa, o durumda o saplantının er veya geç yok edilmesi gerektiğini düşünüyorum. En nihayetinde gerçekleşecektir. Şunu hatırlamak zorundasınız ki, buraya bir asistan olmak için gelmediniz. Buraya xiulian uygulamak için geldiniz. Önemsiz bir kekemeliğin problem olduğunu düşünmüyorum.

Soru: Xiulian uygulayarak geri döndüğümüzde, kendi orijinal seviyemizin ötesine ulaşmamız mümkün olacak mı?

Shifu: Tanrısal konular hakkında insan zihnin ile düşünüyorsun. Gelecekte, her şeyin farkına vardığında, sormakta olduğun sorudan dolayı utanacaksın. Bu şeyler hakkında endişelenmeyin. Dafa sizler için en iyi olan şeyleri yaratmaktadır. Sadece uygulamanıza odaklanmalısınız. Aslında, birçoğunuz evinizden uzak olduğunuz konusunda endişeli olacağı yerde, eve gitmek konusunda endişeli. Tanrılar için, bu gibi şeyler sizin kavramlarınızdan tamamen farklıdır.

Soru: Falun Cennetinin yanı sıra, yüksek seviyelerde kaç tane cennet var?

Shifu: Düşünceleriniz, xiulian uygulamasına odaklanmalıdır! Sizlere, sayılamayacak kadar çok olduğunu söyleyebilirim. Vücudunuzdaki molekülleri sayabilir misiniz? Üç Diyar içerisinde bulunan tüm vücutlar "insan vücutları" olarak isimlendirilir. İnsan bedeni, -daha büyük bir parçacıklar düzlemini oluşturan- mikroskobik parçacıklardan oluşmuştur. Ve ardından bu büyük parçacıklar düzlemi, daha da büyük olan bir parçacıklar düzlemi oluşturur. İnsan Bedeni, Üç Diyar içerisinde kullanılan genel bir terimdir. Siz daha yalnızca Üç Diyar içerisinde bile kaç adet parçacık olduğunu bilmiyorsunuz! Sayılamayacak kadar çoktur. Xiulian uygulaması içerisinde hangi seviyeye ulaşırsanız ulaşın, salonda bulunanlar arasındaki tek bir kişi bile kozmosta kaç tane cennet olduğunu hiçbir zaman bilmeyecek. Bu kesinlikle doğrudur.

Soru: Birkaç yıldan bu yana uygulama yapmaktayım. Meditasyon esnasında genellikle uykuya dalıyorum. Bu durum daima canımı sıkıyor.

Shifu: Hepiniz zorluklara dayanmak konusunu biliyorsunuz. Fakat uykuya dalma halinin, şeytanın sana yapmakta olduğu bir işkence olduğunun ve seni uygulama yapmaktan alıkoymaya çalıştığının farkında değilsin! Bu durum, iradenizin kontrolü ele alması gerektiği an değil midir? Eğer gözlerinizi açık tutmayı sürdürürseniz, hala uykuya dalacağınızı sanmıyorum! Eğer kontrol edemiyorsanız, egzersizler esnasında gözlerinizi açın. Bu sorunu aşmalısınız.

Soru: Bir çocuk, onu disipline etmeye çalıştığınızda sizi dinlemeyi reddediyor ve inatçılığını sürdürüyorsa, onu kendi haline bırakmak doğru mudur?

Shifu: Tam olarak değil. Aileler çocuklarını şımartırken bir suç işlemektedir. Bugün insanlığın içine batmış olduğu bu ahlaksızlığın boyutu ile ilgili olarak, kendinizin hiçbir suçu olmadığını söyleyemezsiniz -kuşaklar boyunca. Sizlere şunu söyleyeyim; çocuklarınızı disipline etmek zorundasınız. Şunun farkına vardım. ABD toplumuna kendi yasaları tarafından o kadar kısıtlamalar getirilmiş ki, insanlar çocuklarını disiplin altına alamıyor; çocukları disiplin altına almak neredeyse yasaları çiğnemek gibi bir şey. Bu yüzden de çocuklar şımarıyor ve bozuluyor. Bütün o çocuklar bırakın görgüyü, en temel insan davranışlarından dahi bihaber. Gelecek için nasıl bir kuşak biçimlendiriliyor? Fakat sizlere şunu söyleyeceğim: Çin, çocuklarınızı disipline etmek ve eğitmek zorunda olduğunuz türde geleneklere sahiptir. Onları şımartamazsınız. Popolarına bir şaplak atabilir veya onları azarlayabilirsiniz. Uygulayıcıların sinirlenmemesi gerektiğini söylüyoruz, fakat çocuklarınızı disiplin altına alabilirsiniz. Eğer iyi bir ruh hali içerisinde iseniz ve yüzünüzde gülümseme ile popolarına bir şaplak atarsanız, hala acı hissedeceklerdir. Amaç çocuğa bir ders vermek, ona kötü şeyler yapmamasını söylemektir. Çocukları eğitmek yanlış değildir. Bu konuyu sadece: "Bu durumu, kendi meselelerime takıntılı olduğum için yapmıyorum; bu toplum için ve gelecek kuşaklar için iyi bir şeydir" şeklinde düşünebilirsiniz. Fakat eğer buna gereğinden fazla takıntı yaparsanız, bir diğer uç noktaya gitmiş olursunuz. Söylemek istediğim şey, çocuklara disiplin uygulamanın yanlış olmadığıdır, fakat bunu oldukça mantıklı bir biçimde yapmalısınız.

Soru: Bizler Buda Fa'nın gerçekliği için mi var olmaktayız?

Shifu: Bu konunun içeriği oldukça derindir. Xiulian uygulaması esnasında, insanların taşıdığı düşüncelerin bazıları doğrudur. Tam olarak şöyledir ki, Buda Fa, canlı varlıklar için yaşam ortamları yaratmıştır ve insanlara yaşam vermiştir. İlişki budur. Canlı varlıklar sadece kendi âlemlerinde sahip oldukları yaşam biçimleri ile var olabilirler. Eğer siz, kendi seviyenizin altında bulunan çok sayıda şeyi gözetip koruyabilecek kapasitede olan Aydınlanmış yüce bir varlık iseniz, o durumda muhtemelen daha fazla sayıda canlı için var olmaktasınız. İlişki budur.

Soru: Zhuan Falun'u elime alıp okumaya başlar başlamaz uykum geliyor.

Shifu: Eğer bu soru bizim asistanlarımızdan biri tarafından sorulmuş ise, o zaman şu andan itibaren onun bir asistan olarak hizmet etmeyi durdurması ve bu işi başkalarının yapmasına olanak tanıması gerektiğini düşünüyorum. Asistanlık görevine geri dönmeden önce, Fa'yı çalışmak ve daha fazla gelişim göstermek senin açından daha faydalı olacaktır. Zhuan Falun'u okumaya başlar başlamaz kendini uykulu hissettiğin için, kitabı daha bir kere okumayı bile başaramamış olabilirsin. Asistanlık işini yasıl yapabileceksin? "Asistanlık yapmak" yardım etmen gerektiği anlamına gelir -fakat başkalarına nasıl asistanlık yapabileceksin? Bizim burada açıklamakta olduğumuz şey "Fa"dır. Egzersizler, Tamamlanmaya ulaşmanın destekleyici öğeleridir. Egzersizleri ne kadar doğru şekilde yapıyor olursanız olun, Fa olmadan, xiulian'de başarıya ulaşamazsınız. En önemli şey Fa'dır. Okurken uykulu hissetmek, meditasyon esnasında uyuklamak ile aynıdır ki, daha önce bu konu hakkında konuşmuştum.

Soru: Niçin bazı insanların düşünce karması çok güçlü oluyor? Ve niçin sürekli olarak belirli bir periyodun ardından yeni baştan ortaya çıkıyor?

Shifu: Bu çok görülen bir olgudur. Sizlere şunu söyleyeyim, xiulian içerisinde, yaptıklarınızı hakikaten iyi bir biçimde yapmakta olduğunuzu görüyorum, özellikle de eski uygulayıcılar, sizleri gördüğüm için gerçekten de çok mutluyum. Fakat sizler de aynı problemlere sahip olabilirsiniz ve birtakım kötü şeyler zaman zaman düşüncelerinizde hala belirebilir. Bazen düşünceleriniz çok kötü şeyler de barındırabilir ve o kötü şeyler giderek artan bir biçimde şiddetlenebilir. Size bunun neden olduğunu söyleyeyim. Sizin de bildiğiniz gibi, uygulamanız esnasında, sizleri mikroskobik bir seviyeden başlayarak, varlığınızın oluşumundan başlayarak, dönüştürmekteyiz. Dolayısıyla, dönüşüme uğramış olan kısım standarda ulaşmıştır ve artık insan olarak isimlendirilemez. O durumda, sizin insan kısmınız bir şeyler yaparken o kısım onlara uymayacaktır. Eğer bunu yapsaydı, o zaman bu durum bir Tanrının kötü bir şey yapması gibi olacak ve onun düşmesi ile aynı anlama gelen bir şey olacaktı. Buna kesinlikle izin verilemez. Sizler uygulamanıza durmaksızın devam ettikçe, Fa'ya asimile edilen kısımlarınızın sizden durmaksızın ayrılmasının sebebi budur. Aynen bir ağacın yaşını gösteren yaş halkaları gibi, xiulian uygulaması sürecinde, dış taraftaki kabuğa doğru halka halka genişlemektesiniz. Ağacın kabuğu sizin en dıştaki yüzeyinizdir. O yüzden kendinizi, tam olarak geliştirilmiş olan kısımdan bu tarafa doğru geliştirirsiniz ve dışa doğru genişlersiniz; ta ki en sonunda yüzey kısmına ulaşana dek. Tam olarak geliştirmiş olduğunuz kısım Tanrısaldır ve henüz tam olarak geliştirmiş olduğunuz kısım, insandır.

Varlığınızın en mikroskobik seviyesinden başlıyorum; yani, sizleri varlığınızın en içteki kısmından başlayarak dönüştürüyorum. İşte o sebepten dolayı yüzeyde meydana gelen değişimler oldukça azdır. Fakat xiulian uygulamak için, en başından en sonuna kadar kendinize karşı katı olmak, kendinizi dizginlemek zorundasınız. Fakat bununla birlikte, yüzeydeki değişimlerin gerçekleşeceği ana kadar, zihninizde sıradan insan düşünceleri belirmeye devam edecektir; ve o anlarda oldukça kötü olabilirler. Fakat onları bastırabiliyorsunuz. Etkide bulunan, sizin kendini dizginleyen kısmınızdır; oysaki geçmişte onları dizginlemeyi başaramıyordunuz. Onlar, varlıklarını çok derin seviyelerde sürdürürler, işte o nedenle onları bastıramıyordunuz. Fakat artık, zihninizde kötü düşüncelerin belirdiğini görüyor olsanız da onları dizginleyebiliyor, uygulamanız içerisinde davranış ve düşüncelerinizi kontrol edebiliyorsunuz. Bu sadece Dafa xiulian uygulamasındaki bir durumdur.

Bu engellemeden muaf bir biçimde uygulama yapmanızı sağlayabilmek için, tam olarak geliştirilmiş olan kısmınız ayrılmak zorundadır. Fakat sıradan insanlar arasında uygulama yapabilmenizi mümkün kılmak için, yüzeyde bulunan şeyler, sadece giderek azalan bir biçimde zayıflatılacaktır. Örneğin; tam olarak geliştirilmiş olan kısmınız yüz katmandan oluşuyor diyelim: o durumda yüzeyde sadece tek bir katman değişime uğrayabilir. Bu sadece, ana fikri bir oran ile örneklemek içindir, yüzeyde meydana gelen değişim çok küçüktür. Bundaki amaç, sizlerin sıradan insanlar arasında xiulian uygulayabilmenize olanak tanımaktır. Eğer her şey ortadan kaldırılsaydı ve hiçbir sıradan insan fikrine veya düşüncesine sahip olmasaydınız, yüzey kısımda, artık bir insan olmaz ve sıradan insanlar arasında xiulian uygulayamazdınız.

Sizlere şunu söylemek istiyorum: eğer sıradan insan düşüncelerine sahip olmasaydınız, diğer insanların neler düşünüyor olduğunu bilirdiniz ve farklı türlerdeki şeyler sizi altüst ederdi. İnsanların tasarlayıp düşündüğü şeylerin ardında bir güdü yatmaktadır ki aynı zamanda her bir hareketlerinin, her bir ifadelerinin ve en incelikli davranışlarının altında bile bir güdü yatmaktadır. Ayrıca, bazı insanlar hakikaten çok kötü düşünceler taşıyor ve başkalarının hakkından nasıl geleceklerini tasarlıyorlar. Bazı insanlar, aklından hırsızlık ve fuhuş gibi her türden kötü şeyi geçiriyor. Bu dünyada kalmanızın hiçbir yolu kalmazdı. İşte bu denli berbat bir duruma ulaşmıştır. Biz, xiulian uygulamasının en hızlı olan bu formunu benimsedik. Bu sebepten ötürü burada uygulama yapabiliyorsunuz. Tam olarak gelişmiş olan kısmınıza dokunulmasına izin vermiyoruz; onu sizden ayırıyoruz. Kendinizi sürekli olarak geliştirdikçe, kitabı okumayı sürdürdükçe, idrak ve algılayışınızı durmaksızın geliştirdikçe, hiç durmadan genişlemektedir. Yani bir başka deyişle, yüzeye gittikçe artan bir biçimde yaklaşmaktadır. Yüzey kısım dönüşüme uğrar uğramaz, Tamamlanmaya ulaşacaksınız. O yüzden, zihninizde hala kötü düşüncelerin olması gözünüzü korkutmasın. Fakat dikkat: "Eğer, "Şimdi Shifu bunu açıkladı, anlıyorum. Bu durum, sıradan insanlar arasında uygulama yapmamı sağlamak içinmiş. Tamam. Onlara izin vereceğim" diye düşünürseniz, o durumda, onlara izin vermek xiulian uygulamamak ile aynı anlama gelir. İşte bu şekildedir.

Soru: Shifu "doğaüstü teknikler" nedir açıklayabilir misiniz lütfen?

Shifu: Doğaüstü teknikler dinden dine ve bir xiulian formundan diğerine, farklılık gösterir. Ve farklı seviyelerde farklı doğaüstü teknikler bulunmaktadır. Genel olarak konuşacak olursak, onlar uygulamalar içerisinde veya gösterilerde kullanılan farklı yöntemlerdir. Onlar sadece bu türde şeylerdir. Hastalık iyileştirme, şeytanları bastırma gibi şeyleri içerirler. Bütün bu şeyleri niçin öğrenmek istiyorsunuz? Sizin öğrenmekte olduğunuz şeyler zaten her şeyi içermektedir; sadece size gösterilemezler. Şu anda sizin için en önemli şey kendinizi yükseltmek ve çabucak geri dönmenizdir.

Soru: Üç Diyar, Tanrıların, insanların ve hortlakların âlemi şeklinde algılanabilir mi?

Shifu: Çeşitli vesilelerde Üç Diyar hakkında konuşmuştum. Ayrıca bu konuyu kitaplarda da açıkladık. Üç Diyar, şu üç ana kısımdan oluşmuş olan bir alandır: Arzu Âlemi, Biçim Âlemi ve Biçimsiz Âlem. Üç Diyarın içerisinde bulunan canlıların dışarı çıkmasına hiçbir şekilde izin verilmez. Üç Diyarın dışında bulunan canlıların ise, ne denli büyük bir güce sahip olurlarsa olsunlar, Üç Diyara girmelerine kesinlikle izin verilmez. Üç Diyar, tüm maddelerin insanların varoluşu ile ilişkili olduğu bir yerdir. Tabii ki, dünyadaki insanlar, Tanrılar ve hortlaklar da onun içerisindedir. Bütün bu canlılar, her ne kadar orada olsalar da, düşündüğünüz gibi değildir. Üç Diyar, cennetler tarafından belirlenmiş olan bir alandır. Üç Diyara düşen canlıların cennetlere geri dönmesine müsaade edilmez ve Üç Diyar'dan bir daha ayrılamazlar; tabii ki, xulian uygulayanlar dışında. Xiulian uygulayan herkesin buradan ayrılabilmesi diye bir şey de yoktur. Birçok uygulayıcı dışarı çıkmayı başaramaz ve sadece dünyada veya Üç Diyar içerisindeki çeşitli seviyelerde kalabilir. Üç Diyarın dışında bulunan canlıların, Üç diyarın içine girmelerine kesinlikle izin verilmez. Bu yer işte böyle bir yerdir. Üç Diyar, olağandışı bir yerdir. Tanrıların gözünde, burası en pis olan yerdir.

Soru: Fa'yı çalışırken birçok insanın sürekli uykusu geliyor.

Shifu: Fa'yı çalışırken uykuya dalıyorsunuz, kitabı okurken uykuya dalıyorsunuz, egzersizleri yaparken uykuya dalıyorsunuz. Hala başlangıç seviyesini bile kırıp geçememişsiniz. Bu bir irade meselesidir! Sizin de bildiğiniz gibi, uygulamanız esnasında, insan olma durumunuzu meydana getiren bütün elementler, sizin içinde bulunduğunuz bu insan olma durumunu kırıp geçmenizi durdurmaya çalışan tek şey değildir; aynı zamanda, insanların yaşadığı bu ortamı oluşturan şeylerin tamamı da, buradan ayrılmanıza izin vermez. Her şeyi kırıp geçmek ve her türden zorluğun üstesinden gelmek zorundasınız. Bu durumun kendisini gösteren en belirgin şekli, sizin için yarattıkları derttir. Sıkıntı, çeşitli formlarda gelir ve uykulu olma durumu, bunlardan biridir. Xiulian uygulayamayan veya azimli olamayan kişiler, bunun bir zorluk formu olduğunun farkına varamazlar. Fa'yı elde edemiyorsunuz -Fa'yı çalışmanıza izin vermiyor- ve siz henüz bunun bir zorluk olduğunun dahi farkında değilsiniz. [Kalbiniz Fa için atmadığı müddetçe veya xiulian uygulamak istemediğiniz müddetçe] -bunun üstesinden gelememenizin sebebi nedir? İradenizi güçlendirin. Eğer bir kişi sadece uykusuzluğu yenerek bir Buda olsaydı, bunun çok kolay olduğunu söylerdim. Bunun gibi küçük bir güçlüğün bile üstesinden gelemiyorsanız, kendinizi nasıl geliştireceksiniz?

Soru: Xiulian uygulamak için olan zaman çok kısa. Eğer şu andan itibaren çok azimli olursam, hala sizinle birlikte evime dönebilir miyim?

Shifu: Bunun için endişelenme. Ve bunun hakkında düşünme. Xiulian uygulamak için zamana sahip olduğun müddetçe, kendini azimle ve de sahip olduğun gücün ile geliştirmelisin. Eve dönüp dönemeyeceğin konusuna gelince, bunun için bir fırsatın var, en azından bugün burada oturuyorsun ve beni kişisel olarak görüyorsun, öyle değil mi? Bunun için hala fırsatın var. (Coşkulu Alkış) Bu sorumluluk bir bütün olarak sonlanmadığı müddetçe, hala şansın olacak. Zamanı iyi değerlendir. Üzerinde düşünmen gereken şey, zamanını nasıl en iyi şekilde kullanacağındır.

Soru: Bentilerini almadan Tamamlanmaya ulaşan uygulayıcılar var mı?

Shifu: Tabii ki, Bentilerini almadan Tamamlanmaya ulaşan uygulayıcılar var. Herkesin Falun Cennetine gitmeyeceğini daha yeni söylemiştim. Falun cennetine gidenler, vücutlarını kendileri ile birlikte götürecekler. Bu kozmosta, geçmişteki sayısız uygulama yöntemlerinin ve de farklı kozmik vücutlardaki göksel cennetlerin %99,9'u, bedenlere ihtiyaç duymazdı. Herkes, fiziksel vücuda sahip olmanın o kadar da hoşnut edici olduğunu düşünmez. Çok sayıda cennet, oraya geri döndüğünüzde, yanınızda bir vücut götürmenize kesinlikle izin vermez. Eğer vücudunuzu kendiniz ile birlikte götürseydiniz, oradaki Fa'ya zarar verirdiniz, o seviyedeki Fa'ya -kozmosun Dafa'sından anlamış ve aydınlanmış olduğunuz Fa'ya- zarar verirdiniz. Örneğin, Sakyamuni'nin öğretisi olan "Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik", Dafa'dan kaynaklanan bir tezahürdür. O, Sakyamuni'nin aydınlandığı kişisel bir sistemdir -Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik. Herkes kendisiyle fiziksel bir beden götürmeye ihtiyaç duymayacaktır. Sadece Falun Cennetine gidenler kendileriyle birlikte vücutlarını götürme ihtiyacı duyarlar.

Bir başka husus ta şudur; bazı insanlar fiziksel vücutlarını kendileri ile birlikte götürmek istediklerini söylüyor. Bu, sıradan insanların taşıdığı "ölüm korkusunu" gösteren sıradan bir insan düşüncesinden başka bir şey değildir: "Her şeyi kendimle birlikte götürseydim ve ölmeseydim ne muhteşem olurdu, öyle değil mi?" Vücudunuzu alın veya almayın, en sonunda Tamamlanmaya ulaştığınızı -o muhteşem sahneyi- görmenizi sağlayacağız. Dafa'mız bu sorumluluğu tamamladığında, kazanılan zafer, popülerliğinin zirvesindeki herhangi bir din ile mukayese bile edilmeyecektir. Fakat hemen heyecanlanmayın -Tamamlanmaya ulaşma noktasına kadar xiulian uygulamak zorundasınız.

Soru: Tam anlamıyla lotus pozisyonunda oturma yetersizliği, kişinin xinxing seviyesi ile mi ilgilidir? Böyle bir kişi Tamamlanmaya ulaşabilir mi?

Shifu: Yarım lotus şeklinde bile oturamayan çok sayıda insanın, eninde sonunda, lotus pozisyonunda oturmayı başardığını biliyorum. Fakat hemen buradan çıktıktan sonra gidip kusursuz bir biçimde lotus pozisyonunda oturmak zorundasınız demiyorum. Bunu başarmak için kalbinizi ortaya koyduğunuz müddetçe, bu yeterlidir. Fakat aynı zamanda, bazı insanların bu anlamda daha fazla karmaya sahip olması da imkân dâhilindedir, fakat hepsi yok edilecek ve dönüştürülecektir. Bu dünyadaki hiçbir şey xiulian kadar ciddi değildir. Para kazanmak için çok sayıda acılar çekmeye razısınız, diğer meseleler için çok sayıda acılar çekmeye gönüllüsünüz de, uygulamanız için olan az miktardaki acıya mı katlanamıyorsunuz? Eğer siz, karma dolu bir vücudu olan siz, xiulian uygulayarak bir Buda olmak ve Tamamlanmaya ulaşmak istiyorsanız, bundan daha ciddi bir konu var mıdır? Konuya ne türde bir düşünce biçimi ile yaklaşmalısınız? Mesele bu değil midir? Xiulian uygulama sürecinde, tam-lotus pozisyonunda oturmayı nasıl başaracağınız konusuna gelince, sizden bunu hemen yapmanızı isteyen bir gereksinimimiz yoktur. Bunu yavaş yavaş yapabilirsiniz -bu bir problem değildir.

Soru: Bazı uygulayıcılar "Kökünden Söküp Atın" makalesinin kişinin fikir ve kanılarının sökülüp atılmasından bahsettiğini ve "Kimin için var oluyorsunuz" makalesinin de, bizim Fa için var olduğumuzdan bahsettiğini söylüyor. Bunlar doğru mu?

