Dafa Uygulayıcıları Fa'yı Çalışmak Zorundadır;

2011 Washington Fa Konferansı

(Li Hongzhi, 16 Temmuz 2011)


(Coşkulu Alkış)

İyi öğlenler! (Uygulayıcılar: İyi öğlenler Shifu!) Hepiniz çok çalışıyorsunuz! (Uygulayıcılar: Shifu çok çalışıyor!) Sizi gördüğüm için mutluyum. Son yıllarda pek fazla Fa konferansımız olmuyor -özellikle de büyük çaplı olanlar. Yani bu, sizi kişisel olarak daha az görme fırsatı olduğu anlamına geliyor. Fakat yine de, birçok uygulayıcının gerçekleri açıklama, insanları kurtarma ve zulme karşı gelme konularında mükemmel ve de aktif biçimde iş çıkardıklarını kesinlikle biliyorum. Ve bu durum gerçekten de geniş çaplı etki yaratıyor. Dolayısıyla bu anlamda, bir Dafa uygulayıcısının sorumluluklarını yerine getiriyor olduğunuz söylenebilir. Fakat sizin de farkında olduğunuz gibi ve [durumun kendisini gösteren daha büyük değişimleri ile birlikte], şeytana ait faktörler giderek azalıyor, Fa-düzeltmesinin gücü ilerliyor ve onu insan dünyasından ayıran katman katman faktörleri zayıflatıyor. Bu nedenle, giderek insan dünyasına daha fazla yaklaşıyor ve çeşitli boyutsal seviyelerde bulunan şeytan -bir seviyeden diğerine- büyük çapta yok ediliyor. Dolayısıyla, bu gibi şeytani şeylerin dünya üzerindeki varlığı da sürekli bir biçimde azalıyor ve zayıflıyor; ve durumların büyük bir değişimden geçecek olması muhtemeldir. Fakat size, siz Dafa uygulayıcılarına gelince, yapmanız gereken şeyler -yani 3 işi yapma- konusunda gevşeyemezsiniz. Şüphesiz ki, gevşememek zorundasınız. Kudretli erdeminiz, xiulian uygulamanız ve üstlendiğiniz her şey tamamıyla buna bağlı.

Bir Dafa uygulayıcısı için xiulian her zaman için ilk önceliğe sahiptir. Çünkü kendinizi iyi bir şekilde geliştirme konusunda başarısız olursanız, yapacağınız şeyleri tamamlama konusunda da başarısız olursunuz; ve eğer kendinizi iyi bir şekilde geliştiremezseniz canlıları kurtarmak için olan gücünüz o kadar da muazzam olmayacaktır. Ve kendinizi birazcık bile kötü geliştirirseniz, o durumda problemleri, sıradan insanların gördüğü gibi görür ve onların değerlendirdiği gibi değerlendirirsiniz ki, bu durum çok daha kötüdür. Dolayısıyla, kesinlikle gevşeyemez ve gardınızı düşüremezsiniz. On milyonlarca yıllık veya ebediyet kadar uzun bu önceden tayin edilen karmik fırsat, hepimizin yaşadığı bu uzun bekleyiş ve tarih boyunca üstlendiğimiz her şey -hepsi bugün içindi. Eğer bu kritik zamanda, yapmanız gereken şeyler konusunda başarısız olursanız, [gelecekte her şey net olduktan sonra] sizin açınızdan ve size ait olan canlılar açısından dayanılmaz bir perişanlık olacaktır. Dolayısıyla, gardınızı kesinlikle düşürmemelisiniz. Bu, özellikle Fa okuması için geçerlidir: Fa'yı gerçekten de mutlak bir ciddiyetle okumanız gerekiyor. Birçok yerde Fa okumasının nasıl bir hale gelmiş olduğunu biliyor musunuz? Bazı bölgelerde bir formalite haline dönüşmüş durumda. Bazı insanlar Zhuan Falun'u okurken konsantre olmuyorlar; aksine diğer başka şeyleri düşünüyor ve dikkatlerini xiulian uygulamasına veremiyorlar. Dolayısıyla bu durum zamanı heba etmek anlamına geliyor. Ve sadece zamanı boşa harcamak değil -yükselmeleri gereken bir zaman olması yerine akıllarını, kendilerini sıkmamaları gereken konuları ve olayları düşünmeye veriyorlar; bu yüzden de sadece yükselememekle kalmıyor, tam tersi sıklıkla seviyelerini düşürüyorlar. Eğer Fa'ya iyi çalışmazsanız, layıkıyla yapamayacağınız çok şey olacaktır.

Sizin de fark ettiğiniz gibi, zulme karşı koymak, gerçekleri açıklamak ve yaşamları kurtarmak için Dafa uygulayıcıları tarafından başlatılan birçok projede en önemli şey, Dafa uygulayıcılarının birlikte iyi bir şekilde çalışmasıdır; ve sadece insanlar birlikte iyi çalıştıkları zaman işler iyi gider. Daha önceleri, bütün Dafa uygulayıcılarının tarihte Krallar olduklarını veya cennetlerdeki krallar olduklarını söylemiştim; dolayısıyla, onların her biri olayları kendi başlarına bağımsız bir şekilde yapmak için gereken zihne ve kapasiteye sahiplerdir, demiştim. Fakat konu işbirliği yapmaya gelince, bu zordur. Zorluk, herkesin kendine ait görüşlere sahip olmasında ve her birinin muhteşem fikirlere sahip olmasında yatıyor; ve bu gibi durumlarda, eğer herkes kendi düşüncelerinde ısrar ederse, işbirliği pek de iyi yapılmıyor. Fakat netice itibarı ile sizler xiulian uygulayıcılarısınız ve Dafa'nın uygulayıcılarısınız; dolayısıyla, eninde sonunda, yapılması gereken bir görev karşınıza çıktığında, size rehberlik edecek olan şey, bir uygulayıcının doğru düşünceleri olmalıdır. Aslında, benim kilit nokta olarak düşündüğüm şey şudur: Fa çalışmanıza ve de uygulamanıza devam ettiğiniz müddetçe, bütün bu işbirliği meselelerinin çözüme kavuşabileceğini düşünüyorum. Uzunca bir süredir Fa okumayı sürdürmeyen bazı bölgeler veya bazı insanlar var; insani unsurların sıklıkla benimsendiği yerler var; işbirliği iyi gitmediği zaman insanların negatif hale bile geldiği ve bir şeyleri kendi başlarına yaptıkları yerler var veya [sıradan insanların yapabileceği gibi] meselelere kurnazlıkla yaklaşan insanlar dahi var. Bu gibi senaryolarda, durum sıradan insanların Dafa işi yapıyor olması durumuna dönüşür ve böyle bir şey olmamalıdır. Bu durum, bazı bölgelerde ve bazı kişilerde oldukça belirgin. Bazen: "Hey, durumun ne olduğu önemli değil, ben Dafa işleri yapıyorum!" şeklinde düşünüyor olabilirsiniz, fakat aslında öyle değildir. Sadece onun formunu sahneliyorsunuz ve kurtarmanız gereken insanları kurtarmayı başaramıyorsunuz, ayrıca işbirliğinizi gerektiren şeyler de, gereken etkiye sahip olmuyorlar. Elbette böyle olmamalısınız. Kendinizi kesinlikle iyi bir şekilde geliştirmek zorundasınız; gerçek bir Dafa uygulayıcısı gibi olmak zorundasınız; olayların üstesinden bir Dafa uygulayıcısının yaklaşım tarzı ile gelmeli ve birlikte çalışmalısınız. Sadece bu şekilde konular başarıya ulaşabilir.

Bir diğer şey de şu; Dafa uygulayıcılarının kaynaklarının sınırlı olması faktöründen ve özellikle de Çin'in dışında yaşayan birçok Dafa uygulayıcısının çeşitli projelerde yer almasından dolayı, yerel Dafa Derneği tarafından organize edilen Fa çalışma gruplarına nadiren katılıyorlar. Ve dahası, bu gibi uygulayıcılar kendi başlarına da Fa çalışma insiyatifini ele almıyorlar; bazıları uzun bir zamandır Fa'yı çalışmıyor. Fakat söylediğim şeye dikkat gösterin. Yaptığınız şey ne olursa olsun, [eğer Fa tarafından temellenmemiş ise], Fa'nın gücüne sahip olmayacaktır ve eğer siz kendinizi iyi geliştirmemişseniz, o gibi işleri layıkıyla yapamazsınız. Bir şeyler yapıyor olsanız bile herhangi bir etkiye sahip olmayacak ve insanları hiçbir şekilde kurtaramayacaktır, çünkü şeytani faktörleri yok etmek konusunda etkisizsinizdir. Fa çalışmak işte bu yüzden hala en büyük ve de en büyük öneme sahiptir -yaptığınız her şeyin en temel garantisi odur. Eğer Fa'yı çalışmaya devam etmezseniz, o durumda hiçbir umut yoktur.

Bazen Fa çalışmayı sürdürmediğinizde, çok sayıda insan takıntısına sahip olursunuz ve her türden insan düşüncesi dahi belirebilir. Eğer yaklaşım konusunda insan düşüncelerini kullanır ya da o şekilde davranırsanız, karşılaştığınız şey ne olursa olsun [buna en önemli şeyler de dâhildir] zamanın geçmesiyle birlikte, çalıştığınız projelerde başarıya ulaşmanız zor olacaktır. Eğer Fa'ya çalışmazsanız, sahip olduğunuz insan takıntılarınızın sayısı artacaktır ve giderek belirginleşeceklerdir -giderek sıradan bir insanı daha fazla andıran biri gibi olursunuz. Ve diğer kişiler üzerinde yarattığınız etki, bir uygulayıcının yarattığı etki gibi olmayacaktır. Ne kadar meşgul olursanız olun, Fa'yı çalışmaya devam etmek zorundasınız. Çeşitli projelerimize dalmış olan Dafa uygulayıcılarımıza, yerel Fa okumalarına katılmaları için zaman bulmalarını tembihlememin sebebi budur. Bundaki sebep şudur: önceleri birçok proje, bana kendi başlarına Fa çalışmalarının bir sorun olup olmayacağını sordu -bu yüzden ben de gözlemliyordum; onların geniş çaplı grup Fa okumalarına katılmadan xiulian'i kendi başlarına iyi bir şekilde ele alıp alamayacaklarını ve standardı karşılayıp karşılayamayacaklarını izliyordum. Gördüğüm sonuç bunu başaramadıkları oldu; ve sadece standardı karşılamamak ile de kalmadılar, onların durgunlaştıklarını da gördüm; birçok şeyi berbat şekilde ele alıyorlardı; ve birçok kişi olayları insan düşünceleri ile hesaba alıyor, o şekilde görüyor, o şekilde ele alıyor ve xiulian'de geride kalıyorlardı. Bu problemin ciddiyetini görüyorum ve işte o yüzden yerel Fa okumalarına katılmanızın hala en iyisi olduğunu söylüyorum. Durum ne olursa olsun, Fa okumanız konusunda gevşememek zorundasınız, çünkü bu en büyük problemdir, bu en temel meseledir.