Shifu: Anlamsal olarak eşelemeyin. Benim sizden anlamanızı istediğim şey içsel anlamdır ve xiulian içerisinde anlayabileceğiniz şeylerdir. Kelimelerin yüzeyde görünen anlamlarını irdelememelisiniz. Eğer kelimelerin ardında içsel anlamlar olmasaydı, o durumda bu kitabın beyaz kâğıt üzerine siyah mürekkep ile yazılmış olan diğer kitaplardan hiçbir farkının kalmayacağını daha yeni söylemiştim. Kitapta Fa bulunduğu için, eğer takıntılarınızı bir kenara bırakabilir ve kitabı herhangi bir kanıya sahip olmadan okuyabilirseniz -ne kadar çok veya ne kadar az olduğunun bir önemi yok- anlayışınızın doğru olacağı garanti olacaktır. Eğer kitabı, terk edemediğiniz fikir, kanı ve düşüncelerinizi sürdürür bir biçimde okuyorsanız veya hatalı olduğunuz yerleri örtbas etmek için mazeretler arar bir biçimde okuyorsanız, kitabı böyle bir düşünce ile okuyorsanız, o durumda hiçbir şey göremeyeceksiniz. Kitabı okurken, taşıdığınız o belirli amacı terk ederseniz, her şeyi anlayacaksınız. Ne kadar fazla veya ne kadar az anlarsanız anlayın, anlayışınız yanlış olmayacaktır. Fakat kitabı terk edemediğiniz takıntılarınız ile okuyorsanız, o durumda hiçbir şey göremeyeceksiniz -sadece cümlelerin yüzeysel anlamlarını arayıp tarayabilecek ve birbirinizle münakaşa edeceksiniz. Sakin bir zihin ile okuyun; garanti ederim ki bilmeniz gereken şeyin farkına varacaksınız.

Son zamanlarda yazmış olduğum şeyler, üstü kapalı bir biçimde yazıldı. Bilerek bu şekilde yazdım. Uygulamanızda daha büyük engeller yaratmak istemedim. Açıkladığım şeyler ne kadar açık olursa, karşılaşacağınız sorunlar ve engellemeler de bir o kadar büyük olur. O nedenle, bazı şeyler sizin kendinizin aydınlanmanız içindir. Benim her şeyi size açık bir biçimde anlatmam, sizin uygulamanızı daha kolay bir uygulama haline getirir diye bir şey söz konusu değildir. Olaylara aydınlanma sürecindeki zorluklar küçüldükçe, karşılaşacağınız testler ve yaşayacağınız zor zamanlar, bir o kadar büyüyecektir. Daha fazla şey duymanın iyi bir şey olduğunu düşünmeyin. Fa, size bütünselliği içerisinde zaten bırakılmıştır. Görülmesi için geriye bırakılan şey, hangi ruh hali içerisinde xiulian uygulayacağınızdır.

Soru: Asistan merkezini gerçek bir uygulama ortamı haline getirmek için ne yapmalıyım?

Shifu: Bunun için özel bir şart yoktur. Bizim kurallarımız veya yasaklarımız yoktur. Asistan merkezlerine gelince, sizin "kutsal yazıtlar" diye isimlendirdiğiniz bazı kısa makalelerimde, asistanların kaliteleri ile ilgili bazı görüşlerimi belirtmiştim, dolayısıyla referans olarak onları okuyabilirsiniz. Eğer asistan merkezinizin ortamını geliştirmek istiyor ve böylece onun belirli bir seviyeye ulaşmasını istiyorsanız, uygulayıcılar buna ayak uyduramazsa bir işe yaramayacaktır. Ve onların yaptıklarına herhangi bir kural veya baskı ile sınırlama getiremezsiniz. Yüzeysel kısıtlamalar insanların kalbini değiştiremez -onların hepsi sahtedir. Her gün aramıza katılan yeni uygulayıcılarımız olduğu için, egzersiz alanınızın seviyesinin tamamı, hiçbir zaman Tanrısal bir duruma ulaşmayacaktır. Asistan merkezleriniz daima insanların uygulama yaptıkları yerler olarak kalacaktır. Fakat aynı zamanda, sizler insanlardan farklısınız. Bunun sebebi sizin kendisini tam anlamıyla geliştirmiş olan parçanız -bir Tanrı haline gelmiş olan parçanız- sizden ayrılmıştır. İşinizin çok zor olmasının sebebi işte budur ve karşılaştığınız insanların zihinleri karmaşıktır. Buna hiç şüphe yok. Xiulian uygulayabilmenizin nedeni budur. Her şeyi Fa'ya göre yapın ve problemler baş gösterdiğinde ilk önce kendi içinizi irdeleyin ve sonra da problemin kökenine bakın. Bu şekilde davranarak, meseleleri iyi bir biçimde ele alabileceğinizi düşünüyorum.

Soru: Anlayışımızı algılayışsal bir kavrayıştan mantıklı bir kavrayış haline doğru nasıl yükseltebiliriz?

Shifu: Bunu yapabilmek için sıradan insanlar arasında kendisini gösteren hiçbir form bulunmamaktadır. Diğer başka teorileri öğrenme yolunuz gibi değildir. Anlayışınızı mantıklı bir anlayış seviyesine yükselttiğinizde, o anlayış seviyesine farkında olmadan ulaşmış olduğunuzu göreceksiniz. Fakat çok da uzun sürmeden o anlayışınız gözden kaybolup gidecektir. Çünkü anlayışa ulaşmış olan parçanız o standarda ulaşmıştır ve o anlayışa ulaşır ulaşmaz sizden ayrılmıştır. O durumda, bunun ardından hiç vakit kaybetmeden, artık anlamadığınızı hissedersiniz. Fa'yı sıkça çalışmak, Fa'yı durmadan çalışmak zorunda olmanızın sebebi budur. Bazılarınız Fa'yı ezberleyebiliyor. Peki, belirli bir sürenin geçmesiyle birlikte, gerçekten çok iyi ezberlemiş olduğunuz bölümleri bile unutuyor olmanızın sebebi nedir? Çünkü kitabı çok iyi ezberlemiş olan parçanız, kusursuz bir biçimde gelişmiş ve sizden ayrılmıştır. Geriye kalan kısım, hala anlamamış olan kısımdır, o nedenle Fa'yı çalışmaya devam etmek zorundasınız.

Soru: Çincesi çok da iyi olmayan uygulayıcılar gelişim göstermek için Zhuan Falun'un Çince versiyonunu okumak zorundalar mı?

Shifu: Bu artık bir sorun olmaktan çıktı. Artık birçok dile çevrilmiş olan tercümelerimiz var. Eğer bir kişi sadece Çince versiyonu okuyarak gelişim gösterebilecek olsaydı, kitabı İngilizce, İtalyanca, Rusça, Korece ve bu gibi dillere çevirmemize gerek kalmazdı. Yani bir başka deyişle, Çince olmayan versiyonları okumak suretiyle de aynı şekilde gelişim gösterebilir ve aynı şekilde Tamamlanmaya ulaşabilirsiniz. Eğer kalbinizi aynı şekilde ortaya koyarsanız, arada hiçbir fark yoktur. Hiçbir fark yoktur. Tercüme edilen şeyler, sadece yüzeydeki kelimeler iken, farkı yaratan unsur, kelimelerin ardındaki içsel anlamlardır.

Soru: Ben uygulamamı bitirmek konusunda kararlıyım. Bu bir takıntı olarak kabul edilebilir mi?

Shifu: Eğer uygulama yaparak Tamamlanmaya ulaşmak konusunda kararlı isen, bu bir takıntı olarak görülemez. Ortaya çıkmış olan şey, senin orijinal doğanın en iyi durumudur. Fakat her gün -"Ben Tamamlanmaya ulaşmak istiyorum" şeklinde düşünürsen ve her yaptığın şeyde bunu düşünürsen, o zaman onun bir takıntı olduğunu söyleyeceğim. Bu isteğe sahip olduğunuz müddetçe, yeterlidir. Size kalan şey uygulamanıza dört elle sarılmak ve xiulian uygulamaktır! Eğer zihniniz Tamamlanmaya ulaşmak konusunda endişeli ise, bu durum, geliştirebileceğiniz şeylerden ne kadarını alıp götürecek? Bu bir takıntı olmayacak mı?

Soru: "Zaman ile diyalog" isimli makaleyi okuduktan sonra bazı uygulayıcılar zamanı kafalarına taktılar. Bu eğilime ne şekilde bakmalıyız?

Shifu: Şu anda yöneltilen sorudan gördüğüm kadarıyla, şunu söyleyebilirim ki, eğer bazı uygulayıcılar kendilerini xiulian uygulamak için alıp götürmeye gelen Tanrı görünümlü bir figür gördüyse, hakikaten onu takip edeceklerdir. Bu tehlikeli değil midir? Bu ufak bir sorun mudur? Sizlere şunu söyleyeyim, kozmik vücutta bulunan herhangi bir devasa madde, bir Tanrıdır. İnsanoğlu zamanın bir kavram olduğunu düşünür. Güneş doğar, gece çöker, günler geçer, saat tıkırdar, madde dönüşür, meyveler sıcak havada çabucak çürür, pirinç küflenir, ekinler büyür, mevsimler değişir ve her şey sanki bir zaman ifadesiymiş gibi görünür. İnsanlar bunun bir kavram olduğunu düşünür. Fakat işin aslı şudur, sizlere söyleyebilirim ki, bütün bu şeylerin meydana gelmesi zamanın kendisi tarafından kontrol edilmektedir. O bir Tanrı'dır. Gün doğumu gibi, günbatımı gibi, Dünya'nın güneş etrafındaki dönme hızı gibi şeyler bile Zaman'ın ürünüdür. Fakat "Zaman" çok ama çok karmaşıktır. Farklı boyutlar faklı zamanlara sahiptir. Daha geniş bir alan, daha geniş alana ait bir zamana sahiptir ve daha da geniş olan alanların içerisinde bile, daha küçük alanların çeşitli bağımsız zamanları bulunmaktadır. Bir baka deyişle, son derece karışık faktörler bulunmaktadır. Biz genelde bunu zaman-alanı olarak ifade ediyoruz. Zaman kavramı, farklı boyutlarda farklılıklar gösterir.

Günümüz insanlarının ve bilim adamlarının inandığı gibi, benim 150 bin ışık yılı ötede bulunan bir gezegen ile ilgili söylemiş olduğum şey, sadece sizlere bir şeyleri anlatmak için kullandığım bir insan kavramı idi. Aslında, insanların konuştuğu bütün bu şeylerin tamamı yanlıştır. Farklı gezegenlerin etraflarını kuşatan kendi alanları ve kendi zamanları vardır. Ve farklı gezegenler ve dünyamız arasında kalan alanın içerisinde, farklı ortamlar bulunmaktadır. Farklı ortamlarda zaman zaten çeşitlilik göstermektedir. Dünya gezegeninin ve gözle görülebilen diğer gezegenlerin var olduğu bu boyutun içerisinde, eğer mesafeyi [zamanı ölçmek için günümüzde kullanılan ölçüm birimini kullanarak] hesaplasaydınız, doğru olmasının imkânı olmazdı. Bir gezegenden bir diğer gezegene giderken, seyahatin hızı sabit bir biçimde kalmaz. Dahası, farklı büyüklüklerdeki genişlikler, farklı zaman-alanlarına veya uzay-zamanları olarak da isimlendirilebilecek olan zaman-alanlarına sahiplerdir. İlk baştaki seyahat hızı çok çok yüksektir. Fakat Dünya'ya yaklaşırken giderek yavaşlar. İşte bu şekildedir. Ve farklı zaman alanlarına girdiğinde, birdenbire hızlanabilir veya yavaşlayabilir, ilerlemeyi sürdürdükçe hızlar durmaksızın değişir. Günümüzde bilim çok sayıda şeyi anlayamıyor. "Zaman" çok sayıda şeyi kontrol altında tutmaktadır. O bir Tanrı değil midir?

Soru: Grup okuması sırasında asistanlar ile okuma grubunun bazı uygulayıcıları arasında konu ile ilgisi olmayan konuşmalar oluyor.

Shifu: Bizler Fa'yı çalışırken, Fa çalışmasına odaklanmalıyız. Fa'yı değerlendirmeyin -bu durum, uygulayıcılarımızın Fa'yı tanımlamalarına zemin hazırlamanız anlamına gelen bir şey olacaktır. Fa perspektifinden bakarak, kendi eksiklikleriniz hakkında konuşabilirsiniz. Veya: "Vay canına! Bir şeyin üstesinden nasıl gelmem gerektiğinin farkına vardım" şeklinde konuşabilirsiniz. Bu yeterlidir. Fakat bir şeyin altını çizmek zorundayım, bu gibi bir şeyi çok sık bir biçimde yapmanız konusunda sizi teşvik etmiyorum. Benim en çok görmek istediğim şey, sizin sık sık Zhuan Falun'u veya diğer Dafa kitaplarını okumanız, onları defalarca ve defalarca okumanızdır. Kitapları okuyun ve eğer anlamadığınız bir kelime olursa, birisi size kelimenin yüzeydeki anlamını açıklayabilir. Cümlelerin ardında yatan anlama gelince, sizin onları açıklamanız olanaklı değildir. Herkes kendisine ait bir anlayışa sahip olacaktır. Siz bir şekilde anlayabiliyorken, bir başkası başka bir şekilde anlayabilir. Ve belki de bunun ardından birbiriniz ile tartışmaya bile başlarsınız. Bu türde bir şey yapmayacağınızdan lütfen emin olun.

Benim yazılarım, genellikle, sayısız ve görkemli boyutlarda var olan pek çok içsel anlamlara sahiptir ve onların geniş bir kapsamı vardır. O yüzden onları açıklamanız muhtemelen olanaklı olmayacaktır. Siz kendi anlamış olduğunuz şeyi açıklayabilirsiniz, fakat diğerleri bunu kabul etmeyebilir. Kendi bulundukları seviyede anlamış oldukları şeyleri açıklayabilirler, fakat siz aynı fikirde olmayabilirsiniz. Herkes kendisine ait bir anlayışa sahiptir ve seviyeler arasındaki farklılıklardan dolayı, anlayışlar kişiden kişiye göre değişmektedir. Zihninizi sakin bir biçimde tuttuğunuz müddetçe, kitabı ve Fa'yı herhangi bir düşünce olmaksızın okumayı sürdürdüğünüz müddetçe, anlamadığınızı hissetseniz dahi, anlayışınızın sapmayacağı kesindir. Ne kadar anladığınız ve ne kadar bildiğiniz, aslında olması gerektiği kadardır. Uygulama yapmaya başlar başlamaz, yeni bir uygulayıcıdan, Dafa'daki her şeyi anlamasını beklemek gerçekçi değildir.

Soru: "Kimin için var oluyorsunuz" isimli makalenizde, bizlerin kozmosun gerçekliği için var olduğumuzu mu veya saflığın ve de masumiyetin orijinal doğası için var olduğumuzu mu söylemek istiyorsunuz?

Shifu: Yine cümleleri eşeliyorsunuz! Ben sizlere, sadece kendiniz için var olmak zorundasınız diyorum! (Alkış) Eğer xiulian uygulamak istemiyor veya Tamamlanmaya ulaşmak istemiyorsanız, kimin için var olduğunuzun bir önemi var mıdır? Sizin uygulamanız ve sizin Tamamlanmanız -bütün bunlar sizin kendi kurtuluşunuz için değil midir? Aslında, bahsettiğim şeyler, xiulian uygulama süreci esnasında kararlı bir biçimde kalmanın ve herhangi bir engelleme tarafından etkilenmemenin, kendinize karşı sorumlu olmanız durumu olduğunu söylemek içindi, anlıyor musunuz? Kendinize karşı sorumlu olmalısınız! Size engellemede bulunanlar tarafından yönlendirilmeyin veya onlar için yaşamayın. Anlatmaya çalıştığım şey budur.

Soru: Biz, egzersiz alanında ayakta durulan egzersizi, egzersiz müziği ile yaparken, bazı insanlar da o esnada meditasyon yapıyor. Bunda bir sakınca var mı?

Shifu: Hepimizin aynı egzersizleri bir arada yapmamızın en iyi yol olduğunu düşünüyorum. Egzersizleri bir grup olarak yaptığınız için, aynı egzersizi hep birlikte yapmanız en iyisidir. Eğer kendi başınıza meditasyon yapmak istediğinizi çünkü ayaktaki egzersizleri zaten yapmış olduğunuzu söylüyorsanız, bu da bir sorun teşkil etmez. Bunu belirli bir şekilde yapmak zorunda olduğunuz katı kurallara sahip değiliz. Fakat hepiniz egzersizleri birlikte yaptığınız için, aynı egzersizleri hep birlikte yapmanızın en iyisi olacağını düşünüyorum. Hareketleriniz birbiri ile ne kadar uyumlu ise, alanın bir o kadar büyük ve gücün de bir o kadar fazla olacağını göreceksiniz ve elleriniz havada kendiliğinden süzülecek.

Soru: Fa'yı çalışırken, yüksek sesle ya da sessiz bir biçimde okumamız aynı etkiyi yaratıyor mu?

Shifu: Arada çok büyük fark yoktur. Sadece kişilerin sahip olduğu alışkanlıklar anlamında bir fark vardır. Bazı insanlar, eğer yüksek sesle okurlarsa, içeriği hatırlayamadığını hisseder. Başka insanlar ise, sadece yüksek sesle okuyarak daha iyi hatırlayabildiklerini söylerler. Sadece alışkın oldukları şeyler anlamında fark vardır. İkisi de kendi durumunuza göre işe yarayacaktır.

Soru: Bazı kişiler, kitabı başından sonuna kadar okumanın herkesin hep birlikte yüksek sesle okuması anlamına geldiğini düşünüyor. Bu anlayış sınırlı mıdır?

Shifu: Kitabı başından sonuna dek okumak yüksek sesle okumak anlamına gelmez. Ve düşük sesle okumak anlamına da gelmez. Ayrıca sessiz bir biçimde okumak anlamına da gelmez. İstediğiniz gibi okuyabilirsiniz, hangi şekilde daha rahat olduğunu hissediyorsanız öyle okuyun. Kitabı okurken nasıl rahat ediyorsanız, ona göre davranabilirsiniz.

Soru: Buda bedeninin en büyük parçacıkları atomlar mıdır?

Shifu: Fa'yı öğretirken insan terimlerini kullanmaktayım. Onlar, bizim bildiğimiz atomlar ile tam olarak aynı mıdır? Hayır, değillerdir. İçerdiği şey, bizim boyutumuzdaki herhangi bir maddenin elle dokunulabilir olan yüzey maddesi değildir, ondan ziyade, kendi boyutu içerisinde onunla eş anlamlı olan maddedir ki, o madde çok daha güçlü olan bir maddedir.

Soru: Bir kişi öldüğü zaman en büyük moleküllerin katmanı soyuluyor. O durumda, diğer boyutlarda bulunan bedenler hala moleküllerden ama en büyük olmayan moleküllerden mi oluşuyor?

Shifu: İnsanoğlu, Üç Diyarın içerisinde ruh göçünden ve reenkarnasyondan geçtiği için, Üç Diyar içerisinde bulunan tüm vücutlar, insan vücudu olarak isimlendirilir. Ve Üç Diyarın içerisinde bulunan tüm moleküller, molekül olarak isimlendirilir. Sadece farklı büyüklüklere sahiplerdir ve bu sebepten dolayı da farklı boyutlar biçimlendirirler. Fakat durum tamamen de bu şekilde değildir.

Soru: Nerede Budalar var ise orada şeytanlar da vardır. Çok yüksek seviyelerde bu durum hala geçerli midir?

Shifu: Aşırı derecede yüksek seviyelerde şeytanlar artık var olmamaktadır. Fakat farklı türlerdeki yaşamlar arasındaki zıtlık hala var olmaktadır. Bu evren o kadar büyüktür ki, hayal gücünüzün ötesindedir. Ve o, insani zihniniz ile gözünüzde canlandırabileceğiniz bir şey değildir.

Soru: Kıskançlık huyunu terk etmek için, kişinin içe kapanıklılık karakterini terk etmesi zorunlu mudur?

Shifu: İçe kapanıklık bir kişilik meselesidir, fakat kıskançlığın kişilik ile doğrudan bir bağlantısı yoktur. "Ben içine kapanık bir insanım. Konuşmayı hakikaten sevmiyor ve başkalarını da kıskanmıyorum" -bu şekilde olan çok sayıda insan yok mudur?

Soru: Uygulayıcıların uygulamasını, Fa'yı yaymasını ve Fa'yı okumasını engellememek için herhangi bir aktivite düzenlemiyoruz. Bu korkudan mı kaynaklanıyor?

Shifu: En iyi şey, bütün uygulayıcılarımızın kendisini sıkı bir biçimde geliştirebilmesidir. Fakat bazen, birlikte yaptığımız grup aktiviteleri, egzersizleri grup şeklinde yapmamız veya Fa konferanslarımız, uygulamanızın bir parçası olarak ayarlanmıştır. Eğer temel kaygınız, Dafa'nın xiulian uygulama ortamını zarar görmekten korumak ise, bu yanlış değildir. Fakat eğer aklınızdaki şey gerçekten korku ise, o zaman bu sizin xinxing'iniz ile ilgili bir durumdur.

Soru: Tek kolu olan bir kişi, egzersiz alanında egzersizleri yaparsa, Dafa üzerinde herhangi olumsuz bir etki yaratır mı?

Shifu: Hayır, yaratmaz. Bir sorun olmamalıdır.

Soru: Meslektaşlarım derece elde etmek için yarışıyorlar ve bu da çok zaman alıyor. Bir mezuniyet derecesi peşinde koşmak istemiyorum.

Shifu: Düşünce biçiminin birazcık aşırıya kaçtığını söyleyeceğim çünkü ben sizlere xiulian uygulamanızda sıradan insanların yaşam biçimlerine maksimum derecede uyum sağlamanızı söylemiştim. İster bir derece olsun, ister bir şeyi başarmak için gösterdiğin çaba Fa'yı daha iyi anlamana yardımcı olacaktır. Ayrıca sana Fa'yı yayman ve gelecekte Fa'dan elde edeceğin anlayış konusunda da fayda sağlayabilir. Ve kişisel yaşantını da yoluna koyman konusunda etkisi olur. Bizim xiulian uygulama yolumuz henüz bitmediği müddetçe, kendinizi geliştirdiğiniz müddetçe, sıradan insanların yaşam biçimine uyum sağlamak zorundasınız -bunu yapmak sizin açınızdan yanlış değildir. Aslında, lisans programın için veya belirli bir ünvan elde etmek için yaptığın çalışman, Fa'yı çalışıyor olmandan dolayı etkilenmeyecektir. Lisans derecesi peşinde olman kesinlikle Fa'yı çalışmanı engellemeyecektir. Bu sadece her ikisini nasıl dengelediğine bağlıdır. Bu durum bir problem yaratmamalıdır. Birçoğunuz bu meseleleri bu şekilde ele alıyorsunuz ve okullarda bulunan çok sayıda uygulayıcı de böyle yapıyor. Aslında yüksek eğitimli olan uygulayıcılarımızın çoğu, Fa'yı çabucak anlıyor ve nispeten daha açık fikirliler, çünkü ben Fa'yı öğretirken, günümüz insanlarının düşünme biçimine uyumlandırarak öğretiyorum. Eğitim dereceleri birazcık daha düşük olan insanlarda, birtakım farklılıklar olduğunu görüyorum. Eğer hiçbiriniz okullarınızdan mezun olmasaydınız, insanlar Falun Dafa'nın sıradan insan toplumundaki yetenekleri körelttiğini söylerdi. Fa'mızın herhangi bir kayba uğramasını istemiyorsunuz, öyle değil mi? Olayları bu şekilde yapmayın, bunun için çeşitli sebepler vardır. Her şeyi size söylediğim gibi yapın. Tamamlanmaya ulaşmamış olduğunuz müddetçe, yapmanız gereken şeyleri yapmaya devam edin.

Soru: "Zaman ile Diyalog" makalenizde bahsettiğiniz daha mikroskobik madde ile neyi kastetmiştiniz?

Shifu: Orada bahsettiğim şey, şu an için anlama yetisine sahip olmadığınız bir şeydir. Orada, farklı ve daha büyük Tanrılardan bahsediyordum. Bu kozmos çok engindir. İnsan kavramlarını kullanarak devasa maddeyi tanımlamak mümkün değildir. İnsan dilinin açıklayabilme yeteneğine sahip olduğu her şeyi tüketmiş olmanıza rağmen, eğer onu hala açıklayamıyorsanız, bununla ilgili olarak hala nasıl konuşabilirsiniz? Tamamlanmaya ulaşmanızın ardından bile, kendi seviyenizin üzerinde bulunan hiçbir şeyi bilmemeye devam edeceksiniz. Aydınlanacağınız Meyve Konumu'nun büyüklüğü, sahip olacağınız bilgeliğin büyüklüğünü belirleyecektir. Uygulama yoluyla elde edeceğiniz şey işte budur ve bu da sizin seviyeniz tarafından belirlenir.

Soru: Falun Dafa uygulamayan fakat günlük yaşantılarında iyi bir xinxing'e sahip olan insanlar için, gelecek nasıl olacak?