Biliyorsunuz, bir kişi xiulian'i sürdürme konusunda başarısız olduğunda, insani düşünce biçimleri belirir ve herkes o kişinin hareketlerine yansıyan bu durumu görür. Ve tüm insan fikirleri, [ayrıca o fikirlerin türediği ve o insan düşünceleri ile bağlantılı olan] çeşitli kaynaklar, o kişiye engelleme yaratmaktadır. Düşünceleriniz hangi türden yaşam ile uyum gösteriyorsa, o yaşam formu sizin üzerinizde derhal bir etkiye sahip olur. Çünkü bu kozmos insan dili ile tanımlanamayacak derecede karmaşıktır -o denli karmaşıktır. Sadece tek bir varoluş seviyesinde bile, sayılamayacak kadar çok boyut -her tür elementten oluşan dikey ve yatay boyutlar- var olmaktadır. Ve farklı parçacıklarından meydana gelmiş olan kozmosun o boyutlarının içerisinde, birçok ama birçok tipte elementten oluşan geniş boyutlar var olmaktadır; o parçacıklar kendilerinde benzersiz özellikler taşırlar; ayrıca hem tip olarak hem de ölçü olarak birbirlerinden farklılardır; artarda sınırsız büyüklükte ve biçimde canlılar oluştururlar -tek kelimeyle sınırsızdır. Düşünceleriniz belirli tipteki bir canlı ile uyum gösterdiği an, sizin üzerinizde derhal bir etkiye sahip olabilir. Fakat siz düşüncelerinizin aslında nereden kaynaklandığını bilmiyor olur ve o düşüncelerin hala kendi iradeniz olduğunu düşünürsünüz. Fakat aslında, bu gibi şeylerin sizin üzerinizde etki yaratmasına takıntılarınız sebep olmuştur ve bu durum onların takıntılarınızı güçlendirmesine sebep olmuştur.

Dolayısıyla, kişinin düşüncelerinin kaynağı anlamında konuşacak olursak, bu konuyu araştıran çok sayıda insan ya da bilim adamı var; insan beyninin yetenekleri ya da düşünceleri nasıl yaydığını anlamaya çalışıyorlar. Geçmişte söylemiş olduğum gibi, beyin sadece düşünceleri, [burada] insanların yaşadığı bu boyutta inşa etmek ve ifade etmek için işlemden geçiren bir fabrikadır. Onun fonksiyonu budur -ister fiziksel olarak yaptığınız bir işaret ya da hareket olsun, ister sözlü olarak ifade etmek istediğiniz bir şey ya da sarf ettiğiniz bir cümleyi nasıl oluşturduğunuz olsun -ona form ve biçim veren bu gibi bir işlemden geçirmektedir. Bazı düşünceler, bu yaşamda ve bu dünyada yaşarken biçimlenmiş olan fikirlerden, bazıları da sevdiğiniz şeylerle ilişkili olan takıntılarınızdan kaynaklanıyor. Fakat daha önemli olan düşünceler nereden geliyor? Onların kökeni neresidir? Onlar bu boyuttan gelmiyorlar. Açıkçası, kritik zamanlarda iş başında olan şey, kişinin temel seviyede bulunan kendi benliğidir. Fakat normal, sıradan ve tipik durumlarda, kişinin fikirlerini kanılarını ve beğenilerini güçlendiren düşünceler, her tür boyuttan kaynaklanıyor. Ayrıca bu, kişinin ahlak seviyesi ile de bağlantılıdır. Bazı kişilerin düşünceleri biraz daha yüksek seviyelerden, bazı insanların düşünceleri ise daha düşük seviyelerden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ahlak seviyesindeki farklılıklar, kişinin bir şeyleri yapmasında ve olayları düşünüş biçiminde farklılıklar olmasına sebep olur. Boyutların karmaşıklığı tek kelimeyle muazzamdır; her bir seviyede [düşükten yükseğe] muazzam sayıda boyutlar vardır ve hatta bundan daha büyük sayıda yatay boyutlar bulunmaktadır ve sayıları dikey boyutların sayısı kadar fazladır. Farklı yaşam türlerinin yoğunluğu devasadır ve onların hepsi kişiye engelleme yaratabilir -buna düşünceleri Fa içerisinde temellenmemiş bir uygulayıcı da dâhildir.

Göreceli konuşacak olursak, insan vücudunun kozmosta almış olduğu biçim ve yapı büyüktür. Bildiğiniz gibi, bir parçacık ne kadar mikroskobik ise, sahip olduğu enerji de bir o kadar büyüktür -modern bilim onun radyoaktivitesinin daha büyük olduğunu söylemiyor mu? Atomik parçacıklardan oluşan bir canlı, [parçacıklarının küçük olduğu düşünüldüğünde] elbette ki küçüktür. Tabii ki, mikro kozmos seviyesinin tamamında var olan daha büyük canlılara gelince, onların da çeşitli türlerde olanları vardır, çünkü onlar farklı seviyelere ait mikro kozmik parçacıklardan oluşmuşlardır. Fakat göreceli konuşacak olursak, [insan vücudunu oluşturan] ve aynı sayıda parçacıktan oluşan bu gibi bir yaşam [bir anlığına parçacıkların büyüklüğünü göz önüne almayıp sadece parçacık sayısını göz önüne alırsak] daha küçük olacaktır. Hatta bireysel vücutlar, mikro kozmosun daha derinliklerinde daha küçüktür; daha mikro kozmosa doğru gittikçe küçülmeye devam eder, fakat o gibi canlıların sahip olduğu bilgelik giderek büyür, çünkü seviye daha yüksektir. Son derece mikroskobik olan boyutlarda küçük Budalar ve Tanrılar var olmaktadır, fakat o türden bir Buda kendisini gösterseydi çok büyük olurdu. Farklı büyüklüklerde parçacıklardan oluşan boyutların hepsinde Buda'lar var olmaktadır; onların bazıları muhtemelen çok daha küçük boyutlardan, hatta o kadar ki, algılanamayacak kadar küçük olanlardan gelmektedir. Elbette hiçbir boyut aynı büyüklükte değildir ve farklı büyüklüklere sahip boyutlarda, farklı büyüklüklerde parçacıklardan oluşan Budalar, Taolar ve Tanrılar var olmaktadır. Açıklamaya çalıştığım şey bu. O mikro kozmik seviyelere ait olan canlılar, sadece Budalar, Taolar ve Tanrılar ile sınırlı değildir. Bildiğiniz gibi, her türden, her tipten ve her biçimden canlı var olmaktadır ve onların karmaşıklıkları muazzamdır. İnsan dünyasında bile farklı ırklara ait insanlar ve çeşitli etnik gruplar vardır. Diğer boyutlar ise daha karmaşıktır ve onların tarihi daha da eskilere dayanmaktadır. Dolayısıyla, sizinle uyuşanı hangisi ise, o canlı sizi etkileyecektir. Birincisi bu.

İkincisi ise, insan bedeninin yapısı ile ilgili. Üç Diyar içerisinde bulunan tüm maddi parçacıklar, Üç Diyar içerisindeki tüm objeleri biçimlendiren faktörlerdir ve bu durum, insan vücudunu meydana getiren tüm parçacıklar için de geçerlidir. Dolayısıyla, sayıları muazzamdır. İnsanların bahsettiği moleküller, atomlar, quarklar, nötrinolar ve protonlar gibi parçacıkların hepsi, Üç Diyar içerisinde bulunan parçacıklardır ve onlar, Üç Diyar içerisinde insanların var olduğu bu yüzeysel boyutu meydana getiren parçacıklardır. Üç Diyarın içerisindeki şeyleri oluşturan parçacıklar, Üç Diyarın dışındaki parçacıklardan farklıdır -yapı olarak ta farklıdır. Fakat burada [Üç Diyar içerisinde] bile parçacıklar son derece çeşitlilik göstermektedir ve sayılamayacak kadar fazladırlar. Çünkü sizin vücudunuz moleküllerden oluşur ve moleküller de hücreleri oluşturur ve ardından sırasıyla hücreler de sizi oluşturur -o durumda, moleküllerinizin altındaki seviyenin ne olduğu sorulabilir. Sizin de farkında olduğunuz gibi, moleküler seviyeyi atomlar oluşturur ve atom düzeyinin altında atomik çekirdekler, protonlar ve nötronlar var olmaktadır; daha da aşağı gidilirse bulunacak şey, insanoğlu için yeni bir keşif olacaktır. Fakat insanoğlu ne kadar gelişim gösterebilirse göstersin, insan vücudunun parçacıklarını oluşturan en mutlak şeyin ne olduğunu asla keşfedemeyecektir; yani Üç Diyar içerisindeki en yüksek parçacık seviyesidir. Fakat kozmosta o parçacıklar en düşük parçacık seviyesinin de en düşüğüdür.

Henüz söylemekte olduğum şey, bir kişinin düşüncelerinin kökeninin, aslında son derece karmaşık olduğunu anlatmak içindi. Bu dünyada, bir insan sadece hayatının akışının tadını çıkarmaktadır. Eskiden insanların çok acınası bir durumda olduklarını söylemiştim, çünkü bir kişinin bu dünyada yaptığı tek şey, yaşantısını sürdürürken edindiği duyguların ve hislerin keyfini çıkarmaktır. Benim bunu bu şekilde ortaya koyuyor olmam oldukça doğrudur. Peki, niçin bunu söylüyorum? İnsanlar kendi kendilerini kontrol ediyor olduklarını düşünüyor olsalar da ya da yapmak istedikleri şeylere kendilerinin karar verdiğini sanıyor olsalar da, gerçek şudur ki, sadece doğduktan sonra yaşam içerisinde oluşturdukları belirli alışkanlıkların ve beğenilerinden kaynaklanan takıntıların peşinden gidiyorlar. Hepsi budur. Hâlbuki gerçek anlamda iş başında olan şey ve o kişiyi bir şeyler yapmak istemeye sürükleyen şey, perde arkasında var olan faktörlerdir ve bunlar o kişinin alışkanlıklarından, takıntılarından, fikir ve kanılarından, arzularından ve bu gibi şeylerinden istifade eder. İnsan bedeninin gerçek durumu budur; kişi sadece yaşam sürecinin bir neticesi olarak ortaya çıkan o gibi duyguların ve hislerin keyfini çıkarır: sizlere tatlı bir şeyler verildiğinde tatlılığı deneyimlersiniz; acı bir şeyler verildiğinde ise acının ne olduğunu hissedersiniz; kokulu bir şeyler verildiğinde kokuyu tadarsınız; acı tepenize düştüğünde ise kendinizi perişan hissedersiniz ve mutluluk ile kutsandığınızda neşenin ne olduğunu bilirsiniz.

Dafa uygulayıcılarının gerçek benlikleri, yüksek seviyelerden gelmiştir. Ben sadece insanoğlunu ve insan vücudunun yapısını anlatıyordum. Sadece insan düşüncelerinin kökeni hakkında konuşuyordum. Fa-düzeltmesi esnasında gözlemlemiş olduğum bir şey var: Fa-düzeltmesinin henüz ulaşmış olduğu boyutlarda, bazen bir Dafa uygulayıcısının düşünceleri oldukça güçlü olduğunda, doğru düşüncelerini güçlendiren erdemli bir Tanrı ya da element kendisini gösteriyor. Ve diğer zamanlarda, Dafa uygulayıcıları iyi işbirliği yapmadıkları zaman ya da sinirlendiklerinde ve öfkelerine yenildiklerinde de, bazıları oldukça büyük olan birtakım yozlaşmış varlıkların belirdiğini ve ona eklendiğini görüyorum ve aynı zamanda [uygulayıcının kötü düşünceleri ile uygunluk gösteren] çeşitli düşük seviyelerde bulunan katman katman kötü varlıklar da iş başında oluyorlar. Ben, insanların hem iyi hem de kötü kısımları olduğunu öğretmemiş miydim? O zaman bir düşünün: bir kişinin düşünceleri belirdiğinde, işbaşında olan faktörler inanılmaz derecede karmaşıktır. Fakat Dafa uygulayıcıları olarak hepiniz gerçek benliklere sahipsiniz ve bu dünyaya gelme amacınız her ne kadar Fa'yı edinmek, Fa'yı rektife etmek konusunda Shifu'ya yardım etmek, daha önce yaşadığınız cennetteki canlıları kurtarmak olsa da, sizi buraya hangi düşünce getirdi ise, "gerçek siz" korunmaktaydı ve "gerçek siz" esasen başlangıçta itici güç olarak hizmet veriyordu. Fakat bildiğiniz gibi, Üç Diyara kim girerse girsin, bu durum o kişinin toprağa gömülmesi ile aynı anlama gelmektedir ve yavaş yavaş [o gerçek benlik] itici güç rolü oynayamamaya başlar; hatta hiçbir rol oynayamamaya bile başlar. Tanrı "insanı çamurdan yarattığını" söylememiş miydi? Ve Çinliler, Nüwa'nın Çinli insanları yaratırken çamur kullandığına inanmazlar mı? Cennetsel Krallıklardan bakıldığında, dünya üzerindeki tüm moleküller ve hatta atomlar, Üç Diyar içerisindeki tüm parçacıklar ve bu dünyayı oluşturan her şey Tanrısal varlıklara pis görünür -çamur veya balçık gibi. Tanrısal boyutlardaki parçacıklar daha ufak ve daha saftırlar ve daha büyük enerjiye sahiplerdir. Dolayısıyla, onlara göre bu insan dünyası çamurdan ya da balçıktan başka bir şey değildir. Dolayısıyla, insan bedenini oluşturan ve biçimlendiren şey, Tanrıların çamur veya balçık olarak gördüğü Üç Diyar içerisindeki parçacıklardır. Tanrılar işte bu sebepten dolayı insanoğlunu yaratmak için çamur ya da balçık kullandıklarını söylemişlerdir. Düşünce budur. Elbette, Tanrısal bir varlık bir kişiyi yarattığında, davranışları bir insanın bir şeyler yapmak istediği zaman beliren herhangi bir şey gibi olamaz. Sadece tek bir düşünce ile görev tamamlanır -herhangi bir fiziksel çabaya gerek duyulmaz. Fakat düşük seviyeli, güçsüz insan bedeni ile o şey kişinin düşüncelerine uygunluk gösteriyorsa, kişiyi kontrol altına alır. Yani bir başka deyişle, farklı seviyelere ait canlılar sizin bir şeyler istediğinizi fark ettiğinde ya da bir şeylere saplanıp kalmış olduğunuzu gördüklerinde [ve onlarla tam olarak uyuşuyor ise] etkide bulunurlar hatta sizi yönetirler. Bir kişi mantıklı olmadığında ya da sinirine hâkim olmadığında, negatif elementler etkide bulunur. Her şey canlıdır ve o şeyler içinde kötülük, arzu ve başkasına karşı kin barındırmaktadır. Dolayısıyla bu gibi durumlarda doğal olarak etkide bulunurlar.

Bu özellikle Fa-düzeltmesi dönemi için geçerlidir; bu dönemde kozmostaki tüm canlılar [hem pozitif hem de negatif olanlar] kurtarılmak isteniyor. Ve buna en yüksek seviyelerde var olup hayal dahi edilemeyecek büyüklükte olan Tanrılar da dâhildir -ayrıca onların dünyalarında bulunan canlılar da. Bu sebepten dolayı insan dünyasına ve Üç Diyar içerisine gelebilmişlerdir. Ebediyet kadar uzun bir zamanda bir kez gelebilecek olan böyle bir kurtulma şansını es geçebilirler miydi? "Beni kurtarmak zorundasın" hepsi bunu söyleyip duruyordu, kurtarılmak için yalvarıyorlardı. Fakat bu istenileni yapmanın yolu, kişinin insan dünyasındaki [yardım istendiğinde nasıl nazik ve alçakgönüllü olması gerektiği gibi] bir tür mantık ve akıl kullanarak ümit edebileceği bir şey değildir: "Sen burada beni kurtarmak için bulunduğundan, öncelikle size minnettarlığımı göstermek istiyorum ve ben bunu kolaylaştırmak için kendi üzerime düşeni yapacağım" böyle bir şey yoktur. Onların anlayışına göre "Eğer sen beni kurtaracaksan, öncelikle benim seviyeme ulaşmalısın ve beni kurtarmayı başarmadan önce bu miktarda kudretli erdeme sahip olman gerekiyor. Bu gibi bir kudretli erdem olmadan, benim sahip olduğum öneme ulaşmadan, nasıl olur da beni kurtarabilirsin?" O yüzden sizi tökezletecek, acı çekmenizi sağlayacak ve takıntılarınızı yok edeceklerdir ve kudretli erdeminiz bunun ardından oluşacaktır ve böylece o seviyeye kadar gelişmiş olur ve onları kurtarabilirdiniz. İşte bu şekilde olmasını istiyorlardı.

O yüzden önceleri sizlere: Dafa uygulayıcıları, [uygulayıcılar olarak] problemleri sıradan insanların gördüğünün tersi şekilde görmelidir demiştim. Bazı insanlar hoş olmayan şeyler ile karşılaştığında mutsuz oluyor. O zaman siz bir insan değil misiniz? Nasıl olur da bir farkınız olabilir? Hoş olmayan şeyler ile karşılaştığınızda, [o an] tam olarak sizin kendinizi geliştirmeniz gereken andır, zihninizi geliştirmeniz gereken andır. Dinler bir insanın içsel olarak gelişmesi gerektiğini, zihin üzerinde çalışılması gerektiğini öğretmemişler miydi? Günümüz modern insanlarının bunu nasıl yorumladıklarına kulak asmayın; onlar gerçek anlamı biliyorlar diye bir şey yoktur. Durmayın ve kendinizi gerçek anlamda geliştirin. Bir çatışma ile karşılaştığınızda ya da birtakım problemlere sürüklendiğinizde öncelikle kendi içinize bakmak ve neyin yanlış olduğunu görmek zorundasınız. Ve onu nasıl ele almanız gerektiğini kendinize sormalı, olayları değerlendirmek için Fa'yı kullanmalısınız. Bunun xiulian olduğunu söylemez misiniz? İster xiulian uyguluyor olun, ister bunu dünyevi yaşamın dışında ya da toplumun içerisinde başarabiliyor olun kendinize: "sıradan bir insan bunu yapabilir miydi?" diye sorun. Yapamazdı. O zaman siz kendisini geliştiren bir kişi değil misiniz? Keyfinizi kaçıran bir olay gerçekleştiğinde, sizi kızdıran bir olay meydana geldiğinde ya da kişisel bir menfaatiniz tehlikeye girdiğinde ya da egonuza bir darbe indiğinde, kendi içinize bakabiliyor ve kendinizi geliştirebiliyor musunuz? Kendi noksanlıklarınızı arayıp bulabiliyor musunuz? Hatta kendinizi o gibi bir durumun içerisinde bulduğunuzda ve hatalı olan siz olmadığınızda "Evet anlıyorum -ben mutlaka bazı konularda iyi iş çıkarmadım. Veya gerçekten kötü bir şey yapmamış olsam bile, muhtemelen geçmişten kaynaklanan karmamı ödüyorum. Bunun üstesinden iyi bir şekilde gelecek ve ödemem gereken şeyi ödeyeceğim" gibi bir davranış sergileyebiliyor musunuz? Bu gibi şeylerle durmaksızın karşılaştıkça, kendinizi durmaksızın geliştirmek zorundasınız. O durumda, eğer bir uygulayıcı meseleleri bu anlamda ele alabiliyor ise ve kendisini geliştirmek için doğru prensipleri kullanabiliyor ise, sıradan insan dünyasında yaşadığınız o hoş olmayan şeyler aslında iyi şeyler değiller midir? Eğer xiulian uygulamak istiyorsanız, eğer Üç Diyarı aşmak istiyorsanız, eğer orijinal yerinize geri dönmek istiyorsanız ve kendi cennetinize ait olan canlıları kurtarmak istiyorsanız, eğer Fa'yı rektife etmesi konusunda Shifu'ya gerçekten yardım etmek istiyorsanız, o zaman o kötü şeylerin hepsi size olanak tanımıyor mu? Ve onlar kendinizi gerçek anlamda geliştirmenizi sağlamıyorlar mı? O gibi kötü şeyler, aslında sizin işinizi kolaylaştırmıyor mu? O zaman niçin mutsuz oluyorsunuz?