Shifu: Altı yollu reenkarnasyon döngüsü içerisinde reenkarne olmaya devam edecekler. Daha farklı bir şey olabileceğini söyleyebilir misiniz? Xinxing'leri ne kadar iyi olabilirse olsun, bu sadece sıradan insan standartları ile bağlantılıdır, öyle değil mi? Fa'nın kriterleri ile mukayese edildiğinde, iyi olmayabilir.

Soru: Göksel gözüm ile bakarken, bazen iyi bazen de kötü şeyler görüyorum. Grup okumalarına veya egzersizlere katılamıyorum. Bu zorluğun üstesinden gelemeyeceğim diye çok endişeleniyorum.

Shifu: Bir şeyler gördüğünde, bunun zihnini etkilemesine izin verme -ister iyi olsunlar ister kötü, fakat yine de zihnin etkileniyor. Görmüş olduğun şeyi görmen normaldir, fakat bunu düşünme ve o şeyleri takip etme. Bu durumu, sanki bir film izliyormuşsun gibi düşün O durumda uygulamanı etkileyebilir mi? Sanmıyorum. Eğer herhangi bir şey uygulamanı etkiliyorsa, bunun sebebi, iyi olanlarını ayırt ederek onları takip etmeye ve de kötü olanlarını ayırt edip onların ardından gitmemeye çalıştıkça, zihninin bundan etkilenmesi olacaktır. Herhangi bir kişiyi takip etmek senin açından iyi değildir. Ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, onları takip etmen hala iyi değildir. Onların hiçbiri, Tamamlanmaya ulaşman konusunda sana rehberlik edemez. Sizlere şunu söyleyeyim: Burada, bu insan dünyasında, insanları kurtaran hiçbir Tanrı bulunmamaktadır. Böylesine sınırsız bir Fa burada yayılıyorken, her kim engelleme yaratmak için gelirse, düşecektir. Çünkü bu durum, kozmosun Dafa'sına zarar vermek ile aynı anlama gelen bir şey olacaktır. Bir Tanrı, bir Buda veya bir Tao ne kadar kudretli olursa olsun, düşmek zorunda kalacaktır.

İnsanoğlu çarpıklaşmaya uzun bir zaman önce başladı. İnsanların davranışları, insanların bilimi ve günümüz insanlarına ait olan tüm şeyler, insanların gerçekte sahip olması gereken şeyler değildir. Eğer bu Fa öğretilmeyecek olsaydı, muhtemelen günümüz insanları uzun bir zaman önce ortadan yok olacaktı. Kozmosta oluşum-istikrar-yozlaşma-yok oluş var olmaktadır. Büyük felaketlerin var olduğunu kabul etmeyebilirsiniz, fakat herkes, buna günümüz bilim adamları da dâhil, evrendeki sayısız gezegenin patlamasına şahit olmaktadır. Dünya gezegeni de patlayamaz mı? Niçin sadece diğer gezegenler patlamak zorunda olsun ki? Elbette bu tür bir şey bizim dünyamızın başına gelmeyecek. Sadece bu prensibi açıklıyorum.

Soru: ABD Konferansları kitabında ve de Sidney Konferansında bahsettiğiniz gibi, atomların molekülleri oluşturduğu dizilim düzeninde iki yüz bin atom mu yoksa iki milyon atom mu var? Hangisi doğru?

Shifu: Her ikisi de doğrudur. Hatta yirmi milyon bile yanlış olmazdı. İnsanların düşünme biçimi, olaylara tek bir boyuttan bakmaya eğilimlidir. Moleküllerin sayılamayacak kadar çok katmanı bulunmaktadır. Modern bilimin anlamış olduğu şeyler genel anlamdaki şeyler olduğu için, bu konuları anlatırken modern bilimin kullandığı terimleri kullandım. Eğer ille de bir rakam söylemek zorunda kalırsanız, iki yüz bin rakamını alabilirsiniz. Fakat bu yanlış değildir. Yalnızca moleküllerin bile çok sayıda katmanı vardır ve parçacıklar farklı büyüklüktedirler.

Soru: Buda heykellerine tapınma konusunda, bazı insanlar heykellerin Shifu'nun Fa bedenini taşıdığını söylüyorken, diğer bazı insanlar da heykeldeki Buda'nın Fa bedenini taşıdığını söylüyor.

Shifu: Az önce tek bir Buda'nın bile burada insanları kurtarmadığını söylemiştim. Heykeller ne barındırabilir ki? Bazı Buda heykelleri orijinal Budaların Fa bedenlerini barındırıyorlarmış gibi görünüyor, fakat bu durum son derece nadirdir. Dahası, üzerlerinde orijinal Budaların Fa bedenlerini barındırabilecek olan heykeller, sadece antik tapınaklarda bulunan heykellerdir. Ben bu sorumluluğu ilk olarak yerine getirmeye başlarken, insanların yaşadığı bu boyutu ve Üç Diyarı ele almak için -geri gelmeden önce- yukarıdaki işlerimi tamamlamıştım. Sonuç olarak, ben bu işi yapıyorken, buraya hapsedilmiş olanlar dışarı çıkamazlar. Burada hapsedilmiş olmayanların ise Fa bedenleri yoktur. Fakat burada hapsedilmiş olanlar olaylara bulaşmıyor ve herhangi bir şey yapmıyorlar. Kendinizi iyi geliştirdiğinizi gördüklerinde, muhtemelen, size birkaç cümle söyleyerek yardım edemezler. Fakat onlar bizim herhangi bir işimize kesinlikle bulaşmayacaklar.

Soru: Bazı insanlar "Cennetsel Altar'ın Yüce Buda Heykelinin" Shifu'nun Fa bedenini taşıdığını ve bu yüzden de onun Shifu'yu temsil ettiğini söylüyorlar.

Shifu: Hong Kong'a ilk gidişimde, o heykelin üzerinde hiçbir Buda'nın olmadığını gördüm ve kaiguang işlemi de başarılamamıştı. Fakat heykelin üzerinde bir takım pis şeyler vardı, o yüzden ben de onları temizledim. Heykeli temizlediğim için, Fa bedenim yönetimi devraldı. Olan şey işte budur. Çok sayıda insan onun önünde tapınıyor -bütün o pis şeylere tapınmaları nasıl hoş görülebilirdi? Üstelik heykel bir Buda'nın imgesine sahip. İşte bu sebepten dolayı konu ile ilgilenmiştim.

Soru: Üç Diyarın ötesine ulaşıldığında, kişinin vücudu hala hastalık karması belirtisi yaşayacak mı?

Shifu: Hayır. Fakat günümüzde uygulayıcılarımızın vücutları içsel anlamda çok berbat bir durumda. Fakat hepsi düzenleniyor. Erdemli herhangi bir uygulama yönteminde, kişi Üç Diyarın ötesine ulaştığı an, vücudunda bir daha hastalık karması durumu belirmez -kesinlikle belirmez. Fakat Meyve Konumuna ulaşmadan önce, başkalarıyla anlaşmazlıklar yaşamaya devam edecek ve sıradan insan toplumu içerisinde xinxing sürtüşmeleri yaşayacaktır -ta ki Tamamlanmaya ulaşacağı ana kadar.

Soru: Pekin'de gerçekleşen olayda ve buna benzer diğer olaylarda, gerçek anlamda xiulian uygulamış olan uygulayıcılara ne olacak?

Shifu: "Gerçek anlamda xiulian uygulamış olan uygulayıcılara ne olacak?" Bununla ne demek istiyorsun? Öyle görünüyor ki, bununla neyi kastettiğini hiçbirimiz anlayamadık. Bu olaya karışmamış olduğunu ve "kararlı bir biçimde uygulama yapmış olduğunu" mu söylemek istiyorsun? Bu kulağa sanki Tamamlanmaya ulaşmak için kaçan bir şans konusunda bahaneler ve haklı nedenler bulmaya çalışıyormuşsun gibi geliyor. Bana bile kurnazlık yapıyorsun. Prensipleri daha net bir biçimde açıklayamazdım. Her bir olay, böylesi büyüklükteki her bir olay, uygulayıcıların Tamamlanmaya doğru olan o en iyi adımı atmalarını sağlayacak en iyi test ve en iyi fırsattır. Bazılarımız bu adımı atabilmeyi başardı. Bazı kişiler, gerçek uygulama uğruna, hiçbir şey yapmayarak doğru olan şeyi yapmış olduğunu hissetti. Eğer Tamamlanma yanı başınızda ise ve siz hala kımıldamıyorsanız, neyin uğruna kımıldayacaksınız merak ediyorum. Gerçek anlamda Tamamlanmaya ulaşmak istemiyorsunuz, sadece uygulama yapmak istiyorsunuz. Peki, ne için uygulama yapıyorsunuz? Tamamlanmaya ulaşmak için uygulama yapmıyor musunuz? Aslında kendiniz için bahaneler arıyorsunuz, sahip olduğunuz diğer bir takıntı için bahaneler bulmaya çalışıyorsunuz. Bu gerçek anlamda xiulian uygulamak ve etkilenmemiş bir biçimde kalmak anlamına gelmez. Günlük yaşantınızdaki tüm olaylar karşısında, gerçek anlamda xiulian uygulayan bir kişi gibi davranabiliyor ve de hiç etkilenmeden kalmayı sürdürebiliyor musunuz?

Soru: Sizi bir parkta gördüm ve o an çok ciddi görünüyordunuz. Tedirginliğim hala geçmedi. Size bakmaya korkuyorum, fakat aynı zamanda sizi görmeyi de çok istiyorum.

Shifu: Çok sık biçimde ciddi göründüğümü sanmıyorum. Almanya ve Fransa'da iken, Avrupa uygulama tecrübeleri paylaşım konferansında, şöyle bir konuya dikkat çekmiştim: "Öğrenebildiğiniz ve xiulian uygulayabildiğiniz müddetçe, hangi hatayı yapmış olursanız olun, sizi kurtaracağım." Çok büyük bir kapı açmış olduğumu söylemiştim. Aslında, açmış olduğum kapı o kadar büyüktür ki, artık kapı diye bir şey bile yoktur. Ben sadece insanların kalplerine ve zihinlerine bakıyorum. Çok fazla düşünmeyin. Ben hiçbir zaman herhangi bir insana karşı minnettarlık ve kin gibi bir duygu taşımayacağım. İster benim iyi olduğumu söyleyin, ister kötü olduğumu -zihnim bundan etkilenmeyecektir. İşte bu sebepten dolayı düşüncelerinizi bilebiliyorum. Eğer xiulian uygulamak istiyor ve bunu gerçekten yapabiliyorsanız, sizlere karşı sorumlu olacağım.

Soru: Yeni bir uygulayıcının akıl hastası olup olmadığını veya aileden böyle bir şey olup olmadığını anlamak için nasıl bir kıstas kullanmalıyız?

Shifu: Hastanelerin bu anlamda koydukları teşhisler var, öyle değil mi? Bu durum, anormal davranışları, bulanık zihinli olmayı ve kişinin kim olduğunun farkında olmaması gibi şeyleri içerir. Bizim Fa'mız bir kişiye, onun ana ruhunu kurtarması için verilir. Eğer kişi, daha kendisinin bile kim olduğunu bilmiyorsa, o durumda ben Fa'yı kime vermiş olacağım? İşte tam olarak bu sebepten dolayı, onu kurtarmanın hiçbir yolu yoktur.

Soru: Fa'yı okurken ve egzersizleri yaparken, zihnimde, Fa'ya karşı çıkan düşünceler oluyor. Onlar doğumdan sonra edinmiş olduğum düşünce ve kanılar. Gelecekte beni etkileyecekler mi?

Shifu: Gelecekte seni etkileyecekler mi? Seni şu anda zaten etkilemiyorlar mı? Onların doğumdan sonra kazanılmış olan fikir ve kanılar olduğunun ve kendin olmadığının farkına varmışsın. Sen kendin Fa'nın iyi olduğunu biliyorsun; peki zihnin niçin o düşünceleri savuşturamıyor? Sen kendin egzersizleri yapmak ve meditasyon yapmak istiyorsun, fakat onlar senin dinginlik durumuna girmeni ve egzersizleri yapmanı engellemek konusunda direniyorlar. Onları nasıl hala kabul edebiliyorsun? Taşıdığınız insan vücudunuzun her bir parçası sizsiniz, çünkü o sizsiniz. Ağzınız siz nasıl isterseniz öyle açılır ve siz hangi sesi çıkarmak istiyorsanız, o sesi çıkarır; o ağız sizindir. Siz ne zaman isterseniz elleriniz o zaman hareket eder, çünkü onlar sizsiniz. Kollarınız ve bacaklarınız için de aynı şey geçerlidir. Peki meditasyon yaparken düşüncelerinizin sakinleşmesini istemenize rağmen, neden sakinleşmiyorlar? Çünkü onlar siz değilsiniz. Eğer bu şeyleri ayırt edemezseniz, eğer onları kendiniz olarak kabul ederseniz, sizi kurtaramayız. Öyle değil mi? Eğer o kötü şeyleri kendiniz olarak kabul ederseniz, sizi kurtarmamız mümkün olmaz. Biz insanları kurtarıyoruz, şeytanları değil -şeytan bile olmayan kötü şeyleri değil. Onlar sadece kaotik bir pisliktir -bağımsız herhangi bir canlı bile biçimlendiremezler. İşlevlerini, düşüncelerinize yapışarak gerçekleştirirler. Onları, Budalığı elde etmesi için kurtarılması gereken bir şeyler olarak görebilir miyiz? Bu imkânsızdır. Xiulian sürecinde onları yok edin ve daha sonradan sizi etkileyemeyeceklerdir.

Soru: Shifu'nun "Gök kubbe" makalesinde hiçbir noktalama işreti yok. Bununla nasıl bir içsel anlam ima ediliyor.

Shifu: Klasik Çince ile yazarken sanırım genelde noktalama işaretleri kullanmıyorum. "Gök kubbe" veya "Cennetin Gök kubbesi" evren anlamına gelmektedir. Kafanızda evren terimi ile ilgili sınırlar biçimlendirdiğinizde, sınırlarınızı genişletmek için onu başka bir terim ile değiştirdim. Ayrıca "kozmik vücut" gibi kelimeler de kullandım. Orada kullanılan her şey insan dilinde var olan şeylerdir, kullanılabilecek başka bir şey yoktur. Daha büyük olan herhangi bir şeyi tanımlamak için, artık hiçbir kelimle bulunmamaktadır -o, betimlemenin ötesindedir.

Soru: Uygulamamda korku hissi taşıyorum. Hangi seviyeye yükseldiğim zaman sakin ve etkilenmez bir duruma ulaşacağım?

Shifu: Sanırım sahip olduğun korkunun ardında büyük bir problem yatıyor. Eğer xiulian'de hakikaten çok yüksek bir seviyeye ulaşmış olsaydın, korkar bir durumda olmazdın. Uygulamanı daha iyi yapıyorken, nasıl olur da daha fazla korkuya sahip olabilirdin ki? Bazı insanlar henüz yeni öğrenmeye başladıkları esnada, geceleri yürümekten korkuyor ve ürkek bir hal alıyorlardı. Uygulama yapmaya başladıkları anda, cesur bir hal alırlardı. Eğer sen uygulamana devam ettikçe korkak bir hale gelmiş olduğunu söylüyorsan, ne gibi problemlerinin olduğunu bulmalısın. Bu kesinlikle seviyelerle ilgili bir mesele değildir. Korkan sen değilsin -sen kendin bile, nasıl korkan bir hale geldiğini anlayamıyorsun. Bazı insanlar Dafa içerisinde uzun zamandan beridir uygulama yapıyor, fakat eğer kalpleri Dafa'da değilse, bu iyi değildir. Eğer gerçek anlamda uygulama yapmıyorlarsa ve insanlara ait olan en temel şeyleri değiştirmiyorlarsa -hiçbir şey elde edemeyeceklerdir ve her türden problem ortaya çıkabilir. Kişinin xiulian uygulamasındaki başarısı, xinxing'inin gelişimi ile ölçülür -zamanın uzunluğu ile değil.

Soru: "Falun Dafa'nın Büyük Tamamlanma Yolu" kitabında, Shifu'nun egzersiz tanıtım videosundan farklı olan birkaç yer var. Hangisini takip etmeliyiz?

Shifu: Falun Dafa'nın Büyük Tamamlanma Yolu kitabı, video kasetinden farklı mı? Egzersizlerin gösterilmesi tamamen benim tarafımdan yapıldı. Onlar aynıdır. Belki açıklamaların üslubunda birtakım değişiklikler olabilir. Önemsiz şeylere gereğinden fazla odaklanmıyor musunuz? Uygulamanızdaki en önemli şeye odaklanmalısınız. Bu önemsiz detayları arayıp taramayın.

Soru: Eski uygulayıcılar ile yeni uygulayıcılar aynı fikirleri paylaşmıyorlar ve her şeyi farklı yapıyorlar -her ne kadar her iki taraf da azimle gelişim gösterse de. Egzersiz alanlarında onları gruplara ayırabilir miyiz?

Shifu: Hayır, bunu yapamazsınız. Eski uygulayıcıların söylediği şeyler, yeni uygulayıcılar için faydalıdır. Bu daima doğrudur. Eğer eski bir uygulayıcı kendisini çok iyi bir biçimde geliştirmiş ise, yeni bir uygulayıcı tarafından söylenen şeyleri dinlemek onun açısından hakikaten zordur. Çünkü yeni bir uygulayıcı başlangıçta çok sayıda sıradan insan olayları hakkında konuşur ve Fa'yı sıradan insanın bakış açısından kavrar. Eski bir uygulayıcı buna dayanamaz ve ayrıca bunun için kabahatli de görülmemelidir. O yüzden, bazı eski uygulayıcılar evlerine gittiğinde veya kendi başlarına uygulama yaptıklarında herhangi bir itirazda bulunmamıştım. Fakat bununla birlikte, eğer sahip olduğunuz anlayış henüz o seviyeye ulaşmamış ise zorlamayın. Bu kişiler böyle bir durum içerisinde değiller; yeni uygulayıcıları gayet iyi bir biçimde dinleyebildikleri halde, onları dinleyemediklerini söylemekte ısrar ediyor ve diğer insanlardan uzak duruyorlar. Bu durumun gösteriş düşkünlüğü takıntısı oluğunu söyleyeceğim, çünkü o eski uygulayıcıların taşıdığı duygular doğal bir gelişimdir.

Soru: Oradaki maddelerin tamamı buradan gelir. Bunu tam olarak anlayamadım.

Shifu: Doğru, bunu anlamak senin açından zordur. Ve bu, senin anlamış olduğun kavram değildir. Sizin de bildiğiniz gibi, eğer göksel bir cennete gitmek istiyorsanız, bunu xiulian uygulayarak ve de vücudunuzdaki kötü unsurlardan kurtularak yapmak zorundasınız. Eğer bu vücudu da kendiniz ile birlikte götürmek istiyorsanız, onu, orada bulunan şeylere asimile etmelisiniz; onu kendiniz ile birlikte götürebilmeyi başaramadan önce bir Buda Bedeni'ne dönüştürmelisiniz. Bu bir yükselme meselesidir. Eğer bu denli pis olan maddeler bir Buda'nın cennetine konsaydı, bu korkunç bir şey olmaz mıydı? Buna kesinlikle izin verilmez. Orada bulunan madde, yüce bir maddedir. Tüm maddeler, oraya gidebilmeyi başaramadan önce, bir yükselme sürecinden geçmek zorundadır.

Soru: Ruhban sınıfı ile ne kastediliyor?

Shifu: Batı dinlerinde, ruhban sınıfı ile kastedilen şey, rahipler, papazlar, keşişler ve bu gibi kişilerdir. Onlara ruhban sınıfı denir. Doğudaki insanlar bu kavrama sahip değildir ve onlarda bu terim yoktur.

Soru: Bazı uygulayıcılar Fa'yı okurken lotus pozisyonunda oturuyor. Bu durum, onların Fa'yı okumalarını etkiler mi?

Shifu: Meditasyon yaparken bacaklarınız katlı bir biçimde oturmaktasınız. Eğer uzun bir süre lotus pozisyonunda oturamayacağınızı biliyorsanız ve suratınızı ekşitmek zorunda kaldığınız bir duruma gelecek kadar acı veriyorsa, Fa'yı iyi bir biçimde çalışamazsınız. Fa'yı çalışmak aşırı derecede önemlidir. Fa'yı çalışmayı engelleyen hiçbir şey yapmayın. Eğer bacaklarınızı katlı bir biçimde tutmayı sürdürebileceğinizi söylüyorsanız, bu tabii ki harikadır! O zaman dinlerken öyle yapın; Fa'yı çalışırken lotus pozisyonunda oturmak daha iyidir. Bazı kişiler bu şekilde oturmayı sürdüremezler. Eğer bacaklarınız katlı oturmak sizin için dayanılmaz bir hal alırsa, o durumda bacaklarınızı açmalısınız. Bacaklarınızı açmak için, ta ki hissizleştikleri ana kadar beklemeyin. O durumda bir şey duymanız mümkün olmaz. Sadece başkalarının size çarpmasını engellemeyi düşünürsünüz. Fa'ya çalışırken sadece Fa çalışmaya odaklanmalısınız.

Soru: Fikir ve kanılar duygularla (qing) karışmış bir durumda mıdır?

Shifu: Taşıdığın kavram doğru değil. Herhangi bir canlı varlık, Üç Diyar ortamının içinde var olduğu müddetçe, duygunun içine batmış durumdadır. Bu batma durumu, bir kişinin suyun içine batmış olması gibi değildir -o durumda kişinin sadece teni su ile temas halindedir. Moleküllerin seviyesinde oldukları müddetçe, kişinin vücudunun tamamındaki hücrelerin içinde var olan her şey, duyguya batmış bir durumdadır.

Soru: Sıradan insanlar arasında hangisi önce gelir: duygular mı yoksa kanılar mı?

Shifu: Daha doğduğunuz ilk dakikada, duyguların ortasındasınızdır. Hatta daha doğmadan önce bile duyguların ortasındasınızdır. Daha annenizin rahmindeyken zaten duyguların ortasındaydınız, sadece bunu bilmiyordunuz? Fakat annenizin değerli olduğunu biliyordunuz. Görüş, kanı ve düşünceler doğumdan sonra edinilir. Kişinin yaşı ilerledikçe yavaş yavaş biçimlenirler. Dört veya beş yaşındaki bir çocuk herhangi bir kanıya sahip değildir. Henüz herhangi bir kanı geliştirmemiştir.

Soru: Bizler asistan merkezleri tarafından belirlenen görevleri uygulamalıyız. Fakat bazı kişiler asistanların da sadece uygulayıcılar olduğunu ve bizlerin Fa'yı Shifu'muz olarak görmemiz gerektiğini söyleyerek, kendi anlayışımız temelinde hareket etmemiz gerektiğini söylüyor.

Shifu: Sizlere öncelikle şunu söyleyeyim, yaptığımız her şeyde, asistan merkezleri ile birlikte çalışmalı, birbirimize karşılıklı destek olmalıyız. Sadece kendi başınıza canınız ne istiyorsa onu yapamazsınız. İkinci olarak sizlere şunu da söylemek istiyorum: asistan merkezleri tarafından yapılan her şey, ben etrafta olmadığım zamanlarda, Pekin'deki Dafa Derneği tarafından uygun görülüp onaylanmaktadır. Çok sayıda asistan merkezi oldukça iş yaptı ve bu işleri de bayağı iyi yaptılar. Hataların olması kaçınılmazdır, çünkü onlar da xiulian uygulayan kişilerdir. O noktada haklısınız. Organize ettikleri aktiviteler, onların uygulamalarından ayrılamaz olan unsurlardır. Bu durum benim açımdan, birazcık dikkat göstermem gereken bir konu. Her biriniz kendi yolunuza gitmemelisiniz. İşte bu yüzden hiçbiriniz bunun üzerinde durmamalısınız. Eğer gerçekten de bir hata yaptılar ise onlara kibarca söyleyebilirsiniz. Eğer onları gerçekten de düzeltirseniz, bunu kabul etmeyi reddetmeyeceklerdir.

Hepiniz uygulayıcılarsınız. Sıkça şunu söylerim: Eğer başka insanlarla, iyi kalpliliğiniz ile konuşursanız, içinde hiçbir bencillik olmadan veya kişisel çıkarlarınızdan tamamen yoksun bir biçimde ve de tamamen başkalarının iyiliği için konuşursanız, cümleleriniz karşınızdaki insanı gözyaşlarına boğacaktır. Fakat söyledikleriniz kişisel odaklı ise ve söylediğiniz her bir cümle herkesi memnun etmek amacı taşıyan, "Beni şu veya bu şekilde yanlış anlamaması daha iyi" veya "Söylediklerime dikkat etmek benim açımdan daha iyi, böylece sonradan beni eleştirmek için onları kullanmayacaklardır" gibi niyetler taşıyorsa ve içinde ter türden şeyi barındırıyorsa, o durumda beyninizde aktif bir durumda olan ve düşüncelerinizden yayılan cümlelerin taşıdığı mesajlar çok kötü olacaktır. Eğer hakikaten iyi kalpliyseniz ve herhangi bir güdüden yoksun iseniz, sarf edeceğiniz cümleler, saf ve iyi olandan başka bir şey olmayacaktır.

Geçmişte, antik dönem insanları her şeyi çok çabuk bir şekilde yaparlardı. Günde "Yüz Li" yürüyebilirlerdi. Atlar günde bin kilometre yürüyebilirdi. Yalan söylemezlerdi. Düşünceleri nispeten basit ve odaklı idi. Bir şey yaparlarken tek bir yolu takip ederlerdi ve o işi en iyi biçimde yapmak için her şeylerini verirlerdi. Söylediklerini kastederlerdi. Eğer bir şeyler için söz vermişler ise, onu kesinlikle yerine getirirlerdi. İnsanoğlu işte böyle olmalıdır. Günümüzde insanlar sözlerini tutmuyorlar. Bir şey yaparken herkesi memnun etmeye çalışıyorlar. Geçmişte, insanların zihinlerinde beliren düşünceler, üzerinde hızla ilerledikleri bir yol gibiydi -düz bir çizgi gibiydi. Bugün ise insanlar herkesi memnun etmeye çalışıyorlar. Şunun hakkında endişeliler, bunun hakkında tasalılar ve zihinlerinden yayılan düşünceler yatay bir biçimde hareket ediyor Zihinlerinin çabucak reaksiyon verip, hareketlerinin ise yavaş olmasının sebebi budur. Bazı insanlar ağzını açar ve bir cümle sarf etmeden önce bir süre çabalar. Bugün insanların yavaş hareket etmesinin ve gece olmadan önce sadece "Yirmi Li" yürüyebilmelerinin sebebi budur. Eğer bu şekilde giderlerse, insanlar umutsuz bir hale gelecektir. İnsanlar daha karışık bir hale geldikçe, daha da kötü bir hale gelirler. Herkes bunu bilmektedir.

Fakat bazı insanlar şöyle diyebilir: "Eğer ben karışık bir kişi olmazsam, o durumda başkaları benden istifade eder." Fakat ben sizlere aynı zamanda, eğer kim kötü ise, yapmış olduğu her şeyin bedeline katlanacaktır da demiştim. Tam olarak, insanlar bu halde olduğundan dolayı, siz insanlar, hepiniz, kendinizi bu şekilde korumak istediğinizden dolayı, insan toplumu bu aşamaya geldi ve aşağı doğru kayıp gidiyor. O yüzden herkesin bu çorbada kaşığı vardır. Bu yaşantınızda hiçbir hata yapmamış olsanız bile, geçmiş yaşantılarınızda yaptınız. Aslında cümlelerinizin ve de eylemlerinizin tamamı, modern akımlar ile uyum içerisindedir. Bu durum, akıntı ile sürüklenmek ile aynı şeydir.

Soru: Bir panik hali hissi içerisindeyim ve uygulamamda yapmam gerekenleri iyi yapmadım. Geriye fazla zaman kalmadığından korkuyorum.

Shifu: Her türden takıntı bulunmaktadır -bu gibi takıntılar bile. Hatta Üç Diyarın ötesine gideceğiniz gün bile, eğer herhangi bir korkuya kapılırsanız, düşersiniz. O yüzden hiçbir şeyden korkmamalısınız. Bu iyi bir biçimde uygulama yapamamak korkusu da nedir böyle? Bunun gibi tek bir korku bile sizi uygulamanızda başarılı olmaktan alıkoyabilir. Endişelerinizi bir kenara bırakın ve kendinizi geliştirin, tüm endişelerinizi terk edin. Şu anda Fa'yı edinmiş bulunuyorsunuz, geriye korkacak ne var? Geçmişte bir deyiş vardı: "Sabah Tao'yu duymuş biri akşam gönül rahatlığı ile ölebilir" Bunun gerçek anlamını hiç kimse anlayamamıştır. "Sabah Tao'yu duymuş biri, akşam gönül rahatlığı ile ölebilir" cümlesi ile ne denmek istenmektedir? Bu cümle ile eğer bir kişi sabah Tao'yu duyarsa, gece ölecektir mi denmek isteniyor? Hayır, öyle denmek istenmiyor. Bu; eğer kişi sabah Tao'yu duymuş ise, gece ölecek olsa bile bundan korkmamalıdır, anlamına gelir. Onun gerçek anlamı budur. Hepiniz bir düşünün: "Tao'yu duymuş olarak -Tao'yu kimler duymuştur? Tao'yu elde etmiş olanlar sizlersiniz. Kafanızı dolduran şey Fa değil midir? Kafanızı doldurmuş olan şey Fa'dır! Kafanızı doldurmuş olan Fa zihninizin içine işlemiştir, buna şüphe yok. Aksi takdirde onu hatırlayamazdınız. Eğer gerçekten de ölmüş olsaydınız, Fa'yı elde etmiş olan kısmınız nasıl olur da cehenneme gidebilirdi veya nasıl olur da yeniden reenkarnasyonun altı yollu döngüsüne girebilirdi? Bu kısım Fa'yı elde eden ve Fa'ya asimile edilmiş olan kısımdır. Bugün, bu denli sınırsız bir Fa'yı öğrendiniz ve kitabı ardı ardına okuyorsunuz. Niçin hala bu gibi şeyleri düşünüyorsunuz? Sadece uygulamanıza odaklanın. Tüm korkular takıntıdır ve tüm takıntılar engeldir.

Soru: "Zaman ile diyalog" makalesini okurken, uygulayıcılar "Zaman" hakkında farklı anlayışlar ediniyorlar.

Shifu: Farklı anlayışlar taşımak normaldir. Yeni olan bir şeyi duyar duymaz, hemen bir başka takıntı geliştiriyorsunuz. Sizlere söyleyebilirim ki -sizlerin de birazcık hayal ettiğiniz gibi- birçok ama birçok şey Tanrıdır; onların kim olduklarının farkına varmadan, bazılarıyla sık sık konuştunuz bile. Bu evren çok büyüktür. İnsanların bilmesine izin verilmeyen çok şey vardır. Kendinizi uykulu hissetmediniz mi? Kitabı daha okur okumaz kendinizi uykulu hissetmediniz mi? Veya Fa'yı çalışır çalışmaz uyku bastırmadı mı? Size, onların bu insan boyutunda var olan Tanrılar olduklarını söyleyeyim. Eğer onları kırıp geçemezseniz, bir insan olarak kalırsınız. Size kasti olarak hiçbir şey yapmıyorlar -onlar herkese bu şekilde davranırlar. İnsanların kendilerini yorgun ve uykulu hissetmelerinin sebebi budur. Eğer insan olma durumundan kurtulmak istiyorsanız, bunu başaramadan önce, her şeyin üstesinden gelmek zorundasınız. Eğer onlarla uyum içerisinde olursanız, sizin sadece bir insan olduğunuzu düşünürler.

Soru: Sidney Konferansı ve ABD'deki Fa Konferansları kitabında Shifu, kozmostaki boyutların yapıları ve hayatın kaynağı hakkında konuşuyor. Bunun bizim uygulamamız ile nasıl bir ilişkisi var?

Shifu: Kozmosun yapısının ve hayatın kaynağının, sizin uygulamanız ile çok yakından ilgisi bulunmaktadır. Ve ben bir sebepten dolayı onlar hakkında konuşmuştum. Eğer oraya ulaşmak için Fa'ya yeterince iyi çalışmamış iseniz ve düşünsel alanınız da o seviyeye ulaşmamış ise, onun konu ile bir ilgisi olmadığını hissedersiniz. Fakat ABD'deki konferanslarım, salonda bulunan üç binin üzerinde yüksek eğitimli insanı hedeflemekteydi. O Dafa uygulayıcılarının yarısı, yüksek lisans ve Master derecelerini de içeren ünvanlara sahiplerdi. Bazıları üç ila beş ünvan elde etmişti. Onlar Çin"in elit kesimi idi; onlara konuşuyordum. O uygulayıcılar birçok ve birbirinden farklı alanlarda uzmanlaşmışlardı. Zihinleri oldukça derin ve açıktı. Konu Fa'yı çalışmaya gelince, herkes bir engele sahiptir. Henüz çözülmemiş olan düğümler birer engeldir. O konuları konuşmamın sebebi, onların kendi spesifik durumlarına bağlı olarak yaratmış oldukları düğümleri çözmek zorunda olduğum içindi. Sebeplerden biri buydu. Tabii ki, daha da fazla sayıda derin içsel anlamlar da bulunmaktadır.

Soru: Ayaktaki egzersizi yaparken, sadece "çemberi tutma" hareketini yapabilir miyiz? "İki Kozmik Ucun Açılması" egzersizinde, üst kol mu dirsek ile bilek arasındaki kısmı yönlendirmeli, yoksa dirsek ile bilek arasındaki kısım mı, üst kolu yönlendirmeli?

Shifu: Bizim egzersizleri uygulama yöntemimiz çok esnek bir yapıdadır. Eğer herhangi bir hareketi tek başına yapıyor olsanız bile, bu bir sorun teşkil etmez. Çalışan insanların ihtiyaçlarına uygunluk göstermesi ve yoğun programları içerisinde onların da uygulama yapmasına olanak sağlaması açısından, böyle esnek bir biçimde tasarlandı. Her türlü koşul içerisindeyken xiulian uygulayabilirsiniz. Daha fazla zamanınız olduğunda daha fazla yapın. Meşgul olduğunuzda daha az yapabilirsiniz. [Zamanınız olduğunda telafi edin] Fakat bütün egzersizleri yapmak sizin açınızdan en iyisidir. İşte bu şekildedir.

"İki Kozmik Ucun Açılması" egzersizini yaparken, ne bilek ile dirsek arasında kalan alt kol üst kolu yönlendirmeli, ne de üst kol alt kolu yönlendirmelidir. Kolun tamamı bir bütün olarak hareket ediyor. Fakat 5. egzersizde kolun ön kısmı üst kolları hareket ettiriyor. "İki Kozmik Ucun Açılması" egzersizini yaparken, eğer gücünüzü kolun ön kısmına verirseniz, hareketiniz biraz daha zarif görünür. Burada söylemekte olduğum şey, bu gibi önemsiz detayları ince eleyip sık dokumamanız gerektiğidir. Önemli şeylere yoğunlaşmalı ve Fa'yı çalışmalısınız!

Soru: Bir kişi, sahte kitaplar satmasını durdurduğum için bana alınmaya başladı. Bazı uygulayıcılarımızı egzersiz alanından alıp götürdü. Ona nasıl davranmalıyım?

Shifu: Eğer sahte kitaplar satarak para kazanıyorsa size açıkça şunu söyleyeceğim: O benim uygulayıcım değildir. Eğer sahte kitaplar alıyor ve onları uygulayıcılara alış fiyatı üzerinden satıyorsa, o durumda kitapları diğer insanlar için alıyor demektir ve o zaman onun Fa'ya zarar verdiğini söyleyemeyiz. Eğer kitapların içindeki metinler değiştirilmiş ise ve o da bunu bilmiyorsa, o zaman artık bunu yapmamasını söylemelisiniz. Problem bu şekilde ele alınmalıdır, anlaşmazlık çok da şiddetlendirilmemelidir. Eğer daha sonra kendi grubunu oluşturmak için uygulayıcıları egzersiz alanından koparmaya başlarsa, o davranış kesinlikle bizim Dafa uygulayıcılarımızın bir davranışı değildir.

Soru: Rüyalarımda sık sık vücudumu kontrol eden hortlak gibi şeyler görüyorum. Bu olduğunda aklıma erdemli bir Fa içerisinde uygulama yapan bir uygulayıcı olduğumu getiriyorum.

Shifu: Kötü şeyler gördüğünüzde korkmayın. Bu korkutucu görüntüleri sıklıkla yeni uygulayıcılar veya bir süreden beridir uygulama yapıyor olmalarına karşın azimli olmayan, çok yavaş bir gelişim gösteren ve uzun zamandan beridir aynı seviyede kalmayı sürdüren uygulayıcılar görebiliyor. Peki, bunun sebebi nedir? Bunun sebebi, bir başka boyutta, sıradan insanların "alt dünya" dedikleri yerde, bizim dünyamızda bulunan yaşam sayısı kadar yaşamın olmasıdır. Bizler gece uykuya giderken, orada gündüz vaktidir. Bizim için burada gece yarısı iken, onlar için gündüz vaktidir; burada bizim için gündüz vakti iken, onlar için orada gece yarısıdır. Sizler geceleyin burada uykudayken, onlar için orada dışarı çıkma zamanıdır. Eskiden yaşlı insanlar şöyle derdi: "Geceleri dışarı çıkmayın!" Kendilerine ait sebepleri vardı. Çünkü bu gibi şeylerin çoğu geceleyin dışarıdadır. Bizim gündüz vaktimiz esnasında onlar dinlenirler.

Xiulian uygulamaya ilk olarak başladığınızda, [sıradan insan seviyesinden başladığınızda] eğer göksel gözünüz o seviyede açılırsa, onları görürsünüz. Bunun sebebi, çok düşük bir seviyede, [sıradan insan seviyesinde] başlamış olmanızdır. Onları görebildiğinizi bilirler, o yüzden sizinle temas kurmak için gelirler; veya uygulamanıza engelleme yaratan birtakım olayların meydana gelme olasılığı da vardır. Bütün bunlar mümkündür. Ne olursa olsun, kendinizi iyi bir biçimde kontrol etmeli ve onlara aldırmamalısınız; sadece Fa'yı çalışmaya ve uygulamanızı yapmaya odaklanmalısınız. O zaman o seviyeyi çok kısa bir sürede geçersiniz; gelişim göstermeniz üzerine, artık onları görmezsiniz çünkü seviyeniz yükselmiştir ve artık size ulaşamazlar. Her ne kadar hala sıradan insanlar arasında uygulama yapıyor olsanız da vücudunuzun etrafını saran alan ve zaman-alanı değişime uğramıştır. Bütün o şeyler çok küçük bir hale gelir. Bunun bir sonucu olarak, artık onları görebilmeniz mümkün olmaz ve artık canınızı daha fazla sıkamazlar. Bunları Zhuan Falun ve Falun Dafa'nın İçeriğinin Açıklanması kitaplarında açıklamıştım.

Soru: "Kimin için var oluyorsunuz" makalesi, bize insan kısmını tamamen terk etmemizi ve bu insan kabuğunu reddetmemizi mi söylüyor?

Shifu: Evet. İnsanlarımızın birçoğu, ilk başlarda, bu Fa'nın iyi olduğunu düşünür; çünkü bu Fa'nın insanlar açısından faydalı olduğunu düşünürler. "Bir uygulayıcı olmak, sıradan insan toplumuna zarar vermez ve toplum için oldukça da faydalıdır. Bunu öğrenmeliyim" şeklinde düşünürler. Düşünce biçimlerinin temeli, insanidir. Bazı insanlar, uzun bir zaman boyunca, Dafa'mız ile ilgili her şeyi, insan kriterleri ile değerlendirmeyi sürdürdüler. Bir şeyin, günümüz çağdaş insanlarının düşünceleri veya toplumunun yöntemleri ile birazcık da olsa uyuşmadığını düşündüklerinde, onu beğenmiyor veya kabul etmiyorlar. Aslında, savundukları şeyler insanlara ait olan şeylerdir; insan olma durumundan kurtulmak istemiyorlar. Sebep budur. Siz uygulayıcılar için esas hedef Tamamlanmaya ulaşmak ve insan olma durumundan kurtulmaktır. İnsan fikir, kanı ve düşüncelerine yapışıp kalmanıza kesinlikle izin verilmez.

Soru: İş sıradan duygulara geldiğinde buna dayanabiliyorum. Fakat başkalarının benim hakkımda kötü yorumlar yaptığını duyduğumda, buna dayanmanın birazcık daha zor olduğunu görüyorum.

Shifu: Aslında sahip olduğun dayanıklılık henüz sıradan bir standarda bile ulaşmış değil. Orada oturup dayanabileceğini düşünüyor olman hayalden başka bir şey değil. Eğer problemlerle gerçekten yüzleştiğin zaman onlara dayanabiliyorsan, işte gerçek dayanıklılık odur. Dolayısıyla, bu konuya gelince, eğer Fa'yı okuyarak bunu anlayabilirseniz, bunu başarmanız mümkün olacaktır diye düşünüyorum. Sorunlarla karşılaştığınızda veya aniden problemler baş gösterdiğinde, o anda ne kadar dayanabileceğiniz, en hayati şeydir. Bazı insanlar hiçbir şekilde dayanamazlar -prensipleri anladıklarında bile. Ona dayanıklılık diyemezsiniz. Bazıları da dayanabileceklerini söyler, fakat problemler aniden baş gösterdiğinde hala doğru biçimde davranamazlar. O durumda, o kadar da iyi değildir. Bir problem aniden ortaya çıktığında dayanabiliyorsanız ve hatta gardınızı rüyalarda bile düşürmüyorsanız, işte o zaman sağlamsınız demektir. Rüyalar, xiulian uygulaması olarak kabul edilmez, fakat xinxing'inizin sarsılmaz olup olmadığını test edebilecekleri doğrudur. Sizin hakkınızda kötü şeyler söyleyenler, sıradan insanlardır -Tanrılar veya Budalar değil. Bir uygulayıcı bunlardan niçin etkilenir ki?

Soru: Bazen Fa'nın prensiplerini anlamaya çalışırken veya bir xinxing testinden geçerken, içimden Shifu ile konuşuyorum. Bu bir takıntı mıdır?

Shifu: O bir takıntı değildir. O bir takıntı olarak isimlendirilemez. Fakat bununla birlikte, her ne kadar benimle konuşabilsen de, herhangi bir cevap veya yardım beklentisi içerisinde olmamalısın. Ayrıca benden sana birtakım güzel şeyler vermemi veya sana karşı hoşgörülü olmamı da beklememelisin. Bunların hiçbiri bir işe yaramaz. Benimle konuşmanda bir sakınca yoktur. Dolayısıyla, benimle konuşabilirsin. Bir niyet ile konuşuyor olabilirsin, fakat dinlerken ona kulak asmam. Hiçbir şeyin peşinde koşma ve her şeyi doğal bir biçimde elde edeceksin. Kasıtlı yapılan hiçbir şey bir işe yaramaz; benimle herhangi bir niyet taşıyarak konuşmamalısın. Bazı insanlar: "Sadece Shifu'ya bakmak istiyorum, çünkü Shifu bir keresinde bize: kişi bir şeyin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu, Shifu'nun yüz ifadesine bakarak söyleyebilir demişti. O yüzden her sabah kalktıktan sonra, bugünün iyi bir gün olup olmayacağını görmek için, Shifu'nun resmine bakıyorum. Her gün bir şey yapmadan önce Shifu'nun resmine bakıyorum" diyor. O durumda, takıntınız oldukça güçlenmiş demektir. Bazı uygulayıcılar bir şeyler yaptıktan sonra, kendilerini kararsız bir durumda hissettiklerinde ve de doğru mu yoksa yanlış mı yaptıklarını hakikaten bilmediklerinde, alıp resmime bakar ve gerçekten de ipucu edinirler. Xiulian uygulaması kalbinizi ve zihninizi geliştirmeniz ile ilgilidir. Fakat siz bu takıntıyı terk edeceğiniz yerde, hepsini benim önüme koyuyorsunuz.

Size günümüzde insanların Budizm yoluyla niçin xiulian uygulayamayacaklarını anlatayım. En önemli sebeplerden birisi, uygulama yapıyor olmaları değil, bir şeylerin peşinde koşuyor olmalarıdır. Fakat bir şeylerin peşinde olduklarının farkında değiller. Buda'ya tapınırlarken akıllarından neler geçiyor? "Ailemdeki şu kişi hasta. Buda, onu kutsaman için sana yalvarıyorum çünkü ben sana inanıyorum." Yani: "Ben Buda'ya inanıyorum, ben tütsü yakıyorum." demek istiyorlar. Dolayısıyla da, bir Buda ile pazarlık yapıyorlar. Bazı insanlar Buda'ya tapınırken şöyle düşünüyor.......Buda'ya tapınıp, tütsüler yakarlarken, zihinlerinde herhangi belirli bir güdü yoktur, fakat her gün bunu yaparlarken: "Bunu yapmak Buda'ya saygı göstermek ve Budalığı geliştirmek anlamına geliyor. Buda bak, Buda'ya karşı ne kadar da inanç dolu bir kalbe sahibim" şeklinde düşünüyorlar. Kendi kendilerine: "Buda'nın önünde çok sadığım. Buda bunu görüyor olmalı." diye düşünüyorlar. Buda, bu türde herhangi bir düşünceyi kabul etmez. Bu kişinin hiçbir şekilde iyi olmadığını düşünür.

Budizm'deki insanların ne şekilde xiulian uygulandığını artık bilmediğini sıkça söylüyorum. Söylemek istediğim işte budur. Hiçbir şekilde bunun farkında değiller; taşıdıkları niyetler oldukça derinlerde gizlenmiş durumdadır. Günümüzde insanlar çok kurnaz bir hale gelmiş. Günümüzde insanlar takıntılarını nasıl saklayacaklarını biliyor. Ve bunun ardından, takıntılarını sakladıklarını da saklıyorlar. Bu türde bir insana baktığımda onu kurtarmanın çok zor olduğunu biliyorum. Ona bununla ilgili bir ipucu verdiğimde, o kişinin kendisi bile, gizlediklerini gizlemek için kullandığı bu gizleme durumunun farkına dahi varmıyor. Dahası, onun gerçek problemini işaret ettiğimde -Fa bedenlerim onun asıl problemlerine dikkat çektiğinde- Fa bedenlerimi kandırmaya çalışıyor, sanki sıradan insanların üstesinden geliyormuş gibi. Ona numara yapıyor ve: "Ah, hatalıydım" diyor. Sonra da saklanmış olan şeyi örtbas etmek için tekrar başka bir kılıf buluyor -bir başka kılıf kullanıyor. Böyle bir kişi nasıl kurtarılabilir? Şu anda, hala sizlere burada öğretmekte olan ve uygulayıcılarına rehberlik etmekte olan Shifu'nuza sahipsiniz. Fakat tapınaklarda bulunanlar -kimsenin ilgilenmediği o kişiler- onlar nasıl xiulian uygulayabilirler? İnsanlar bu safhaya ulaşmış durumdadır. Daha ne yapılabilir?

Soru: Birçok uygulayıcının not aldığını görüyorum. Shifu lütfen bu konu hakkında konuşur musunuz?

Shifu: Not alanlarınız: bunu durdurmanız daha iyi olacaktır. Peki neden? Sizlere şunu söyleyeyim, dikkatinizi daha fazla sayıda not almaya odaklıyor olduğunuz için, konuştuğum şeylerin tamamını duymanız mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla ne kadar çabalarsanız çabalayın, her şey eksiksiz bir biçimde yazamayacaksınız. Eğer eksik notlar alırsanız ve gidip onları başkaları ile paylaşırsanız, içerik dışından alıntımı yapmış olursunuz. Ve ayrıca, siz de yaptığım konuşmayı iyi bir biçimde duymamış olacaksınız. Verilecek zarar işte bu kadar fazladır. Her şeyi hatırlayamasanız da, konuşmamdan anladığınız her bir nokta ile birlikte, gelişim kaydetmekte ve Fa'ya asimile olmaktasınız. Bu gerçek gelişimdir. Buradan çıkıp gittiğinizde, hepiniz bir değişimden geçmiş olacaksınız. Not alan kişilerin hiçbir şekilde bir değişimden geçmeyecek olmaları imkân dâhilindedir. Bozulma işte bu kadar büyüktür. Daha önce bu problem hakkında konuşmuştuk. Notlar almayın.