Aslında bu gibi konuları Zhuan Falun'da anlatmış ve daha sonraki yıllarda da bu konu üzerinde sonu gelmeksizin durmuştum. Bazı insanlar gerçek problemler ile karşılaştıkları an, onların üstesinden gelmekle kesinlikle ilgilenmiyorlar, çünkü sadece mutlu olmak istiyorlar; başkaları ile aralarında problemler belirdiğinde, kendi içlerine bakmıyorlar ve hatalı oldukları zaman bile hatalarını kabul etmiyorlar. Eğer kendinizi geliştirmezseniz, Fa'yı rektife etmem konusunda bana nasıl yardım edeceksiniz? Ben size işleri nasıl yaptıracağım? Eğer tüm istediğiniz mutlu olaylarla dolu günler ise, o zaman sanırım sizi Shifu'nun Fa'yı rektife etmesine yardım ettirebilmenin bir parçası olarak, yaptığınız şeylerin mutlu olması, her şeye sizin karar vermeniz ve bu işi yaptırmak için olayların merkezi olarak sizi ayarlamam gerekiyor. Fakat böyle bir şey yoktur. Günümüzde dünya insanlarının nasıl olduğunu görüyorsunuz? Dün, günümüzde aktörlerin nasıl olduğu konusunda insanlara espri yapmıştım; ister bir film olsun ister bir tiyatro, aslında kötü adam kısmını oynamaya gerek yok. (Gülüşmeler) Yaşıtlarım ve benden yaşlı olan kişilerin hepsi biliyorlar ki, o dönemdeki insanlar davranışlarından tutun söyledikleri şeylere kadar, çok iyi ve merhametli idi. Dolayısıyla, onların davranış biçimleri ve o zamanki standartlar ile birlikte, eğer onlar kötü adamı oynayacak olsalardı, bunu nasıl yapacakları konusunda gerçekten çok çalışmaları gerekiyordu, o kısma çalışmaları gerekiyordu ve kendilerinden istenilen derecede kötü olabilmeleri için prova yapmaları gerekiyordu. Nasıl olur da sadece birkaç on yıl böylesi bir farklılık yaratabildi? Günümüz insanlarına gelince, eğer iyi bir insanı oynamak istiyorlarsa bunun için çaba sarf etmeleri ve öyleymiş numarası yapmaları gerekiyor -ve buna rağmen hala inandırıcı olmuyor. Yani bir başka deyişle, dünya insanları çok şiddetli bir biçimde aşağılara doğru düşüyor -ve siz hala xiulian'i mutluluk ile mi sürdürmek istiyorsunuz? Dafa uygulayıcılarının insan olan kısmı [insanoğluna ait gerçekliğin ortasında] xiulian uyguluyor ve insan takıntılarına sahip -ve sadece bu şekilde xiulian uygulayabilirler. Ve bu yüzden de, insanların birbirleriyle iyi bir şekilde çalışamayacakları ve insan takıntılarının engelleme yaratacağı zamanlar olacaktır -bu durum her biriniz için geçerlidir. Fakat öte yandan, dünya insanlarının bu denli düşmüş olması ve bunun sizin için yarattığı büyük zorluk, size tam olarak kendinizi geliştirmeniz için fırsatlar sağlamıyor mu? Eski güçlerin yaptığı şey tam olarak budur ve akıllarında olan şey de budur; insanları bilerek kötüleştiriyorlar ki, Dafa uygulayıcıları kendilerini geliştirebilmeleri için gerekli koşullara sahip olabilsinler. Fakat dünyayı ve dünya insanlarını yok ediyorlar. Ama bildiğimiz gibi, dünya insanları o kadar da basit kişiler değiller. Daha önce kozmosun tamamının Fa-düzeltmesinden geçmesi gibi devasa bir olayın çağlar önce ayarlanmış olduğunu söylemiştim; peki o zaman bir kişi kozmosun Fa-düzeltmesi esnasında buraya gelebildiyse ve bir insan olabildiyse, bu basit bir mesele midir?

Günümüz insanları çevreyi koruma konusunu niçin bu kadar vurguluyorlar? Birkaç yıl önce, doğal ortam bu denli kötü bir şekilde etkilenmeden önce bile, hem çevreyi hem de hayvanları korumayı savunan insanlar vardı. Hiçbir şey tesadüfen gerçekleşmez. Yüksek seviyelerdeki birçok yaşam, aşağı gelmek, reenkarne olmak ve Dafa ile karmik bir bağ oluşturmak istiyordu. Bu arada, insanoğlu doğum-döngüsü içerisinde reenkarne olmaktadır. Fakat sadece belirli bir miktarda insan ve insan teni olabilir. Eğer daha fazla olsaydı dünya onların hepsini kaldırmayı başaramazdı. O yüzden, daha yüksek seviyelere ait yaşamlar hayvanlar hatta bitkiler olarak bile reenkarne oldular. Burada, bu insan dünyasında bulunan yaşamlar basit, sıradan canlılar değillerdir. Aynı zamanda şu da söylenmelidir ki, dünya nasıl görünüyor olursa olsun, hepsi Tanrıların ellerindedir ve her şey için bir düzen vardır. Nasıl bir karışıklık var olursa olsun, [aslında o] bu gibi Tanrılar tarafından gerçekleştirilmektedir ve o karışıklığın ortasında bir düzen vardır. Eğer bundan bir şüpheniz varsa, o zaman bütün bunları gözlemleyin ve görün. Fakat burada önderlik rolünü Dafa uygulayıcıları oynamaktadır. Tüm canlılar onları kurtarmanız için sizleri bekliyor. Onlar size kendinizi geliştirmeniz için fırsatlar sağlıyor ve aynı zamanda da onları kurtarmanız için sizleri bekliyorlar.

Diyelim ki kendinizi iyi geliştirmediniz ve hoş olmayan bir şeylerle karşılaştığınızda altüst oldunuz -[hatta Dafa işlerini bırakma noktasına dek] ve birileri size birkaç şey söylediğinde duymaktan hoşlanmıyor ve: "O zaman seni kesinlikle kurtarmayacağım" şeklinde düşünüyorsunuz. (Gülüşmeler) Fakat şunun farkında mısınız: onların hepsinin buraya gelme sebebi Fa'dır, onlar sadece eski güçlerin, kötü faktörlerin, bu dünyada şeytani ÇKP'nin formuna bürünmüş olan kızıl ejderin, yozlaşmış canlıların, Şeytan'ın ve iblislerin ellerinde kötüleşmişleridir; insanların geleneksel kültürünü kötüleyen unsurlar ile dolduruşa gelmişlerdir; insanları insanla, dünyayla ve cennetle mücadele etmeye sürükleyen ateizmin kötü kültürü tarafından dolduruşa gelmişlerdir ve Çin'in Tanrısallık tarafından yaratılmış geleneksel kültürüne kasten zarar vermektedir. Kötü ruhlu parti ve onun "mücadele" felsefesi, insanlara kötülük aşılıyor, kozmosa karşı koyuyor; şeytanlar bile onu ortadan kaldırmak istiyorlar. Eğer Fa-düzeltmesi olmasaydı şeytanlar onu yok edeceklerdi, çünkü o çarpık bir şeydir, kozmosta temel anlamda asla var olmaması gereken bir şeydir. Fa-düzeltmesi sebebiyle, eski güçler onu koruyor ve Dafa uygulayıcılarını test etmesi için kullanıyor. Benim eski güçlere karşı olmamın sebebi, sadece onların yaklaşım tarzlarına katılmıyor olmamdır; benim kendime ait bir yaklaşım tarzım var. Fakat durum ne olursa olsun, dünya bugün olduğu durumdadır. Dafa uygulayıcıları olarak, kendi uygulamanızda gevşememek zorundasınız. Kendinizi geliştirmek için fırsatı değerlendirmeniz gerekiyor. Olaylar ne kadar kaotik ise, o kaosun ortasında kendinizi bir o kadar geliştirebilirsiniz. Zorluklarla veya kötü şeylerle ne kadar çok karşılaşırsanız, probleme farklı bir açıdan bakmanız ve: "Bütün bunlar xiulian ve gelişim için atlama taşları mıdır?" diye düşünmeniz için bir o kadar fırsattır. Durum bu değil midir? (Uygulayıcılar cevap veriyor: Evet) (Alkış)

Hepiniz Shifu'nun Fa'yı öğretiyor olmasını ve bu gibi konulardan bahsediyor olmasını seviyorsunuz, öyle değil mi? (Uygulayıcılar cevap veriyor: Evet) Sizlere şunu söyleyebilirim ki, sizin en temel varlığınız olayları benim ortaya koyduğumdan çok daha net bir şekilde anlıyor. Bunun sebebi şudur: Shifu şu anda konuşmak için insan lisanını kullanıyor; oysa sizin [gerçek benlikleriniz] fazlasıyla farkında olan bir durumdadır; sadece Üç Diyarın içerisinde doğduktan sonra edindiğiniz faktörler ve o kötü şeyler, fikir ve kanılarınıza, deneyimlerinize ve birtakım şeyleri biriktirmenize neden olmuştur; onlar sizi toprağın örttüğü gibi örtüyor ve gerçek düşüncelerinizin yüzeye tekrar çıkmasına engel oluyorlar. Dolayısıyla xiulian uygulamak zorundasınız. Yükselmeniz gerekiyor, kirlilik yaratan o şeyleri temizlemeniz gerekiyor ve kendinizi temizlemeniz gerekiyor. Xiulian süreci içerisinde yaptığınız şey tam olarak budur ve aynı zamanda sıkıntıların ortasındayken insanları kurtarmak zorundasınız. Eski güçlerin günümüz insanlarını mahvettiklerini unutmayın, özellikle de Çinli insanları; ve onlar bunun xiulian ortamını sağlamak için olduğunu iddia ediyorlar; fakat eğer uygulamanızı artık kozmos diye bir şeyin olmadığı bir durumda tamamlamayı başarsaydınız, nereye giderseniz gidin, ordusu olmayan bir komutan gibi olurdunuz. O yüzden insanları kurtarmak zorundasınız, karşılaştığınız zorlukların ortasındayken bile, çünkü bu Dafa uygulayıcılarının kudretli erdemidir ve sıradan bir kişinin -veya tarihte yaşamış olan hiç kimsenin- asla başaramamış olduğu bir şeydir! Çok sayıda kişi "canlıları kurtarmak" şu bu diye yaygara koparırken" aslında hiçbiri bunu yapamamıştır. Fakat sizler bunu yapıyorsunuz! (Alkış)

Bununla birlikte, Fa-düzeltmesinin kesinlikle başarıya ulaşacağını söylemiştim, öyle değil mi? (Shifu gülüyor) Bugün içinde olduğumuz noktaya gelmiş olarak, netice yaklaşıyor. Ne olursa olsun, Fa-düzeltmesinin kesinlikle başarıya ulaşacağını niçin söylüyorum? Bunun sebebi şudur: Fa, zaten tamamlanmıştır -en başından en sonuna dek; geriye sadece canlıların kurtarılması kalmıştır. Ben az önce kozmosun yapısından bahsederken size işaret ettiğim nokta, çeşitli seviyelerde bulunan her türden canlıdan kaynaklanıp zihninize gelen engellemelerin kaynağını belirtmek idi. Sizlere şunu söyleyebilirim ki, gerçek benliğiniz sizin kontrolünüz altında olsa da yeterince güçlü değildir -hatta güçsüzdür, çünkü kozmosun eski güçleri [çarpıcı bir şekilde] daha büyüktür. Dahası sizler, Üç Diyarın ters prensiplerinin içerisine gömülmüş durumdasınız, dolayısıyla Shifu sizinle ilgilenmek, size yardım etmek ve her şeyin en üzerinde kalmak zorundadır. Ve hepsi bu da değil. En temel olan seviyede ben her şeyi kontrol ediyor, -baştan sona- [hiçlikten başlayıp somuta dek] her şeyi kuşatıyorum. Bu durum insan lisanında bulunan örneklemeler ile açıklanabilecek bir şey değildir. Bu, net bir şekilde açıklanamaz; hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın. Güç, olabilecek en büyük güçtür, tüm canlıları ve [mikro kozmostan başlayıp en büyük makro kozmosa ulaşana dek] her şeyi desteklemekte ve kapsamaktadır; her şey onun kontrolü altındadır -en yüksek seviyelerde bulunan Tanrılar bile. Hangi durumun ortaya çıkması istenirse ya da ne yapılmak istenirse [bu ister kozmos formunu içeriyor olsun, ister bu dünyadaki olayların durumu olsun] ya da yüksekten düşüğe herhangi bir şey -derhal gerçekleşmelidir. Fa-düzeltmesinin niçin bu yolla yapıldığını biliyorsunuz -orijinal yaşamları muhafaza etmek için. Bunun yapılmasının zor olmasının sebebi, kurtarılacak olan canlıların bu karmaşık dünyada iken iyiyi kötüden ayırt etmek zorunda olmaları ve iyi hale gelmek zorunda olmalarıdır ve bu arada bir işe yaraması için Dafa uygulayıcıları, bu kaotik dünyanın ortasında xiulian'de başarıya ulaşmak ve kendilerini temizlemek zorundadır.

Sizlere daha önce bir Tanrı bir şeyler yarattığında tek bir düşünce yeterlidir ve o şey derhal gerçekleşir demiştim. En yüksek seviyeli Tanrılar evrenleri bile yaratırken, bunun derhal o anda gerçekleşmesi sadece tek bir düşünce ile olur. Çünkü onların bilgeliği o denli büyük ve güçleri de o denli büyüktür; onların âlemleri içerisinde o denli büyük bir alan var olur ve o alanın içerisinde çok sayıda parçacık seviyeleri vardır. Eğer büyükten küçüğe dek tüm seviyeleri kaplayan parçacıklar gerçekten canlı ise, bir düşünün: o Tanrı zihninde bir istek oluşturduğu an, bütün o moleküller, bütün o güç ve bütün o parçacıklar canlıdır; ve hepsi [ne kadar büyük ya da küçük olurlarsa olsunlar] aynı an içerisinde kendi üstlerine düşen görevi yapar ve emir ne ise yerine getirirler. Dahası bu iş tüm alanların ve zamanların ötesinde yapıldığı için, bir anda bitmiş değil midir? Bu olağanüstü bir şeydir ve Tanrısal varlıklar her şeyi işte bu şekilde yaratırlar; her şey tek bir düşünce ile bir anda tamamlanır. Tanrılar ve Budalar harekette bulunma ihtiyacı hissetmezler, çünkü gerçek anlamda iş başında olan şeyler o parçacıklardır; göz açıp kapayıncaya dek her şeyi biçimlendirir ve yaratırlar -biri bu seviyeyi, diğeri bir başka seviyeyi yaratır; biri bir şeyi diğeri bir başka şeyi yaratır ve yaratılan şeyin yoğunluğu çok büyüktür. Fakat insanoğlu bu gibi bir kapasiteden ve yetenekten yoksundur. İnsanlar bir şeyler yapmak için fiziksel çaba sarf etmek zorundadır, çünkü onlar bu boyuta ait zamanın içerisine sıkışmışlardır ve yapmak istedikleri şeyleri ufak ufak gerçekleştirmek zorundadırlar. İnsanoğlu işte böyledir.

Siz Dafa uygulayıcılarına gelince, sona doğru daha fazla yaklaştıkça yollarınızda daha iyi yürümek zorundasınız; ve kendinizi iyi bir şekilde geliştirmek için gününüzü iyi değerlendirmek zorundasınız. Birçok şey yaptıktan sonra, eğer geriye dönüp onlara bakarsanız, insan zihniyeti ile yapıldıklarını görürsünüz. İnsanlar insan işleri yapıyor olduğu zaman ise ve yapılan şeyler doğru düşünceler ile yapılmıyorsa, o gibi şeylerin içerisinde herhangi bir Dafa uygulayıcısı kudretli erdemi olmayacaktır. Yani bir başka deyişle, Tanrıların görüşüne göre, bu sadece etrafta aylak aylak dolaşmaktır -kudretli erdem değildir ya da xiulian değildir- bunu siz yapmış olsanız bile. O zaman bunun başarısızlıkla yapılmış olduğunu söylemez misiniz? Fa'yı iyi çalışmak zorundasınız, çünkü kendi pozisyonunuza geri dönmenizin en temel garantisi budur. (Alkış) Bu benim keyfi olarak tasarladığım bir şey değildir: Shifu'nun size aktarmakta olduğu şey kozmosun Fa'sıdır. Az önce anlattığım şey sizlere şunu anlatmak içindi: uygulamanızda kesinlikle gevşememek zorundasınız; Fa'yı çalışmanızda kesinlikle gevşememek zorundasınız ve bunu tüm içtenliğiniz ile yapmak zorundasınız. Eğer önceleri Fa'yı iyi bir şekilde çalışmadıysanız bunu gerçek anlamda yapmak zorundasınız; buradan ayrıldığınızda ve Shifu'nun bunu tekrar vurgulamış olduğunu duymuş olarak, gerçekten ciddiyetle Fa'ya çalışmalı, ciddiyetle xiulian uygulamalı ve zihninizin sapmasına izin vermemelisiniz. (Uygulayıcılar alkışlıyor)

Shen Yun ile bağlantılı konularla ilgili çok sayıda düşünceniz olabilir, o yüzden sırası gelmişken birkaç şey söylemek istiyorum. Bildiğiniz gibi Dafa uygulayıcıları çok sayıda proje yürütüyor ve bunların amacı şeytanın zulmünü ifşa etmektir ve bununla birlikte, gerçekleri açıklamak, zehirlenmiş olan ve şeytanın iftiraları ile hareket eden ve onun tarafından kandırılan ve de büyük bir tehlikenin içerisine sokulan dünya insanlarını kurtarmaktır. Ve şu anki zaman dilimi içerisinde iyice yapmanız gereken iş de budur. Ve yürütmekte olduğunuz projelere gelince, gerçekten söylenebilir ki, büyük bir etki yarattılar ve sadece bununla da sınırlı değil -kritik bir rol de oynadılar. Ve sanat formunu kullanarak insanları kurtaran Shen Yun de var -ve bu konunun detaylarına girme ihtiyacı hissetmiyorum. Sizler bu konuda zaten oldukça netsiniz ve ben de bu konu hakkında daha önce konuşmuştum. Dolayısıyla, Shen Yun'ün sanatına gelince, Shen Yun dünya genelinde sergilenen bir şey olduğu için, yerine getirilmesi gereken temel gereksinimler [doğal olarak], oldukça yüksek olmalıdır. Peki, hangi anlamda yüksek? Başlangıçta düşündüğüm şey şu idi: olağanüstü bir gösteri oluşturmadan insanları etkilemeyi başaramayacak veya onları kurtaramayacaktık. Her bir ulus kendi sanatı ile ilgili olarak yüksek düşüncelere sahiptir. Ben burada belirli birtakım etnik grupları eleştirmiyorum. Benim söylediğim şey şu: her bir ulus kendi insanlarının yaptığı sanatı el üstünde tutar ve insanlar bu sebepten dolayı suçlanamazlar. O yüzden bazen orkestral müziğin, balenin ve İtalyan operasının dünya genelinde nasıl bu kadar geniş çaplı kabul edilmiş olduğunu düşünüyorum. Dünya genelinde bunlar en örnek ve en ünlü -ve sanatın en yüksek formu olarak görülen şeyler haline gelmişlerdir. Ve bu durum, özellikle, bu gibi şeyleri izlemeyi ve deneyimlemeyi çok seven toplumun kültürel kesimi için geçerlidir. Çok alternatif ve modern şovlar ise, sadece düşük-orta seviyedeki küçük sayıda bir izleyici grubunun, mavi yakalıların ve kolej öğrencilerinin ilgisini çekmektedir. Ve o kolej öğrencileri mezun olduktan sonra artık ilgisini kaybediyorlar ve zamanın geçmesi ile birlikte o kültürel toplumun giderek daha fazla parçası haline geliyorlar. Dolayısıyla, durum budur.

Sizin de fark ettiğiniz gibi, eğer biz insanları kurtarmak için sanat formunu kullanacaksak, sanatımızın başarılı olması için, mükemmel olması gerekiyordu. Çünkü eğer sahnede iş başında olanlar ve gösteri esnasında yardımcı olanlar Tanrısal varlıklar ise ve salonda bulunan insanların düşünceleri: "Vay canına, bu gösteri tam bir felaket" ya da "bu kalitesiz bir gösteri" şeklinde olursa ve onunla dalga geçerlerse..…bir düşünün, onlara gösteri ile yardımcı olan Tanrılardır -ve onlar sadece insanları kurtarmak konusunda başarısız olmakla kalmazlar- insanlar günah işlemiş olurlardı. Buna sebep olamayız. O yüzden bizim sanatımız muhteşem olmak zorundadır. Eğer bizim sanat formumuz ya da kalitemiz dünyanın dört bir yanındaki Shen Yun turlarından daha kalitesiz olsaydı, eğer onların standartlarını karşılayamasaydık ve insanlar bizi beğenmeselerdi, insanları kurtarmayı başaramazdık. Dolayısıyla fevkalade göz kamaştırıcı olan bir şeylere sahip olmanız gerekiyor. Sadece herkes sizin için iyi konuştuğu zaman, sadece hiç kimse sizin için kötü bir şey söylemediği zaman -sadece o zaman o insanları kurtarabilirsiniz. İşte bu yüzden Shen Yun Gösteri Sanatları grubu, çıkış noktası olarak, yüksek bir standarda sahip olmak zorundadır. Ben şarkıyı ve dansı [tüm etnik grupların beğenebileceği, kabul edebileceği ve anlayabileceği sanatsal formları] bilerek seçtim. Aynı zamanda diğer projeler için de bir örnek oluşturmak istiyor ve Shen Yun'ün olayları nasıl gerçekleştirdiğini görmenizi sağlamak istiyordum; dolayısıyla referans alabileceğiniz bir şeyiniz var. Dolayısıyla, gösterilerin kalitesini ve üyelerinin provalarını gerçekten de ciddiye aldık ve oradaki sonuç hakikaten mükemmel oldu. İlk başlarda, bir yerlerde bilet sattığınızda, onun en iyi gösteri olduğunu söylemeye cesaret edemiyordunuz. Fakat Shen Yun gösterilerinin yarattığı muhteşem etki size güven verdi ve zamanın geçmesi ile birlikte bu konu üzerinde daha fazla çalıştıkça kendinize olan güveniniz daha da arttı -ta ki bunun en iyisi olduğunu söylemeye cüret ettiğiniz noktaya dek. (Alkış)

Elbette size onun ne kadar muhteşem olduğunu anlatmaya çalışmıyorum. Ben şunu ifade etmeye çalışıyorum ki, gösteri ile beraberinde getirilen, üstelik Tanrısal varlıklardan gelen yardımlara sahip olan bu harika sonuç, sıradan insanların başarabileceği bir şey değildir -yaydığı şeylerin hepsi Zhen-Shan-Ren ile doldurulmuş enerjidir. Dansa dökülen her bir şeyde, şarkı olarak söylenen her bir kelimede ve çalınan her bir notada böylesine erdemli bir enerji vardır; hatta sahnedeki renkler bile pozitif enerji yaymaktadır. (Alkış) Her şey somuttur ve tüm etki bu denli pozitif olduğunda insanlar bundan faydalanırlar. Ve gösteriyi izledikten sonra hastalıkları iyileşen insanların olmasının sebebi budur; ya da salondan ayrıldıktan sonra sürpriz bir telefon almalarının, iyi haberler almalarının ve yaşamlarında önemli olan bir konunun [kendilerinin bilmediği nedenler ile] aniden çözüme kavuşmasının sebebi budur. Durum ne olursa olsun, gösteriyi izlemelerinin ardından insanlar mutlu olurlar ve birçok şey iyiye doğru bir değişim geçirir. Çünkü insanların problemleri karmadan kaynaklamaktadır ve o, önceden yapılmış yanlış şeyler yüzünden birikmiş bir şeydir; kişi onu ne kadar biriktirirse problemleri de bir o kadar kötü olur; karmanın büyük miktarda biriktirilmesi önemli sıkıntılara sürükler. O gibi sıkıntılar kişinin hayatında belirli-belirsizmiş gibi görünen önemli problemlere sebebiyet verebilir ya da kişinin bedeninin acı çekmesine veya hastalanmasına sebep olabilir. Shen Yun gösterisini izledikten sonra o karma yok edilecektir. Gösterinin içerisindeki pozitif enerji bu etkiye sahip olabilir -bu durumda o kişinin bir zamanlar yüzleştiği sıkıntıların son bulduğunu söylemez misiniz? Onlar yok olmuşlardır, çünkü onlara karma sebebiyet veriyordu. İnsanların derhal fayda görebiliyor olmalarının sebebi budur.