Soru: "Fa'nın açıklanması" makalesinin içsel anlamını biraz daha açar mısınız lütfen.

Shifu: Eğer onu sizin için belirgin bir hale getirmek istemiş olsaydım, açık bir biçimde yazardım. O, sizin aydınlanmanız içindir. Ondan ne kadar anlayış elde edebilirseniz iyidir. Eğer onu hiçbir fikir ve kanı olmaksızın anlamaya çalışırsanız, ona ne kadar az aydınlansanız da, anlayışınız yanlış olmayacaktır; sadece aydınlanmış olduğunuz şey sınırlı olur ve çok fazla şey anlamamış olursunuz. Fakat yanlış olmaz. Eğer size açıklıkla söyleyebilseydim, onu o şekilde yazmazdım.

Soru: Kanılar ile takıntılar arasındaki ilişki nedir?

Shifu: İyi olduğunu düşündüğünüz, kendinizde sürekli barındırdığınız ve terk etmediğiniz şeyler, takıntılardır. Daha net bir hale getirmek gerekirse, terk edemediğiniz her şey bir takıntıdır. Çok basittir. Birçoğunuz Fa'yı yeterice iyi çalışmıyorsunuz. Fa'yı yeterince iyi çalışmamanızın sebebi, ona çalışmadığınız veya çalışmak için yeterli zamanı ayırmadığınız değildir -sebep, Fa'yı sıradan insan zihniyeti ile çalışıyor olmanızdır. Psikolojik ihtiyaçlarınıza uyan kısımları seçip ayırıyorsunuz. Onların iyi olduğunu düşünüyorsunuz ve onları seçerek okuyorsunuz. İhtiyaçlarınızı karşılamadığını, sizinle herhangi bir ilgisi olmadığını düşündüğünüz kısımları atlarsanız ve düşünceleriniz ile uygunluk göstermeyen kısımları bile atlar ve seçerek okursanız, o zaman uygulama içerisinde asla yükselemezsiniz. Zhuan Falun'da anlattığım bazı konular, her ne kadar sizinle veya xinxing'inizle ilgili değillermiş gibi görünse de, kitap farklı seviyelerdeki ve farklı formlar içerisindeki meseleleri kapsamaktadır. Mesela gong hakkında konuşuyormuşum gibi görünüyorken bile, gerçeği söylemek gerekirse, anlatıyor olduğum şey, xinxing'iniz ile bağlantılı konuları içermektedir. Kitap sistematiktir. Sadece tek bir bölümü bile atlarsanız, bir işe yaramaz. Eğer düşüncenizi değiştiremezseniz, bu durum gelişiminizi ve Tamamlanmanızı hakikaten engelleyecektir.

Soru: Arada sırada sanki bir şey kafama bastırıyormuş gibi hissediyorum fakat bunun ne ile ilgili olduğunu anlayamıyorum.

Shifu: Sadece aldırma. Hiçbir şey için endişelenme. Xiulian uygulaması sürecindeki bir uygulayıcı olduğunuz müddetçe, deneyimlediğiniz tüm durumları iyi şeyler olarak görmelisiniz. Daha önce, "Üç Çiçeğin Başın Üzerinde Toplanması" hakkında konuşmuştum. "Üç Çiçeğin Başın Üzerinde Toplanması", sadece çok düşük bir seviyede gerçekleşir ve "Üç Diyar İçerisindeki Fa" xiulian uygulaması içerisindeki bir tezahürdür. Kişi daha yüksek bir seviyeye ulaştığında, daha yüksek seviyelere ait tezahürler gerçekleşecektir. Kişinin kafasının üzerinde çeşitli türlerde biçimler oluşacak ve kişinin kafasında hissedeceği baskı da oldukça büyük olacaktır. Belirli tezahürlerden bahsettiğim anda, bir takıntı geliştirmeniz veya sevince kapılmanız muhtemeldir. Buda heykellerinin farklı varyasyonlarda bedenlere sahip olduğunu görmüş olabilirsiniz, bazılarının dört kafası vardır, bazılarında bir kafa diğer bir kafanın üzerine, ve yine bir kafa diğer bir kafanın üzerine kümelenmiş biçimdedir.....Uygulamanız esnasında bütün bunlar gerçekleşecektir. Bu, Buda Fa'nın ihtişamıdır. Veya en azından bu, Buda Fa'nın ihtişamının kısmi bir tezahürüdür. Dahası, bu sadece tek bir olaydır. Gong'un ve Fa'nın binlerce, on binlerce hatta yüz milyonlarca farklı tezahür biçimleri belirecektir. Nasıl olur da kafanızda hiçbir şey hissedemezsiniz? Gong sütununuz uzadıkça, size baskı yapar, kafanızda bir baskı olduğunu hissedersiniz. Her türlü şey gerçekleşecektir. Bu güzel şeyleri kötü şeylermiş gibi görürseniz, xinxing'inizi nereye yerleştirmiş olacaksınız? Bu durum, ulaştığınız seviyenin kriterlerine uygun olacak mıdır? Sizlere sıklıkla, eğer göremiyorsanız, sorun değildir dememin sebebi budur. Onu iyi bir şey olarak görmelisiniz. Her birinize tek tek, her bir seviyede meydana gelen tüm olaylara ait en ufak ayrıntıları baştan sona anlatmak, benim açımdan imkânsız olurdu. Eğer yapsaydım, halinizden çok mutlu olurdunuz. Her gün bu değişimlere odaklansaydınız, artık xiulian uygulayamazdınız. Sizlerle bu konular hakkında konuşmamamın sebebi budur. Sizler sadece kalbiniz ve zihniniz üzerinde sıkı bir biçimde çalışmalısınız -gerçek gelişim sadece kalbinize ve zihninize bağlıdır. Eğer kalbiniz ve zihniniz yükselmez ise, gerisi boşunadır.

Soru: Bir testi geçemediğim zaman Shifu'nun resminin önünde pişmanlığımı dile getiriyorum. Bunu yapmamda bir sakınca var mı?

Shifu: Pişmanlığını göstermende herhangi bir sorun yoktur. Bu yanlış bir şey değildir, fakat bunun ardından davranışını düzeltmelisin. Eğer bugün pişmanlığını gösterdikten sonra, kapıdan dışarı çıkıp yine eski sen olursan, o zaman pişmanlığını dile getirmen için geri gelmenin faydası nedir? Shifu'ya, bir şeylerden pişman olduğunu söylediğinde, onu düzeltmek için kararlı olmalısın.

Soru: Lütfen, "İçsel Xiulian ile Dışsal Uzlaşım" makalesindeki "Bu büyük, gerçekleşmesi yakın bir tehlikedir" cümlesini açıklar mısınız?

Shifu: Bu makaleyi yazdım, çünkü bazı uygulayıcılar bu konu ile ilgili sorular sormuştu. Bana: "Ben Falun Gong uyguluyorum. Falun Gong iyi ve toplumdaki insanların ahlakının yeniden iyi bir hale dönmesine yardımcı oluyor. Fakat eğer herkes çok merhametli olursa, yabancılar bize saldırdığında ne olacak? Eğer bir savaş çıkarsa ne olacak" diye sormuşlardı. Bu makaleyi o soruya cevaben yazmıştım.

Savaşlar sadece insanlar savaşmak istiyor gibi bir sebep yüzünden çıkmaz. Her şeye cennet tarafından karar verilir ve her şey kozmik şartlar tarafından yönlendirilir. İnsanlar ne kadar strateji yaparlarsa yapsınlar, ne kadar kafa patlatırlarsa patlatsınlar veya ne kadar denerlerse denesinler, hiçbir şekilde başarıya ulaşılamayacakları zamanlar vardır. Bazen yaptıkları işte başarılı olduklarında, bunun, sarf ettikleri çabanın bir sonucu olduğunu düşünürler. Fakat gerçekte ise, yaşamları içerisinde gösterdikleri çabalar ve aktiviteler kaçınılmazdır. İşte böyledir. Dolayısıyla, insanlar hiçbir şey yapmazlarsa, güzel şeyler sadece oturdukları yerde avuçlarına düşmez. Bundaki sebep, insanların yaşamlarını bu şekilde sürdürmeleri ve hiçbir zaman Tanrılar gibi yaşamayacak olmalarıdır. Bunu onlara söyleseniz bile, inanmayacaklar ve birbirleriyle mücadele etmeye ve savaşmaya devam edeceklerdir. İşte bu sizin bildiğiniz tipik insandır. Netice itibarıyla, mücadele etmek ve savaşmak kaçınılmaz davranışlar ve insan tutumları haline gelir ve onlar sadece insandır. O yüzden, insan toplumunun durumu, insanların kendi durumlarından kaynaklanmaktadır.

Soru: Bizler xinxing'imizi geliştirirken, karmamız yok ediliyor. Bu durumda, o karma, xinxing'imizi geliştirmemiz konusunda bize yardımcı olan kişilere mi geçiyor?

Shifu: Hayır, onlara geçmiyor. Sahip olduğun şeyleri kaybetmeye oldukça takılmış ve onları kaybetmekten bayağı korkuyormuşsun gibi görünüyor. (Gülüşmeler) Sizlere şunu söyleyeceğim, kesinlikle düşündüğünüz gibi değildir. Sizin için çok ama çok şeyi yok ettim. Gerçek şu ki, onlara sizin için ben katlanıyorum. Bir kişi için, işlemiş olduğu suçları ve yapmış olduğu şeyleri geri ödememesi gibi bir durum söz konusu değildir -bu kesinlikle yasaktır. Bu, cennetin bir yasasıdır. Size bırakılan ve yok etmek zorunda olduğunuz karma miktarı, olması gerektiği kadardır -ki böylece uygulama yapmanızı sağlayabilir- o, xinxing'iniz ve dayanma gücünüz ile orantılıdır. Eğer birazcık bile fazla olsaydı düşerdiniz ve xiulian uygulayamazdınız. Sizler için karmaya katlandığım için sizlerden bir şeyler isteyeceğim gibi bir şey yoktur. Her şey bana aittir ve benim hiç bir şeye ihtiyacım yoktur. Birtakım kötü şeyler doğrudan yok edildi. Ve bu, benim dışımda hiç kimsenin yapamayacağı bir şeydir.

İsa'nın niçin çarmıha gerildiğini biliyor musunuz? Sakyamuni'nin niçin Nirvana'yı seçmek zorunda kaldığını biliyor musunuz? Birçok insan Sakyamuni'nin parmak kemiklerini görmek için Famen Tapınağına gider; onlar gerçekten de Sakyamuni'nin parmak kemikleridir. Peki, eğer onun parmak kemikleri bu şekildeyse, vücudu nasıl olur da çürüyebilirdi? Vücudunu kendisi ile birlikte götüremez miydi? Vücudu tamamen yüksek enerji maddesine dönüşmüştü ve artık hiçbir şekilde insanın etten-kemikten olma vücudu değildi. Peki, o niçin hala Nirvana yolunu seçti? Xiulian uygulama sürecinde, sahip olduğunuz borçlar, sadece insanların arasında işlenmiş olan günahlar değildir; farklı kozmik vücutlardaki, farklı seviyelerdeki ve farklı ortamlardaki borçlarınız da inanılamayacak kadar çoktur. Bütün bunlar, insanların kendi başlarına hiçbir şekilde çözemeyeceği şeylerdir. Aşağı seviyelerdeki Tanrıların dahi bunları halletmelerinin hiçbir yolu yoktur. Fakat birisi, bir kişiyi kurtarmak istiyorsa ve o kişi xiulian uygulama isteği taşıyorsa, nasıl olur da ona karşı merhametli olamazsınız? Bir Buda merhametlidir ve o yüzden de onu kurtarmaya çalışacaktır. Fakat borçlu olduğu o bütün o şeylere ne olacak? O kişi için bu meseleleri çözmek zorundasınızdır ki, bu aslında, o durumda, o kişinin borçlarının kördüğüm olmuş kısımlarının Buda'nın kendi üzerine kalması anlamına gelir. Bir Buda insanları kurtarmak için buraya geldiğinde, etten kemikten bir fiziksel vücuda sahip olmak zorundadır. Peki, o düğümler nereye bağlanırlar? Onun, etten kemikten olan o fiziksel vücuduna bağlanırlar. En sonunda, ne Buda ne de İsa, kendi fiziksel vücutlarını kurtarmayı başaramazdı; çünkü kendilerini, kurtarıyor oldukları örencilerinin edinmiş oldukları borçlardan hiçbir şekilde kurtaramazlardı; ve bu durum, çeşitli seviyelerde ve farklı zaman periyotlarında edinilmiş olan çeşitli türlerdeki karmik borçları da içeriyordu -ve bunun sebebi kozmostaki çok ama çok fazla sayıda şeyi içeriyor olmasıydı. Kendilerini hiçbir şekilde kurtaramazlardı. O yüzden de böyle bir yol seçtiler: fiziksel vücudu yok etmek yâda vücudu yaktırmak işte bu sonla her şeyi sonlandırmak amacındalar. Her şey çözüldü ve onların borçlarını ödediklerini düşündüler.

İsa, ödeyebileceği kadar borcu ödemek ve kendisine karşı diğer boyutlardan yönelen kin ve dargınlığı ortadan kaldırmak için, çarmıha gerilmeyi ve o acıyı çekmeyi kabul etti. Fakat hala bana: "Shifu, beni şu-şu şekilde kurtarmalısınız" veya "Shifu, beni şöyle bir yöntemle kurtarmalısınız" gibi notlar gönderen kişiler var. Ben de "Budaların sizi kurtarmak zorunda olduklarını veya başka bir işleri olmadıklarını ya da sizi kurtarmaya meraklı olduklarını mı düşünüyorsunuz?" diyorum. Sakyamuni, Budaların ve Rulayların sayısının, Ganj Nehrindeki kumlar kadar çok olduğunu söylemişti. Ganj Nehrinin tüm kıyısı boyunca kaç adet kum taneciği vardır? Rulayların sayısının, Ganj Nehrindeki kumlar kadar sınırsız sayıda olduğunu söylemişti. Çok fazla sayıda Rulay bulunmaktadır. Sakyamuni'nin o günlerde kendi seviyesindeki algılayışından yola çıkarak söylemiş olduğu şey budur. Peki, o zaman niçin yığınla Buda, insan meseleleri ile ilgilenmek için buraya gelmiyor? Aslında, yukarıda bulunan bir Buda'nın, aşağı gelmek gibi bir zorunluluğu yoktur: sadece elini bir kez sallar ve insan ırkının sahip olduğu tüm hastalıkları yok eder ve tek bir el hareketi, insanoğlunun sahip olduğu tüm karmayı yok eder ve onları kurtarır. Fakat hiçbiri bunu bu şekilde yapamazlar.

İnsanoğlu borçlu olduğu her şeyi kendi başına ödemek zorundadır, borçlu oldukları şeyler sadece insanoğlunun içinde bulunduğu bu boyut ile sınırlı değildir. Eğer onları kurtarmak istiyorsanız, kalplerini en kökünden değiştirmek zorundasınız. Sadece bu şekilde o gerçek bir kurtarılma sayılır. Eğer onların borçlarını, onların yerine siz ödemişseniz ve onları tamamen temizlemişseniz, fakat onların zihinsel seviyeleri yükselmemiş ise, elbette, dışarıdan bakıldığında sanki iyiymiş gibi görünürler, fakat tamamı sahtedir! Niçin zihninizin en derinde bulunan kısmının değişmek zorunda olduğunu söylüyorum? Bazı insanlar: "Fa'yı öğrenmeye geldim çünkü hastaydım. Başlangıçta bilmiyordum fakat sonradan Shifu'nun bunun hastalık iyileştirmek için olmadığını söylediğini anladım" der. O durumda iyileşmekten bahsetmez. "Pekâlâ, iyileşmek hakkında hiçbir şey sormayacağım." der. İçinden kendi kendine: "İyileşmek ile ilgili hiçbir şey sormayacağım. Sadece kitabı okuyacak ve egzersizleri yapacağım. Zamanı geldiğinde, Shifu elbette ki hastalıklarımın icabına bakacaktır." diye düşünür. Dışarıdan bakıldığında iyidir, fakat kalbinin en derin noktasında değişmemiştir. Bu, insanları kandırmak anlamına gelir, hatta Shifu'sunu bile. Bu nasıl olur da bir işe yarayabilir? Aslında, bu kişi sadece kendisini kandırmaktadır.

Bu şu anlama gelir; eğer değişmek istiyorsanız, kendinizi, kalbinizin en derin kısımlarından başlayarak değiştirmelisiniz -en derin doğanızdan. Sadece bu, gerçek yükselmedir ve sadece bu, gerçek dönüşümdür. Eğer xinxing'inizin doğası değişmemiş ise, bir problem ile karşılaştığınızda, takıntınız derhal ortaya çıkacaktır -yükselecek ve kendisini gösterecektir Eğer Budalar bu şekilde olsaydı bu korkunç bir şey olmaz mıydı? Değişimler, kişinin en derin doğasından gelmelidir. Xiulian uygulamasının çok ciddi bir konu olduğunu söylemiş olmamın sebebi budur. Eğer kendinizi en derin doğanızdan başlayarak gerçek anlamda değiştirmiyorsanız, faydasızdır. Fakat insanlar toplum içerisinde iyi olmaya, örnek olmaya veya kahraman olmaya çalıştıklarında -ve bunun ardındaki güdü ne olursa olsun- iyi bir niyetten bile doğmuş olabilir -onlar daima bir maksada veya bir güdüye sahiplerdir. Dolayısıyla, o kişinin iyi olan tutumu uzun sürmeyecektir ve gelecekte hatalar yapmayı sürdürecektir. Geçmişte: "Daima ölüyü öv, diriyi değil" şeklinde bir deyiş yok muydu? Çünkü insanlar şunu anlamışlardı: "Eğer kişi gelecekte tekrar bir hata yaparsa ne olacak?" Hiçbir yasa, hiçbir düzenleme, hiçbir mücadele insanların doğasını ve taşıdıkları kalbi kesinlikle değiştirmeyecektir. Değişmeyi başaramadan önce, kişinin kalbinin gerçek anlamda oynaması gerekir.

İster Sakyamuni'nin Nirvana'sı olsun ister İsa'nın çarmıha gerilmesi -ki onlardan az önce bahsettim- insanlar için işte böyle büyük bir acıya katlanmışlar ve onların uğruna korkunç acılar çekmişlerdir! İnsanlar nasıl davranmak zorundadır? Sorumlulukları kime karşı olmalıdır? Kimler için yaşamalıdırlar? Eğer kendinize karşı sorumluluk sahibi iseniz, aklı başında bir biçimde yaşamak istemez misiniz? Eğer herkes kendi noksanlıkları konusunda kendisini irdeleyebilseydi, insan toplumu uygarlığı elbette ki gelişirdi. Bizim Dafa'mız bunun olmasını sağlayabilir. Fakat benim Dafa'yı açıklamamın sebebi, kesinlikle, sıradan insan toplumuna ait olan bu gibi şeyler için değildir. Bizim amacımız uygulayıcıların kendilerini geliştirebilmelerini mümkün kılmaktır, fakat giderek artan bir biçimde insanın Dafa'yı öğrenmesiyle birlikte, onlar bir bütün olarak, insan toplumunun gelişimini teşvik edecek bir ortam biçimlendireceklerdir. İşte birbirleriyle bu şekilde ilişkilidirler. Fakat şunu açıklığa kavuşturayım: Ben kesinlikle toplum için, belirli insanlar için veya toplum içerisinde başarı elde etmek için bir şeyler yapmaya çalışmıyorum. Sizin için amaç, Tamamlanmaya ulaşmaktır.

Soru: Yanlış bir şey yapmamın hemen ardından vücudum karma temizlenmesi yaşadığında, bu durum, Shifu'nun tanımlamış olduğu, "aynı yaşam süresi içerisindeki karmik cezalandırma" durumu mudur?

Shifu: Aynı yaşam süresi içerisinde gerçekleşen cezalandırma olgusu, eskiden var olmaktaydı ve gelecekte de var olmaya devam edecek. Çok da önemli olmayan küçük hatalar, aynı yaşam süresi içerisinde cezalandırma durumu ile sonuçlanabilir. Kişi kötü bir şey yaptıktan sonra, kapıdan dışarı adımını attığı an kötü bir biçimde düşer veya kapıdan dışarı çıktığında kendisine bir şey çarpar. Sertliğin şiddeti her ne kadar değişkenlik gösterse de, kişi hala cezalandırılmaktadır. İnsanlar genellikle diğer boyutlardaki yüksek seviyeli yaşamların varlığına inanmazlar, o yüzden bir şey olduğunda, onun tesadüfen meydana geldiğine inanırlar. Sadece insanları zekâya sahip canlılar olarak görüyorlar. İnsanlar ne kadar da anlamsız bir hale gelmiş! Bu evrenin her yeri, yaşamlar ile doludur. İnsanlar kötü şeyler yapıyor ve istedikleri gibi davranıyorlar; bir kişi bu hale geldiğinde, aynı yaşam süresi içerisinde karşılaşacağı ceza, giderek daha da azalır. Peki, bu durumda ne olacak? Karma biriktirecektir ve giderek daha da fazla biriktirecektir. Ondan çok fazla biriktiğinde, yaşamı kısalacaktır. Ne kadar fazla karmaya sahip olursa, hayatı bir o kadar kısalacaktır ve ilaveten gelecek olan karma, hayatını daha çok kısaltacaktır. Örneğin, çok fazla kötü şey yapmış olan kişiler ve "bağışlanamayacak kadar şeytani" bir duruma ulaşmış olan kişiler, bu dünyada ölseler bile, diğer boyutlarda öldürülmeye devam edeceklerdir -ta ki sahip oldukları karmanın tamamını ödedikleri ana kadar- durmaksızın öldürülmenin sayılamayacak kadar çok yolu vardır. Yani bir başka deyişle, her şeyin bedelini ödemek zorundadırlar. Bu hakikaten çok ama çok korkunçtur. Bununla birlikte, bizim uygulayıcılarımıza gelince, onlar için olaylar faklıdır; sıradan insanlar için olduğu gibi değildir. Büyük çoğunlukla, gelişim göstermenizle birlikte karmanız dönüştürülür ve ipuçları ile harekete geçirilirsiniz.

Soru: Eğer uygulamamı evde yaparsam, Shifu egzersizleri dışarıda, egzersiz alanında yaptığım zamankinden daha mı az gong dönüştürür?

Shifu: Eğer evde xiulian uygular, gerçek anlamda bir uygulayıcı olarak davranır, sağlam ve azimli bir biçimde xiulian uygularsan, o zaman, dışarıda uygulama yapmandan daha farklı olmaz. Fakat insanlar genellikle kendisinde tembellik taşır -bunu inkâr edemezsiniz- çünkü düşünceleriniz henüz o seviyeye ulaşmamıştır. Grup olarak egzersizleri yaptığınız ortamdan uzaklaştığınızda, bu durum sanki teşvik edilmeyeceğiniz gibi bir durumdur ve sizi uygulama içerisinde yönlendiren dışsal faktörden mahrum kalırsınız. Örneğin, meditasyon yaparken, diğer insanlar dayanılamaz ölçüdeki acıya dayanıyor ve kimse bacaklarını indirmiyor ise, siz de kendi bacaklarınızı indirmeye utanırsınız. Bu durum sizi egzersiz zamanını uzatmaya zorlar. Yani, bunun gibi bir ortam, sizi birçok anlamda ileri doğru iter. Öyle bir ortam olmadan, eğer iyi bir biçimde davranamazsanız, o dışsal faktör tarafından mahmuzlanmaz, gevşeyebilir ve azimli kalmayı başaramayabilirsiniz. Hala uygulama yapıyor olmanıza rağmen, gösterdiğiniz gelişim birazcık daha yavaş olabilir. Aradaki ilişki budur. Eğer gerçekten olması gerektiği gibi davranabilirseniz, o zaman nerede uygulama yaptığınızın bir önemi yoktur. Tek endişe, gerektiği gibi davranamayabilecek olmanızdır. Bazı insanlar: "Ben kendimi disipline edebilirim" diyebilir. Bazı insanlara inanırım ama bazılarına değil, çünkü şunu çok net bir biçimde görüyorum: Henüz o seviyeye ulaşmamışlardır.

Soru: Fa'ya zarar veren bir kişi Zhuan Falun II'nin kopyasına birtakım uygunsuz yorumlar yazdı. O kitabı ne yapmalıyız?