Ve hepsi bu da değil. Bildiğiniz gibi, Çin kültürü Tanrısallıktan aktarılmış olan bir kültürdür. Sizlerle daha önce paylaşmış olduğum gibi, Çinlilerin "hanedanlık" kavramı "ülke" kavramından farklıdır; aynı şekilde "imparator" kavramı da diğer ülkelerde var olan "kral" kavramından farklıdır. "Hanedanlık" insanlık tarihinin bir periyodu anlamına gelmektedir ve "imparator" ile "kral" arasında da büyük bir fark vardır. Bir imparator, imparatorluk ahalisinin lordu, kralların kralıdır; krallar onun altındadır. Dolayısıyla, bir ülke imparatorluk kuralları altında yönetilirken, onun kralı imparatordan gelen ferman ile tayin edilirdi ve hatta yasal olması için o kralın varisi bile imparator tarafından belirlenirdi. Buna Çin'in farklı cennetsel krallıkların insan olmak için dünyaya gelmelerinde bir kapı olması faktörü sebep olmuştur. Çin, karmik bağlar oluşturmak ve yönetmek için geldikleri ana ülke idi. Daha sonradan, [final safhasında] o karmik bağları tekrar bağlayabilecek ve isteklerini gerçekleştirebileceklerdi. Her bir hanedanlığın kültürü belirli türden göksel canlılar grubu ile bağlantılı idi; kendilerine has kıyafet ve süslenme biçimlerini, kendilerine has alışkanlıklarını ve özelliklerini hatta yemek, kıyafet ve mimari biçimlerini de kendileri ile birlikte getirmişlerdi. Bu özellikler, hanedanlıkların değiştiği her defasında değişirdi. Elbette, hanedanlıkların değişiminden bahsederken, burada insanlar arasında bir prensip bulunmaktadır ve bu da "kişi dünyayı askeri güç ile fethedebilir" ve "ülkeyi kazanan yönetir" prensipleridir. Fakat bu tersine çevrilmiş olan bir prensiptir -erdemli bir prensip değildir. İnsanoğlunun prensipleri tersine çevrilmiştir, çünkü onlar insanların buradaki, [bu insan boyutundaki] prensiplerine uyum sağlamak zorundadır; işte bu yüzden iktidarı elinde bulunduranları deviren savaşlar vardır -aksi takdirde iktidardan gitmezlerdi. Peki, o zaman Çin'in değişik hanedanlıklarına ait olan insanlar nereye gittiler? Eğer onların hepsi Çin'de bekleseydi, kapasitesini aşardı. O yüzden de diğer ülkelere gittiler. Ve işte bu yüzden birçok ulus ve insan vardır. Irklar arasındaki farklılıklar, farklı Tanrıların farklı insan tenleri yaratmasının sonucudur ve bir kişinin ruhu ille de dünyadaki ırkı ile aynı olmak zorunda değildir. Bu yaşamlar bu dünyaya ilk olarak geldiklerinde ve reenkarne olduklarında, ilk önce Çin'e gittiler ve buraya reenkarne olduklarında bir hanedanlık oluşturdular. Ardından, Dafa'nın geniş çapta yayılacağı ve Fa-düzeltmesinin başlayacağı final aşamasını beklerken, diğer ülkelere ve bölgelere reenkarne olarak, bir ulus ya da etnik bir grup oluşturdular.

O zaman bir düşünün: Çin'in 5,000 yıllık uygarlığını oluşturan kimdi? Tüm insanlık idi. Tanrılar, Fa-düzeltmesi süreci esnasında Çin kültüründen istifade etmeyi planladılar ve bu durum, Tanrıların oluşturduğu bir şeydir. Netice itibarı ile o yarı Tanrısal bir kültürdür. Bu kültürün sahip olduğu şey tek kelimeyle olağanüstüdür ve 5,000 yıllık uygarlık süreci içerisindeki ihtişamlı şeyler -buna neredeyse sayılamayacak kadar çok tarihsel hikâyeler de dâhil- Tanrısal anlamda aktarılmış olan bir kültürün güzellikleridir. Ve o, insanlığın antik dönemdeki halinden modern düşünme biçimine sahip günümüz insanı haline dönüşmesi süreci esnasında oluşturulmuş bir kültürdür. O zaman böyle bir kültür insanlara sunulduğu zaman, bunu izlemenin muhteşem bir şey olduğunu söylemez misiniz? Bu bir klasik değil midir? İnsanlar bunu izlemekten keyif almayacaklar mıdır? Bir kişi dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun, bu kültürü ve bu kültürün içeriğini gördüğü zaman, -sanki onu daha önce kişisel olarak yaşamış ya da orada bulunmuş gibi- onunla bir bağlantı kuracaktır. Herkes bu hisse sahiptir. Gerçekten de durum budur, çünkü bir kişi daha sonradan nereye reenkarne olmuş olursa olsun, hala o zihinsel belleğe sahiptir. Aynen bir elektrik prizi gibi -fişe takarsınız ve elektrik içinden geçmeye başlar. Fakat zamanın geçmesi ile birlikte, insan dünyasındaki tersine çevrilmiş prensipler davranış biçimlerine, fikir ve kanılara ve bir yaşam biçimine sebep olmuştur -ve bu durum kişinin "gerçek benliğini" adeta toprağın altına gömmüştür. Ve doğduktan sonra edinilmiş olan çeşitli türlerde insan arzuları, takıntıları var; çeşitli düşünce ve kanılar var; aynı zamanda da kişinin bu yaşam süresinde ve bu dünyada öğrenmiş olduğu şeyler var -bunların hepsi, önceden sahip olduğunuz şeyleri gizlemektedir. Bu şekilde gömülmüş bir durumun içerisinde olmak, kişiyi bu yakınlık hissinin tam olarak ne olduğunu anlamaktan alıkoyar, fakat kişi gerçekten de bir tür heyecan hissi yaşar. Kişinin bilen kısmı heyecanlanmıştır, olayları çok net bir şekilde görebilir ve anlayabilir; yani bu, kişinin bilen kısmının -yüzeyde bulunan benliği tam olarak anlayamasa bile- biliyor olduğu anlama geliyor. Beyin bunu kendi mantığı ile işlemden geçiremez; bu işlem fabrikası, bu hissin tam olarak ne olduğunu temellendiremez veya formüle edemez. Dolayısıyla kişi açısından sadece bir his olarak kalır. İnsanları kurtarmak açısından Shen Yun'ün böyle güçlü bir etkiye sahip olmasının sebebi budur.

Bununla birlikte, Shen Yun, izleyicilerine, ÇKP'nin Falun Gong'a zulmetmek için kullandığı birçok yalanı da anlatmaktadır. Ve aslında bu, partinin geçmişte yaptığı her bir hareketin de taktiğidir. Sizin hakkınızda söylentiler yaymakla işe başlar ve ardından da Çinlilerin diğer Çinlilere zulmetmesinden faydalanmaya girişir -insanların birbirlerine öfkelenmelerini teşvik eder. Sahip olduğu "tek ses" sistemi yüzünden, siz hiçbir şey söyleyemezsiniz ve hiç kimse sizin iyi mi yoksa kötü mü olduğunuzu bilmez. Sizin kötü olduğunuzu söyleyen partidir ve ardından tüm ulusun [kendisi tarafından kontrol edilen] yazılı ve görsel medyası, toplumu bu mesaja boğar. Tarihte, ona saldıran herhangi bir kişi üç günden fazla ayakta kalmayı başarabildi mi? Sadece gazetede yayınlanan tek bir makale kişiyi alaşağı edebilir. Bu kötü ruhlu ÇKP'nin kontrolü altındayken her şey bu şekilde yaşanmadı mı? Fakat burada bulunanlar bir grup uygulayıcıdır, bu nedenle o yaklaşım biçimi bir işe yaramayacaktır. Böyle olmasına rağmen, partinin zehri o kadar derine işlemiş ki, dünyadaki insanların kendisi ile birlikte hareket ederek Dafa'yı ve Dafa uygulayıcılarını suçlamasına sebep olmaktadır. Fakat etki altında bulunanlar uygulayıcılardır ve dahası, onlar insanları kurtarmanın arayışındadırlar; o zaman o insanların bir günah işlediğini söylemez misiniz? Bir başka şekilde ortaya koyacak olursak, bu bir suçtur, çünkü onların hedef aldığı kişiler uygulayıcılardır. O zaman bu perspektiften bakıldığında, Dafa uygulayıcıları onları kurtarmamaya karar verebilirler mi? Bizler onları hala kurtarmak zorundayız. Shen Yun Gösteri Sanatlarının sahnelediği gösteriler, sanatçılarının sahnelediği şeyler, programın olaylar dizisi, hatta her bir dansçısının duruşu, Shen Yun'ün söylediği şarkıların sözleri, Shen Yun'ün ürettiği müzik -bütün bunlar geleneksel, özgün ve saf Çin kültürüdür. Tüm dünya nüfusunu içeren 5,000 yıllık bir kültürel miras kişinin gözlerinin önünde sergilenince derhal anlar, bu durum bir kişinin bir başka kişiyi tarttığı ana benzer; hepsi birkaç cümle ve bakış alır ve o kişinin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu anlarsınız. Sahnede 2 saatin üzerinde gösteri yaptıktan sonra, izleyiciler onların ne türden insanlar olduklarını anlarlar. Saf iyilik ve gösterinin saf güzelliği, ortalama düzeydeki sıradan bir insanın ulaşamayacağı bir şeydir. Bir dakika önce, günümüz insanlarının iyi bir insan rolünü oynamak zorunda olduklarını söylemiştim, fakat Shen Yun de olan şey oynayarak başarılamaz; o, kişinin içsel dünyasının hiçbir niyet taşımayan doğal ifşasıdır. Bir diğer şey de şu ki, uygulayıcıların vücutları çok saftır. Birçok izleyici sanatçılarımızın iyiliğini görmektedir ve onların gülümseyişlerinin tipik bir sanatçının sempatik gülümseyişi gibi olmadığını söyleyebilmektedir. O, bir uygulayıcının içsel dünyasını karakterize eden saf iyiliğin yansımasından başka bir şey değildir. O durumda insanlar bunu gördükleri anda Falun Gong uygulayıcılarının ne türden insanlar oldukları konusunda net olmazlar mı? Elbette program iyilik taşımakta ve insanları aydınlatan ve de onlara ilham veren gerçek bir klasik güzellik taşımaktadır ve Falun Gong uygulayıcılarının zulme uğradıklarını betimleyen kısımlar bulunmaktadır. Sizin de gördüğünüz gibi, bunun bütün etkisinin kesinlikle pozitif olmasının nedenleri bunlardır, %95'in üzerinde seyirci -ve buradaki rakamı muhafaza ediyoruz- onu gördükten sonra şovu övüyor, hatta ondan derin bir şekilde etkileniyor. Bütün bunların kesinlikle [%95'in üzerinde] pozitif bir etkisinin olmasının nedenleri bunlardır. Çünkü bugünlerde şovlarda pozitif olan şey sayısı az. Hiçbir pozitifliğin olmadığını söyleyemeyiz, sadece az olduğunu söyleyebiliriz.