Shifu: Kitabı yakabilirsiniz. Bazı insanlar işte bu kadar baştan çıkmış bir durumdadır. Yani her türden insan bulunmaktadır -Budalara küfredenler bile. O kişinin ağzından Budalara küfreden cümleler çıktığı an, ana ruhu aşağılara düşer. Geriye kalan şey, insanlar arasında bu bedeniyle dolaşan yarı ölü bir kişidir. Bu türde bir kişi, futi için en kolay hedeftir; bunun ardından derhal bir futi gelir. Bir ruha sahip olmadan, kişinin sahip olduğu bu vücut, boş bir kabuktan başka bir şey değildir ve o durumda futi onun kontrolünü ele geçirir. Bunun gibi çok fazla sayıda durum vardır. Ve çok sayıda bu gibi sahte qigong ustaları bulunmaktadır. O insanlar hakikaten en kötü insanlardır.

Soru: En iyi kalpli Rus insanları Hıristiyan. Fa'yı elde etmeleri için onlara nasıl yardım edebiliriz?

Shifu: Eğer koşullar izin veriyorsa onlarla konuşabilirsiniz. Öğrenmek isterlerse öğrenebilirler; eğer ilgilenmezlerse, onları kendi haline bırakın. Ayrıca Dafa ciddi ve de kutsaldır -biz hiç kimseyi öğrenmesi için zorlamayız. Hangi ulustan olduğunuz bir fark yaratmaz. Bizler Dafa'yı sadece şu anda Fa'yı bilmeyenlerin öğrenmesini sağlamak için yaymaktayız ve bu nedenden dolayı onları geride bırakmayız. Bir kişinin öğrenip öğrenmemeyi istemesi onun kendi işidir. Aynı şey, yabancılar ve Çinliler için de geçerlidir. İnsanlar bir kişinin iyi biri olup olmadığını günümüz insan standartları ile değerlendiriyor. Herkesin bir iyi, bir de kötü kısmı vardır. Ayrıca, insan toplumunun tamamı, aşağılara doğru düşmektedir. Göreceli konuşacak olursak, yeniden erdemli bir hale gelmek gibi iyi bir niyet taşıyan birtakım iyi insanlar hala bulunmaktadır. Bu en değerli şeydir. Fakat sıradan insanlar arasında ne kadar iyi olduklarına gelince, bunun o kadar da önemli olduğunu düşünmüyorum. En değerli şey, sadece tekrar erdemli olma niyetleridir. Bu olmadan, onlar açısından kurtarılmak çok zordur.

Soru: Sıradan bir insan bir Dafa kitabını yok etmek istedi ve bir uygulayıcı de kitabı korumak için onunla kavga etti. Hoşgörü anlamında başarılı olabildi mi? Karma edinmiş midir?

Shifu: Bu uygulayıcının yanlış yapmış olduğunu söyleyemeyiz. Fakat bizler sorunlar ile karşılaştığımızda, onların üzerinde düşünmeliyiz. Bu kişi niçin sizin gözünüzün önünde kitabı yok etmek istedi? Birtakım takıntılarınızın olması mümkün mü acaba? Veya belki de sizde -sizin kendinizde- yanlış giden bir şeyler vardır. Eğer o anda düşüncelerinizi düzeltirseniz, belki kitabı yok etmeyi o anda durdurabilir. Bu çok muhtemeldir. Her ne zaman bir problem ile karşı karşıya kalırsanız, öncelikle kendi içinize bakmalısınız diye sıklıkla söylüyorum. Problemin sizinle hiçbir ilgisi yoksa bile, soruna şahit olduğunuzda, hala kendi içinize bakmalısınız. O zaman hiçbir şeyin sizi yolunuzda yürümenizden alıkoyamayacağını söyleyeyim.

Soru: Ben Falun Dafa uyguluyorum. Fakat kocam Değişimler Kitabına çalışıyor. Kitaplarının bazılarını ona söylemeden yaktım. Kötü bir şey mi yaptım acaba?

Shifu: Hayır, kötü bir şey yapmadın. Bizim Fa'mız cümlelerin ardında içsel anlamlar barındırmaktadır. Fakat o sahte qigong ustaları tarafından yazılan kitaplar da cümlelerinin ardında birtakım şeyler barındırır. Onlar o denli derin anlamlara sahip değillerdir, ondan ziyade Üç Diyarın ötesine geçemeyen yüzeysel şeyler barındırırlar. Ve o şeyler şeytanidir. Görünümleri o hayvanların, tilkilerin, şeytanların, hortlakların sahip olduğu görünümlerdir ve o türdeki pis ve karmakarışık şeyler gibi görünürler. Onların hepsi kapkaradır, insanlara zarar vericidir ve yin doğasına sahiplerdir. O yüzden, o şeylerin evinizde olması hakikaten kötüdür. Kocan bütün o şeyleri cahilliğinden dolayı kabul etmektedir ve o şeyler ona zarar vermektedir. O yüzden eğer onları yaktıysan, yakmışsındır. Fakat sana sinirlenirse, seninle tartışırsa, hırgür çıkarırsa veya seninle kavgaya tutuşursa, o zaman bunu yaparak sıkıntı yaratma. Eğer önemsemezse, o zaman onları yakmakta bir sorun yoktur. Sen hala kendi içine bakmak zorundasın: "Acaba benim hala bir tür takıntım mı var?" Çok sayıda şeyin bir sebepten dolayı meydana geldiğini düşünüyorum. Bununla birlikte, o şeyler seni etkilemeyecektir, çünkü sen xiulian uyguluyorsun ve vücudunun etrafında bir kalkan bulunmaktadır. Hepinizin etrafında kalkanlar bulunmaktadır; aksi takdirde sadece başkaları size engelleme yaratmakla kalmazdı; aynı zamanda siz de başkalarını etkilerdiniz.

Soru: "Evrenin evrimi" ne anlama geliyor?

Shifu: Hepiniz biliyorsunuz ki, "evren" insanlar tarafından tanımlanmış bir şeydir. Evren tam olarak hangi büyüklüktedir? İnsanlar bunu tam olarak açıklayamazlar. Bizim genel olarak bahsettiğimiz evren, sadece, görebildiğimiz kozmik bir genişliktir Günümüz bilim adamlarının teleskoplar ile gözlemleyebildiği en büyük genişlik, bizim bu küçük evrenimizin sınırlarını aşmamaktadır. Yani basit bir biçimde ortaya koyacak olursak, "evren" ile bahsedilen şey budur. Fakat bizim bu küçük evrenimiz devasa kozmosun bir trilyonda biri bile değildir. O, bu küçük, çok ama çok küçük olan bu boyutun içerisindedir -devasa kozmosun bir trilyonda birinin trilyonda biri büyüklüğündeki bu alanın içerisindedir. Sadece bir toz zerreciğinin içerisinde bulunan bir toz zerreciğinin içerisindeki bir toz zerreciğinin de içerisindeki bir toz zerreciğidir -işte bu kadar küçüktür. Devasa kozmosun tamamı hareket halindedir ve devasa genişlikteki kozmik vücutlar da hareket halindedir. Evrenin hareket halinde olduğunu söylemez misiniz? Bu hareket canlılar oluşmasına sebep olur ve türleri yaratır. Xiulian uygulayıcıları bu hareketi "evrim" olarak isimlendirir. İnsan zihni o denli yüksek seviyeli şeyleri kavrayamaz. Bu kozmos o kadar büyüktür ki, uygulamanızın en yüksek seviyesine ulaştığınız Tamamlanma anında, onu hala akıl almaz derecede büyük bulacak, korku ve merakla karışık bir saygı ile haykıracaksınız.

Soru: Shifu "Şöhrete olan kaygı sizi Tamamlamaya ulaşmaktan alıkoyacak en büyük engeldir" demişti. Peki, bir kişinin sıradan insan toplumu içerisinde ün takıntısı yoksa fakat gong arayışında ise ve de yaptığı Dafa işinde iyi tanınan bir olmak istiyorsa ne olur?

Shifu: O zaman onun bu takıntısı ortaya çıkartılır; bu yüzden de yok edilmelidir. Bazen uygulayıcılarımızın bir kısmı, buna eski uygulayıcılar da dâhil, kesinlikle bir uygulayıcıya yakışmayan çok kötü takıntılar sergiliyorlar. Bununla birlikte, o kişinin iyi bir kişi olmadığını söyleyemeyiz. Çünkü onun yok etmiş olduğu takıntı ve saplantıları artık görememektesiniz, sadece henüz yok etmemiş olduğu takıntılar kendisini göstermektedir. Yani bir başka deyişle, onun çok sayıda takıntısı apaçık bir biçimde ortada değildir, çünkü kendisini oldukça iyi geliştirmiştir; sadece henüz yok etmemiş olduğu takıntılar kendisini gösterebilir. O yüzden, henüz yok edilmemiş olan takıntılar kendisini gösterecektir. O kişinin iyi bir kişi olmadığını söyleyemezsiniz -sadece sahip olduğu takıntının iyi olmadığını söyleyebilirsiniz.

Bir kişi kendisini nasıl geliştirmiş olursa olsun, henüz yok etmemiş olduğu takıntılarını saklayamaz. Kendisini nasıl geliştiriyor olursa olsun, en inatçı takıntılarını açığa çıkarmak için her türlü yöntemi kullanırım -olabilecek en kutsal işi yaptığını düşünüyorken bile. Dafa işi yapıyor olduğunuzda bile kendilerini göstermelerini sağlayacağım. Eğer o iş, o kişinin gelişimi için ona yardım etmiyorsa, bu iyi değildir. Onun xinxing'inin gelişmesi, bir numaralı önceliğe sahiptir, yükselmesi en büyük önemi taşıyan şeydir. Sadece, eğer kalbi saf ve temiz ise ve kendi problemlerinin farkına varabiliyor ise, o zaman tekrar çalışmaya gittiğinde, o iş en kutsal iş olacaktır. Dolayısıyla, birçok uygulayıcımızın yaptıkları işte başarıya ulaşamamasındaki sebep, kendilerinde çok sayıda takıntıyı barındırıyorken çalışmalarıdır -çeşitli takıntılarını terk edemiyorlar. Dafa işleri yapıyorken ister kendileriyle ilgili şeylere yapışıp kalmış olsunlar veya isterlerse bir takıntı geliştirmiş olsunlar, bir takıntıya sahip oldukları müddetçe, yapılan iş esnasında ortaya çıkarılacaktır. Ve özellikle de, taşıdıkları niyetin iyi olmadığı zamanlar, başarılı olmalarına daha az izin verilen zamanlardır. Dolayısıyla o durumda büyük engellerle karşılaşacaklardır. Bunun sebebi, kutsal bir doğaya sahip olan bir işi kötü bir kalple yapmalarına izin verilmemesidir. Eğer kutsal bir işi saf ve temiz bir kalple yapmayı başarabilirlerse, sadece o zaman, yaptıkları iş gerçek anlamda kutsal olacaktır.

Soru: Meditasyon esnasında uygulayıcılardan birinin bacakları titremeye başladı ve ardından da kustu. Kendisini kontrol edemedi. Shifu bunu açıklayabilir misiniz lütfen?

Shifu: Herkesin durumu farklıdır. Şu anda burada bu gibi bir ortamda konuşuyor olduğum için, bu konuyu evrensel bir yaklaşım tarzı ile ele almak zorundayım. Eğer bir kişi, egzersizleri yaparken saf ve temiz bir durumda olamıyorsa, eğer hala başka şeyler uyguluyorsa veya sadece tek bir uygulama yönteminde odaklanamıyorsa veya diğer qigong okullarına ait olan şeyleri düşüncelerine ekliyorsa, o durumda buna benzer her türden durum kendisini gösterebilir. Bir diğer ihtimal de şudur, çok fazla miktarda karmaya sahip olanlar, karma yok edilirken, güçlü bir biçimde reaksiyon gösterebilirler. Bu da, buna benzer bir duruma sebebiyet verebilir.

Soru: Aydınlandığımız şey doğrultusunda davranmalıyız, öyle değil mi?

Shifu: Evet. Kendinizi tam anlamıyla doğru bir biçimde ele almanız mümkün olmayabilir; daima doğru şekilde davranmanız konusunda her zaman için belirli bir zorluk derecesi vardır. Fakat xiulian uygulayıcıları, kendilerini bu gibi bir standartta tutmayı sürdürmelidir.

Soru: Tamamlanan kısım fazlalaştıkça, kişinin seviyesinin bir o kadar yükseleceği doğru mudur?

Shifu: Daha fazla ayrıldıkça kişi daha yüksek seviyelere ulaşır gibi bir şey yoktur. Sadece, standardı karşılayan kısım ayrılabilmektedir.

Soru: Shifu "ayrılma" konusunu anlatırken, bütün benliğimizin sizinle gideceğini mi söylemek istemiştiniz? Ve bu, kendimiz ile birlikte ne kadar şey götürebilirsek, bir o kadar iyidir anlamına mı geliyor?

Shifu: Aslında, şunu bilmiyorsunuz: Sizler şu anda Fa'yı edindiniz ve zihniniz kararlı bir biçimde kaldığı müddetçe, kendinize ait olan Tamamlanma yolundasınız. Buna şüphe yok.

Soru: Bir kişinin merhameti arttığında, dayanma gücünün de bir o kadar arttığı doğru mudur?

Shifu: Hayır, doğru değildir. Duygunun bir parçasının yok edilmesinin ardından, merhamet doğar. Kişinin dayanabilme kapasitesi, birçok faktörün birleşiminden kaynaklanan bir yetenektir.

Soru: Shifu'dan zorluklarımı arttırmasını isteyebilir miyim? Böylece karmamı daha çabuk bir biçimde öder ve orijinal, gerçek benliğime daha kısa bir zaman içerisinde dönebilirim.

Shifu: Hayır. Kendiniz için ne düşünürseniz düşünün, bir işe yaramayacaktır. Kendiniz için kasıtlı olarak zorluklar ve acılar arayışında olamazsınız. Bu yanlıştır. Gerçek şudur ki, ayarlamaların tamamı sistematiktir. Bu şeyler hakkında çok fazla düşünmeye gerek yoktur.

Soru: Sanırım her şeyi sadece bu üç kelime: "Zhen-Shan-Ren" doğrultusunda yapmalıyım. Bu şekilde düşünmek doğru mudur?

Shifu: Evet. Zihniniz kararlı olduğu müddetçe, ilerlemeli, her şeyi bu şekilde yapmalı ve gereksinimleri takip etmelisiniz. Fakat Fa'yı çok çalışmaya ihtiyacınız vardır. Aksi takdirde, Zhen-Shan-Ren'in farklı seviyelerde var olan içsel anlamlarını bilemezsiniz ve o durumda da davranışlarınız içerisinde gerçek anlamda Zhen-Shan-Ren uygulayamazsınız.

Soru: Aydınlanamadığım şeyler var. Niçin olayları bütünselliği içerisinde anlayamıyorum gibi görünüyor?

Shifu: Onları anlayamıyorsan, bu önemli değildir. Yazmış olduğum şeylerin hepsini kısa bir zaman dilimi içerisinde anlamak zorundasın gibi bir şey yoktur. Fa çalışmaların giderek derinleştikçe, bütün o şeyleri anlayacaksın.

Soru: Bazen resminizi daha görür görmez korkuyorum. Bunun niçin olduğunu merak ediyorum.

Shifu: Korkan sen değilsin -o senin düşünce karman.

Soru: Grup halindeki Fa çalışmaları için bir yer tutmamızda bir sakınca var mı? Böylelikle herkes oraya gidebilir ve orada Fa'ya çalışabilir.

Shifu: Eğer olanaklar iyiyse ve çok konforlu bir ortam haline gelirse, o zaman sanırım çok rahat bir biçimde uygulama yapıyor olacaksınız. Bu çok da iyi bir şey değildir. Eğer gerekli şartlara sahipseniz, yani, eğer bu türde bir yeriniz varsa ve orayı herhangi bir ücret ödemeden temin edebiliyorsanız, o zaman bu duruma karşı olmam. En azından kışın yağmur, kar vs. yağdığında oraya gidebilirsiniz. Eğer daha iyi bir ortam yaratmak için para harcamak zorunda iseniz, ne kadar çok veya ne kadar az para gerektiriyor olursa olsun -bu iyi bir şey değildir.

Soru: Kırsal bölgelerde bulunan uygulayıcılar, kitabınızda bahsettiğiniz bilimsel terimler konusunda fazla bilgi sahibi değiller.

Shifu: Bunlar, onlara açıklanabilecek olan şeylerdir. Terimlerin orijinal anlamlarını açıklayın, yani, orijinal kelimeleri açıklayın -kelimelerin yüzeydeki anlamlarını. Fakat Fa'yı okumalısınız ve yazılış sırasına göre okumalısınız ve okuduğunuzu anlayarak okumalısınız.

Soru: Eğer bazı kelimelerin yüzeydeki anlamlarını anlayamazsam, sözlükten onlara bakabilir miyim?

Shifu: Evet, bu bir problem değildir. Sözlükler, cümlelerin sadece yüzeydeki anlamlarını açıklarlar. Fakat benim genelde kullanmakta olduğum kelimeler, sözlüklerde bulunmamaktadır.

Soru: Bizim hemen yan tarafımızda yaşayan Hıristiyan bir kişi var. Benden sürekli kaligrafi yapmamı istiyor. Hayır demek beni rahatsız ediyor, fakat evet dersem de, engellemeye maruz kalacağımdan korkuyorum.

Shifu: Bunu yapmışsan yapmışsındır. Bizler diğer insanlara sadece fayda sağlayabiliriz. Bütün o şeylerin bizi etkileyebilecek olması gibi bir şey yoktur. Aslında, ister Hıristiyanlık olsun ister Katoliklik, ben onları sadece bir meslek olarak görüyorum. Onu, bir xiulian uygulaması olarak görmüyorum. O sadece bir meslektir.

Soru: Terk etmek istediğim şeyler var. Bunu niçin başaramıyorum?

Shifu: Bu, onların biçimlenmiş düşünceler haline elmiş olduğu anlamına gelir. Eğer o şeyleri unutamıyorsan bile, onları püskürtmek için bir yol bulmalısın. O zaman giderek zayıflayacak ve en sonunda da yok olacaklardır.

Soru: Herkesin dördüncü takım egzersizdeki aynı bölüm içerisinde "mekanizmayı aşağı doğru takip etmesini" sağlamak daha mı iyidir? Bazen farklılıklar çok büyük oluyor?

Shifu: Evet doğru -hareketleriniz birbiriyle ne kadar uyumlu olursa, bir o kadar daha iyi hissedilecektir. Çünkü egzersizleri yaparken, vücudunuzun dışında bulunan mekanizmaları güçlendirmektesiniz. Sizin uygulamanız, o mekanizmaların durmaksızın dönmesine bel bağlar; o mekanizmalar sizi otomatik bir biçimde ve her saniye geliştirir. Ezersizleri yaparken o mekanizmaları güçlendiriyorsunuz. O yüzden, hareketleriniz birbirleriyle senkronize olduğunda ve herkes hareketleri aynı anda yaptığında, enerji daha güçlüdür ve mekanizmaları daha iyi güçlendirirsiniz.

Soru: Kışın sıcaklık -30 derece civarındayken egzersizleri kapalı yerde yapmakta bir sakınca var mı?

Shifu: Egzersizleri dışarıda yapmak için elinizden geleni yapın, çünkü onları yıllardır bu şekilde yapıyoruz. Changchun'da ve Harbin'deki uygulayıcılar egzersizleri dışarıda yapıyorlardı. Eğer daha kalın giyinirseniz bir sorun olmaz. Fakat eğer hava aşırı derecede soğuk ise, egzersizleri kapalı bir alanda yapabilirsiniz. Hava çok soğuk olmadığında, egzersizleri yapmak için tekrar dışarı çıkabilirsiniz.

Soru: Bir uygulayıcı kendi parasıyla bir sınıf kiraladı. Bu durum paraya bulaşmak anlamına gelir mi?

Shifu: Bu, asistan merkezinizin yapmış olduğu bir şey değil, ayrıca egzersiz alanınız tarafından da yapılmamış. Uygulayıcının kendisi bunu yapmak istemiş, dolayısıyla, bu onun bireysel bir davranışıdır. Sizleri desteklemek için bir iyilik yapmak istemiş, durum budur. Bir birey olarak, sadece iyi bir şey yapmak istemiş. Fakat bizler şunu da göz önünde bulundurmalıyız: uygulayıcının bu işi destekleme kapasitesini, yani, finansal anlamda yeterli olup olmadığını. Birincisi bu. İkincisi ise, bu uygulayıcı uzun bir zamandan beridir uygulama yapıyor mu? Eğer fikrini değiştirirse, kayba uğradığını düşünebilir ve bu durum sonradan sorun yaratabilir. Bütün bu şeyler göz önünde bulundurulmalıdır. Fakat ben egzersizleri dışarıda yapmaya çalışmamızın en iyisi olduğunu düşünüyorum.

Soru: Egzersiz alanımızın yanında, birçok farklı qigong uygulamaları yapan insanlar var. Uygulayıcıların bazıları, engellemeye maruz kalacaklarından ve bu durumdan etkileneceklerinden korkuyor.

Shifu: Bu durumdan etkilenmeyeceksiniz. Onların bizim üzerimizde kesinlikle herhangi bir etkileri olamaz. Fakat: "Bize engelleme yaratacaklar mı acaba?" gibi bir düşünce de taşımamalısınız. Zihninizde bir dalgalanma olmamalıdır. Zihniniz buna takılıp kalmamalıdır.

Soru: Sahip olduğum düşünce karması özellikle son zamanlarda güçlü bir durumda. Hatta buraya bir düzenleme sonucu gelmiş olan bir şeytan olduğumdan bile korkuyorum. Bu düşünce karması, ben değilim, öyle değil mi?

Shifu: Endişelenme -o sen değilsin. O karmadır. Fakat sana şunu söyleyeceğim, herkeste bulunan bu şeyin miktarı farklılık gösterdiği için, bazı insanlarda daha fazla olabilir, dolayısıyla daha güçlüdür. Daha fazla düşünce karmasına sahip olanların daha fazla dayanması gerekiyor olabilir. Belki de önceleri bu anlamda daha fazla yanlış şeyler yapmışsınızdır, o sebeple, onu bastırmak ve ona karşı koymak için, gücünüzü son damlasına kadar kullanmalısınız. Ona, sizden uzaklaşmasını söyleyebildiğiniz müddetçe, geriye kalanın üstesinden gelmek kolay olacaktır.

Soru: İyi bir biçimde xiulian uygulayamadığımı düşünüyorum ve kendimde sanki çok fazla sayıda pis şey barındırıyormuşum gibi hissediyorum. Evde, Shifu'nun resmine bile bakmaya cesaret edemiyorum.

Shifu: Pekâlâ, sorun yok. Shifu durumun ne olduğunu biliyor. Biliyorum, eskiden hatalar yaptın. Bugün yeni bir başlangıç yap. O yüzden endişelerini bir yana bırak ve kendini geliştirmeye devam et.

Soru: Kızım düşük bir IQ seviyesine sahip. Fakat Fa'yı okumak ve egzersizleri yapmak konusunda üç yıldır ısrarcı davranıyor. Fakat Dafa'yı iyi bir şekilde anlamıyor. Onun da Tamamlanmaya ulaşması mümkün olacak mı?

Shifu: İş Fa'yı öğrenmeye gelince, düşük seviyeli bir IQ'nun bir problem olduğunu sanmıyorum. O, Fa'yı üç yıldır çalışıyor ve sarf ettiği çaba kesinlikle boş yere olmayacaktır. Birazcık fazla endişeli değil misin? O kadar da kötü olmayabilir. Sıklıkla, çocuklarımızın sıra dışı bir altyapısı vardır. Yukarıdan baktığında, hayatının hangi noktasında Fa'yı edineceğini açık ve net bir biçimde görmüş olduğu için ve ileride bu ailenin Fa'yı edinebileceğini gördüğünde, ne yapacağını görmüş olduğu için, bu aile içerisine reenkarne olmak istemişti. Bu gibi durumlar özellikle çok fazladır. O yüzden çocuklarımızın bazıları hakikaten olağanüstü iken, bazıları da birazcık daha düşük kapasiteli olabilir. Bunlar hakkında çok fazla düşünmemelisiniz.

Soru: Fa'yı çalışma ve xiulian uygulama seviyelerindeki farklılıkları ve de farklı bölgelerde yapılan xiulian uygulamasına ne şekilde bakmalıyız?

Shifu: Hiçbir fark yoktur. Her bölgede, çok azimli olan uygulayıcılar olduğu kadar, azimli olmayan kişiler de vardır. Her bölgede, akıllı, ortalama düzey ve akılsız kişiler bulunmaktadır. Bazı bölgeler Fa'yı daha sonradan edinirler ve gelişim anlamında birazcık geride olabilirler, buna şüphe yok. Fakat aynı zamanda eski uygulayıcıları geçen yeni uygulayıcılar da vardır. Fa'yı sonradan edinmiş olan birçok kişi beni birebir görmedi, fakat Fa ile ilgili çok derin bir anlayış taşıyorlar. Ve hızlı bir biçimde gelişim gösteriyorlar ve zihinsel engellerden yoksunlar. Önceleri, yeni uygulayıcılar, Fa hakkında anlayış kazandıkları bir geçiş süreci yaşıyorlardı. O zamanlar, Guangzhou'da Fa'yı öğretiyorken, ilk iki ders esnasında, uygulayıcılar ne hakkında konuştuğumu anlamıyorlarmış gibi görünüyordu. Sadece onun iyi olduğunu biliyorlardı, fakat ne hakkında konuştuğumu anlamıyorlardı. Yani, Guangzhou'da yaşayan insanların akılları -özellikle de ekonomik reform ve dışa açılması ile birlikte- para kazanmak ile dolmuştu. Ne hakkında konuşuyor olduğum konusunda, üçüncü veya dördüncü konuşmaya kadar sarsılmadılar ve ne olduğunun farkına varamadılar. Sadece ondan sonra büyük sayıda uygulayıcı yakalamaya başladı. Günümüzde, Fa'yı sonradan elde eden kişiler genellikle çok hızlı bir biçimde ilerliyorlar. Belki de bunun sebebi, ortamın biçimlenmiş olması ve koşulların her anlamda hazır bir hale gelmiş olmasıdır, yani dışsal koşulların bulunmasıdır.

Soru: Bazı insanlar, grup okumaları esnasında kitabı okumanın kitabı üst üste defalarca okumak demek olduğunu, konuşmanın gereksiz olduğunu, kişinin Fa'yı kendi başına anlaması gerektiğini ve günde bir bölüm okumamız gerektiğini düşünüyor. Bunun Fa'yı çalışmaya bir faydası var mıdır?

Shifu: Kitabı baştanbaşa okumak, kitabı sık sık okumak anlamına gelir -bunda anlaşılmayacak bir şey yoktur. Kitabı tekrar tekrar okumak anlamına gelmektedir -kitabı başından sonuna dek okuyun. Netice itibarı ile bizler Fa'yı birlikte çalışıyoruz, o yüzden de anladığımız şeyleri birbirimizle paylaşabiliriz ve birbirimizle konuşabiliriz. "Shifu'nun bu cümlesinin, bir anda şöyle bir anlam taşıdığının farkına vardım" veya "bu konuda hala yeteri kadar iyi değilim" gibi. Evde okurken bunu unutabilirsiniz. Şu andan itibaren bu eksikliği düzeltin. Yani bir başka deyişle, Fa'dan edinmiş olduğunuz anlayışları paylaşmanız ve kendi aranızda konuşmanız gerekmektedir. Fakat kitabı baştan sona okumak odak noktanız olmalıdır. Bir paragraf oku, sonra dur, fikir alışverişinde bulunmaya başla, sonra yeniden bir başka paragraf oku ve sonra daha fazla konuş gibi bir şey yapmamalıyız -bu iyi değildir. Kitabı, çok fazla defalarca okumanız gerekmektedir. Kendinizle ilgili konuşmanıza ayırdığınız vakit veya anlayışınızı paylaşmak için ayırdığınız vakit, Fa'yı okumak için ayırdığınız vakitten fazla olmamalıdır. Fa'ya çalışmak en hayati şeydir.

Soru: Bize Yüce Yasa'nın (Dafa'nın) orijinini, yani Zhen-Shan-Ren'i anlatabilir misiniz?

Shifu: Sizlere, bu kozmosun ne kadar büyük olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceğinizi söyleyeyim, dolayısıyla onun orijini hakkında konuşmak da mümkün değildir. Bunun yanı sıra, öyle bir dil de yoktur. Bu kozmos içerisinde, çok yüksek seviyelerde bulunan Tanrıların dilleri bile, kozmosun ne olduğunu açıklamak konusunda yetersizdir, değil ki insan dili. Kozmos, insanlar için sonsuza dek bir gizem olarak kalacaktır, onun ne olduğunu asla bilemeyecekler. Takıntılarınızı Fa çalışmaya döndürün!

Soru: Düşüce, fikir ve kanılar insanlar için en temel olan şey midir? Eğer hiçbir düşünce ve kanıya sahip olmasalardı, insanlar neye benzerlerdi?

Shifu: Herhangi bir kanı, düşünce ve fikirden yoksun olan bir kişi çok masum ve iyidir. Fakat kesinlikle bir çocuk gibi değildir -bir yetişkindir ve mantıklıdır. Çocukların kanı ve fikirleri yoktur; onlar saf ve iyilerdir. Her şeyi, bir amaç olmaksızın yaparlar. Fakat yetişkinler öyle değildir; hatta o kanılardan ve fikirlerden kurtulmuş olduğunuz zaman bile, hala onlar gibi olmazsınız. Çünkü artık herhangi bir kanıya ve de düşünceye sahip olmadığınızda, zaten yükselme sürecindesinizdir ve seviyeniz zaten oraya ulaşmış durumdadır. O yüzden, xiulian uygulama süreciniz esnasında fikir, kanı ve düşünceler aşamalı bir biçimde azaltılır ve zayıflatılır. Ta ki en sonunda onlar tamamen yok olana kadar. Olaylar işte bu şekildedir.

Soru: Grup olarak yaptığımız okumalarda bazen çok iyiyim ama bazen de pekiyi olamıyorum. Böyle değişken bir zihinsel durumu ne şekilde algılamalıyız?

Shifu: Bunlar sizin uygulamanız içerisindeki kendi durumlarınızdır. Kimse, her türlü ortam içerisinde, yaptıklarını durmaksızın iyi bir biçimde yapmayı başaramaz ve hiç kimse okuduklarını, çeşitli düşüncelerden kaynaklanan engellemeler olmadan anlamayı başaramaz. Fakat sizlere aynı zamanda şunu da söylemek istiyorum; her bir testinizde, onları iyi bir biçimde geçmeniz, onları iyi bir biçimde geçmemeniz, onları geçmeyi başarabilmeniz veya onları geçmeyi başaramamanız -xiulian işte budur. Eğer tüm testleri geçebilseydiniz, bir Tanrı olurdunuz! Ve artık xiulian uygulamanıza gerek kalmazdı, öyle değil mi? Fakat gevşemenize izin vermemelisiniz! Xiulian uygulaması içerisinde azimli olmalısınız.

Soru: Asistan merkezindeki bir koordinatör değiştirildikten sonra, kendi başına bir şeyler oluşturma çabası içerisinde bir grup uygulayıcıyı bizden uzaklaştırdı ve ayrı bir okuma grubu oluşturdu.

Shifu: Eğer o koordinatör hakikaten problemlere sahip idiyse ve bu sebeple değiştirildiyse, o durumda ben bunun gerekli olduğunu düşünüyorum. Para kazanan, uygulayıcıları yanlış şeyler yapmaya sürükleyen, doğru biçimde davranamayan ve problemlere sebep olanlar...benim görüşüme göre, onlar sadece bizim Fa'mızın itibarına zarar vermekle kalmıyorlar, aynı zamanda topluma da zarar veriyorlar. Bu türdeki koordinatörler değiştirilmelidir.

İster uygulayıcılar olsun, ister koordinatörün kendisi, yaptıkları hatanın farkına gitgide varacaklardır. Fakat bu zaman periyodunda, o koordinatöre kesinlikle sıradan bir insan muamelesi yapmamalısınız. Bunu yapamazsınız. Üstesinden gelmeyi başaramadığı meseleleri vardır, fakat o hala bir uygulayıcı olabilir. Fakat eğer yaptığı hareketlerle Fa'ya hakikaten zarar veriyorsa, o zaman o farklı bir meseledir. Eğer Fa'ya saldırıyorsa, Fa'ya zarar veriyorsa veya davranışları Fa'dan sapmış ise, o durumda zihninde şeytanlar geliştirmiş, Fa'dan tamamıyla sapmış ve kontrol dışına çıkmış demektir. Biz o kişiyi kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Eğer bu türde bir problem ortaya çıkarsa, üstesinden işte bu şekilde gelmeliyiz. Ben onu uygulayıcım olarak kabul etmeyeceğim.

Onun ardından giden kişilere gelince -hepiniz bir düşünün: Bu tesadüfî değildi. Xiulian, kumları alıp götüren bir gelgit dalgası gibidir. Bazı insanlar Fa'ya içtenlikle çalışmıyorlar ve muhtemelen onlar bu şekilde ayrılıp gideceklerdir. Bizim, ortalıkta dolaşıp kendisini uygulayıcıymış gibi tanıtan kişilere ihtiyacımız yoktur. Sebeplerden birisi bu olabilir. Uygulayıcılar geçici bir süreliğine yanlış bir anlayış taşıyabilir veya geçici bir süreliğine kafaları karışmış olabilir, fakat yaptıkları hatanın farkına vardıkları an, geri geleceklerdir. Bununla birlikte, bazı insanlar su katılmadık bir biçimde allak bullak olmuş durumdadır -buraya Fa'yı çalışmak için mi, yoksa ortalıkta dolanan birilerinin ardından gitmek için mi geldiniz? Bunu niçin düşünmüyorsunuz?

Soru: Shifu bir keresinde "Onlar için açık fikirli olma ve gerçek Tanrılar haline gelme zamanıdır" demişti. Birçok uygulayıcı bunu anlaşılması zor buldu.

Shifu: Bunu şu anda yavaş yavaş yapıyoruz, buna bugün konuşuyor olduğum şey de dâhildir. Birçok şey, hepinizi yavaş yavaş net fikirli bir hale getirmek için, bu konu ekseninde ele alınıyor

Soru: İnsan olma durumunu kırıp geçme testi, sık sık gerçekleşir mi? Yoksa sadece bir kez mi olur?

Shifu: Bunun gibi fırsatlar tabii ki sıkça gelmez. Belki gelecekte başka formlar olacaktır -belki olacaktır, belki olmayacaktır. Bunların hepsi bilinmezdir. Fakat eğer kendinizi temelden değiştirmezseniz, ne kadar şans gelirse gelsin onlardan geçemeyeceksiniz. Xiulian işte bu şekildedir. Size hiçbir zaman bir şeylerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği söylenmeyecektir. Eğer her şey sizin için bilinir bir hale getirilseydi, onları geçerdiniz, fakat o gerçek bir test olarak kabul edilmezdi. Sadece onun farkında değilken, kritik bir anda, sağlam olup olmadığınızı ve ileri doğru adım atıp atamayacağınızı anlamak için test edileceksiniz. Veya bir şeyin doğru ya da yanlış olduğuna hüküm verdiğiniz esnada, ne şekilde davranacağınızı görmek için test edileceksiniz.

Soru: Zhuan Falun'u okurken, eğer Zhuan Falun II'den ve diğer Dafa kitaplarından Zhuan Falun'un belirli kısımları ile alakalı olan bilgileri alır ve onlara birlikte çalışırsak, bu yaptığımız iyi bir şey midir?

Shifu: Hayır, bu iyi bir şey değildir. Sadece okumaya odaklanın. Bir kitabı okurken ona konsantre olmalısınız, bu şekilde okumalısınız ve sırası ile okuyun. Birtakım amaçlarla bir şeyler aramamalı veya birtakım amaçlarla bir şeyler yapmamalısınız. Bu bir işe yaramaz. Ve sizlere şunu söyleyeceğim: Belirli bir noktaya ulaştığınızda ve sizin için bir sonraki seviyeye geçme zamanı geldiğinde yükselmenize izin verilecek ve sizin için belirli bir seviyedeki Fa prensiplerini anlama zamanı geldiğinde onları bilmenize izin verilecektir. Diyelim ki, bugün bir şey yaptınız ve onun doğru mu yoksa yanlış mı olduğundan emin değilsiniz: Eğer elinize Zhuan Falun'u alır ve rastgele bir biçimde, belirli bir sayfanın açılması ile ilgili hiçbir niyet taşımaksızın, bir sayfa açarsanız, açtığınız sayfanın, o gün yapmış olduğunuz şey ile bağlantılı olacağını garanti ediyorum. (Alkış) Tabii ki, eve gittiğinizde, eğer bunu denemek isterseniz, o zaman o takıntı ile hiçbir şey bulamayacaksınız. Xiulian, ciddi bir iştir: Bunu, sanki bir çocuk oyunuymuş gibi denemenize asla ve asla izin verilmez, bu bir işe yaramaz. Bir başka deyişle, kendi güdüleriniz ile hiçbir şey yapmamalısınız.

Dafa kitabı olan Zhuan Falun, sistematik olan xiulian uygulaması içindir. Onu okumaya devam edin. Diğer kitaplara gelince, Falun Dafa'nın İçeriğinin Açıklanması, Zhuan Falun II gibi kitaplara gelince, onlar sadece referans için okunacak destekleyici nitelikteki materyallerdir. Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar isimli kitapların amacı, genel olarak görülen problemleri düzeltmek ve bir bütün olarak, uygulamanız içerisinde ortaya çıkmış olan yanlış durumları düzeltmek içindir.

Soru: Bazı kişiler Dafa'nın gücünün sınırsız olduğunu, dolayısıyla uygulayıcıların Fa'yı korumak zorunda olmadığını söylüyor. Söyledikleri şey doğru mu?

Shifu: Hayır doğru değil. Dafa'nın gücünün sınırsız olduğu doğrudur. Bugün bizler, hepimiz, sıradan insanların yaşadığı bu insan toplumu içerisinde xiulian uyguluyoruz. Eğer bozulmuş olan yüksek seviyeli varlıklar kötü şeyler yapmak için buraya gelseydi, o zaman Fa, onları yok etmesi için buraya Fa'nı koruyucusu Tanrıları veya diğer yüksek seviyeli varlıkları gönderirdi. Eğer bizim uygulayıcılarımız kötü şeyler yapsalardı ve Tanrılar gelip onları öldürseydi, herkes bu Fa'nın gücünün inanılmaz olduğunu kabullenir ve bir daha Fa'ya sorun yaratabilecek herhangi bir şey yapmaya cesaret edemezdi. O zaman artık xiulian uygulayamazdınız. Tanrılar, sıradan insanları öldürmek için buraya gelemezler, ayrıca, içerisinde xiulian uyguladığınız bu ortama zarar da veremezler. Uygulamamız sürecinde toplumun ve çeşitli insanların bizler için her türlü sorunu yarattığı çeşitli durumlarda Dafa'yı korumayı iyi bir biçimde başarabilirsek, bu Fa'yı korumak demek değil midir?

Kötü insanlara veya kötü şeyler yapan insanlara gelince, eğer kurtarılabilme olasılığı olan insanlar ise, onları ikna etmeye çalışabiliriz ve belki de kurtarılabilirler. Eğer kendi bildikleri şeyleri yapmayı akıllarına koymuşlar ise ve benzeri şeyleri yapmaya devam ederlerse -çılgın bir biçimde bunları yaparlarsa- o zaman, zamanı geldiğinde onlarla ilgilenir, gereğini yaparız. Ayrıca, şimdilik, uygulayıcılarımızı test etmek için kullanılıyor olma olasılıkları da vardır. Bizim uygulamamız biter bitmez, yapmış oldukları her şeyin bedelini ödemek zorunda kalacaklar, orası kesindir.

Soru: Tanrılar haline gelmeyi başaramayacak olan kişiler, niçin insan olarak bile kalamayacaklar?

Shifu: Kozmosun tamamı yenileniyor. İnsanlara gelince, bu xiulian uygulaması bittiğinde, artık bu ortama daha fazla gerek kalmayacak. Geriye kalmış olan insanlar değersiz insanlar olacaklar -çok daha yozlaşmış ve çok daha kötü olan insanlar olacaklar. İnsanlar artık iyi olmadığında yok edilirler. Hepiniz bir düşünün: Bu şekilde var olmaya devam edebilirler mi? İnsanlar gerçekten de Tanrılar tarafından yaratılmıştır. Bunu daha önce açıklamıştım, fakat şimdi daha detaylı açıklayayım. Sizin de bildiğiniz gibi, biz insanlar moleküllerden meydana gelmiş olan bir boyutun içerisinde yaşıyoruz. Fakat bizi çevreleyen her şeyin, havanın bile, moleküllerden meydana gelmiş olduğunu bilmiyor muydunuz? Yedikleriniz, içtikleriniz, temas kurduğunuz her şey, etrafınızı saran her şey ve görmeyi başaramadığınız şeylerin tamamı moleküllerden oluşmuştur. O yüzden, bir kişi dışarıdan baktığında -kişi Üç Diyara, bizim evrenimizin ortamının dışından baktığında- insanoğlu bir molekül yığınının ortasında değil midir? Bir moleküller yığınının içinde yaşamaktasınız; soluduğunuz hava bile moleküllerdir. Peki, insan boyutuna, Üç Diyarın dışından bakan yüksek seviyeli canlılar için, moleküller ne anlama gelmektedir? Tanrılar bu moleküllere genellikle "toprak" veya "çamur" derler. Çamurun içinde bulunmaktasınız, insanoğlu çamurun içerisinde debelenmektedir -Tanrılar işte bu şekilde görürler. Tanrılar burada bulunan her şeyi bu şekilde görürler. Aynı zamanda, farklı seviyelerde daha nitelikli maddeler de bulunmaktadır Bunu bu şekilde açıkladıktan sonra, İsa'nın -Yehova'nın insanları çamurdan nasıl yaratığı ile ilgili söylediklerini anlamak sanırım sizin için o kadar da zor olmayacaktır. O çamur, sizin gözlerinizle gördüğünüz çamur veya toprak değildir -burada bulunan her şey çamurdur. Onlar sizin kanınızın bile toprak olduğunu, çamur olduğunu düşünürler. Çünkü Tanrıların gözünde, moleküllerin düzlemi ve özellikle de en kaba moleküllerin düzlemi en pis ve en kötü çamurdur. İşte bu şekilde görürler.

Soru: Bazı insanların vücutları egzersizleri yaparken sola veya sağa doğru eğiliyor. Bu, diğerlerine biraz eğreti geliyor.

Shifu: Herkesin kendi durumu vardır. Bazı insanların vücutlarının belirli bir tarafında daha fazla, diğer tarafında ise daha az madde vardır. Bunun gibi durumlar vardır. Bu duruma, geçmişte farklı ortamlarda ve farklı durumlar altında siz, siz kendiniz sebep oldunuz. Ne olursa olsun, sizin sadece uygulamanıza odaklanmanız gerekmektedir ve ben sizler için bu durumların çaresine bakacağım. Siz kendi başınıza onların üstesinden gelemezsiniz. O yüzden siz sadece uygulamanıza odaklanmalısınız. Bir başka ekstra takıntıya sahip olmanız fayda getirmez. Eğer bu konu hakkında düşünmeye devam ederseniz, ağır bir yük, bir engel ve bir takıntı haline dönüşür. Sizlere daha az önce, her şeyi o kadar açtım ki artık hiçbir kapı yoktur ve ben sadece insanların kalbine bakıyorum demedim mi? Siz, bu koşullar altında bile hala kendinizi geliştirmiyorsanız ve ben de sizlerin kalbine bakmıyorsam, sizleri nasıl kurtarabilirdim, öyle değil mi?

Soru: Doğumdan sonra edinmiş olduğumuz bütün fikir kanı ve düşünceleri mümkün olduğunca çabuk bir biçimde nasıl yok edebiliriz?

Shifu: Tek yol, Dafa'yı çalışmak konusunda azimli olmak, aklınızda kötü düşünceler belirdiğinde bir uygulayıcı olduğunuzu hatırlamak ve doğru düşünceler ile onu bastırmaktır. Fa bedenlerim, sizin zihinsel aktivitelerinizi çok net bir biçimde görmektedir. Eğer aradaki ayırımı yapabilir ve onu kendiniz olarak görmezseniz, o durumda doğal olarak o, siz olmayacaktır ve de yok olacaktır. Fakat o, sizin için bir kerede yok edilmeyecektir. Farklı seviyelere bölünecek ve yavaş yavaş azaltılacaktır; çünkü onun bir kısmını bırakmak zorundayız ki -sizler bu sayede Fa'yı kendi başınıza anlayabilir ve xiulian uygulayabilirsiniz. Fakat miktar olarak çok az sayıda olup aşırı derecede kötü olanları hemen yok edeceğiz. İşte bu şekildedir.

Soru: Grup halinde Fa'yı okurken bir uygulayıcı uykuya daldı. Diğer insanlar onun dikkatini çektiğinde bu durumdan hoşlanmadı ve grup okumalarına gelmeyi durdurdu.

Shifu: O zaman ondan Fa'yı okumaya gelmesini istemenize gerek yoktur. O kişi, Fa'yı okumaya gelmemiş, uyumaya gelmiş. O zaman gelmesi niçin istensin ki? Bu doğru değil mi? Uyumaya gelmek mi? Bizim uyumaya gelen insanlara ihtiyacımız yoktur.

Az sayıda insan olduğu konusunda endişelenmeyin. Eğer egzersiz alanlarımızdan birinde, sadece tek bir gerçek uygulayıcı varsa bile, bunun kötü olmadığını söyleyeceğim. Az sayıda insan olması konusunda endişelenmeyin. Eğer çok sayıda insan olsaydı -mesela, bin kişi olsaydı- fakat onların bir tanesi bile gerçek bir xiulian uygulayıcısı olmasaydı, bu ne işe yarardı? Bu durum Fa'ya zarar bile verirdi.

Soru: Bazen yaptığımız asistanlık rolü yeterince iyi olmuyor, çünkü Fa'yı yorumlama hatasına düşeceğimizden korkuyoruz.

Shifu: Diğerlerine yardımcı olma konusunu daha önce defalarca işledim. Mesela: "Kendi bulunduğum seviyede, Fa'dan bu anlamı çıkardım -bu benim kendi seviyemde anlamış olduğum şey. Tabii ki, Fa, içinde çok daha derin anlamlar barındırıyor!" şeklinde konuşabilirsiniz. "Belirli konularda, Fa'nın gereksinimlerini karşılayamıyorum" veya "Bence Fa belirli konuları, bu belirli seviyede ele alıyor" şeklinde konuşmakta bir sorun yoktur. Fakat bununla birlikte Fa, başka içsel anlamlar da taşımaktadır" -bu açıkça belirtilmelidir. Bir başka deyişle, kendinizi sınırlamamalısınız.

Soru: Uygulayıcıların toplum içerisinde bir mesleği olmalı. İş ile ilgili meselelerde sıradan insan toplumunun prensiplerini uygulamaları gerekiyor mu?

Shifu: İş, iştir. Xiulian, xiulian'dir. Fakat uygulama yaparak edindiğiniz xinxing gelişiminiz, iş yerindeki belirli konuları ele alış şeklinize yansıyacaktır. Aynı zamanda, eğer patronunuz bir şeyleri yapma konusunda ısrarcı olursa, birazcık daha uyumlu olabilirsiniz, çünkü o şeyi yapmak isteyen kişi siz değilsiniz. Eğer o şeyi yapmazsanız, sizi anlamayacaktır. Fakat büyük hatalar yapmayacaksınız. Eğer bir şey yanlış ise, onu doğru bir biçime yapmak için elinizden gelenin en iyisini yapar ve onu kendi yönteminiz ile ele alırsınız. Tamamen sizin o konuyu ne şekilde ele alacağınıza bağlıdır. Bütün bu şeyleri iyi bir biçimde yapacağınızı düşünüyorum ve bir problem olacağını sanmıyorum. Bir başka şey daha var: Bazı insanlar kendi imajlarının bozulacağından korkuyor ve Dafa uyguladıklarını başkalarının bilmesine izin vermiyorlar. Ne kadar iyi olduklarını başkalarından saklıyorlar. Bunun büyük bir kısmı kendilerinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Sizlere, şu anda 100 milyon kişinin Dafa'yı öğreniyor olduğunu söyleyebilirim. Bu küçük bir sayı değildir. Ve özellikle de Changchun'da, Falun Dafa uygulayıcılarından bahsedildiğinde, herkes onların iyi insanlar olduğunu biliyor.