Fakat sadece iyi bir şekilde gösteri sergilemek tek başına yeterli değildir. Shen Yun ilk başladığında, birçok bölgede anlaşılmamıştı veya tanınmıyordu. Hangi etnik grup olursa olsun, Shen Yun gösteri yapmaya geldiğinde, oradaki bütün insanların bildikleri bale firmaları, opera evleri veya senfoni orkestraları idi. Shen Yun'ün kim olduğunu bilmiyorlardı. Dolayısıyla bu, Dafa uygulayıcılarının önemli bir rol oynayabildikleri bir zaman dönemi idi ve onlar Shen Yun tanıtılırken çok büyük bir rol oynadılar -yani Shen Yun'ün insanları kurtarmasına yardım ettiler. Shen Yun'e yardım etmek demek aslında kendinize yardım ediyor olduğunuz anlamına gelmektedir, çünkü yaptığınız her şeyde kendinizi geliştirmektesiniz -ve dahası Shen Yun tarafından kurtarılan yaşamların arasında sizin katkınız bulunuyor. Buna hiç şüphe yok. Ve sahip olduğunuz kudretli erdem yaptığınız şeylerin ardında yatmaktadır. Şu anki aşamada, bu proje insanları kurtarması için, hepinizin sıkı bir şekilde birlikte çalışması yoluyla gerçekleştiriliyor. Fakat en başından beridir bir kaygım vardı. Yani şöyle ki, eğer sadece sanatçılarımızın gösterisine bel bağlasaydık, bu yeterli olmayacaktı. Eğer yerel Dafa uygulayıcıları iyi bir şekilde koordine olamazlar ise, ya da yaptıklarını iyi bir şekilde yapmazlar ise, izleyiciler gelmeyecekti. Eğer şu anki safhada, hepiniz birlikte çalışabilir ve yeni bir adım atabilirseniz ve [aynen Kanada'nın ve Tayvan'ın yaptığı gibi] durumu hızla yeniden şekillendirebilirseniz, şunu bilmenizi sağlayacağım: Shen Yun sizin şehrinize geri döndüğünde, o denli uzun bir zaman, insan gücü veya maddi kaynak harcamak zorunda kalmayacaksınız. Yapmanız gereken çok sayıda şey var ve sorumluluğunu üstlenmiş olduğunuz birçok proje bulunuyor ve bunu uzun zamandır sürdürüyorsunuz ve Shifu, Shen Yun de çalışmak için her şeyi bırakmanızı görmeyi gerçekten istemiyor. Fakat şu anki aşamada, yapmanızı görmek istediğim şey tam olarak, dikkatinizi yeni yollar açmak için çabalamaya vermenizdir.

4 yıl geçti. Bazı bölgeler ilerleme kaydettiler; bazı bölgeler ise bunda başarılı olamadıkları gibi giderek daha kötü bir hale geldiler -ve olmaması gereken problemler ortaya çıktı. Bu durumun xiulian anlamındaki farklılıklar ile bağlantısı bulunuyor; bu, canlıları kurtarmaya giderken, herkesin sahip olduğu zihinsel durumun yansımasıdır. Esasen ben gösterilerimiz için birtakım ilerlemeler kaydetmenin 3 yıl almasını planlamıştım -o durumda çok fazla sayıda Dafa uygulayıcısından faydalanmamız gerekmeyecekti. Bu yaklaşım tarzının işe yaraması için, kişi tüm topluma ulaşmadan önce, öncelikle toplumun asıl kültürel kesiminde bir yol açmalıdır. Aslında, bu sadece bir stratejidir. Fakat toplumun ana kültürel katmanına ulaşmak sadece konuşarak başarılamaz ve eğer insanlar gelmezler ise birtakım sonuçlar ile başarısızlığa ulaşırsınız. Sadece dışarı çıkıp, istediğiniz her yere giderek başarıya ulaşabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Öyle bir şey yoktur. Birtakım yaklaşımlar benimsemelisiniz. Peki, tam olarak hangisi? Bilet fiyatlarınız o popüler kültürel eğiliminki gibi olmalıdır ve insanlar gelmelidir; o genel eğilimin yaklaşımlarını ve promosyon yöntemlerini kullanmanız gerekmektedir. Eğer işi bu anlamda sürdürmezseniz, bir işe yaramayacaktır. Ben size ana kültürel kesimi hedef alın dememe rağmen, uygulayıcılar birkaç yıldır broşürler vermek için sokaklara çıkıyorlar ve Çin mahallesinde gelen geçenin dikkatini çekmek için bağırarak satış yapıyorlar ve bunu bir alışkanlık haline getirmişler. Evet, biletler oldukça iyi gitti, insanlar gösteriye geldiler, sayı küçük değildi ve salonlar oldukça iyi doldu. Fakat şunu fark ettiniz mi: o insanları oraya getirmek neye mal oldu? Dafa uygulayıcılarımızın tüm gücünü buna odaklamak zorundaydık. Uzun bir süre daha bu şekilde gidebilir miyiz? Gidemeyiz! O zaman ilerleme kaydetmek için yeni yollar düşünmeliyiz ve Shifu'nun toplumun ana kültürel kesimi üzerinde çalışmanızı istiyor olmasının sebebi budur. Fakat birçok uygulayıcı bunu anlayamıyor ve: "Ama neden?" diye düşünüyorlar. "Biletleri önceden oldukça iyi satmıştım…." şeklinde düşünüyorlar. Biletlerimizin bir kısmına eskiden oldukça düşük bir fiyat konmuştu ve bazen de biletler bedava verildi. Bunu sonsuza dek bu şekilde sürdürebilir miyiz?

Batı toplumunda temel bir kural vardır ve bu da: "ödediğin kadarını alırsın"dır. Fakat burada biz böylesine yüksek kalibrede bir şova sahibiz ve siz onu hala mallarını yere seren bir sokak satıcısı gibi satmakta diretiyorsunuz. Shifu'nun istediği şey bu değildir ve size toplumun ana kültürel tabakasını nasıl hedef alacağınızı söylemiş olmamın sebebi budur. Aslında, Shifu bir şeylerin belirli bir şekilde yapılmasını istediğinde, Shifu sadece bir şeyleri öylesine düşünmüştür ve hepsi budur gibi bir şey yok. Sizin göremediğiniz inanılmaz sayıda hazırlıklar yapmam gerekmektedir ve bütün o Tanrılar da onun üzerinde çalışmaktadır. Her şey hazırlanmaktadır ve geriye kalan tek şey sizin onu uygulamanızdır. Fakat siz o adımı atmıyor ve: "Ben nasıl olur da kültürel kesim üzerinde çalışabilirim? Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum!" diye düşünüyorsunuz. Daha iyi bölgeleri ziyaret ettiğinizde, herhangi bir şey söylemekten oldukça korkuyorsunuz; korkudan titriyor ve kitapçıkları tereddütle veriyorsunuz. Bunun insanları kurtarabileceğini mi düşünüyorsunuz? O kişi derhal sizin güvenilmez biri olduğunuzu düşünecektir, öyle değil mi? Bunun üzerinde çok fazla düşünmeniz gerekmiyor; ondan ziyade güvenli ve ağırbaşlı bir şekilde gidin. Siz bir Dafa uygulayıcısısınız. İnsanları kurtardığınızın farkında değil misiniz? Shen Yun biletleri gerçekten o kadar etmez mi? Eder! Sizlere şunu söyleyeceğim, (Alkış) Batı toplumundaki seçkin bir firma bunun gibi birinci sınıf bir gösteriyi sahneleseydi, bir bilet için ne kadar isterdi biliyor musunuz? Herhangi bir şehirde en düşük bilet fiyatı, kişi başı 500 dolar olurdu. (Alkış) Biz fiyatları o kadar yüksek tutmadık, peki o zaman neden korkuyorsunuz? Siz, insanlardan fazla para koparmaya çalışmıyorsunuz. Ondan ziyade, sizler onları kurtarmaya çalışıyorsunuz. Fakat güveniniz olmadığında, arabanızı o güzel yere doğru sürüyor, fakat arabadan aşağı inmeye cesaret edemiyorsunuz. Baştan savma bir yolculuk yapıyorsunuz ve sonra da kendi kendinize: "Pekâlâ, ben oraya gittim" diye düşünüyorsunuz. Ya da o güzel ortam içerisinde bulunuyor, gizlice oraya buraya broşürler veriyor ve sanki bunu yapmanızın görülmesinden utanıyormuşsunuz gibi davranıyorsunuz. Elbette, bazı kişiler spam mail gibi bir şeyden nefret eder, fakat belirli kişilerle aynı fikirde olmayan bazı yaklaşım tarzları her zaman olacaktır. Bir ayrım yapmak zorundasınız: bu çok önemli bir konu -herkes kurtarılmayı bekliyor! Dolayısıyla, aşırıya kaçmadığınız müddetçe, insanlar anlayacaklardır. Mükemmel iş çıkaran birtakım uygulayıcılarımız gerçekten de var onlar olayları kaliteli çevrelerde çok doğal ve çok dengeli bir biçimde gerçekleştiriyorlar. Ve insanlarla konuştuklarında, oldukça rahatlar. Bir anda, karşıdaki kişi hoşnut oluyor -sanki sizi bekliyorlarmış gibi. Durum gerçekten de böyle. Peşinen yapılmış olan çok sayıda temel iş bulunuyor. Eksik olan tek şey, olayları doğru düşünceler ile gerçekleştirmenizdir. Fakat sizler, sahip olmanız gereken doğru düşüncelere sahip değildiniz.