Birçok bölgede, işten çıkarılmış olan işçilerimiz kendilerine yeni bir iş ararken, insanlar şöyle diyor: "Ben, herhangi bir Falun Dafa uygulayıcısını çalıştıracağım." Sadece kendi durumunuzun izole veya göze çarpan bir durum olduğunu düşünmeyin, öyle değildir. Bu ortamı bizler oluşturduk. Dahası, bu türde bir ortam ülkenin dört bir yanında biçimlenmektedir.

Soru: Egzersiz alanımızın hemen yanında, başka egzersizler yapan farklı bir qigong grubu var ve teyplerini yüksek sesle çalıyorlar. Bu durumda biz.....?

Shifu: Önemli değil. Bu da zihnimizin etkilenip etkilenmeyeceğini görmek için bir test değil midir aynı zamanda? Kendi müziklerini çaldıklarında, zihninizi etkilemiyor mu? O anda, onun sizi rahatsız edip etmediğini ve sinirlenip sinirlenmediğinizi görmek için test ediliyorsunuz. Dolayısıyla sebep için içimize bakmalı ve gök gürültüsü sesinden bile sakınmamalıyız. Müziklerini çalmalarına izin verelim. Gerçek anlamda etkilenmediğiniz zaman kendiliğinden yok olacaktır. Bu garantidir. Eğer bunu bilerek yapıyorlarsa veya bunun üstesinden gerçekten gelemiyorsanız, ya da çok sayıda yeni uygulayıcı varsa, o zaman kendimiz için yeni bir yer bulabiliriz. O yerin güzel olduğunu düşünüyor olabilirler, o yüzden bırakın onlara olsun. Biz nerede Falun Gong uyguluyorsak, orası güzel bir yer halini alır. Biz ortamı dönüştürüyoruz, seçmiyoruz.

Soru: Falun Dafa uygulayıcıları işlerini lider olarak nasıl iyi bir biçimde yapabilirler?

Shifu: Günümüzde, liderlik pozisyonunda olan kişiler için, işyerlerinde çok fazla sayıda sinir bozucu unsur var. Eğer toplumdaki bütün insanlar Falun Gong uyguluyor olsaydı, sanırım o zaman işinizi, endişelenecek fazla bir şey olmadan, çok iyi bir biçimde yapabilirdiniz. Eğer herkes toplumun çıkarlarını düşünseydi, eğer hiç kimse kendi çıkarlarını düşünmeseydi, eğer hiç kimse kendi çıkarına olan şeylerin peşinden gitmeseydi ve herkes diğerlerinin mutluluğunu düşünseydi, insan toplumunun nasıl olacağını bir düşünün. Elbette, Fa'yı elde etmelerinin ardından, herkesin sıradan insanlar haline gelmesini istiyoruz demek istemiyoruz. Burada sadece bir noktayı açıklıyorum. Olayları ne şekilde ele alacağınıza gelince, bütün bunlar, kendi başınıza karar vermeniz gereken spesifik konulardır. Onların üstesinden, kendi başınıza gelmelisiniz -onların üstesinden, bir uygulayıcının nasıl davranması gerektiğini düşündüğünüz doğrultuda gelmelisiniz. Belirli konularda biraz daha uyumlu, biraz daha toleranslı olabilirsiniz. Kendinize karşı ise katı olmalısınız.

Soru: İşyerlerinde karşılaştığımız sağlıksız toplumsal olguların üstesinden ne şekilde gelmeliyiz?

Shifu: Kendi kontrolünüzün dışında olan şeyler ile ilgili çok fazla düşünmeyin. Eğer siz bir liderseniz ve size ait olan bir organizasyon içerisinde, yozlaşmış uygulamalar hüküm sürüyor ise, o zaman bunun sorumlusu sizsinizdir. Fakat bunlar sizin işyerinizde gerçekleşen şeyler değilse veya toplum içerisinde, başka insanlara karşı sorumluluk taşıdığınız bir konuma sahip değilseniz, o durumda siz kendiniz bu işe soyunmamalısınız. Sadece doğru bir biçimde davrandığınızdan emin olmalısınız. Bizim istediğimiz şey, iyi bir biçimde davranmamızdır -kendimizden başlayarak. Eğer herkes kendisinin doğru biçimde davranacağından emin olsaydı, o durumda toplumdaki her şey iyi olurdu. Hâlbuki herkes başkalarını yönetmeye çalışırsa, o durumda daha fazla insan buna yeltendikçe, daha kötü sonuçlara ulaşılacaktır ve giderek daha fazla sürtüşmeler doğacaktır. Eğer insanlar doğru bir biçimde davranmaz, tam aksine başkalarını kontrol etmeye çalışırsa, o durumda kendi aralarında: "sen iyi değilsin", "o kadın iyi değil", "o adam iyi değil" şeklinde münakaşalar edeceklerdir. İnsanlar arasındaki gerilim giderek artan bir biçimde şiddetlenecektir. Bu şekilde olacağı kesindir.

Soru: Niçin bazı insanlar Fa'yı sürekli yanlış anlıyor veya düşüncelerinde aşırı uçlara kaçıyorlar?

Shifu: Aslında çok basittir. Aslında bu konu, kişinin düşüncelerinin çıkış noktasının ne olduğu konusundan başka bir şey değildir. Yani mesele, Fa'yı öğrenmek istediğiniz zaman, düşüncelerinizin temelinin ve bakış açınızın ne olduğu meselesidir. Takıntılarınıza sıkı sıkıya tutunmuşken veya cevapların peşinde koşuyorken; ya da terk edemediğiniz şeyleri koruyan bir şeylerin arayışında iken Fa'yı tabii ki, yanlış anlayacaksınız. Fa'yı okurken hiçbir şey hakkında düşünmediğinizde, Fa'nın size söylediği şey, doğru olacaktır. Fa'nın içerisinde, kendi düşündüğünüz şeyin doğru olduğunu aramaya kalkışmayın. Fa'nın içerisinde, size bahaneler sağlayan şeyleri araştırmaya kalkışmayın ve kendinizi korumak için Fa'nın içeriğinden bir şeyler almaya kalkışmayın. Bu kabul edilemez bir şeydir. Ne kadar okursanız kafanız bir o kadar karışacaktır. Bu, sizin düşüncelerinizin çıkış noktasının ne olduğuna bağlıdır.

Soru: Şu anda Tamamlanmaya ulaşmanın en çabuk yolu nedir?

Shifu: İnsanlar için en hızlı ve en iyi xiulian uygulama yöntemini yarattım. Bizler, bu en karmaşık insan kalabalığı ortasında bulunuyoruz, bu karmaşık ortam, sizin çabuk bir biçimde gelişmenize olanak tanımaktadır. Aynı zamanda da, bugün bu sınırsızlıkta bir Fa aktarılmaktadır. Bu Fa, insanların çabuk bir biçimde gelişmesini sağlamaktadır. Daha ne kadar hızlı olmasını istiyorsunuz? Hiçbir şey insanları Dafa'dan daha hızlı bir biçimde kurtaramaz. Karma ile dolu bir insan, öncelikle karmasını nasıl ödeyeceğini düşünmelidir. Sizin, daha tercih konusu olan bir yöntem seçme gibi bir işiniz yoktur.

Soru: Daima, kitabı elle yazmanın boş yere zaman harcamak olduğunu düşünüyorum.

Shifu: O zaman, düşüncen birazcık aşırıya kaçmış demektir.

Soru: Düşünce karmasının üstesinden gelebilmek için, güçlü bir iradeyi kullanmanın dışında, herhangi başka bir yöntem var mı?

Shifu: Hayır yoktur. Yakalamak için ellerini dahi kullansaydın, onu dışarı çıkarmayı başaramazdın. Başka bir yöntem bulunmamaktadır. Gelişiminiz ve düşünce karmanızı yok edilmesi, seviyenizin yükselmesi ile gerçekleşir. Xiulian ciddi bir olaydır. Siz nasıl olmasını istiyorsanız o şekilde gerçekleşmez. Onun her safhası, sizin için dikkatli bir biçimde düzenlenmiştir. Hayaller bir işe yaramaz.

Soru: İnsan vücudundaki en büyük hücre katmanı soyulduktan sonra, diğer boyutlarda bulunan vücutlar varlıklarını ne gibi bir form içerisinde sürdürüyorlar?

Shifu: Daha önce, insanoğlunun, insan hayatının son bulması ile ölmediğini söylemiştim. Fa içerisinde bu konudan bahsetmiş ve çok açık bir biçimde açıklamıştım. Bir kişi öldüğü zaman, sadece en büyük moleküllerin katmanı -insan kabuğu veya yüzeydeki moleküller- ölür ve bu boyuttan gider. Mikroskobik maddelerden oluşan vücudunuz nasıl olur da ölebilir? Ölü yakma fırınındaki ateş, mikroskobik maddelerinizi yakmayı başaramaz -ona ulaşmayı başaramaz. Fakat şunu söyleyeceğim: Bunun sebebi, ateşin onu yakamaması değildir veya ateşin o çekirdekleri yakamayacak kadar sıcak olmadığı değildir Bunun sebebi, burada bulunan ateşin bulunduğu boyut ile oradaki maddelerin bulunduğu boyut arasında farklılığın olmasıdır. Ateşin ona ulaşmayı başaramamasının sebebi budur.

Soru: "Şeytani Uygulamalar Yapmak" isimli bölümde, "Yüce aydınlanmış arlıklar kendi karakteristik özellikleri temelinde yeni bir evren inşa ederler...." diyorsunuz. O durumda orijinal karakteristikler ve yeni evren........

Shifu: Bu kozmos çok ama çok aşırı derecede büyüktür ve senin burada bahsettiğin şey, çok yüksek seviyelerdeki evrenlerde gerçekleşmektedir; fakat kitapta anlatılan şey, o denli geniş bir kozmik vücutta gerçekleşen meseleler değildir. İşte böyledir.

Kozmik vücut içerisinde sayılamayacak kadar çok evren bulunmaktadır. Onlara devasa kozmik vücuttan baktığınızda, hepsi aynen toz zerrecikleri gibidir. Fa'nın farklı seviyelerinde, farklı evrenler, Fa'yı farklı seviyelerde anlarlar. Mesela, Fa'nın belirli bir seviyeye ait olan gerçek Fa'sı, canlılara açıklanmaz. Fakat Fa'nın kendisini gösteren karakteristik özellikleri, canlılar tarafından bilinebilir. Buna ilaveten, benim sizlere bugün anlatıyor olduğum şey, sizin sadece o seviyeye yükselmeniz üzerine anlayacağınız genelleştirilmiş bir konuşmadır. O seviyenin gerçek ifşasını bilmiyorsunuz. O yüzden, belirli seviyelerde bulunan canlılar, xiulian uygulayarak oraya ulaşmışlar ise, (Dafa uygulayıcıları hariç) xiulian'de seviyelerini yükseltme süreci içerisinde, o seviyedeki Fa'ya asimile edileceklerdir. Ve onlar, xiulian uygulayarak geliştirmiş oldukları kendilerine ait şeyler oluşturacaklardır. Örneğin, Sakyamuni şunlara sahipti: "Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik". Onun Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik prensipleri, kendi seviyesindeki Fa'ya ve de Kozmosun Fa'sına, o seviyede uygunluk gösteriyordu. Ona ait olan evrenin tamamı kendi Fa'sı tarafından oluşturulmuştur -Temel Prensipler, Transta Meditasyon ve Bilgelik tarafından oluşturulmuştur. Aynı zamanda, onun Fa'sı, onların tamamının Doğru Meyve Konumlarının evrimsel prensibidir. Tüm maddeler ve formlar kendisine ait olan o şeyler ile birlikte değişir. Yani bir başka deyişle, orada yansıyan şeyin, "en temel Fa" olduğunu bilmemektedir. Sadece onun tezahürünü bilebilmektedir. O seviyedeki şeylere aydınlanmıştır, işte o yüzden o seviyede var olabilmektedir. Ve bu durumda kendi başına bir şeyler elde etmiştir: Doğru Meyve Konumu.

Aynı seviyede başka Budalar ve başka Tanrılar da bulunmaktadır. Benzer şekilde, onlar da Fa'nın o seviyedeki prensiplerinin başka anlayışlarına aydınlanmışlardır. Onlar da Fa'nın o seviyedeki prensiplerine uygunluk gösterirler ve o sebeple kendilerine ait Meyve Konumlarına aydınlanmışlardır. Aynı şey, diğer Budalar için de geçerlidir: Onlar da orada kendi cennetlerini oluşturmuşlar ve kozmosun Dafa'sının, o seviyesindeki Doğru Aydınlanma Konumuna aydınlanmışlardır. Onların hepsi birbirinden farklıdır fakat bununla birlikte, hepsi o aynı seviyenin standartlarını karşılamaktadır. Bunu bu şekilde anlattıktan sonra, şu anda anladınız öyle değil mi? O durumda bu sınırsız kozmos içerisinde, bunun gibi olaylar -farklı seviyelerdeki bunun gibi olaylar- inanılamayacak kadar çoktur. Dolayısıyla bu gibi bir evrende oluşum-istikrar-yozlaşma ve yok oluş döngüleri sıklıkla gerçekleşir. Fakat bütün kozmik vücudun Fa'sı asla değişmeyecektir. O daima Fa olarak kalacaktır -asla değişmeyecek olan ve de asla değişmemiş olan.

Soru: Shifu'nun Fa'yı öğretme sınıfına katılmış olan uygulayıcılar ile katılmamış olan uygulayıcılar arasında Shifu ile farklı bir karmik ilişkiye sahip olmanın dışında, o kişiler başka herhangi türde bir farklılık taşıyor mu?

Shifu: Aslında, sizlere şunu söyleyeceğim: Uygulamanız içerisinde hiçbirinizin kesinlikle bir farkı yoktur. Benimle güçlü karmik ilişkileri olan birçok kişi, o zamanlar konferanslara katılmamıştı. Buna onların kendi kişisel halleri, durumları ve birçok ama birçok faktör sebep olmuştu.

Aynı şeyleri tekrarlayan soruların dışında, bütün sorulara cevap verdim. Diğer bazı sorular ise, sıradan insanlar tarafından sorulmuştu ve onların cevaplanmaları gerekmiyordu, dolayısıyla o soruları eledim. Dört-beş saattir konuşuyorum. Dinlediğiniz şey Fa olduğu için herkes dinlemeyi seviyor. Ve eğer bir beş saat daha konuşsaydık, muhtemelen size uzunmuş gibi gelmeyecekti. Ben ne kadar konuşursam konuşayım bu sadece tek bir amaç içindir: sizi olabildiğince çabuk bir biçimde geliştirmek ve xiulian uygulaması ile mümkün olabildiğince çabuk yükseltmek içindir. Salonda bulunanların büyük bir çoğunluğu asistanlardan oluşuyor ve sizler için amaç, işinizi iyi yapmaktır. Kafanızdaki birçok ama birçok soruya ve de uygulamanızdaki durumlara gelince, eğer hepsini sizin için ben cevaplasaydım, o zaman xiulian uygulayabilmeniz mümkün olmazdı. Veya uygulayabilseydiniz bile, korkarım ki o bir uygulama olarak kabul edilmezdi. O yüzden, birçok soruya siz kendiniz aydınlanmalısınız ve siz kendiniz xiulian uygulamalısınız. Sadece o bir xiulian uygulaması olacaktır. Sıkça şu örneği veririm: Diyelim ki Tamamlanmaya ulaştınız ve orada oturan kudretli, yüce Budaları gördünüz; her bir Buda'nın oluşturmuş olduğu kudretli erdem, çok ihtişamlıdır. Kendi kendinize: "Ben buraya nasıl çıktım?" diye sorardınız. Kendinizi endişe ile titrerken bulurdunuz ve oraya ait olmadığınızı dahi bilir ve kendi başınıza aşağı inerdiniz. O kadar değerli olmadığınızı düşünürdünüz! O yüzden, her biriniz kendi seviyenize ulaşmak zorundasınız ve her seviyeye sağlam bir biçimde ulaşmak zorundasınız. Xiulian ciddidir! Bugün buradan ayrıldıktan sonra, benim cümlelerimi, başka insanları hedef göstermek için kullanmayın, çünkü ben o cümleleri sizin durumunuzu hedef alarak söyledim. Ve cümlelerimden alıntı yapmayın. Ve ayrıca başka insanlara mutlu bir biçimde: "Shifu Li'nin şöyle şöyle söylediğini duydum" gibi şeyler de söylememelisiniz. O takıntınız ortaya çıktığı an, sıradan bir insan haline gelirsiniz. Ben sizi sakin ve azimli bir biçimde xiulian uygularken görmek istiyorum, o yüzden de bu problemlerin tekrarlanmasını istemiyorum.

Bugün bu ortam.....xiulian uygulama ortamını -dertlerin ve zorlukların ortasında- baştan sona rektife etmek ve böylelikle, problemlerden muaf biçimde olup, böylesine erdemli bir süreçte kalmak, benim açımdan kolay değil. İşin aslı, ben bunu yapabiliyorum -biz hiçbir somut organizasyon biçimine sahip değiliz. Ayrıca para veya mal da bulundurmuyoruz. Sizin görmekte olduğunuz güzel şeyler, bizim, sıradan insan toplumu içerisindeki bir sınıfı etki altında bırakmak için bir şeyler inşa etmek ile meşgul olmamamız; topluma veya hükümete zarar vermememizdir -sizin gördüğünüz şey budur. Fakat gerçek şu. Size şunu söyleyebilirim: Bunun sebebi, bunun bizim Fa'mız olmasıdır -biz böylesine sınırsız bir Fa'ya sahibiz ki, artık bundan fazlası yoktur. Öğrenip öğrenmemek sizin kendi meselenizdir.....bizim herhangi bir üye listemiz yoktur, ayrıca herhangi birinin kişisel bilgilerini de elimizde tutmuyoruz. Siz xiulian uygulayıp kendinizi geliştirdikçe, ben sizlere karşı sorumlu olacağım. Fakat sizlere karşı böyle bir sorumluluğu taşıyor olmak, kendisini sıradan insan toplumunda göstermez. Xiulian uyguladığınız müddetçe gelişim gösterebilirsiniz. Ve kendinizi geliştirmeye devam ederseniz Tamamlanmaya ulaşabilirsiniz. Fakat bunların hiçbiri, kendisini sıradan insan toplumunda göstermez.

Olayları bu şekilde yapmamızın sebebi, bu Fa'yı tamamlamak içindir. Bu Fa, çok uçsuz bucaksızdır, dolayısıyla da, sıradan insan toplumunda yayılma biçimi konusunda yüksek bir gereksinim taşımaktadır. Yani sıradan insanlar arasında almış olduğu biçim, Dafa'nın gereksinimlerine uygunluk göstermek zorundadır. Peki, o zaman sıradan insan toplumu içerisinde, Fa'nın herhangi bir leke almadan yayılması için, ne türde bir form, bu sınırsız Fa'nın gereksinimlerine uygunluk gösterebilir? Sadece tek bir biçim vardır: "hiçbir biçimi olmayan yüce yol" Biz hakikaten bunu başarabiliyoruz. Biçimsizlik -biz, sıradan insan toplumunun sahip olduğu hiçbir forma sahip değiliz. Fakat biz, insanların xiulian uygulamasını ve gerçek anlamda gelişim göstermesini sağlayabiliyoruz. Biz, yolumuzu işte bu şekilde yürüyor ve bunu bu şekilde yapıyoruz -ve en iyi yol budur. Hiç kimse bizde bir kusur bulamaz. Bir kişi bizde en ufak bir kusur aramaya bile kalkışsa, hiçbir şey bulamayacaktır; bunun sebebi bizim Fa'ya sahip olmamızdır. Ben hiçbir kural veya kısıtlama koymuyorum. Sizler hepiniz, olayları nasıl ele almanız gerektiğini biliyorsunuz.

Siz asistanlara gelince, bizim "asistan" dediğimiz kişiler sadece toplum içerisinde ünlü kişiler haline gelmeyecek olan veya bundan şahsi bir kazanç elde etmeyecek olan yardımsever insanlardır -hiçbiriniz bundan herhangi bir kişisel çıkar sağlamıyorsunuz. Yardımsever doğanızdan dolayı, diğer insanlara yardımcı olmak için, egzersiz alanına bir kaset-çalar götürüyorsunuz. Hepiniz işte böylesiniz -bunu yardımsever doğanızdan dolayı yapıyorsunuz ve bu sizin kendi başınıza yaptığınız bir davranıştır. Deneyimlerimiz, bu ortamın uygulamanız için en iyisi olduğunu göstermiştir. Geçmişte insanları kurtarmak için gelmiş olan hiç kimse, bu yaklaşımı kullanmaya cesaret edemedi. Çünkü onlar bu büyüklükte bir Fa'ya sahip değillerdi. Onlar öğrencilerini -kuralları ve temel prensipleri takip etmeleri için- bir araya toplamıştı. Biz bugün böylesine sınırsız bir Fa'ya sahip olduğumuz için, açık olabiliyor ve öyle kurallara ihtiyaç duymuyoruz. Bir biçime sahip olan hiçbir şey, bu Dafa ile mukayese edilemez. Hiçbir kural veya kısıtlama, insanların kalbini değiştiremez.

Bununla birlikte, asistan merkezlerimizin almış olduğu form, gereklidir. Bu türdeki bir asistan merkezi, bir iş teşebbüsüymüş gibi veya bir devlet organıymış gibi bir rol üstlenmez. Bir asistan, basitçe kendi evini kullanır ve insanların sormak istediği sorular olduğunda veya aralarında bir tartışma olduğunda, onlara yardımcı olmak için, onları bir araya getirir. Kökleşmiş bir form almıştır. Bence bu hakikaten çok iyi. Bence, insanların yapmak istedikleri şeyler hakkında veya Fa'yı yaymak için yapacağınız şeyler hakkında birbirinizle konuşmanız mükemmel bir şey.

Bizim Dafa'mız için bir başka emsalsiz şey de, Fa Konferansları'dır. Belirli bir seviyeye ulaşmamızın ardından, bir Fa konferansı yapmak için bir araya geliriz. Fa'yı iyi öğrenmiş olanlar deneyimlerini ve Fa'dan edindikleri anlayışları paylaşır ki bu deneyimler, onlara ilham verir ve de onların gelişim göstermesine katkıda bulunur. Bu mükemmel. Bu bizim için eşsiz bir şey.

Dahası, hepiniz Fa'ya birçok yardımda bulundunuz. Elbette ki, bir protokolü takip edip sizleri övgüler dizmeyeceğim ve zaten sizin istediğiniz şey de bu değil. Siz fazilet ve erdem arayışındasınız. Âlemlerinizi ve seviyelerinizi yükseltmenin peşindesiniz. Dolayısıyla, öyle şeyler söylemeyeceğim. Dafa için çalışmanız ile kendiniz için çalışmanız aynı anlama gelir çünkü siz Dafa'nın bir parçasısınız. Dafa'ya karşı sorumlu olmanız ile kendinize karşı sorumlu olmanız aynı şeydir. O yüzden benim fazla bir şey söylememe gerek yok. Ben sadece uygulamanızda, farklı seviyelerinizde ve gelişim süreciniz içerisinde, sizinle ilgileniyorum.

Sıradan insanlar arasında, olayları nasıl ele alacağınıza gelince, sanırım hepiniz bunu nasıl yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Umuyorum ki, şu andan itibaren daha iyi bir başlangıç yapar ve işlerinizi çok daha iyi yaparsınız. Bu arada, bir Fa konferansı olarak isimlendirilebilecek olan bugünkü toplantımızın, gelişim göstermenize hatırı sayılır biçimde yardımcı olmasını ve sizleri büyük ölçüde teşvik etmesini ümit ediyorum. Ben burada sizleri ileri doğru itiyor olabilirim, fakat sizin -sizin kendinizin- Fa'yı çalışma konusunda acele etmeniz, Fa'yı çalışmak için vaktinizi en iyi biçimde kullanmanız ve bunu sürdürmeniz gerekmektedir. Sadece bu, kararlı bir gelişim demektir. Umarım herkes azimli ve dirençli bir biçimde xiulian uygular. Sadece diğerlerinin Tamamlanmaya ulaşmasını izlemekle yetinmeyin -mümkün olduğunca çabuk bir biçimde Tamamlanmaya ulaşmak için, sizler de çabalayıp didinmek zorundasınız.