O yüzden şimdi, geçtiğimiz yıl bilet satmanın neden gerçek bir zorluk olduğunu öğrenmiş oldunuz. Bir diğer şey de şu, duruma yardımcı olması için grup halinde doğru düşünceler yollayan bir grup uygulayıcı da vardı. Doğru düşünceler yollamak elbette ki, insanları kurtarmak için bizi engelleyen şeytanı yok etmek için yapılıyor ve aslında şeytandan geriye çok az kaldı. Şeytanı yok etmek elbette ki iyi bir şeydir. Bu kadar çok sayıda kişi doğru düşünceler yolladığında bir etkiye sahip olmayacak mıydı? Bir etkiye sahip olacaktı. Fakat bazı insanların [doğru düşünceler yolladıklarında] yolladığı şeye bakmamız gerekiyor. Orada oturuyorlar, ellerini açıyorlar, fakat düşünceleri doğru değil, "Nasıl oluyor da bu yıl bu yaklaşımı sergileyebiliyoruz? Geçen sene biletleri satma konusunda çok iyi iş çıkarmıştım. Ben biletleri satabiliyorken niçin bana burada doğru düşünceler yollatıyorlar? Niçin toplumun ana kültürel kesimini hedef almamız gerekiyor? Bu biletler çok pahalı -onları kim alacak?" (Gülüşmeler) Bunu şu an burada duymak komik olabilir, fakat aslında bu, aşırı derecede yaygın bir durum idi. Şunu hiç fark ettiniz mi: bütün bunların düşünülmesi, dünyanın dört bir yanında yapış yapış, tutkalımsı bir madde biçimlendirdi ve bu durum, çok az sayıdaki şeytani varlığın size engelleme yaratabilmesini sağladı. Bu, sizin yok edebileceğiniz bir şey değildi ve Dafa uygulayıcılarımızın bilet satışını doğrudan etkiledi; ayrıca gerçek anlamda doğru düşünceler yollayan uygulayıcılarımızın doğru düşüncelerini de engelledi. O, temizlenebilecek bir şey değildi. Şeytan sizin için bir karışıklığa sebep olmaya çalıştığında, doğru düşünceler yollamanız onu doğrudan temizler ve yok eder; onu kuyruğunu toplayıp kaçacak kadar korkutur. Fakat Dafa uygulayıcıları anlamında, onları kesinlikle yok edemeyiz. Bir kişi bu konu ile ilgili olarak sahip olduğu yetersiz anlayış yüzünden bir anlık hata yaptığında ne yapabiliriz? Yapılabilecek hiçbir şey yoktur -Shifu bile hiçbir şey yapamaz, çünkü ben, kendisini iyi geliştirmiş olan o uygulayıcılarımızın, bu süreç esnasında, kendilerini daha da iyi geliştirmelerini ve kendilerine ait olan o belirli yolu tamamlamalarını beklemek zorundayım. Ne olursa olsun, iyi iş çıkarmış olan bir kısım vardı, o yüzden tüm zorluklara rağmen dayanmak zorundaydım -ve üstesinden geldik. Fakat bir şeyi fark ettiniz mi? Geçen sene [aslında] Shen Yun tarafından kurtarılması gerektiği halde gösteriye gitmeyenler, şanslarını sonsuza dek kaybettiler. Çünkü Fa-düzeltmesi durmaksızın ilerliyor, adım adım -ve o tek bir kozmik seviyeye ulaştığında, o zaman, o seviyenin insanları için olan zamandır; yukarıdaki belirli bir göksel krallığa ulaştığı zaman veya kozmik vücudun belirli bir katmanına ulaştığı zaman, o insan grubunun şovu görme zamanıdır ve bir dahaki sefere [Shen Yun gösteri yaptığında] o koltuklar bir başkasına ait olacaktır. Ne denli sayıda canlının kaybolduğunu fark ediyor musunuz? Salondaki o boş koltukları gördüğümde nasıl hissettiğimi biliyor musunuz?

Birçok Dafa uygulayıcısı "Shifu'ya Fa'yı rektife etme konusunda yardım etmek"ten bahsediyor ya da "Shifu ne isterse biz onu yapacağız" diyorlar. Ve bunu inanarak söylüyorlar. Fakat Shifu, size, sizin düşüncelerinize uymayan şeyler yaptırdığı an veya olaylar biraz zorlayıcı olduğunda, "Shifu'ya yardım etme" doğru düşüncesinden tamamen sapıyorsunuz. Düşüncelerinize karışan dargınlık ile yaydığınız düşünceler araya girerek engelleme yaratıyor. Geçmişte, "hiç kimse Dafa uygulayıcılarına zarar veremez" demiştim. O şeytani ÇKP'nin nasıl olduğunu biliyorsunuz. Eğer o herhangi bir kişiyi alaşağı etmek isterse o kişiler üç günden fazla dayanamazlardı. Fakat Dafa uygulayıcılarını yıkabildi mi? Kendinizi ne kadar iyi geliştirirseniz, bir o kadar azimli, bir o kadar güçlü ve bir o kadar olgun olursunuz. ÇKP'nin rolü işte bu kadardır. Yani bir başka deyişle, Dafa içerisinde uygulanan xiulian'e hiçbir dışsal element -hangi türden engelleme gelirse gelsin- zarar veremez. Yeni Zelanda'da ÇKP'nin bir grup gizli ajanı, sorun çıkarmak için, yanlış anlayışlara sahip olan uygulayıcıları kullanmaya çalışmadı mı? Onlara iyi şanslar dileyelim ve sadece onlara ne olduğunu izleyelim. Dafa'ya kim zarar verebildi? Bunu kimse başaramaz. Hiçbir dışsal element ya da faktör bir şey yapmayı başaramaz. Fakat eğer Dafa uygulayıcıları kendilerini gerçekten iyi geliştiremezler ise maruz kalacağımız kayıp çok ciddi olacaktır. Fa'ya gerçek anlamda kim zarar verebilirdi? Herhangi birinin kozmosun Fa'sına zarar verebilmesi olanak dâhilinde midir? Bu gibi olaylar sizin insan düşüncelerinizi ve takıntılarınızı açığa çıkarmak için test olmalarının dışında bir şey değillerdir. Dafa uygulayıcılarını engellemek isteyen karşılaştığınız tüm elementler aslında azimli olmayan ve boş şeylerle uğraşan beceriksiz uygulayıcıları hedeflemiyor mu? Aynen bir süre önceki o kötü web sayfaları gibi -bazı kişileri kızdırmışlardı hatta bazılarının aklı başından gitmiş gibiydi ve mantıksız bir durumdaydılar- sanki artık kendileri bile değillerdi; o kadar ki o kötü web sayfalarını etrafa dahi yayıyorlardı. Peki, bu nasıl oldu? Bunun sebebi, takıntılarınızın, sahip olduğunuz o insani düşüncelerin, yalan söyleme alışkanlığının ya da dedikodu yapma düşkünlüğünüzün yüzeye çıkması ve kendini gösteriyor olması değil miydi? Bu durum sizi sendeletmek ve böylece noksanlıklarınızı görebilmeniz -ve de gerçekten uygun olmayan kişilerin ayıklanması için değil miydi? Eski güçler kötü insanlara ait olan o olgulardan faydalandılar ve onun kendisini göstermesini sağladılar. O şey, bu duruma hizmet etmedi mi? Kimsenin bizim için gerçekten sorun yaratamayacağını söylüyor olmamın sebebi budur, tam aksine, o şey bize sadece çok daha saf olmamız konusunda yardımcı olmaktadır. Sizin de farkında olduğunuz gibi, dünyanın dört bir yanında, ÇKP'nin o gangster kılıklı ajanları salonları ayartmaya çalışıyor, telefonlar açıyor, tehdit mektupları yazıyor veya Falun Gong uygulayıcılarıymış gibi davranıyor ve insanları Falun Gong uygulayıcılarına karşı bir hale getirmek için mantıksız mektuplar yazıyorlar. Mümkün olan her şeyi gerçekten de denediler. Fakat insanlar onları tamamen idrak ettikten sonra, gerçekten de artık deneyebilecekleri hiçbir şey kalmadı. Shen Yun, Kore'de gösteri yapacakken, ÇKP tarafından engelleme yaratmaları için özellikle yollanan birkaç kötü kişi, Shen Yun'ün gösteri yapamayacağının garantisini verdi. Fakat sonunda, gösterimiz gerçekleşti ve başarıya ulaştı ve o ajanlara ezici bir mağlubiyet verdi. En sonunda, yapabilecekleri hiçbir şey kalmadı ve engelleme yaratamadılar. O yüzden, onlar her ne kadar engelleme yaratmayı durdursa da, siz, kendiniz önemli kayıplar verilmesine sebep oldunuz.

Dafa uygulayıcılarının görevi canlıları kurtarmaktır. Fakat şunu hiç düşündünüz mü: Shen Yun, elinden gelebilecek kadarını kurtarabilecek olsa bile, bir salon kaç izleyici alabilir? Dünyada 7 milyar insan yaşıyorken, Shen Yun ile kaç kişiyi kurtarabilirsiniz? Tüm medyamız ile ve Dafa uygulayıcılarımızın canlıları kurtarmak için yürüttüğü tüm projeler ile birlikte, eğer her şeyinizi verseniz bile, kurtarılamayacak olan hala çok fazla sayıda insan bulunuyor. Sizinle daha önce de paylaşmış olduğum gibi, aslında sizler o insanları Shifu'nun hatırına kurtarmıyorsunuz, ayrıca bunu başkaları için de yapmıyorsunuz. Onları kendiniz için kurtarıyorsunuz, çünkü onlar çok büyük olasılıkla, sizin gelecekteki cennetlerinize ait olan canlılardır; ya da sizin alanınıza ait olan canlılardır. Doğru Meyve Konumunuza geri döndüğünüzde hiçbir ordusu olmayan bir komutan haline dönüşmemelisiniz, oranın tamamen boş olmasına izin vermemeli ve o kozmik vücutta tek başına kalmış bir figür haline dönüşmemelisiniz. Budalar fakir olmamalıdır; onlar zengin olmalıdırlar. Sizin zenginliğiniz oradaki yaşamlardır ve sadece onlar ile birlikteyken cennetleriniz gelişebilir. Onların hepsi zenginlik olarak kabul edilir -her bir yaşam zenginlik olarak kabul edilir.

Burada oturan bazı kişilerin Dafa uygulayıcılarının aile üyeleri olduğunun farkındayım ve aynı zamanda Dafa uygulayıcılarının salona girmiş olan [uygulayıcı olmayan] arkadaşları da var. Bunu biliyorum, çünkü buradaki alan o kadar da temiz değil. Elbette, komünist eşkıyalar tarafından yollanmış bir avuç kişi de var. Fakat ne olursa olsun, sizlere şunu söyleyeceğim: buraya gelme sebebiniz karmik ilişkinizden doğan bir fırsattır. Kim olursanız olun ya da motivasyonunuz ne olursa olsun, Buda Fa'yı duymak, bu karmik ilişkiye sahip olmak, basit bir konu değildir. Görünüşte birileri sizi buraya davet etmiş gibi görünüyor olabilir, fakat eğer Tanrılar bunu istemeseydi buraya girmeniz kesinlikle mümkün olmazdı. (Alkış) Ben insanları kurtarmaya geldim (Alkış) ve hepiniz canlılar uğruna her şeye katlanmakta olduğumu biliyorsunuz -ki onlar bu suretle kurtuluşu elde edebilirler. Bundan kişisel olarak hiçbir beklentim yok. Ben her şeyi terk edebilirim ve hiçbir insan takıntısına sahip değilim. Ben canlıları kurtarmaya gelmiş olduğum için seçici olamam. Ben tüm dünya insanlarını kurtarıyorum, buna burada oturan hepiniz dâhilsiniz. (Coşkulu Alkış)